Kader Nedir
Kaza ve Kader Bilgisi
Îmâm-ı Begâvî Hazretleri Buyuruyor; Kazâ ve Kader Bilgisi Allahû Teâlâ’nın Kullarından Sakladığı Sırlardan Biridir. Bu Bilgiyi En Yakın Meleklerine veyâ Din Sahibi Olan Peygamberlerine Bile Açmadı. Bu Bilgi, Büyük Bir Deryâdır. Kimsenin Bu Denize Dalması, Kaderden Konuşması Câiz Değildir. Şu Kadar Bilelim ki, Allahû Teâlâ İnsanları Yaratıyor. Bir Kısmı Şakîdir, Cehennemde Kalacaktır. Bir Kısmı da Sâiddir, Cennete Gidecektir. Bir Kimse, Hazreti Ali’den Kaderi Sorunca, “Karanlık Bir Yoldur. Bu Yolda Yürüme!” Buyurdu. Tekrar Sorunca, “Derin Bir Denizdir!” Buyurdu. Tekrar Bir Daha Sorunca, “Kader, Allahû Teâlâ’nın Sırrıdır. Bu Bilgiyi Senden Sakladı!” Buyurdu.
Havas ilmi ve Gizli ilimler konusunda Dünyanın tek internet sitesi.
Benzer Yazılar
Yorumlar
-
Görünmezlik Oyunu: Şeytanın En Büyük Kozu
Şunu unutmayalım:
Şeytanın en büyük kozlarından biri, kendini yok saydırmaktır.
Varlığını unutturur, etkisini “tesadüf” gibi gösterir.
Kimi zaman “özgürlük” der, kimi zaman “doğallık” —
ama her seferinde içimizdeki direnci gevşetir.
O, doğrudan kötülüğü savunmaz;
onu “normalleştirir.”
Küçük tavizlerle başlar her şey.
Bir bakmışsın, yanlışın sesi doğruyu bastırmış…
Ve sen, artık onu değil,
kendi vicdanını sorgulamaya başlamışsın.Aslında şeytanın asıl ustalığı tam da buradadır:
Görünmez olmak.
İnsana günahı sevdirmek değil, onu sıradanlaştırmaktır niyeti.
Böylece kötülük, açık bir tehlike olmaktan çıkar,
günlük hayatın olağan bir detayı hâline gelir.
Yalan “beyaz”, kibir “öz güven”, hırs “başarı” diye pazarlanır.
İnsanın kalbiyle aklı arasına ince bir perde gerilir;
ve biz, o perdeyi “modernlik” sanırız.Bugün kötülük artık çirkin görünmez,
aksine “parlak” bir ambalajla sunulur.
Sosyal medyada, reklamlarda, hayatın her alanında
“kendin ol” sloganı, yavaşça “bencillik hakkın”a dönüşür.
Kibir bir erdem gibi, ahlak ise bir kısıtlama gibi algılanır.
Ve biz, farkına varmadan o görünmez oyunun içinde
iyiliği savunurken bile ölçüyü kaybederiz.O, artık korkutucu bir varlık değil;
insanın iç sesine benzeyen bir fısıltıdır.
Kimi zaman “hak ettiğini al” der,
kimi zaman “bir kereden bir şey olmaz.”
Ve biz o sesi kendi düşüncemiz sanırız.
Aslında kendi içimizdeki savaşı kaybettiğimiz an,
onun zaferini ilan ettiği andır.Gerçek uyanıklık,
her şeyin arkasındaki o görünmez eli fark edebilmektir.
Çünkü bazen kötülük, karanlık bir yüzle değil;
gülümseyen bir yüzle karşımıza çıkar.