insan neden zorluklar ile muhatap edilir?
İnsan neden zorluklar ile muhatap edilir? Bazı arkadaşlarımız diyorlar ki: Allah’ın çok merhametli olduğunu biliyorum ama neden insanlığın bu kadar zorlanmasına izin verdiğini anlayamıyorum. Merhamet sıfatı ile çelişmiyor mu tüm bunlara izin vermek..! Bunca acı nereye varacak, gerçekten aklım almıyor..? Duygusuz Nesil Tehlikesi × O kadar büyük bir potansiyelde yaratıldı...
İnsan neden zorluklar ile muhatap edilir?
Bazı arkadaşlarımız diyorlar ki:
Allah’ın çok merhametli olduğunu biliyorum ama neden insanlığın bu kadar zorlanmasına izin verdiğini anlayamıyorum.
Merhamet sıfatı ile çelişmiyor mu tüm bunlara izin vermek..!
Bunca acı nereye varacak, gerçekten aklım almıyor..?
O kadar büyük bir potansiyelde yaratıldı ki İNSAN, tüm bu acılar insana, kendi enginliğini fark ettirmek için yaşanıyor.
Tüm kainatın, SEN olduğunu…
Dua etmenin “dışarıdan beklemek” değil, kendi içinde ENERJİ UYANDIRMAK olduğunu…
Psişik ve telepatik yetenekleri kullanarak ötelere ulaşmanın ilmini…
Tüm bu muhteşemlikleri öğrenmen için yaşıyorsun her zorluğu…
İnsan, doğası gereği ancak acıyla “gerçek anlamda” öğrenebilir.
Yani öğretilmek istenen bilgi, ancak “zorluk enerjisiyle” ruhuna tam kaydedilir.
Acı ile kabuğu kırılır ve böylece içeri ışık sızabilir.
Acı ve zorluklar, ilk bakışta “merhametsizlik” gibi düşünülse de aslında acı bile merhamettendir.
Yaşanan acı durumlar aynı, çekiç ile cevizin kabuğuna vurmaya benzer.
Kabuk kırıldığında, Allah’ın muradı gerçekleşir ve cevher açığa çıkar.
İşte sadece bunun için yaratmıştı seni…
KABUĞUNU KIRMAK ve özündeki cevheri açığa çıkarmaktı tek dileği…
İnan bana kardeşim, üzerindeki o kabuk tamamen kırılıp özündeki yüce enerjilerin tadını hissetmeye başladığında…
Yaşadığın “acı ve zorlukların” istisnasız hepsini bir an’da unutacaksın.
İyi ki o dertlere muhatap olmuşum yoksa şuan bu muhteşemlikten mahrum kalacaktım diyeceksin.
Savaşlar, açlık, acı ve “zulüm” gibi görünen şeyler…
Hepsi, insanın sırtındaki CEHALET KABUĞUNU kırmak içindi.
Yani kendi özündeki yüceliğe uyandırmak için..!
Cehalet kabuğu çok serttir, kolay kolay kırılmaz, uzun süreç gerektirir.
Arka plandaki sırrı bilen bilgeler, işte bu sebeple hep ferahtır ve dingindir.
Onlar sadece, sükunet ile herkesi seyretmektedir.
Şimdi düştüğün yerden ayağa kalk, tüm kainatın SENİN RUHUNDA olduğunu bil ve anla ki…
Kabuğun kırıldığında ulaşacağın yüce hisler…
Yaşadığın her zorluğa değer.
Havas ilmi ve Gizli ilimler konusunda Dünyanın tek internet sitesi.
Benzer Yazılar
Yorumlar
-
CEHENNEME GÖTÜRÜLÜRKEN ARKASINA BAKAN GÜNAHKÂR
Mahşer meydanında bir günahkârın hesabı görüldü. Amel defteri, eline sol taraftan verildi. Dünyada kulun iyiliği için kollayan melekler, burada ite kaka cehenneme doğru sürüklemeye başladılar.
Bu günahkâr kul, her yol başında bir ümide kapılarak dönüp dönüp arkasına bakıyordu. Elinden bir şey gelmediğinden, sonbahar yağmuru gibi gözyaşı döküyordu. Bir yandan da geriye dönüp, yüzünü Hak’tan tarafa çeviriyordu.
Cenâb-ı Hak’tan emir geldi:
“Ey kötülüklerin kaynağı günahkâr kul! Yaptıklarınla beni incittin. Günahlarla dolu defterini aldın, yaptıklarının karşılığı cehennem olduğuna göre, daha ne diyerek emekleyerek gidiyorsun, dönüp dönüp arkana bakıyorsun?
Ne geceleri yalvarıp namaz kıldın, ne gündüzleri haramdan sakınıp oruç tuttun. Diline sahip olmadın. Yaptığın zulümlere tövbe de etmedin. Sende kötülükten başka ne var? Daha neyi ümit ediyorsun?”Günahkâr kul der ki: “Ey Allahım, hakkımda söylediklerinden yüz kat daha kötüyüm. Arkama dönüp baktığımda; kendi yaptığım işlere, doğruluğuma, isyanıma,günahlarıma, inatçılığıma bakmıyorum. Bana varlık elbisesini bağışlayan Rabbimin karşılık beklemeden, sebepsiz affına, lütfuna ve keremine bakıyorum. Bütün ümidim, güvenim O lütuf sahibinedir.”
Cenâb-ı Hak buyurdu:
“Ey melekler! Onu tekrar Benim huzuruma getirin. Bu kulumun gönül gözü, recâ ve niyazdadır. Suçlarına bakmadan onu bağışlayayım.”
