|
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
#1
|
|||
|
|||
Kalp Gözünün açılması ve Ruhaniler ile Görüşmek
Baş gözlerimizin dışında bir de kalp gözümüz var. Başımızdaki kulaklar dışında, bir de kalbimizde işitme hassaları var, kulak var. 28/KASAS-50: Fe in lem yestecîbû leke fa'lem ennemâ yettebiûne ehvâehum, ve men edallu mimmenittebea hevâhu bi gayri huden minallâh(minallâhi), innallâhe lâ yehdîl kavmez zâlimîn(zâlimîne). Eğer sana (senin hidayete erdirme davetine) icabet etmezlerse (uymazlarsa), o zaman bil ki onlar, hevalarına (nefslerine) tâbî olmuşlardır. Allah'tan (Allah'ın tayin ettiği) hidayetçiye değil de, hevasına (nefsine) tâbî olan kişiden daha çok dalâlette olan kim vardır? Muhakkak ki; Allah, zalim kavimleri hidayete erdirmez. Allahû Tealâ, daimî zikre ulaşan kişiyi hikmet sahibi yapar. Hikmetin üç muhtevasından bir tanesi tezekkürdür. Daimî zikir sahibi olmak ve Allah ile tezekkür etme, karşılıklı konuşabilme, Allah'tan devamlı yardım isteme ve Allah'ın da bu yardıma icabet etme durumu; "Tezekkür." Sonra "hayır". Ne zaman deracat kaybettiren bir olay vücuda getirirsek, o zaman derecat kaybederiz, şerr işlemiş oluruz. Ne zaman derecat kazandıran bir işlemi yaparsak, o zaman hayır işlemiş oluruz. Öyleyse, hayır ve şerr mefhumlarını insanlara göre dizayn edersek neyle karşılaşıyoruz. Bizim hoşumuza giden bir olay, bizim için hayırdır. Hoşumuza gitmeyen, bize göre bizi üzen bir olay da şerrdir. Ama Allah'ın tarifi hiç öyle değil. Onun için diyor ki Bakara Suresi 216. âyet-i kerimesinde: 2/BAKARA-216: Kutibe aleykumul kitâlu ve huve kurhun lekum, ve asâ en tekrehû şey'en ve huve hayrun lekum, ve asâ en tuhıbbû şey'en ve huve şerrun lekum, vallâhu ya'lemu ve entum lâ ta'lemûn(ta'lemûne). Ve savaş, o sizin için kerih olsa da (hoşunuza gitmese de) üzerinize farz kılındı. Hoşlanmayacağınız bir şey olur ki; o sizin için bir hayırdır. Seveceğiniz bir şey olur ki; o sizin için bir şerrdir. Ve (bütün bunları) Allah bilir, siz bilmezsiniz. Bir hırsızın çaldığı bir şeyden mennun olduğunu düşünün. Seviniyor ama aslında derecat kaybetmiştir. Hırsızlık yapmıştır. Öbür taraftan, arabası çalınan kişi üzülüyor, şerre uğradım diyor. Oysa ki, hırsızın kaybettiği dereceler, kul hakkı doğduğu için ona yazılacaktır. Kişi derecat kazanacaktır. Öyleyse hayra ulaşmıştır. Olay, onu üzmüştür; ama hayırdır. Yorumları eğer kendimize göre yaparsak, her zaman yeniliriz. Her zaman mağlup oluruz. Yetmez, her zaman üzülürüz. Öyleyse, bırakalım da yorumu Allah yapsın. Her olaydan şu veya bu şekilde etkileniriz. Ama yapmamız lâzım gelen şey, Allah'a müracaat etmek, O'na sığınmaktır. O zaman içimizdeki huzursuzluğu, Allahû Tealâ'nın aldığını, bizi doğruya ulaştırdığını yaşarız. Kalp gözümüzün açılması altıncısı. Kalp kulağımızın açılması yedincisi. Kalbimizin Allah ile konuşması, sekizinci. Öyleyse kör, sağır ve dilsiz müesseselerini, Allah'ın Kur'ân-ı Kerim'inde aynen bulabilirsiniz. Fizik standartlarda kör, sağır ve dilsiz olanlar; iç dünyalarında kör, sağır ve dilsiz olanlar, ayrı ayrı iki tane mertebe oluşturur. Bir insanın daimî zikre ulaşması halinde körlükten, sağırlıktan ve dilsizlikten eser kalmaz. Öyleyse, kalbimizin başlangıç noktasında bir de bakıyoruz ki; bizler sadece ölüyüz. Kulaklarımızda vakra var, işitemiyoruz. İrşad makamının söylediklerini duyuyoruz ama mânâsına varamıyoruz. Kalbimizde ekinnet var. İdrak edemiyoruz ve irşad makamıyla aramızda hicab-ı mesture var. Öyleyse, böyle bir dizaynda, Allah'ın söylediklerine dikkatle bakın. Diyor ki: "Onların sana baktığını görürsün. Baş gözleriyle onlar sana bakarlar; ama seni görmezler. Onlar ölülerdir." diyor. Canlı insanlar ama, Peygamber Efendimiz (S.A.V)'in peygamber olduğundan habersiz insanlar. Onu, onun mevkiine bir türlü oturtamayan insanlar. Kendilerinden biri gibi değerlendiren insanlar. İşte Allahû Tealâ: "Bakıp da görmeyen, varlığın arkasında ne olduğunu, Allah'ın Peygamber Efendimiz (S.A.V)' e ne ihsan ettiğini anlamayan, bilmeyen insanlar; onlar ölülerdir." diyor. Kimler işitir diye bakıyoruz o zaman Kur'ân-ı Kerim'den. Allahû Tealâ diyor ki: "Davete, işitenler icabet ederler." Öyleyse, Allah'ın bir daveti var. Kendisine davet ediyor. Ruhumuzu ölmeden evvel Allah'a ulaştırmak mecburiyetindeyiz. Allah'ın üzerimize on iki defa farz kıldığı bir husus ve bunu gerçekleştirmek üzere harekete geçmemiz lâzım hepimizin. Harekete geçmedikçe başarmamız mümkün değil. Harekete geçmenin mânâsı, sadece bir dilek: "ALLAH'A ULAŞMAYI DİLEMEK." Ya dileriz, ya da dilemeyiz. Dilemezsek, hiçbir zaman baş gözümüzün kör olmasından, baş kulağımızın sağır olmasından ve dilimizin dilsiz olmasından kurtulamayız. |
#2
|
|||
|
|||
ne kadar güzel ifade edilmiş özellikle son satırlar.
|
#3
|
|||
|
|||
Oldukça faydalı bir konu.Teşekkürler tomurcuk kardeşimiz.
Değerli üyelerimiz lütfen forumdaki konulara yorumlar yazınız,sorular sorunuz,konular açınız,Konulara mesajlar yazınız ve chat bölümündeki sohbetlere katılınız.Sizleri forumda daha aktif görmek isteriz.Hep birlikte forumumuzu canlı tutalım. . |
#4
|
|||
|
|||
Allah razi olsun
|
#5
|
|||
|
|||
Allah razı olsun
|
#6
|
|||
|
|||
Allah razı olsun
|
#7
|
|||
|
|||
Bu konuda farklı bi açıklama olmuş
|
#8
|
||||
|
||||
Teşekkürler
__________________
Bu Sin û Lam fakirindir, Eli bağlı esirindir; Yolu bilmez garibindir. Günahımla sana geldim. To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts. |
#9
|
|||
|
|||
çok farklı bir açıklama
|
#10
|
|||
|
|||
Allah razı olsun
|
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Kalp Gözünün Açılması ve Ruhanilerle Görüşmek için | madlen | Keşif ve istihare Uygulamaları | 18 | 25.11.23 11:57 |
40 gün riyazat ile Kalp Gözünün Açılması | SiLence | Keşif ve istihare Uygulamaları | 7 | 10.04.23 12:46 |
El Basit (Ya Basit) zikri ile Kalp Gözünün Açılması | SiLence | Diğer Havas Konuları | 7 | 13.01.20 19:15 |
Kalp Krizi Tanımı ve Nedenleri | SiLence | Sağlık | 2 | 20.04.17 13:44 |
Kalp ritim bozukluğu açıklaması | SiLence | Sağlık | 1 | 16.04.17 16:18 |