#1
|
||||
|
||||
Tiba-i Tamm
Tıba-i tâmm ,Esma Halume, Kâmil Tabiat Risâlesi’nin Tercümesi :
1-) Okumaya baslamadan oncelikle sunu soylerim ki; tıba-i tâmm isimleri 5 esmadan olusur: Temâgis, Ba’dân, Yesvâd, Vagdâs, Nugnâ Gâdîs veya Nefvena Gâdîs bir tek isimdir ( bazi alimler Nugna gadisin derken bazi alimlerde Nefvena gadisin demislerdir. Dogrusunu Mevla bilir.) 2-) Zikir ile meşgul olan bir müminin başka esma guruplarını veya birçok ayeti zikir ile karışık okuyor olması, birtakım karmaşaya sebep olur. Aynı anda birçok insanı misafir etmek gibi düşünebilirsin. Veya (Celali -Cemal sifatlarina ) acıyı tatlıya karıştırmak gibi. (Hafız Hüseyin kemal hz.leri beş esmadan ziyade esma birlikte okunursa celala dönüşür diyor. Ve eğer beş cemal esma olsa bile içinde bir celal esması varsa tecelli celal olur diye uyarıyor. Bu meseleyi de bir yemek düşün ki dört yenilir sebze ile birlikte bir yenmez acı, zehirli sebze kattıysan hepsi zehirlenir ve o yemek ya yenemez ya tad vermez yahut zehirleyerek sağlığı tehdit eder. Veyahut Öldürebilir. ) Hic bir zikir be vird 5 esmayi gecmemeli. 3-) Her esmanın, her ayet ve surenin anlamlarına göre hizmet eden huddam(hizmet eri), nurlari titresimleri frekanslari vardır. hepsinin de zikir gıdaları vardır. Onları okuduklarınla canlı, enerjik tutarsın. Enerjileri azalınca seni o esma yahut ayeti okumaya zorlarlar. Buda uzun sure de celali esma varsa sorun yaratir. 4-) Mânâ ile bütünleşen kelimeler, Kelimenin canlandırdığı bir mânâ varsa, bu mânâyı temsil eden bir melek de vardır demektir. Cenab-ı Allah’ın nur, karanlık, esir, elektrik, hava, mânâ ve kelime gibi latif ve akıcı maddelerden hayat ve şuur sahibi cins cins ruhani mahluklar yaratması kudretinin ve hikmetinin gereğidir. Bir kısım ehl-i ihtisas ve müşahede, ehl-i zevk ve keşif haber vermişler ki; Allah, kulun ağzından çıkan her kelimeden bir melek yaratır. O yuzden konusmalarimiza cok dikkat etmeliyiz, Celal mi cikiyor sozlerimizden Cemal mi Kemal mi cok cok dikkatli olmaliyiz. Tıba-i tâmm ,Esma Halume, Kâmil Tabiat Risâlesi’nin Tercümesi : Rahman ve rahim olan ALLAh’ın adı ile, Alemlerin rabbi olan Allah’a hamd olsun. Salat ve selam efendimiz Muhammed ile onun evlat ve ashabının üzerine olusun. Bu, Kâmil Tabiat (et-Tıbai’t- Tâm)’ı incelemeye yönelik bir risâledir. Ben; kerim, tek, hiçbir şeye muhtaç olmayan, her hayır ve mededin sahibi (Allah)’nin lütfuna muhtaç olan Seyyid Hakîm Muhammed’im. Mükemmelliğini had ve adedin oluşturmadığı hüküm sahibi olan (Allah)’ı, her türlü noksan sıfatlardan tekrar tekrar tenzih ederim. Bilmiş ol(unuz) ki, gençlik dönemimde, Kâmil Tabiat’ı alim, salih, takva ve hikmet sahibi bir kişiden öğrendim. Bu zatın kendisi de bu (ilmi) hocalarından öğrenmişti. Bu kişi (bana bu ilmi) telkin etti. Ben de bir müddet bu konu ile uğraştım ve oldukça ilginç şeyler öğrendim. Daha sonra Batı (garp)’lı alimlerden birisi ile bir araya geldim ve bu bilgileri ona arz ettim. O, bunu hoş karşıladı ve (olumsuz) hiçbir şey söylemedi. Daha sonra geniş bilgi ve dirayet sahibi olan Allah dostlarından bir veli ile bir araya geldim. Bu veli bana şöyle dedi: “Oğlum! Şunu bil ki, İmam Fahreddin Razi, Gizli Sır (es-Sırru’l-Mektûm) isimli eserinde, Kâmil Tabiat ile ilgili nakillerde bulunmuş ve kendisine kitaplardan aktarılan şeyler hakkında bir hüküm vermişti. Bu ilmin sırrını kendisi de bilmiyordu”. İmam Mecritî14 de, “Gâye” isimli eserinin riyaziyyat ile ilgili bölümünde, bu konudan bahsetmek suretiyle, bu (Kâmil Tabiat)’na açıklık getirdi. Ancak bu eserde bir şey gizlenip, açıklığa kavuşturulmadı. Çünkü bu sırlar, satırlarda değil, kalpler (sudûr)’de odaklanmakta (merkûz)’dır. Eğer bu bilgileri kitaplara yazma zorunluluğu ortaya çıkar ise, sadece bu işin ehli olanların anlayabileceği bir takım belli işaretler (rumuz) koymak gerekir. Bu ilme yabancı olanlar, taş(lar) ile ilgili Tedbir Risâleleri (Resâilu’t-Tedâbîr) gibi eserler, Marifet’in Güneşi (Şemsu’l-Maarif)’nde bulunan ruhanîyet ile ilgili bölümler ve (hakikatını ancak) ehli olanların bildiği ve göründüğü gibi olmayan diğer bilimler hakkında hiç bir şey bilmezler. Mütercim İbn Haldun, Mukaddime’sinde onun (Kâmil Tabiat), eşyanın hakikatının kendisi ile bilindiği bir zat olduğunu zikretmiş ve (aşağıda altı kelime olarak belirtilen) isimleri terkip ederek yazmıştır19. Ancak bundan kastedilen şeyin mahiyetini tam olarak açıklayamamıştır. Temâgis, Ba’deân, Yesevvâd, Vagdâs, Nugnâ, ve Gâdîs (kelimeleri)’nin ilahî |
#2
|
|||
|
|||
Böyle karşı karşıya olsakta saatlerce konuşsanız ben dinlesem hocam o manevi durumu yaşasam.
|
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Tamm - Ya Tamme Fela Tesiful Elsunu Kulle Kunhi Celaalihi | HeartLess | Evradiyeler & Azametler | 11 | 23.03.24 04:19 |