03.04.18, 10:12
|
Gayretli üye
|
|
Üyelik tarihi: 02.04.18
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 39
Etiketlendiği Mesaj: 3 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
|
|
Alıntı:
Havasokulu Nickli Üyeden Alıntı
Allah'ı zikir etmek farzdır. Bu farz değişik şekillerde uygulanabilir. Zikir olmadan manevi terbiye ilerlemez, gafilden veli olmaz. Vird olan zikir, namaz ve Kur'an okumak dışındadır. Manevi terbiyeye giren bir kimse için zikir dersini mürşidi belirler. Kendi başına zikir bulmak müride zarar verir.
Zikrin sonu güzel ahlaktır. Zikir yükseldikçe güzel ahlak da ilerlemelidir.
Allahu Teala'yı zikretmenin farz olduğunu hepimiz biliyoruz. Kur’an ve Sünnet’te zikir emredilmiş, ancak farz olan zikrin şekil, miktar ve zamanı belirtilmemiştir. Bununla birlikte her müminden Allahu Teala’yı çokça zikretmesi istenmiştir. Acaba ne zaman, ne şekilde ne kadar zikir yaparsak bu farzı yerine getirmiş oluruz?
Bizden istenen zikir, tıpkı namaz, oruç, hac gibi müstakil bir ameldir. Elbette namaz ve Kur’an okumak başta olmak üzere bütün ibadetler bir çeşit zikirdir. Ancak, Yüce Rabbimiz bunlardan ayrı olarak kendisini zikretmemizide emretmektedir.
Bu durumu şu ayetlerden anlayabiliriz;
Namazı bitirince, ayakta, otururken ve yanınız üzerinde yatarken Allah'ı zikredin. (Nisa/103)
Hac ibadetlerinizi bitirdiğinizde Allah’ı zikredin. (Bakara/200)
Düşmanla karşılaştığınız vakit sabredin ve Allah'ı çokça zikredin ki kurtuluşa eresiniz. (Enfal/45)
Önce şunu belirtelim ki Allahu Tealâ’yı zikretmenin pek çok sebebi ve şekilleri vardır. Bütün kainat ve içinde meydana gelen olaylar, Kur'an'da düşünen ve ibret alanlar için bir zikir sebebi olarak gösterilmiştir. Ayet-i kerimede, bunca varlığın ve olayların içinde olup, onların iç yüzünü biraz düşünen gerçek akıl sahiplerinin, yürürken, otururken ve yanınız üzerinde uzanıp yatarken devamlı Yüce Allah’ı zikrettikleri belirtilmiştir. (Âl-i İmran/190-191)
Görülüyor ki zikirde birinci ve en önemli adım kalbin uyanmasıdır. Allahu Tealâ'yı çokça zikretmek isteyenlere Rasulullah A.S. Efendimiz en güzel örnek gösterilmiştir (Ahzap/21).
O bütün vakitlerini bir çeşit zikir içinde geçiriyordu. Bir insan hayatının bütünüyle nasıl zikre çevrileceğini Efendimiz A.S. ve O'na tabi olanlar bizzat ispat etmişlerdir. Bu konuda örnek ve tecrübe çoktur. Zikirden geri kalmanın gafletten başka sebebi yoktur.
Semerkand
|
Teşekkürler
|