Tegabün Suresi, 11. ayet: Allah'ın izni olmaksızın hiçbir musibet (hiç kimseye) isabet etmez. Kim Allah'a iman ederse, onun kalbini hidayete yöneltir. Allah, herşeyi bilendir.

Feridüddin Attar'ın duası(Mantık-üt tayr)

Ey Rabbim, beni yaratanım! Dünyaya geldim geleli senin sofrandan, senin ekmeğinden yiyip duruyorum... Bir kimse, birinin ekmeğinden yedi mi, ona hakkı geçer; ekmek sahibi de onun hakkına riayet eder. Ben, cömertlik denizinin sahibi olan senin ekmeğini çok yedim, hakkımı gözet.

Ey Alemlerin Rabbi! Acizim kanlara boğuldum, karada gemi yüzdürdüm. Feryadımı duy elimden tut. Daha ne kadar sinikler gibi ellerimi başıma götürüp bekleyeyim? Bilemedim, yanıldım, sen bağışla. Şu kan ağlayan yüreğime bak, bütün bu musibetlerden sen kurtar beni.

Ey derdime derman olan Allah'ım! Kafire küfür gerek, dindara din. Attar'ın gönlüne ise derdinden bir zerre. Şu kulağı halkalı kuluna bir zerre dert ver. Eğer senin derdin olmazsa canım ölür gider.

Varlıktan bir sermayem yok, gölge içinde kaybolmuş bir zerreyim. Karanlıklar içinde kayboldum, bir nur yolla, kimsem yok benim, yardımcım sen ol.

Sormuşlar Veysel'e;
"Üstad dünyadan ne anladın?"
"Sanki bir pazar yeriydi, üç metre bez aldım gidiyorum"...

AşıkVeysel

• Kendi gücüne ve kuvvetine güvenerek dünya ile meşgul olduğun müddetçe geri kalırsın, yorulursun, memnun kalmazsın. Cenâb-ı Hak ile meşgul olursan, geçim kapısı O'nun gücüyle ve O'na tevekkül etmek suretiyle açılır...Abdülkâdir Geylânî k.s. (Kâdiriyye Yolu pîri, ö.1166)

Yüzyılımızda yapılan iki dünya savaşının sonunda uykusundan yarı uyanmış ve uyku sersemliğine üstünden tam atamamış olan İslam alemi, ekonomik şuursuzluktan kurtulayım derken, tam bir ekonomi saplantısının içine düşmüştür. Sanki müslümanın doğrulup ayağa kalkmasının tek yolu "Homo economicus" (ekonomik insan) olmak ve ondan başka bir şey olmamaktır!

Malik bin Nebi

Dış dünyaya gerçek bir şeymiş gibi inanırsan, sonunda kendini ona teslim etmiş olursun ve her ne yapıyorsan içinde kaybolursun.
Onun dışından gelen herhangi bir şey sadece sıkıntılarının, sınırlarının ve yoksulluğunun gerçek kaynağını hatırlamana yardım eder.
Bu nedenle, başkalarıyla olan tüm sürtüşmeleri, durumları ve olayları kendi dışında tut ve bir kırıntı zerresini dahi yeni bir cevhere, yeni bir enerjiye ve yeni bir yaşama dönüştürebileceğin bir yerde kendinle kal.