#1
|
||||
|
||||
Gizli şirk tevbesi
Eûzübillâhimineşşeytânirracîm
Bismillâhirrahmânirrahîm. Allahümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âl-i seyyidinâ Muhammed. Allah’ım! Gurur ve kibre kapılarak, mağrurlanarak, kendimi beğenerek, senin mülkünde bana emanet olarak verdiğin tüm maddî ve manevî nimetlerin, ihsanların ile nefis ve şeytana uyuyarak, gaflete dalıp seni unutup haddimi aşarak, emanet olarak bana ihsan ettiğin tüm latifeler, hisler, cihazlar ile senin mülkünde bana verdiğin cüz’î ilim ve irade ile her şeyi bildiğimi ve her şeye gücümün yetebileceğini zannederek; senin bana emrettiklerinle amel etmeyip; riya ve gösteriş yaparak, ucbe, fahre kapılarak, senin küllî iradene ve ilmine karşı, rububiyetine karşı mübareze edip, şirk ve dalalete düşüp işlediğim, bana emanet ettiğin tüm nimetleri, ihsanları, cüz’î ihtiyar ve su-i ihtiyarımla, nefs, heva, cin ve ins şeytanlarına uyarak işlediğim, verdiğin bütün emanetlerle hainlik edip nefsime ve başkalarına zulmederek işlediğim bütün günah ve hatalarımdan; verdiğin bütün emanetlerle senin rububiyetine karşı yaptığım bütün iftiralardan, zulümlerden hainliklerimden asilik ve isyanlarımdan; senin gadabını, gazabını, celâlini celbeden bütün günah ve hatalarımdan; hakiki iltifat olan senin iltifatını kaybettirecek cümle söz ve davranışlarımdan; nefs-i emmareme makam vermeme sebep olan tüm söz ve davranışlarımdan; görmediğim ve göremediğim; senin EL-ALÎM isminle bildiğin, EL-BASÎR isminle gördüğün bütün hata kusur ve günahlarımdan; göremediğim cümle gizli düşmanlıklarımdan; beni helâkete götürecek küfrü işmam eden; halen, kavlen, kalben ve filen yaptığım tüm günahlarımdan; kör hissiyatla yaptığım ve hislerime, hevama, hevesime uyarak, akılsızlık edip nefsimin hazlarına hizmet ederek işlediğim tüm söz ve davranışlarımdan, isyanlarımdan, âsîliklerimden, kötü söz ve kötü dualarımdan; isteklerimden, imanın bir nuru olan muhabbeti bana vermene mani olan tüm söz ve davranışlarımdan; ve bana verdiğin muhabbeti gayr-i meşru bir şekilde fânilere, fâni mahbublara dağıtarak, yerinde kullanmayarak, halka muhabbet ederek işlediğim tüm söz ve davranışlarımdan; sanem (put) misal mahbublar edinip, kalbimin bâtınına bilerek yada bilmeden koyduğum tüm batıl mahbuplardan; sadece hayat-ı dünyevîyeyi gaye edinip işlediğim bütün günahlarımdan; âhirete ciddi müteveccih olmayarak ve âhiretimi düşünmeyerek, ahretime çalışmayarak işlediğim bütün günahlarımdan; seni hakiki tanımayıp; dünya sevgisiyle kendimi hür ve özgür hissederek; kendi nefsimi unutup, kendi nefsimi kınamayıp, hakir görmeyip, başka insanları hususan ehl-i imanı, ailemi ve Ümmet-i Muhammed’i (sallallahu aleyhi vesellem); hor hakir görüp kınamaktan; senin rahmetinden ümit kesmekten; kendi cüz’î irademe ve ilmime güvenmekten; senin zatına ve sıfatlarına ve esmalarına karşı ve onların tecelliyatına karşı sarf etmem gereken muhabbet ve marifet istidadını şükür ve ibadet cihetini; nefsime ve dünyaya gayr-i meşru bir surette sarf ederek, nefsimi mabud ittihaz ederek; sana tevekkül etmeyip, güvenmeyip, teslim olmayarak; senin huzurunda olduğumu unutup, halkın teveccühünü kazanmaya çalışarak yaptığım cümle hata, kusur, söz ve davranışlarımı, riyakârlıklarımı ve halimi itiraf ediyorum. Ailemden, zürriyetimden, ehl-i imandan ve Ümmet-i Muhammed’den de (sallallahu aleyhi vesellem) aynı günahları, isyanları, hataları, kusurları, işleyenler adına, ben, sana, tevbe ettim. Tevbe ettim. Estağfirullah Yâ Ğaffar. Yâ men yuhibbü’t- tevvâbîn (tevbe edenleri seven). Tevbe ettim. Estağfirullah Yâ Ğaffar. Yâ men yuhibbü’l-mütetahhirîn (maddî ve manevi kirlerden temizlenenleri seven). Tevbe ettim. Estağfirullah Yâ Ğaffar. Yâ ğıyâse men lâ ğıyâse leh (imdadına koşacak kimsesi olmayanların mededkârı). Tevbe ettim. Estağfirullah Yâ Ğaffar. Yâ hırze men lâ hırze leh (korunacak yeri olmayanların koruyucusu). Tevbe ettim. Estağfirullah Yâ Ğaffar. Yâ kâide men lâ kâide leh (rehberi olmayanların rehberi). Tevbe ettim. Estağfirullah Yâ Ğaffar. Yâ râhime men lâ râhime leh (merhamet edecek kimsesi olmayanların merhamet edicisi) . Tevbe ettim. Estağfirullah Yâ Ğaffar. Yâ men yerâ nede-me’n-nâdimin (günahlarından pişmanlık duyanların nedametini gören). Tevbe ettim. Estağfirullah Yâ Ğaffar. Yâ men yakbelü uzre’t-tâibîn (tevbekârların özrünü kabul eden) . Tevbe ettim. Estağfirullah Yâ Ğaffar. Yâ men yakbelü’t-tevbete an ibâdih (kullarından tevbeyi kabul eden). Tevbe ettim. Estağfirullah Yâ Ğaffar. Yâ men yağfiru limen yeşâ’ (dilediğini bağışlayan). Tevbe ettim. Estağfirullah Yâ Ğaffar. Yâ men yetûbu alâ men yeşâ’ (dilediğinin tevbesini kabul eden). Tevbe ettim. Estağfirullah Yâ Ğaffar. Yâ men lâ yağfiru’z-zünûbe illâ hû (günahları kendisinden başka kimse mağfiret edemeyen). Tevbe ettim. Estağfirullah Yâ Ğaffar. Yâ habîbe’t-tevvâbîn (tevbekârların sevgilisi). Tevbe ettim. Estağfirullah Yâ Ğaffar. Yâ men hüve hayru’n-nâsîrîn (yardım edenlerin en hayırlısı). Tevbe ettim. Estağfirullah Yâ Ğaffar. Yâ men hüve afvühû melceün li’l-müznibîn (affı günahkârlar için sığınak olan). Tevbe ettim. Estağfirullah Yâ Ğaffar. Yâ men tecâveze bi hilmih (hilim ve yumuşaklığıyla kullarını cezalandırmaktan vazgeçen). Tevbe ettim. Estağfirullah Yâ Ğaffar. Yâ men âde bi lutfih (tekrar tekrar lütuft a bulunan). Tevbe ettim. Estağfirullah Yâ Ğaffar. Yâ men yağfiru limen yeşâ’ (dilediğini bağışlayan). Tevbe ettim. Estağfirullah Yâ Ğaffar. Yâ habîbe’l- bekkâîn (günahları için ve kendisine olan aşk ve muhabbetten dolayı ağlayanların sevgilisi). Tevbe ettim. Estağfirullah Yâ Ğaffar. Yâ senede’l-mütevekkilîn (kendisine tevekkül edenlerin dayanağı). Tevbe ettim. Estağfirullah Yâ Ğaffar. Yâ hâdiye’l-mudillîn (hak yoldan sapanları hidâyete erdiren). Tevbe ettim. Estağfirullah Yâ Ğaffar. Yâ men lâ yükallibü’l-kalbe illâ hû (kalpleri kendisinden başkası değiştiremeyen). Tevbe ettim. Estağfirullah Yâ Ğaffar. Yâ recâ (kullarının ümidi olan). Tevbe ettim. Estağfirullah Yâ Ğaffar. Yâ mürtecâ (kullarının ümit beslediği). Tevbe ettim. Estağfirullah Yâ Ğaffar. Yâ azîme’r-recâ (kendisine büyük ümitler beslenen). Tevbe ettim. Estağfirullah Yâ Ğaffar. Yâ kâşife’l-belâ’ (belâları kaldıran). Tevbe ettim. Estağfirullah Yâ Ğaffar. Yâ men hüve limen deâhü mücîb (kendisini çağıranlara cevap veren). Tevbe ettim. Estağfirullah Yâ Ğaffar. Yâ men hüve limen recâhü kerîm (kendisine ümit besleyenlere iyilik eden). Tevbe ettim. Estağfirullah Yâ Ğaffar. Yâ men hüve bimen asâhü halîm (kendisine isyan edenlere yumuşak davranıp hemen cezalandırmayan). Tevbe ettim. Estağfirullah Yâ Ğaffar. Yâ Ğafûru Yâ Tevvâb (bağışlayan ve tevbeleri kabul eden). Tevbe ettim. Estağfirullah Yâ Ğaffar. Yâ Hâfizanâ (koruyucumuz). Tevbe ettim. Estağfirullah Yâ Ğaffar. Yâ Muğîsenâ (mededkârımız) Yâ Allah, Yâ Rahman, Yâ Rahîm, Yâ Ferd, Yâ Hayy, Yâ Kayyum, Yâ Hakem, Yâ Adl, Yâ Kuddûs.. İsm-i Âzam hakkına, Kur’an-ı Mu’ciz’ül-beyan hürmetine ve Resul-ü Ekrem (aleyhi’s-salatu vesselâm) şerefine, yapmış olduğumuz tevbeyi huzuru dergahında kabul eyle... Sana yaptığımız dualarımızın ulaşmasına engel olan günah ve hatalarımızdan bizleri arındır. (amin... yâ muîn, yâ ze’l-celâli ve’l-ikram) |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Zürriyet Tevbesi | Naim | Tövbeler & Uyarılar | 24 | 05.02.24 00:04 |
Kuran'daki gizli esma-ül hüsnalar ve gizli ilimleri (havasül havvas) | caspercrazy | Kitap & E-Kitap | 6 | 17.09.21 12:07 |
Sandığa tevessül şirk olmuyorsa, peygambere tevessül asla şirk olamaz | Och | Allah Dostları & Evliyalar | 2 | 04.06.20 12:33 |
şirk nedir? insan nasıl şirk koşar? | Zerre | Sorularınız | 16 | 15.11.19 10:37 |
Gizli şişmanlık: Gizli tehlike | DiLara | Beslenme & Diyet & Zayıflama | 4 | 21.05.18 09:53 |