Biraz Fizyonomi Biraz Hikmet - Havas Okulu
 

Go Back   Havas Okulu > Sağlık & Şifa > Tıbbı Nebi

Acil işlemleriniz için instagram: @HavasOkulu
Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
  #1  
Alt 23.04.23, 02:13
 
Üyelik tarihi: 23.10.19
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 342
Etiketlendiği Mesaj: 1 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Biraz Fizyonomi Biraz Hikmet

Seyrek Dişliler, Badem Parmaklılar, İnce Sesliler, Koca ve Patlak Gözlü Olup, Göz Karası Fazla Olanlar ve Kara Gözlüler, İnce ve Çatık Kaşlılar, Kısa Boylular Daha Zengin ve Daha Başarılı Olur ve Hattâ Tecrübelerle Sabittir ki, Bunlar Zengin Yerlerle Evlenirler.

Sağ Elinde El ve Kolunda Ben Olup, Badem Parmaklı Olanlar Çok Güzel Yemek Yapar ve Başarılı Olur ve Hattâ Sağ Avuç İçerisinde Ben Olanların Yaptığı Yemek Lezzetli Olur. Sağ Kolunda veyâ Elinde, Deri Altında Siyah İz Olanlar ise Rûhlar Âleminde Meleklerle Musafaha Ettiklerinden, Onlar Tarafından Bir İşâret Olduğu İçin, Makbûl ve Hayırlı İnsanlardır.

Sağ Kalçasında Beni Bulunan Kişiler Alçakgönüllü ve Yüksek Ahlâk Sahibidirler. Çatık Kaşlı Kimseler Sert (Tabiatlı) Olup, İnat ve Kincidirler.

Gözleri Büyük Olup, Şüpheci Bakışlı Çocuklar Zeki Olur.

Kızlarını Çok Seven Kimselerin Kızları, Uzaklara Gelin Gider.

En İyi İnsan Geç Sinirlenip Erken Barışandır.

Ayaklarının Altı Kolay ve Çok Gıdıklanan Kimseler, Çoğunlukla Palavracı ve Lüzûmsuz İşler ile Uğraşırlar. Gıdıklanmayan Kişiler ise Soğuk Tabiatlı, Olaylar Karşısında Kolayca Renk ve Âni Tepkiler Vermez.

İnsanın Yazı Yazışı ve Yazısından Nasıl Bir Kimse Olduğu Belli Olur. Aslında İnsanın Her Bir Hassasından Nasıl Bir Kimse Olduğu da Ehline Malûmdur Ama Özellikle Yazı Yazması, Yemek Yiyişi Gibi Tamamen Kişisel Vâsıfları, İnsanın Tüm Karakterini ve Değerlerini Anlatır.

Görseller Zeki, İşitseller ise Akıllı Olur. Onun İçindir ki Farz-ı Misâl Görsel Olup da Yemek Yerken Bir Şeyler İzleyen veyâ Gözleriyle Çevreyi Süzenler ve Yine İşitsel Olup da Bir Şeyler Dinleyen veyâ Çevredeki Seslere Kulak Veren Kimseler Ne ve Nasıl Yedikleriyle Pek İlgilenemediklerinden Zayıf Olsalar da Çok Yer ya da Az Yeseler de Şişman Olur.

Fizikî Açıdan Kafası Küçük Olanlar, Erkek iseler Kadın, Yani Dişil Kafalı, Kadın iseler de Hin, Yani Zâhirde Çevresindekilere Zararı Olmasa da Aslı İtibârıyla Kurnaz ve Sinsi Olur. Benzer Şekilde, Çevrelerine Zararı Dokunmasa da, Aslı İtibârıyla Minyonlar da Kurnaz ve Sinsidir.

Neşeli ve Çok Gülen İnsanların Ömrü de Ekseri Uzun Olur. Alnının Ucuna Kadar Saç Biten, Kıvır-Kıvır ve Sert Saçlılar, İnatçı ve Kinci, Tez Sinirlenip Tez Yatışan Kimselerdir.

Solak ve Düztabanlılar Kurnaz, Zeki ve İnattır.

Sert Tabiatlılar Ciddidir ve Zararı Kendinedir.

Duâ Ederken Göz Yaşarmaz ise Kalpte Harâm(ın Etkisi) Var Demektir. Göz Yaşarır Fakât Gönül (Yani Hakîkâtte) Ağlamaz ise Günâh Çok Demektir. Göz ve Gönül Ağladığı Hâlde Tüyler Ürpermez ise, O Zaman da Üzerinde Dünyâ Yük ve Meşakkati Var Demektir.

Rüyâda Beyaz Üzüm Görmek İşin Parlaklığına, Siyah Üzüm Görmek ise O İşin Kötülüğüne Delâlet Eder. Rüyâda Yılan Görmek de Düşmana Delâlet Eder.

Şeytânın Sol Gözü Kör, Sağ Ayağı Topaldır. Şeytânlaşmış İnsanlarda da Aynısı veyâ Aksi Çapraz İstikâmette Sakatlık Olur.

Kadınlarla Çok Mülaki Olan Kimselerin Sözü Geçersiz, Hafif Meşrep ve Ahmak Olurlar.

Rahim, Nuri, Gafur Gibi Hazreti Allah’ın Zâtının İsmini Alan Kimseler Pek Bahtlı Olmayıp, Başları Belâdan, Rûhları Sıkıntıdan Yana Hâli Değildir.

Ateş İnsanın Düşmanıdır, Rasülullah Aleyhisselâm Böyle Buyurmuştur. Bir Şekilde Alâkası Olmalı ki, Açıkta Yanan Ateş Çatır Çutur Ötmeye Başladığı Zaman, Mutlaka Düşmanları da O Kişi Aleyhine Konuşup Hile Düzdüklerine Hükmedilir ve Yağış Olmamasına Karşın, Hava Âniden Sisli ve Puslu Olduğu Zaman da, Haksız Yere Bir Cinayet İşlendiğine de Hükmedilir.

Atalarımız, Aramız Bozulacak Diye Dünürlerine Fındık Gibi Sert Yemişler İkrâm Etmez ve Evde Huzursuzluk Olacak Diye Kabuklarını da Yakmazdı. Bu İnanç, Zamanla Gelenek Gibi Yayılmış Fakât Şu Yemiş Bu Yemiş, Şu Kabuk Bu Kabuk Diye Yörelere Göre Değişmiştir. Gerçekten de İnsanın Zâhir Olsun Bâtın Olsun, Yedikleri Hâlini Ahvâlini Nasıl Etkiliyor ise, Bu Gibi Davranışlar da Etkiler. Dolayısıyla Herhângi Bir Nesnenin Özelliklerini Almak İçin O Nesneyi İllâki Yemek Gerekmez, Hemhâl Olmak da Yeterli Olabilir ve Fakât Ne Şekilde Bir Etkileşime Girdiğiniz de Önemlidir. Tıpkı, Herhângi Bir Şeyi İyi Yönde de Kötü Yönde de Kullanabileceğiniz Gibi.

Kullanılmayan Organ Küçülür. Bu, Hem Fiziksel Açıdan Hem İşlevsel Açıdan Olur ve Onun İçindir ki Misâl, Sporcuların Kasları Gelişir. Bu Durum Tüm Azâlar İçin Geçerli Olduğu Gibi, Azâların Hangisinin Gelişkin Olduğuna Nazar Ederek Kişinin Hangi Konularda Girişken veyâ Hangi Konulara İstekli ve Meyilli Olduğunu da Büyük Ölçüde Gösterir. Çünkü İnsan, Ancak Tanıdığını Sever, Sevdiğiyle İlgilenir, İlgilendiğini Geliştirir, Sevip İlgilenip Geliştirdiğini Teşhir Eder veyâ Teşhir Etmek İster. Çocukların Misâfir Çocuklarının Önüne Oyuncak Kutusunu Dökmesi, Kadınların Kötü Buldukları Azâlarını Gizleyip İyi Buldukları Yerlerini Teşhir Etmesi veyâ Kişinin İştigâl Alanı Hakkında Konuşulduğu, Meselâ Siyaset Konuşan İki Kişiye Kulak Kabartması Gibi.

Yine Bunlar Gibi, Yani Bu Anlatılanların Sebep ve Sonuçlarına Benzer Şekilde, Bedene Ait Hangi Uzuv Dış Dünyâ ile Arada Herhângi Bir Nesne Olmaksızın Temas ve İrtibât Hâlinde ise, O Uzuv ve Azâlar da Gelişir ve İşlevselliği Artar. Köy Yerinde Yalınayak Gezdikleri İçin Çocukların Ayağının, Sâir Çocuklara Nazaran Daha Büyük Olması Buna Misâldir. Ancak Anlatıldığı Üzere İnsan, Hangi Konuda Gelişkin Olduğuna İnanıyor ise, O Konu Açıldığı Zaman Söze Karıştığı Gibi, Yine İnsan Hangi Konuda Gelişmiş ise, O Konuya Daha Fazla Vakit Harcar, O Konu ile Alâkalı Her Şey ile Diğer Her Şeye Göre Daha İlgili ve İstekli Olur.

İsimlerin de İnsan Üzerinde Ciddi Etkisi Vardır. Meselâ Fâtıma ve Mustafa İsmini Taşıyanlar, Saf ve Temiz Manâsında Olup Nâsipleri de Ekseri Kapalı Olur Ama Her Fâtıma veyâ Mustafa Adını Taşıyan Kimse Saf ve Temiz Olacak Diye Bir Kâide de Yoktur. Zirâ İnsan Odun Değildir ki Bir Tek Ateşten Etkilensin, İnsan Ateş Değildir ki Bir Tek Sudan Etkilensin? Dolayısıyla Doğumdan Sonra Birçok Dâhilî ve Haricî Faktörler Nedeniyle Fıtrî Yapıda Bozulmalar Olur ki Bunun En Açık Kanıtı, Her İnsanın İslâm Fıtratı Üzere Doğmasına Karşın Bâzı Etkenler Sebebiyle Kâfir Olması Gibidir. Üstteki Paragrafta da Sözünü Ettiğimiz Meseleler Gibi, Yani Kullanılmayan Organın Küçülmesi veyâ Gelişen Organın ve İnsanın Üstesinden Gelebildiği İşlere Meyletmesi veyâ Başarılı ve Güzel Bulduğu Özelliklerini Sergilemeyi Sevmesi Gibi Durumlar Hep Aynı Kabilden Değerlendirilmesi Gereken Şeylerdir. Dolayısıyla İsimler Çok Önemlidir Fakât İnsan Pek Çok İnsan, Olay ve Nesne ile ve İçsel Durumları ile Etkileşim Hâlinde Bulunduğundan, Kendisinden Çoğu Zaman İsminin Tam Karşılığı Zâhir Olmaz Ama Yine de Çok Önemlidir ve Konu Hakkında Kitap Yazılsa Yeridir. Çünkü Sanıldığından Çok Daha Köklü ve Büyük Etikleri Vardır.

Dinî İlimlere Muvaffak Olamayanlar –ki Kimse Ben Muvaffak Olmadım veyâ Olamadım veyâ Olamıyorum veyâ Olamam Demez Çünkü Kimse Kendindeki Eksiği Bilmek ve Görmek ve Anlamak ve Hele İtirâf Etmek Bile İstemez– Genel Manâda ya Esâslı Bir Âh Almış ya da Ana Babaları Bunlara Harâm Yedirmiştir. Bu Alanda Bu Sebeple Başarı Gösteremezler Ama Dediğimiz Gibi, Yeryüzündeki En Biçare Kimse Dahi Çoğu Zaman Çoğu Durumda Çoğu İşte Başarısızlığını veyâ Nakıslığını Zikretmez. Bu ise, Ayrı Bir Meseledir.

Bâzı Evlere Girildiği Zaman, İlk Ânda Fark Edilen Kötü, Ağır Bir Koku Olur. Bunun Nedeni ise Sanıldığının Aksine Yalnız Temizlik Eksikliğini veyâ Sigara Gibi Kötü Kokulu Nesnelerin O Evlerde Mevcûd Olması Değildir, Yani Sadece Bu Gibi Maddî Varlığını Bildiğimiz Şeyler Değildir. Hattâ O Kadar ki, Dilediğiniz Kadar Temizleyip Havalandırın, Rutubet Varsa Giderin ve Kötü Kokuya Sebep Verebilecek Her Nesneyi Bertaraf Edin, Yine de O Evdeki O Kötü ve Ağır Kokuyu Yok Edemezsiniz. Bunun Nedeni, Bu Evlere Harâmın Çok Girmesi ve Paralel Olarak Rûhânîyetin Azlığıdır. Nitekim Cami ve Mescîdlerde de Hiçbir Koku Kullanılmasa Bile O Kadar İnsanın Girip Çıktığı Yerler Olmasına Rağmen Nereden Geldiği Bilinmeyen ve Târifi de Kolayca Yapılamayan Hoş Kokular Mevcûddur. Hattâ Bu Koku Olayı O Derece Önemlidir ki Bu da Üzerine Kitap Yazılsa Yeridir. Zirâ İnsanların da Kendilerine Has Hususî Bir Kokusu Olur ve Bu Kokuyu Biraz da Olsa Nefsini Terbiye Edip Onun Yularını Rûhunun Eline Veren Mânevîyatlı Kimseler Rahatlıkla Alabilir ve Zaten Büyük Zâtların Birçoğu da Bu Kokulardan Yola Çıkarak Muhatap Oldukları Kimsenin Hâl ve Ahvâline, Duygu ve Düşüncesine Vâkıf Olurlar. Sıradan Avâm, Muhataplarının Kötü Kokuları Maskelemek İçin Kullandığı Kokuları Duyar, Buna Göre Çıkarımda Bulunur Ama Büyükler ile Mânevîyatı Kuvvetli Kimseler, Kişi Hususî Kokusunu Hangi Koku ile ve Ne Vecihle Maskelerse Maskelesin, Onu Her Türlü Alır, Hissederler. Bunun, Kadınların Kokulara Karşı Daha Duyarlı Olmaları veyâ Erkeklerin Çoğu Kereler Kokulara Karşı Daha Duyarsız Olmalarıyla İlgisi Yoktur. Zirâ Kadınlar Erkeklere Nispetle Kokulara Karşı Daha Duyarlı iseler de, Onlardaki Bu Hassasiyet, Yoğun Olduktan Sonra Herkesin Algılayabileceği Kokulardır. Bizim Burada Bahsettiğimiz Koku ise Başkadır ve “İyiler” Hisseder Ama Girmeyelim, Yoksa Söz Çok Uzayacak ve Zaten Bundan Fazla Girmek de Faydadan Çok Zarara Vesile Olur. En Azından Sevilmek ve Tanınmak İhtiyacını Gidermek İçin Kısa Video Çeken ve Bilirkişi Edâsıyla Böylesi Bilinmeyen veyâ Çok Az Bilinip Konuşulan ve İnsanların İlgisini Celp Eden Konuları Kendilerine Malzeme Olarak Vermiş Oluruz ki, Bu da İlme Hıyânet Olur.

Bizim Bu Anlattıklarımız, Bâzı Hususlarda Yüzeysel Şeylerdir. Her Kelimenin Arkasında ise Doldurulması Gereken Derin Tabakalar Vardır. Maksadımız, Hayat ve İnsana Daha Bilinçli ve Şuurlu Nazar Etmenizi Sağlamak, Hiçbir Şeyin Sadece Göründüğü Gibi Olmadığını ve Hattâ Aslında Görünenin, Görünmeyene Nispetle Neredeyse Önemsiz Olduğunu Anlatmak İçindir. Eskiler Bu İşleri İyi Bilirdi, Hattâ Eski Avâm da Bu İşleri Bugünlerde Biliyorum Diyen Kimselerden Bile İyi Bilirdi ve Zaten Bu Sebepledir ki, Konuşurken Atalarımız Şöyle Şöyle Demiş Böyle Böyle Yapmış Diyoruz. Niye Şöyle Şöyle Demiş ve Böyle Böyle Yapmışlar, Hiç Düşündük mü? Düşünmedik. Çünkü Düşünmekten Bile Âciziz, Âciz Kaldık ve de Bırakıldık.

Bunları Tefekkür Edin. Eğer Hakkını Verirseniz, Yani Tefekkürünüz Dâim Olursa ve Siz de Tefekkürünüzde Samimi Olursanız, Yani Nefsinize Karşı Dürüst Kalmak Kaydıyla Süreklilik Arz Edecek Şekilde Tefekkür Edecek Olursanız, Şu Güne Kadar Farkında Bile Olmadığınız, Hayretler İçerisinde Kalmanıza Sebep Olacak Pek Çok Meseleyi ve Hakîkâtini Kavrarsınız ve Bu da Sizin Hayat ve İnsana Bakışınızı Değiştirir Ama En Çok da Bizzât Sizin Kendinizi Değiştirir, Değerinize Değer Katar ve Unutmayın! Okuyarak Değil, Ancak Tefekkür Ederek, Yani Dediğimiz Şekilde Tefekkür Ederek İlim Sahibi Olabilirsiniz.

Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 28.04.23, 01:20
Acemi
 
Üyelik tarihi: 09.02.17
Bulunduğu yer: manisa
Mesajlar: 3
Etiketlendiği Mesaj: 1 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

ALLAHU TEÂLÂ (Celle celaluh)razı olsun,devam etmesini isterdim.Her paragraf üstünde düşünülmesi gereken bilgiler içeriyor.Bunu yaparsak kendimizi daha iyi tanımış oluruz,tabi nefsimizin oyununa gelip kendimizi parupak gormezsek.

Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 03.05.23, 02:13
Acemi
 
Üyelik tarihi: 19.08.22
Bulunduğu yer: Georgia
Mesajlar: 1
Etiketlendiği Mesaj: 0 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Aslında bu konuların her biri için, kitaplar yetmez.Ne kadar önemsiz gibi görünüp,çok çok önemli detayları gösterdiniz ki, hepsi çok büyük değer.Eski insanlar bunun önemini çok bilir ve buna göre hareket eder di.Çoğu küçük yaşta hafız olma çabasında olduğu yada saçma sapan mevzularda uğraşmadıkları için,yani beynini doğru yönde çalıştırdıkları için, feraset sahibiydiler. Bizlerse nerde lüzumsuz mevzu varsa onunla uğraştığımızdan, burnunuzun önünü görmeyip bir de,(hani beyin küçük ya) suizan yapıyorz.
Koku...bu başlı başına bir ilim ve frekansı en yüksek koku, kırmızı gül kokusudur.

.
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 03.05.23, 16:08
 
Üyelik tarihi: 23.10.19
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 342
Etiketlendiği Mesaj: 1 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Serzenişte bulunuyor gibi olmasın ama konuşacak çok şey var, konuşacak adam yok diyelim..

Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 03.05.23, 16:09
Acemi
 
Üyelik tarihi: 12.09.17
Bulunduğu yer: Bandırma
Mesajlar: 1
Etiketlendiği Mesaj: 2 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Gerçekten de yüzeysel kaldı hocam konulara sadece giriş yaptınız bu meseleler den sadece birini alıp onun üzerinde yogunlassaniz mesela isimlerin özellikleri ve kadere etkisi yada isimlerimizin kaderimizle olan ilişkisi

Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 13.09.23, 08:58
Acemi
 
Üyelik tarihi: 04.01.21
Bulunduğu yer: İzmir
Mesajlar: 20
Etiketlendiği Mesaj: 0 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

İlmi Sima ne hayran olunası bir ilim.Bu konuda kişi arılarını, eksilerini görüp hazirbulunuslugunun üzerine neler katabilecegini bilebilir,kendini geliştirmesi gereken noktaları teşhis etmenin yanı sıra yeteneklerinin üzerine gidip üst versiyonuna ulaşabilir.Bu ilme dair tüm paylaşımlar insanlığın büyük yararına diye düşünüyor paylaşım için teşekkür ediyorum.

Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevap Son Mesaj
Sevgilim bana bakıyordu Skoda Tasavvuf Sohbetleri 1 03.05.23 00:06


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 23:55.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
HavasOkulu.Com

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147