Doğal Afetler insanda gelişim mekanizmasının harekete geçmesidir
Perdelerini, kapılarını kapamış, kendi içerisine dönmüş bir insanlık; hiçbir şeyden haberi olmadığı gibi olmak da istemiyor; kendi egosunun içerisinde duruyor. Halbuki bu, ona uygun bir durum değildir, insanlık gelişmek zorundadır. Kainat kaununa göre varlık ilerlemek zorundadır, sabit duramaz. Onun kapısını, penceresini açabilmesi ve kulağına tıkadığı pamuğu sökebilmesi, gözüne bağladığı siyah bezden kurtulabilmesi için bir başka şeye ihtiyacı vardır. İşte bu, onu temelden sallayan doğal afetlerdir.
Eğer şahsi afetlerin dışında düşünecek olursak, şiddetli ölümler, varlıkların özdeşleşmiş olduğu birtakım kıymetlerin o varlığın üzerinden çekilmesi suretiyle varlıkta meydana gelen korkunç sallantı, ıstırap, ayaklarının yerden kesilmesi hali, aynı şekilde varlıkta pencerelerin, kapıların, tünellerin, kırıklar, çıkıklar, pamukların, göz bağlarının açılması ile bir an için deşarj olmasına sebep olur. Varlığa veya varlık grubuna taze bir enerji, uyarıcı bir bilgi, uyarıcı bir tesir ulaştırılması mümkün olur. O varlıklar o tesiri aldıktan sonra artık kolay kolay onun etkisinden çıkamazlar. Bir tarafta maddenin kendilerine vermiş olduğu ıstıraplı, korkutucu etkiyi yaşarlarken, bir taraftan da yüreklerinde ve şuurlarında daha değişik bir etki dolaşmaya başlar. Çünkü yeni etki o boşalan yere zerk edilmiştir. Artık kendilerini atalet halinde tutamazlar.
Aynı şey bireysel olarak da başımızdan geçebilir. Toplum kaderine tabi olarak hep beraber yanardağın külleri altında kalmamıza veya sel sularıyla birlikte sürüklenmemize gerek yoktur. Kendimize göre sel suları, kendimize göre yanardağlar vardır. Onların altında kalarak, o küllerin sıcaklığı altında ezilerek, gömülmüş olduğumuz atalet yorganından kendimizi sıyırabilir ve etrafımızda esip duran daha yükseltici, geliştirici, açıcı, şuurlandırıcı o tesirlerle karşılaşabiliriz. Bu yeni enerjiye tabi olarak adımlarımızı tekrar sıkılaştırmamız mümkün olabilir. Yukarısı, işte bu şekilde, olaylarla her şeyi kontrol altında tutar.
|