|
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
#1
|
|||
|
|||
Mental temizlik nasıl yapılır?
Evren ötesindeki ruhun evrendeki temsilcisi varlık, varlığın da âlemdeki uzaysal objelerdeki, örneğin dünyadaki temsilcisi bildiğimiz/gördüğümüz şu fizik bedendir. Evrendeki ruh varlığının fizik bedenle (bedensel ben ile) bağlantısı söz konusu olduğunda, ilk akla gelen kavram perispridir elbette. Ruh varlığı bir uzaysal objede tezâhür etmeden (enkarne olmadan) önce perisprisini oluşturur. Esâsen madde olan evren varlığı (öz benliğimiz) bedensel ben üzerindeki tesirliliğini perisprisi aracılığıyla sağlar ve sürdürür. İLÂHÎ NİZAM ve KÂİNAT bilgilerine göre perispri bir manyetik alandır(48). Evrendeki her şeyin birer birim düalite(44,79) olduğunu ve her birim düalitenin birer manyetik alanı olduğunu da adı geçen eserden öğreniyoruz.
Perispri denen bu manyetik alanın bedensel ben tarafı titreşimsel olarak daha kaba, öz benlik tarafı ise daha süptildir (titreşimi yüksek). Perisprinin kabadan inceye doğru giden bu tedrîcî (gradual) yapısının katmanlarına (bedensel ben yanından başlayarak); eterik, astral, mantal gibi adlar verilmiştir(*). Ruh varlığının, bedensel beni ile olan etkileşim ve iletişim kanalı perispri olduğuna göre, bu kanalın bedensel ben yanı ne kadar “temiz” olursa, söz konusu iletişim (özellikle de bedensel benin lehine olarak) o kadar sağlıklı olur ve yüksek ben, bedensel bende o kadar çok tezâhür eder, vicdan sesi daha gür duyulur, sevgiler ve öteki erdemler daha üst düzeyde deneyimlenir. Bu varlıksal iletişimin önündeki en büyük engel astral ve mantal “kirliliklerdir” ki, biz bu yazımızda mantalin temizliği/tanzimi ve “iyi bir mantalite”ye sâhip olmaktan ne anladığımızı ele alacağız. Bu, sâdece bir öneridir ve her türlü eleştiriye açıktır. Zaman-mekân koşullarıyla, karşılaştığımız olaylara uyum ve esneklik içinde verdiğimiz tepkilerin düzeyi/kalitesi mantalin durumuyla ilgilidir. Gelişmek, bir bakıma uyumsuz bir mantaliteden kurtulmaktır. Uyumlu olmak ise esnekliğe (hoşgörü ve dayanma gücüne) bağlıdır. Burada “uyum”dan, yataydan ve düşeyden gelen tesirleri bünyede dengelemeyi ve bunlara mâkul vicdan düzeyinde tepki vermeyi kastediyoruz. Son tümcemizde “düşeyden gelen etkiler”den kastımız öz benliğimiz aracılığyla aldığımız şuurda uyandırıcı/kıyam ettirici tesirler; “yataydan gelen tesirler”den kasımız, nefs kanalıyla gelen, beşerî koşullandırmaların ve maddenin kandırıcı ve hattâ kendine benzetici etkisidir. Söz konusu yatay tesirlere muhalefet gücü ve özgürlüğü kazanmak, konumuz olan “mantalin temizliği ve tanzimi” açısından çok önemli. Böyle bir güç ve gerçek özgürlüğün sâdeleşme ve arınma ile kazanıldığını biliyoruz. Burada “sâdeleşme” ile de; gereksiz gereksinimleri, yapay gereklilikleri, tutkuları, özdeşleşmeleri kastediyoruz. Hattâ bunlara; beslenmedeki aşırılıkları ve yersizlikleri, yerli yersiz konuşmaları ve düşüncelerimizle niyetlerimizi de katabiliriz. Tüm bunlar mantal “kirliliğin ve karışıklığın” belirtileri olmaktadır. Bunlardan kurtulmak, bu anlamda “sâdeleşmek” ve arınmak olmaktadır. Hiç yoktan bir kısım ıstıraplarımızın değilse bile, bazı sıkıntılarımızın nedenini mantaldeki bu “kir, pas, tortu” oluşturur. Bu nedenle sağlıklı olmak, düşünce ve niyetlerimize dikkat etmek durumundayız. Yukarıda, “uyum sağlayabilmek esnekliğe bağlıdır” demiştik. Bu anlamdaki “esneklik”i açmak gerekirse, şunları not edebiliriz: Esnelik, her şeyden önce kendini bilme/tanıma duyarlılığı içinde, sabırlı bir sâdeleşmenin ve arınmanın doğal bir sonucudur. Bu esneklik maddeye ve bedene doğru değil, “Yukarı”ya (öz benliğe doğru, asıl kendimize doğru) bir esnemedir, her an eskiyi bırakabilecek bir eğilime ve mantaliteye sâhip olabilmektir. Yeterki mantal esnekliğe (hoşgörü, anlayış, sabırlı dayanma gücü vb.) sâhip olmak sâdece gelişim açısından değil, yaşam planımıza alıp geldiğimiz vazifemizi ifâ etmek açısından da önemlidir. Bu anlamda bir esnekliğe sâhip olmak bir çok yaşam sınavında başarıyı da beraberinde getireceği gibi, ıstıraplı kaba eprövlerin de sonu olacaktır. Çünkü istıraplı yaşam sınavlarının bir işlevi de bedensel bene esneklik kazandırmaktır. “Kabukların kırılması, inceltilmesi, çatlatılması” vb.vb. bununla olasıdır. Mantal temizlik ve tanzim bağlamında irdelemekte olduğumuz esnekliğin önündeki bir grup engeli de “kişisel kurallarımız” oluşturur ki bunlar da; ön yargılarımız, kendimize özgü düşüncelerimiz, gurur/kibir, enâniyet ve kendi realitemizde ısrardır. Bunlara ek olarak îman ve inanç durumumuzu da belirtebiliriz. Îmanın ve inancın temelindeki/özündeki bilgiye nüfuz etmektir esas olan. Bu yapılmıyorsa derece derece dogmalar oluşur. Yâni körü körüne inanç ve îman bir işe yaramıyor. Bu nedenle Kur’an “neden düşünmezsiniz, hâlâ düşünmeyecek misiniz, aklını işletmeyenin üzerine pislik yağdırırım…” meâlinde âyetlerle dolu olmasının yanı sıra kendisini eleştiriye açmış bir ilâhî kelâmdır. Bir bilginin, inancın, îmanın felsefesi yapılmadıkça, onun derinliğine ulaşılamaz. Bu da, temizliği ve tanzimi gereği gibi yapılmış bir mantal ve mantaliteyle olasıdır. |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Cin daveti nasıl yapılır | Hekate | Sorularınız | 45 | 27.06.24 03:56 |
Misk Nasıl Yapılır. | Ehl Dost | Diğer Havas Konuları | 1 | 02.08.19 17:08 |
Chronokinesis nasıl yapılır? | bitter | Psişik Yetenekler | 5 | 02.02.19 17:33 |
Temizlik Hastalığı Nasıl Tedavi Edilir? | Adalet | Ruh Sağlığı | 2 | 14.05.18 23:31 |