#1
|
|||
|
|||
Hiç yokmuşsun gibi ol..
Bir düşün, bir gün olmayacaksın... Bir gün göçmüş olacaksın, ölmüş olacaksın; radyo yine çalmaya devam edecek, karın yine kahvaltıyı hazırlayacak, çocuklar yine okula hazırlanıyor olacak. Düşün: Bugün göçüp gittin, yoksun.
Bir hayalet ol. Sadece sandalyende otururken, basitçe kaybol, sadece, "Artık gerçek değilim; ben yokum" diye düşün... Ve sadece gör nasıl ev devam ediyor. Muhteşem bir huzur ve sessizlik olacak... Her şey olduğu gibi devam edecek. Sensiz her şey aynen devam edecek. Hiçbir şey eksik olmayacak. O zaman sürekli meşgul olmanın, bir şey yapmanın, eyleme takıntılı olmanın anlamı ne? Ne anlamı var? Göçüp gideceksin ve ne yaptıysan ortadan kaybolacak; sanki kumlara imzanı atmışsın gibi ve rüzgâr gelir ve imzan kaybolur... ve her şey biter. Hiçbir zaman var olmamış gibi ol. Bu gerçekten güzel bir meditasyondur. Yirmi dört saatte pek çok kez bunu deneyebilirsin. Yarım saniye bile işe yarayacaktır; yarım saniyeliğine basitçe dur... yoksun... ve dünya devam ediyor. Sen olmadan da dünyanın mükemmel bir biçimde sürüp gittiği gerçeğinin giderek daha çok farkına vardığında, işte o zaman varlığının çok uzun zamandır, pek çok hayattır ihmal edilmiş başka bir kısmı olduğunu öğrenebileceksin ve bu da alıcı olan seçenektir. Sen sadece izin ver, bir kapı ol. İşler sensiz olup bitecek. |
#2
|
||||
|
||||
Kendini bir şey sanma, sen yoksanda olur...
Beden burda iken ruhunun ait olduğu yerde olması hali. Bir an kuşbakışı ve geniş bakabilmeyi kolaylaştırıyor... Ara ara yapıyorum bunu. Teşekkürler güzel bir hatırlatma oldu.
__________________
Yarına kaldı şarkılar aman Bu yaraya deva değil zaman Ateş düştüğü yeri yakar Bu düzeni bozuk dünya yalan.. |
#3
|
|||
|
|||
Kendimize anlam yükleyen sadece benliğimiz.Varlıgımiz doğal seleksiyon gereği burada ve kattiklarınız burada kalacak ve biz yola devam.Bir eser bırak ve ANIL.Hayirli bir nesil bırak, doğaya bir armağan bırak, eğitime ve bilime kalıcı bir hizmet sun.Amel defteri kapanmayanları YÜCE KUR'AN anlatıyor. OKU!
. |
#4
|
|||
|
|||
Bir rüyadan bir rüyaya uyanmaktır Hayat . Önemli olan var olduğun bi hayatta SADECE EYLEMLERİNDE DEĞİL DÜŞÜNCELERİNDE DAHİ İNSAN KALABİMEK . Akşam rüyamda gördüklerim gerçekti . Çok kalabalık bir akraba grubuyladım . Uyandım onlar gitmiş bu dünyanın gerçeğinde yanımda yoktular .
|
#5
|
|||
|
|||
Zihin ölüme inandığı için ölüm vardır ve hala zihin kodlaması yapıyorsunuz.
|
#6
|
|||
|
|||
Kelimeler bir şeyin gerçekte ne olduğunu anlatamaz yalnızca işaret eder.
Sözcükler gerçekliği tanımlamaz çünkü sözcüğü oluşturan algılayış gerçekliği tüm boyutuyla anlayabilecek sınırsızlıkta değildir. Tanımlayarak 'kendinde olan'ı değil sizin tarafınızdan anlaşılanı ifade etmeye çalışırsınız. Evreni beden bakış açısından, duyuların sınırlılığı dahilinde içgüdülerimiz tarafından programlanmış kısıtlı anlamlarla bilmeye çalışıyoruz. Bu durumdayken kendi zihnimizin yansımasından başka bir şey görmemiz mümkün değil Olanı kendinde, olduğu gibi, anlamlandırmadan görebilmek için beden sınırlayıcılığını aşmamız gerekir. Ancak dış koşullandırmaların etkisiyle sürekli olarak düşünmeye eğilimli ve devamlı gürültü üreten zihnimizi sakinleştirip varlığı düşüncelerin tanımlayıcı filtresinden değil de olduğu haliyle, kendi dingin sessizliğinde görmeye çalışırsak, gerçekliğin içimize akmasına izin verebiliriz. Aklın sessizleştiği anlar gerçekliğe en yakın olduğumuz durumlardır. Sessizliğin kendisi gerçekliğin ne olduğunun deneyimlenmesindeki en etkili yoldur. Onu düşünce ve tanımlama engeline takılmadan, hiçbir anlamlandırma yoluna sapmadan dolaysız olarak ve bilinç vasıtasıyla içimizde hissedebiliriz. Aslında hissettiğimiz iç ve dış ayrımının sona ermesi ve evrenin, varlığın, gerçekliğin kendisini kendisinin (sen) aracılığıyla izlemesidir! ''Bilen, biliş ve bilinen aynıdır'' |
#7
|
|||
|
|||
hazır olmayan ruhlara şifa vs enerji gönderince o ruhların bazıları hasta oluyor affedemedikleri için negatif çalışıyor orda dönüşüm nasıl olabilir de uyanabilir yada diğer taraftan ona bu yukarıdan verildiyse bu karma oluştururmu vs kişi bunu bilirse onun karmasına dahil olurmuyuz?
|
#8
|
|||
|
|||
İmana davet etmek esasen her inanan varlığın yapması gereken bir şey elbette.
Gözü görmeyenlere ışık tutmak, kulağı duymayanlara ses olmak, yolu bilmeyenlere işaret etmek esasen her inananın sorumluluğudur. Çünkü acıları dindirecek olan sadece imandır. Gerçek iman… İmanda acı olmaz. Endişe olmaz. Sadece bir teslimiyet ve güven hali vardır. Yaradan’ın yarattıklarını ve yaptıklarını, o yüce Bilgi’den ötürü yaptığını bilmek, inanmak ve güvenmek vardır. Ve böylece O’nun o Yüce Sevgisinden emin olmak ve onu bilmek ve onu hissetmek vardır. Ve inananı da inanmayanı da nasıl aynı Yüce Sevgi ile sardığını görmek vardır. Gerçek imana varmak belki de pek çok inkarlardan geçecektir. Nice acı dolu süreçler gelip gidecektir. Ancak asıl olan bellidir ve muhakkak ona varılacaktır. Neredeyse herkesin yolu aynı yeredir. Kimisi önce kimisi sonra... Ancak önce gidenlerinse arkadan gelenlere yardım etmesi esastır. Tıpkı ona da yardım edilmiş olduğu gibi. Nasıl ki o buraya gelene dek nice önden gelenler elinden tutmuştur ve tutmaya devam edecektir, şimdi o da her bir ardında durana elini uzatmalıdır. Işığın varlığını göstermelidir. İmanı işaret etmelidir. Çünkü böylece bir gün onlarda diğerlerine el uzatacaklardır. |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Kendimi dışı dolu gibi duran içi boş balon gibi hissediyorum niye Acep? | Kgumus | Sorularınız | 8 | 20.02.24 20:01 |
senin gibi | serkan2553 | Güzel Sözler & aŞka Dair | 3 | 04.04.18 16:12 |
beynim durmuş gibi aklım durmuş gibi | Beyazkartal | Sorularınız | 2 | 08.11.16 22:05 |