|
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
#1
|
|||
|
|||
Nasıl düşünürsek öyle hissederiz ve anı kaçırırız
Görüldüğü gibi, nasıl düşünürsek öyle hissediyoruz. Düşünce, duygu ve davranışlarımız; birlikte çalışarak, bizim yaşam öykümüzü, deneyimlerimizi oluştururlar.
Düşünce + Duygu > Davranışın yönünü belirler. Eğer düşüncelerimizi değiştirirsek duygularımız; duygularımızı değiştirirsek davranışlarımız değişecektir. Düşünce kavramının realitemizle yakın ilgisi vardır. Yani, bir kişinin düşüncelerinin türü ve kalitesi ile yaşama karşı genel tavrı, yaklaşık olarak o kimsenin genel realitesi hakkında bize bir fikir verebilir. Kısacası paradigmalarımızı düşüncelerimiz oluşturmuştur. Düşünce mi daha önce yoksa duygu mu daha önce devreye girer derseniz, bunun kesin bir çizgisi yoktur. Bazen duygular düşüncenin, bazen de düşüncelerin eşliğinde ortaya çıkar. Bazen de düşünceler isteklerimizle birlikte ortaya çıkar. Ya da bu ikisi birbirinin ortaya çıkmasına zemin hazırlar. Yani, bazen düşündüğümüz şeyi arzularız; bazen de arzuladığımız şeyi düşünürüz. Elbette ki, bu arada duyularımızın işlevinin temel oluşturduğunu unutmamalıyız. Yapılan deneylerde, güçlü bir duygulanma halinde bizden yayılan düşüncenin titreşimi ile, sakin bir haldeyken bizden yayılan düşüncenin titreşimi arasında fark olduğunu göstermiştir. Bu arada ileride kullanılması düşünülen bir bilgiyi de yeri gelmişken hemen aktarmak isteriz. Adı "Kristal teknolojisi" olan bu teknolojik gelişmede, teknolojinin gücü ve yakıtı düşünce olacaktır. Kristal, gerçekten büyük bir enerji depolayıcısı ve kendine yüklenen tesiri katlayarak çevresine yayan değerli bir taştır. Kristalin düşünce gücüyle çalışması kulağa hoş gelse de ona yüklenecek düşünceye eşlik eden duygunun kalitesiyle çok yaralı ya da yıkıcı olabilir. Kristal hangi tür düşünce ile yüklenirse, onu depolayıp katlayarak yayacaktır. Bu da insanları daha da düşünce ve duygularından sorumlu hale getirecektir (Kristallerin bu amaçla kullanımları konusunda bkz. ‘Astroloji BURÇ’ dergisi, sayılar: 100-109). Evet, bu kısacık bilgiden sonra yine konumuza dönelim. Herhangi bir duygu ya da düşünce halinde temelde 3 boyut vardır: a. Dışarıdan gelen tesir( bir olay), b. Olay ile ilgili geliştirdiğimiz inançlarımız, yorumlarımız, ona yüklediğimiz anlam ya da o olayın bizde uyandırdığı duygu, c. Gözlenebilir davranış değişimleri, Aksırırız. "eyvah". Bu nidanın altında "Eyvah, hasta olacağım, tatilimiz yine haram olacak..." v.b. düşüncesi vardır. Düşüncelerimizin kendimiz tarafından bile gözlenmesi zordur bazen. Her zaman sözcüklerden de oluşmazlar. Geçmişte yaşadığımız bir deneyimin sonucu olarak kendiliğinden bu tepkiyi vermişizdir. Peki o anda ne olur? Daha önce böyle bir hapşırmayla başlayan bir soğuk algınlığı sonucu tatilimiz istediğimiz gibi geçmemiştir. Eğer o an yeni bir tatil hazırlığı içindeysek, hemen aklımıza bir önceki deneyimimiz gelir. 'An'ı kaçırırız. Şimdi ve burada olmamız gerekirken geçmişe takılır kalırız. Küçücük bir polenin ya da tozun bizi aksırtması, bizi hızla geriye götüreceğinden şimdinin realitesini çarpıtırız. Onu olduğundan daha farklı görürüz ve yorumlarız. Dolayısıyla mazimizin esiri oluruz. Ne yaparsak yapalım; eski düşünce, duygu, davranış, tepki ve arzu kalıpları tekrar tekrar sergilenip dururlar. Yinelenen bir senaryo gibidirler. Bazen düşünce o kadar güçlü olur ki, hasta olmayacağımız varken bile hasta oluruz. Bu bağlamda düşünce, bir tezahür ettirme aracıdır. Genel anlamda düşünce, özel anlamda da duygu ve inanç yüklenmiş düşünce, sahibine sorumluluk yükleyecek kadar önemlidir. İsa Peygamber de bu mekanizmayı, " Düşüncelerinizden de sorumlusunuz! " ifadesiyle dile getirmiştir. |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Kendinizi nasıl bildiniz! insanlar da sizi öyle! | Torlak | Tasavvuf Sohbetleri | 14 | 10.06.20 01:35 |
Öyle bir rüyaki.. | canseda | Sorularınız | 1 | 31.10.19 22:35 |
Bu Neden öyle | Snipper | Sizden Gelenler | 1 | 18.02.19 14:17 |
Nasıl İstersen Öyle Yaşa, Fakat bil ki ... | Yafes | Hadisler | 5 | 23.06.18 13:00 |
birşeylerin ters gittiğini hissederiz ancak anlamlandıramayız | mustafaaabaki | Sorularınız | 4 | 22.10.17 08:43 |