Saygı değer, sevgili ve pek kıymetli hocalarım ve arkadaşlarım İşin gerçeği önceleri böyle bir paylaşım yapmayı düşünmüyordum. Bir ara kurban bayramından bir kaç gün önce Ayetel Kürsü ile ilgili bir konu açıldı. bir arkadaş denemek istediğini ama yanlış hatırlamıyorsam nasıl yapacağını nelerle karşılaşacağını bilmediğini yazmış orada üstü kapalı kısa bir açıklama yaptım bayramdan sonra detaylı bir açıklama yapmaya çalışacağımı belirttim ama ne hikmetse yazamadım. Yazmak içimden gelmedi.


Bir kaç gün önce devrimci hocamla konuşurken hocam yazmam konusunda beni teşvik etti. Yazmaya karar verdim. Ama inanın yazmak içimden hiç gelmiyor. Ama Hocama bir sözüm var zorlansamda en azından hepsini yazamasam da bir başlangıç yapmış olacağız umarım arkası gelecektir. Dediğim gibi bu bir başlangıç.

Ayetel Kürsü okumalarım çok fazla oldu. Ben bunu 3 kere başladım ve bıraktım. İlk okumayı 1 hafta yapabildim. Ben buna cahiliye dönemi diyorum. ikinci okumam 17 gün sürdü. Buna da emekleme dönemi diyorum. Son okumam yani üçüncü okumam. 30 gün sürdü. Eğer 10 gün daha dayanabilseydim eminim ki çok güzel şeyler olacaktı ama ya koruma duaları yeterli değildi yada ibadet yönüyle yeterli değildim diye düşünüyorum.

İnşallah dördüncü okumayı düşünüyorum bunda hedefi inşallah 12 den vuracağımı düşünüyorum. Çünkü ilk 30 gün boyunca hergün ne ile karşılaşacağımı ve nasıl tavır alacağımı çok iyi biliyorum. Ayrıca bunda ibadet yönüylede kendimi geliştirdiğimi düşünüyorum ama elbette evliya olacak kadar değilim. Sadece daha önce devamlı olarak işlediğim günahları artık işlemiyorum. Bunda Abdulkadir Geylani hazretlerinin Fethur Rabbani ve Futuhul gayb kitaplarını okuyup elimden geldiğince hayatımı ona göre düzenlemeye çalışıyorum. ARKADAŞLAR BİLMİYORUM AMA SON YAZDIĞIM BİR KAÇ CÜMLE İLE BU İŞİN İBADETSİZ VE AZDA OLSA TAKVASIZ MÜMKÜN OLMAYACAĞINI AZ ÇOK ANLAMIŞSINIZDIR.

Arkadaşlar inanması güç olabilir. Ama inanın şuan bunları yazarken bile etrafımda hareketlenmeler oluyor. Hareketlenmelerin türüne bakılırsa rahmani de değil. onun için biraz daha yazıp bugünlük noktayı koyacağım.

İnşallah her gün devam niteliğinde bir şeyler yazmaya çalışacağım. İlk önce elbette ki cahiliye dönemi olarak nitelendirdiğim 1 hafta devam edebildiğim okumada yaşadıklarımı anlatmaya çalışacağım. Ama şimdi değil. Şuan çok daraldım ve burada kesiyorum.

YAZACAKLARIM BİRE BİR BİZZAT YAŞADIĞIM OLAYLARDIR. BAŞKA YERDEN ALINTI FİLAN DEĞİL.... YUKARIDA DA BELİRTTİĞİM GİBİ 30 GÜNLÜK OKUMALARDA GÜNLÜK NELER OLDUĞUNU İNŞALLAH SİZLERE PAYLAŞACAĞIM. BU ARADA O GÜNKÜ YAŞADIKLARIMLA İLGİLİ SORULARINIZI DA CEVAPLAMAYA ÇALIŞACAĞIM....

SAYGILARIMLA.

NOT: İlerleyen zamanlarda fatiha, Neşrah ihlas okumalarını da paylaşma imkanım olursa onlarıda inşallah paylaşırım.....

Çok teşekkür ederim @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] kardeşim.Yapacağın tecrübe paylaşımları diğer üyelerimiz için motive edici ve yol gösterici olacaktır.Konunun devamını detaylıca paylaşımlarını bekliyoruz.Selamlarımla.

Merhaba arkadaşlar,

Şimdi konuya biraz giriş yapalım. İlk yazımda da belirttiğim gibi Sizlere önce cahiliye dönemi diye tabir ettiğim bir haftalık dönemi anlatacağım.


İlk denemem üniversite yıllarında yapmıştım. Hani o zamanlar genciz ya tam kanımızın hızlı aktığı yıllar. Her üniversiteli gibi özgürlüğün vermiş olduğu delilikler diye bileceğimiz yaşam tarzı.

üniversitenin ikinci yılında 4 arkadaş 4+1 ev tutmuşuz. Ev büyük olduğu için hemen her akşam kafadar arkadaşlar kızlı erkekli bizde toplanıyor gırgır şamata muhabbet gani. Saatler geç vakiti gösterdiği zaman nasıl oluyor nasıl bitiyor laf dönüp dolaşıp korku muhabbetine geliyor. O zamanlarda haftada ortalama iki kere zombiler, ölülerin canlanması gibi acayip filmler izleniyor hatta bir filmi sırf muhabbet olsun diye aynı filmi 30 kere izlediğimiz olmuştur.

Bu arada aramızda cinlerle ilgilenen konya ereğlili bir arkadaş vardı. bu konularda hep o kunuşurdu. İşte şunu okursan bu gelir bunu okursan filan cin gelir işte şu kadar okuman gerekir falan filan. O zamanlarda hafiften ilgimi çekmeye başlamıştı konular

Arkadaş ara sıra bizlerin durumuna bakıyordu. Hal böyle olunca herkesin ilgisini çekiyordu. Neyse bu şekilde ikinci yılda bitmiş tatil olmuştu. hepimiz evlere dağıldık.

Benim kafam çok karışmıştı. Kafam hep bir cinim olsun düşüncesindeydi. Ama nasıl olacaktı. Arkadaşın anlattıklarından bir kaç şey kafamda sürekli dönüyordu. Arkaddaş bir ayeti yada sureyi uzun süre günlük 313 defa yada gündüz gece her birinde 313 defa okursan etrafında mutlaka hissedersin diye cümleler etmişti. Tam bir hafta on gün bunu düşündüm. birden çok iyi bildiğim bir sureyi bu şekilde okumayı düşündüm. Ama hangisini okumalıydım. O zaman ki cahillikle öyle bir sure okumalıyım ki onun cinleri çok kuvvetli olmalıydı. bende ona hükmetmeliydim.

Bir düşünün diyeceğim. Ama yok siz hiç düşünmeyin en güzeli düşünmemek diyeceğim ama siz eminim yinede düşüneceksiniz. kuvvetli bir cine hükmetmek emirler vermek Off be ne havalı geliyor. Her istediğini elde etmek....

Bu konuları bilmeyen için harbide çok çekici geliyor. Fakat hiç de umulduğu gibi olmadığı gibi basitte değil.

Neyse konudan fazla uzaklaşmayım. Bir hafta düşündük. Sonunda ayetel kürsi de karar kıldık. Biraz zaman alıcı ama çok kuvvetlidir diye bunu seçtik. Nasılsa yaz ayındayız. Evin salonunda okumaya başladık.

1. gün okumaya başladık. Okuyorum. Okumanın başında herhangi bir durum aşkla şevkle okuyoruz. Hani işin sonunda koskocaman ayetel kürsünin cinini emrimize alacağız ya... Cin diyorum çünkü o zamanlar hadim, hüddam nedir bilmiyoruz. Bir taraftan okuyorum bir taraftan karanlık yerde gelen giden biri var mı diye arıyorum. Ha işin garibi bir taraftan korkuyorum çünkü karanlıkta bir anda sağımdan solumdan arkadan çıkarsa o zaman sıçtığımızın resmidir. Bununda farkındayız. Yani o an salonun kapısını açıp bizden biri girse bile tamam... Ama Her şeyin bedeli var korkumuzu belli etmezsek sıkıntı olmaz diye kendimi teselli ediyorum. Neyse okuma bitmek üzere kendimi şöyle beynimle yokladım bir değişiklik var mı diye. Aslında vardı. şöyle bir değişiklik vardı. okumanın etkisiyle biraz huzurluydum. saat gecenin 4 ü filandı. O zamanlar namaz filan da kılmıyorum. Okuma bitince gittim yatıp uyudum. Geceleri bazı rüyalar gördüm ama inanın hiç rüyamı hatırlamıyorum. Neyse öğlen saat 1 gibi uyandım kalktım. haliyle benim kahvaltım oluyor kahvaltı yaptım. Dışarı çıktım gezdim geldim.....

2. gün yine salona geçtim okumaya başladım. Ha bu arada yerde seccadenin üzerinde filanda okumuyorum. Çünkü okuma çok sürüyor. Dizlerim ağrır uyuşur rahatsız olurum diye tekli koltuğa paşalar gibi oturup okuyorum... neyse okumaya başladık. başlarda güzel okuyorum. Kendi kendime ya kaçıncı gün gelecek şu cin bir gelse de geceleri bu kadar uykusuz kalmasak nede olsa o zamanki okuyuşla 3 saat filan sürüyor.

Yaklaşık 150-200 defa okudum ayağım yavaş yavaş üşümeye başladı. ben daha hiç bir şeyin farkında değilim. farkına varmam 7 günü bitirip bir kaç gün dinlenip bu 7 günü kafamda analiz etmemle anlamaya başladım. ya hu adamın ayağı temmuz ayının sıcağında buz gibi olur mu? Elbette olmaz. Neyse ayak üşüdüğü için bacağımızı toplayıp okumaya devam ettim. Bu arada bende bir yorgunluk halsizlik başladı. (arada yaptığım analizleri olay sonrasında yaptım meselenin daha iyi anlaşılabilmesi için o anda yapılmış gibi gele bilir ama öyle değil) sanki tüm enerjim yavaş yavaş çekiliyor gibi. Neyse okuma bitti. Ulan bugünde bir şey yok ne zaman geleceksin gel artık beni bu kadar zahmete sokma diye kendi kendime söyleniyorum. Ulan kuş beyinli gelse ne halt yiyeceğini bilmiyorsun

Bu düşünceler ile gittim yattım. Ama acayip karmaşık rüyalar görmeye başladım. uykudan 3-4 defa rüyalar nedeniyle uyanmışımdır. neyse öğlen 1-2 gibi uyandım ama ne uyanma sanki 1 ton dayak yemiş gibiydim kafam gözüm çatlıyor. Zar zor yataktan kalktım bir duş aldım yemek yedim. dışarı çıktım. gün boyunca sersem gibiydim.


bugünlük bu kadar yeter. devamını yarın gece yazarım. Bu arada Arkadaşlar bu şekilde yazmamdan rahatsız olan var mı? Yoksa birinci gün şu oldu ikinci üçüncü dördüncü gün şunlar oldu diye kısaca yazıp geçmemi mi istersiniz? Bana bildirin ki ona göre yazayım


DEVAMI YARIN GECE.................

Merhaba Arkadaşlar,

İkinci günü anlatmıştım. Akşam olmuştu. Fakat helen üzerimdeki sersemliği atamamıştım. Tüm aile akşam yemeğine oturduk. Ben halsizlikten yemeği zar zor yedim. Sonra herkesin yaptığı gibi ailece akşam çayı içmeye başladık. Kardeşim abi bugün sen ne yaptın da bu şekilde yoruldun. Çarpılmış gibisin dedi. Ben de yok ya geceleyin biraz dua filan okudum diye cevap verdim. Kardeşimde hayırdır namaza mı başladın. bende manevi olarak biraz güç kazanmak için biraz okuma yapıyorum. O da gülerek Aman dikkat et güç kazanacağım derken şimdi ki gücünü de kaybetme sonra çarpılırsın diye kahkahayı bastı.

Neyse yine okuma zamanı gelmişti. ben zar zor okuma yapmak için salona geçtim. ama bir şey dikkatimi çekti. Temmuz ayında salon diğer odalara göre baya serindi. yine elime tesbihi elime alıp paşalar gibi koltuğa kurulmuştum ki salon çok serin olduğunu hissettim. Kalkım üstüme hırka giyinip geri geldim. Okumaya başladım. bu sefer okumak beni fazla yormaya başladı uyku bastırmaya başlamıştı. Baktım uyuklamaya başladım. okumayı yarıda kesip bir yüzümü yıkayım uykum açılsın dedim. banyoya yüzümü yıkamaya gidiyordum baktım banyonun lambası açık içeride biri var bende içeri girip lavaboya yöneldim baktım kardeşim var arkası dönüktü kapı açılınca yönünü döndü. İlk etapta ne yaptığını farketmedim. ben yüzümü yıkamayı bitirdim. Baktım kardeşim banyoda ekmek arası bir şeyler yiyor. Gayri ihtiyari hayırdır sen bu saatte mümkün değil yemek yemezdin kaçamak mı yapıyorsun deyip gülümsedim. Lan salak oğlum bari burada yeme git mutfakta ye çarpılacaksın banyoda yemek mi yenir dedim gülümsedim. Kardeşim de zaten bitti deyip benden önce banyodan çıktı.Çıkarken bana dikkat ette sen çarpılma dedi. O an olanlar hiç dikkatimi çekmedi. banyodan çıkıp yüzümü duruladım. Kendi kendime ya kalkmışken bir de sigara içeyim dedim. Bu arada kardeşimi göremeyince yattı diye düşündüm. ben balkona çıkıyordum ki kardeşimin balkonda olduğunu gördüm bende balkona çıkıp sigaramı yaktım içmeye başladım. kardeşim ben yatıyorum git sende yat bir acayip olmuşsun dikkat et. Çarpılmışa dönmüşsün aman gerçekten çarpılma deyip gitti. yine ben hiç bir şey anlamadım.

Neyse sigarayı da içip okumaya kaldığım yerden devam ettim. Okurken karanlık oda da etrafımda garip garip gölgelerin hızlıca geçtiklerini hissettip arada sırada okumayı kesip etrafıma bakındım.hiç bir şey yoktu. tekrar okumaya devam ettim gecenin 3-4 gibi dışarıdan yüksek sesle birilerinin konuşmaları filan geliyordu. seslerin tonlarıdan 4-5 kişi olduğu anlaşılıyordu. bir kaç dakika sonra sesler kesildi. bir müddet sonra sonra yerden sanki fare geçmiş gibi hareketler farketmeye başlamıştı. okumamın bitmesine az kaldığı için okumayı bitirene kadar hiç ilgilenmedim. Neyse ki 3. gün okumam da bitmişti ama bende epeyi yorulmuştum kaktım lambayı yaktım. farelerin olduğunu düşündüğüm yeri biraz kurcaladım hiç bir şey göremedim bende gittim yattım.


Yine çok acayip rüyalar görmüş ama hiç birini hatırlamıyordum ve yine hiç uyumamış gibi uyandım. Dünkü gibi sersem gibiydim kalktım bir duş aldım kahvaltımı yaptım. arkadaşlarla akşam bir yerlere gitmek için sözleşmiştik. Ama çok yorgundum arayıp gelemeyeceğimi söyleyip tekrar yattım. Ta ki akşam saat 5'e kadar

Bugünlük bu kadar yeter..... Olayları iyi irdeleyin günlük anlatımlar bitince genel bir yazı yazacağım..... olan olayları teker teker irdeleyip açıklayacağım....

ayetel kürsinin son ayetine sulfiler dayanamaz bir çok kıssada bu böle anlatılır ama sen diosunki sulfiler var diosun sasırdım günde kaç tane okuyosun

Hocam hepsini anlatacağım son günden sonra bir analiz yazısı yazacağım. Sufiler geliyor neden geldiğini bu zamana kadar yazdıklarımda aslında üstü kapalı belirttim. Eminim gözünüzden kaçmıştır.

Okuma sayım 313 adet yedigün boyunca aynı saatte

@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] kardeşim gün gün detaylıca anlatmaya devam.İlgiyle okuyoruz.Teşekkürler.

Neyse bitiminde yazin bende merak ettim

---------- Post added at 18:14 ---------- Previous post was at 18:12 ----------

Bu arada ayetel kursiyi davet icinmi okuosunuz davet icin okuosaniz

Allah rizasi icin okunursa ayetel kursi sulviler sana asla zarar vermez altera son ayeti yakar bu sahabenin kissasinda gecen bi olayi yanilmiosam son ayetine kadar cinlere seytanlara bisey olmuyordu son ayeti yakiyordu ama yok davet icun okynursa ayetlerin sanirsam sulfi gorevlileride var bide zaten bi kapi acikiyor koruma icin allah rizasi icin okumalarda da ayetl kursi okuyup seytan cin musallat olcaksa hic kuran okumayalim yani ye cikiyor eger davet hadim icin okunucaksa orasini bilemem sufi de gelebilir baska biride

---------- Post added at 20:31 ---------- Previous post was at 20:29 ----------

Cin iyi konusmus artik namaz kilma yeter bu kadar die geylaniye altera yazarmisin baska neler oldu

Çok güzel anlatmışsın yaşadıklarını havas ile ilgilenen arkadaşlar konuyu okuduğunda tecrübeleri artacaktır bu nedenle yarıda bırakmamalısın devamını getirmelisin @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] sen doğru bildiğini yaz en ufak engelde hemen pes etme selametle.