Defalarca tecrübe ettigim korunma sekli - Sayfa 4 - Havas Okulu
 

Go Back   Havas Okulu > Havas ilmi & Gizli ilimler > Tecrübe Ettikleriniz

Tecrübe Ettikleriniz Denenmiş uygulamalar

Acil işlemleriniz için instagram: @HavasOkulu
Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
  #31  
Alt 30.06.20, 01:21
 
Üyelik tarihi: 01.08.19
Bulunduğu yer: Antalya
Mesajlar: 125
Etiketlendiği Mesaj: 0 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Erzurum Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
mesela benm şeyhim filan yok. Salatu selam getirdiğim de gelen hemen kaçıyor..

Allah dostları elbette ki vardır. Sahihtir. İnkar edilemez...
Fakat efendimize gösterilmeyen hürmet tarikat şeyhlerine gösteriliyor neden? Algılayamıyorum..
Mürşiddir. Doğruya yöneltir.. Yönelttiği doğru mu kıymetli yoksa yönelten kişi mi? Kişiye yöneliş var.. Bu şirktir.
Cahiliye de putlar tanrı değildi.. Tanrıya yönelmeleri için bir aracıydı.. İslam bunu yıktı! Ruhban sınıfını yok etti dostlar.. Atlamayın bunları..
Yasakladığı şeyler bugün başka biçimlerde karşımıza çıkıyor maalesef..
Ben şeyh meyh bilmem kardeşim. Kişiyi koruyan Allah zülcelal dir. Dilerse korur dilerse korumaz. Salihatı yap, şeriatı yaşayabildiğin kadar yaşa havada kara da top değmez Allah zülcelal izin vermedikçe. Bırakın bu şeyhi düşünmeyi filan...
Peygamber soy ile övünmeyi yasaklayan bir dini tebliğ etmişken birilerinin onun soyundan geldiğini iddia ederek hürmete şayan olmak istemesini ben algılayamıyorum.. İzah edebilen olursa efendi efendi dinlerim.

Öncelikle şirk çok ağır bir ithamdır. Ehl-i sünnete göre tevessül haktır ve caizdir. Siz salatu selam getirdiğinizde peygamber salallahu aleyhi vesellem e yönelmiş olmuyor musunuz? Buna şirk desem ağırınıza gitmez mi? O da hakikat noktasinda bir "şahıs" değil mi?bu hikmet aleminde her şey bir sebebe bağlanmıştır. Meyveyi ağaçtan alırız, ama iyi bilir ki o ağaç da bizim gibi rızka muhtaç bir biçaredir. Onu toprakla, su ile güneşle rızıklandıran Allah, bizi de onun meyveleriyle beslemektedir.Gözün aydınlanması için güneşi sebep kılan Allah, kalplerin nurlanmasına da peygamberleri ve onların izinde giden ve onlara varis olan alimleri ve mürşitleri sebep kılmıştır. Müslümanlar, Peygamberi (asm) kul ve resul olarak tanırlar. O mümtaz, o seçkin, o sevgili kula risalet vazifesini yükleyen Allah, bizleri de o sevgili Peygamberi (asm) vasıtasıyla irşat etmekte, bize hidayet yolunu öylece göstermektedir.Şeyh (mürşid), insanları halktan Hakk'a ulaştırmada bir rehber, bir kılavuzdur. Okulda hoca ne ise, dergâhta mürşit de odur. Hoca, daha çok akla hitap eder. Mürşit ise, ruhla meşgul olur. Mürşidin yüzü nuranî, sözü Rabbanîdir.Alimler ve Mürşidler, Masdar ve Menba Değildirler
Masdar ve menba, yani hidayetin ve imanın sudur yeri ve kaynağı, ancak Allah’ın Hâdi ismidir. Çeşitli surelerde defalarca ders verildiği gibi, peygamberlerin vazifesi yalnız hakkı tebliğ etmektir. Böyle olunca, onların izinde giden ve onların vazifelerini sonraki asırlarda devam ettiren alimler, mürşitler ve üstatlar da insanları iman ve hidayet yoluna sadece davet ederler, hidayet güneşinin insanların kalplerini aydınlatması için bir mazhar ve bir makes vazifesi görmeye çalışırlar.Bu manayı yakalayan ve bu gerçeği bilen müminler, kendilerinden fayda gördükleri, ilim tahsil ettikleri, feyiz aldıkları büyük zatları birer peygamber varisi olarak sever, onlara karşı lâyık oldukları hürmet ve muhabbeti gösterirler. Ama onların masdar ve menba olmadıklarını da çok iyi bilir, şükür ve ibadetlerini ancak Allah’a yaparlar.

Alıntı ile Cevapla
  #32  
Alt 30.06.20, 01:48
 
Üyelik tarihi: 26.08.19
Bulunduğu yer: Mukaddes Vatan Ötüken
Mesajlar: 1,655
Etiketlendiği Mesaj: 204 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Tarikinaksibend Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Öncelikle şirk çok ağır bir ithamdır. Ehl-i sünnete göre tevessül haktır ve caizdir. Siz salatu selam getirdiğinizde peygamber salallahu aleyhi vesellem e yönelmiş olmuyor musunuz? Buna şirk desem ağırınıza gitmez mi? O da hakikat noktasinda bir "şahıs" değil mi?bu hikmet aleminde her şey bir sebebe bağlanmıştır. Meyveyi ağaçtan alırız, ama iyi bilir ki o ağaç da bizim gibi rızka muhtaç bir biçaredir. Onu toprakla, su ile güneşle rızıklandıran Allah, bizi de onun meyveleriyle beslemektedir.Gözün aydınlanması için güneşi sebep kılan Allah, kalplerin nurlanmasına da peygamberleri ve onların izinde giden ve onlara varis olan alimleri ve mürşitleri sebep kılmıştır. Müslümanlar, Peygamberi (asm) kul ve resul olarak tanırlar. O mümtaz, o seçkin, o sevgili kula risalet vazifesini yükleyen Allah, bizleri de o sevgili Peygamberi (asm) vasıtasıyla irşat etmekte, bize hidayet yolunu öylece göstermektedir.Şeyh (mürşid), insanları halktan Hakk'a ulaştırmada bir rehber, bir kılavuzdur. Okulda hoca ne ise, dergâhta mürşit de odur. Hoca, daha çok akla hitap eder. Mürşit ise, ruhla meşgul olur. Mürşidin yüzü nuranî, sözü Rabbanîdir.Alimler ve Mürşidler, Masdar ve Menba Değildirler
Masdar ve menba, yani hidayetin ve imanın sudur yeri ve kaynağı, ancak Allah’ın Hâdi ismidir. Çeşitli surelerde defalarca ders verildiği gibi, peygamberlerin vazifesi yalnız hakkı tebliğ etmektir. Böyle olunca, onların izinde giden ve onların vazifelerini sonraki asırlarda devam ettiren alimler, mürşitler ve üstatlar da insanları iman ve hidayet yoluna sadece davet ederler, hidayet güneşinin insanların kalplerini aydınlatması için bir mazhar ve bir makes vazifesi görmeye çalışırlar.Bu manayı yakalayan ve bu gerçeği bilen müminler, kendilerinden fayda gördükleri, ilim tahsil ettikleri, feyiz aldıkları büyük zatları birer peygamber varisi olarak sever, onlara karşı lâyık oldukları hürmet ve muhabbeti gösterirler. Ama onların masdar ve menba olmadıklarını da çok iyi bilir, şükür ve ibadetlerini ancak Allah’a yaparlar.



"O da hakikat noktasinda bir "şahıs" değil mi?"
Sevgili dostum.. Hakkını helal et ama bu cümleden sonrasını okumadım.. Şu cümlenin bile üstüne sayfalarca yazı yazabilirim esasen fakat mesele de benm açımdan konuşmaya değecek bir durumdan çıktı...


Alıntı ile Cevapla
  #33  
Alt 01.07.20, 01:23
 
Üyelik tarihi: 01.08.19
Bulunduğu yer: Antalya
Mesajlar: 125
Etiketlendiği Mesaj: 0 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Erzurum Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster

"O da hakikat noktasinda bir "şahıs" değil mi?"
Sevgili dostum.. Hakkını helal et ama bu cümleden sonrasını okumadım.. Şu cümlenin bile üstüne sayfalarca yazı yazabilirim esasen fakat mesele de benm açımdan konuşmaya değecek bir durumdan çıktı...

İtiraz etmekte oldugun ve dahi şirk ile itham etmekte oldugun mevzu bahis "Allah tan başkasına teveccüh" den iktibas olduğu cihetle bende bu hakikat-i hâl den örnek vererek anlatmaya çalıştım inşaallah. Hâsıl-ı kelâm bu âlem-i acib'de eşya(varlık) cihetiyle iki nokta vardır. Bu zorunlu (vâcib) ve zorunsuz (mümkin) varlık olarak ikiye ayrılır. İki varlıktan başkasi yoktur. Zorunlu (vâcib) varliktan murad Allahu teâla'nın zât, sıfât ve şunâtı'dır. Meselâ Allahu teâla'dan söz edilirken "vâcib'ül-vücud" tabiri de kullanılır. İslamî eserlerde müşahade edebilirsin. Vâcib den başka hayâl, vehim, âlem, kâinat, melekler vs hepsi mümkin varlık kategorisine girer. Velhâsıl.. Allahu teâla'dan başka ne var ise mümkin varlık ise? Ve vâcib'ül vücud'dan başka hiç bir varlık ta ulûhiyet sıfatı yok ise..? O'ndan (cc) başka teveccüh olunan cümle eşya(varlık), (gerek zîhayat, gerekse zişuûr) O'nun (cc) zât'ından başkası olmuyor mu? Ve bütün zişuûrlar hakikat nokta-i nazarinda birer şahıs olmuyorlar mı? Buda şirk olmuyor mu? Senin mantığından(!) iktibasla? "Şahsa" teveccüh konumuz ise peygamber aleyhissalatü vesselâm da bir şahıs değil midir? Hakikatta peygamber de insan, alim de insan, evliya da insan... senin şirk ile itham ettigin nokta şahsa teveccüh, Allah'tan başkasına teveccüh etmek degil miydi? El-cevap: evet. Bu hakikate binaen peygambere salat-ü selam getirmek de şirk(!) Hastaneye gidip doktor dan yardim isteyip doktora müteveccih olmak da şirk(!) 155 i arayip polise müteveccih olarak polisten yardim istemek de şirk(!) Ez cümle: bunlar sadece senin dimağından sudûr eden hayalî ve bâtıl vehimlerdir. Vehmî ve hayalî taaavvuratları bir kenara birakip ilmî cihetle konuşalım inşaallah.

Alıntı ile Cevapla
  #34  
Alt 02.07.20, 05:50
 
Üyelik tarihi: 26.08.19
Bulunduğu yer: Mukaddes Vatan Ötüken
Mesajlar: 1,655
Etiketlendiği Mesaj: 204 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Tarikinaksibend Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
İtiraz etmekte oldugun ve dahi şirk ile itham etmekte oldugun mevzu bahis "Allah tan başkasına teveccüh" den iktibas olduğu cihetle bende bu hakikat-i hâl den örnek vererek anlatmaya çalıştım inşaallah. Hâsıl-ı kelâm bu âlem-i acib'de eşya(varlık) cihetiyle iki nokta vardır. Bu zorunlu (vâcib) ve zorunsuz (mümkin) varlık olarak ikiye ayrılır. İki varlıktan başkasi yoktur. Zorunlu (vâcib) varliktan murad Allahu teâla'nın zât, sıfât ve şunâtı'dır. Meselâ Allahu teâla'dan söz edilirken "vâcib'ül-vücud" tabiri de kullanılır. İslamî eserlerde müşahade edebilirsin. Vâcib den başka hayâl, vehim, âlem, kâinat, melekler vs hepsi mümkin varlık kategorisine girer. Velhâsıl.. Allahu teâla'dan başka ne var ise mümkin varlık ise? Ve vâcib'ül vücud'dan başka hiç bir varlık ta ulûhiyet sıfatı yok ise..? O'ndan (cc) başka teveccüh olunan cümle eşya(varlık), (gerek zîhayat, gerekse zişuûr) O'nun (cc) zât'ından başkası olmuyor mu? Ve bütün zişuûrlar hakikat nokta-i nazarinda birer şahıs olmuyorlar mı? Buda şirk olmuyor mu? Senin mantığından(!) iktibasla? "Şahsa" teveccüh konumuz ise peygamber aleyhissalatü vesselâm da bir şahıs değil midir? Hakikatta peygamber de insan, alim de insan, evliya da insan... senin şirk ile itham ettigin nokta şahsa teveccüh, Allah'tan başkasına teveccüh etmek degil miydi? El-cevap: evet. Bu hakikate binaen peygambere salat-ü selam getirmek de şirk(!) Hastaneye gidip doktor dan yardim isteyip doktora müteveccih olmak da şirk(!) 155 i arayip polise müteveccih olarak polisten yardim istemek de şirk(!) Ez cümle: bunlar sadece senin dimağından sudûr eden hayalî ve bâtıl vehimlerdir. Vehmî ve hayalî taaavvuratları bir kenara birakip ilmî cihetle konuşalım inşaallah.

Meseleyi çok yanlış anlamışsın sevgili tarikat ehli..
Alemlere Nur olan Efendimiz (s.a.v.) ile ben bir tarikat şeyhini bir tutamam.. Zira efendimiz son peygamberdir.. Yani PEYGAMBERDİR.
Allah Zülcelal ile miraçta görüştü. Şeyhin de bunu yapabiliyor mu?
Yani bak.. Bu konuda o kadar çok şey söylenir ki..
Allah Azimüşşan'ın yoluna tevessülden bahsediyoruz... Haliyle ben bir tarikat şeyhi ile Efendimizin bir tutumlahacağı noktasında o kadar eminim ki ne söylesem zaman kaybı olur diye düşünüyorum.
Çünkü bu konu "la ilahe illallah" "Amentü billâhi" gibi sabit bir meseledir.
Bunu tartışmakta şirktir! Ağır bir itham mi?
Ağır yok Şeriat var.. Üzgünüm..

Yani o kadar mantıksız bir konuyu bana izah ediyorsun ki şuan aklım almıyor.. Yukarıda "la ilahe illallah" örneğini verdim mesela.
Nedir kelimei tevhid? "la ilahe illallah Muhammedun Resûlullah".. Bakayım senin şeyhin yazmıyor.. Evet e
Efendimizin mübarek ismi yazıyor..
Bir süre meşgul olsan iyi edersin...
Bir de ne dedik? Amentü billâhi dedik..
Bir de ona bakalım...
"Amentü billahi ve melâiketihi,
ve kütübihî ve rusülihî ve'l yevmi'l-âhıri
ve bi'l-kaderi, hayrihî ve şerrihi mina'llâhi teâlâ
ve'l-ba'sü ba'de'l mevt. Hakkun, Eşhedü en lâ ilâhe illallâh ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve rasûlühü."

Evet görüyoruz ki orada da Efendimizin Allah Azimüşşan'ın elçisi olduğu yazıyor..
Müşade ettiğim kadarıyla yine senin şeyh yazmıyor... Bir süre Amentüyü de talim etmende fayda görüyorum...

İman için tek tevessül efendimiz dir.. Evet Allah dostları vardır. Evliyalar ve dahi şeyhler de vardır.. Ama bunlar cahiliyenin putları değildir. Gönül bağı da vardır.
Fakat bu o değil. Bu taassubdur..
Taif dediğimde" orada ne oldu ki"diyen Alemlerin nuru olanın ne çileler çektiğinden bihaber olan mürid eğer ki şeyhi ölüm döşeğindeyken kendini parça parça ediyorsa bu adam hem şirktedir hemde riyakardır hemde 5 kuruş etmez, haddi aşanlardandır..
Allah şahit (bak dikkat et şeyh demedim -))) yazdıklarının çoğunu okumuyorum sevgili tarikat ehli. Çünkü kendi fikirlerin olmadığı çok belli ve meseleyi çarpıtma çabasındasın. Çünkü itiraz ettiğimiz nokta şu; "Çeşitli ünvanlar verdiğiniz tarikat şeyhinizin altın yaldızlı harflerle heryere nakşeyleyip Efendimizi bir kenara atıyor olmanız" rabıta nın başka izahı var mı?

Ayrıca bana sözlerden şuradan burdan copy past bilgiler(bilgi bile değil süslü cümleler) ile gelme. Kendi fikrin, kendi aklınla gel ki konuşabilelim..

Not: Yazıp çizenler olacaktır. Yazılanlara cevaben hiç bir şey yazmayacağım. Ben bu sohbetleri keseli çok oldu çünkü..
Takdir umumundur.

Alıntı ile Cevapla
  #35  
Alt 02.07.20, 06:18
Muhammet68 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: 25.10.18
Bulunduğu yer: Yurtdisi
Mesajlar: 174
Etiketlendiği Mesaj: 9 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Allahü teâlâ, yine hadis-i kudsîlerde buyuruyor ki:
(Yâ Âdem, Muhammed aleyhisselamın ismiyle her ne isteseydin, kabul ederdim. O olmasaydı, seni yaratmazdım.) [Hâkim]

(Ey Resulüm, İbrahim’i halil [dost], seni de habib [sevgili] edindim. Senden daha sevgili hiçbir şey yaratmadım. Senin, benim indimdeki yüksek derecenin bilinmesi için, dünyayı ve dünya ehlini yarattım. Sen olmasaydın, kâinatı yaratmazdım.) [Mevahib-i ledünniyye]

Hadis-i şeriflerde de buyuruluyor ki:
(Âdem aleyhisselam Cennetten çıkarılınca, “Yâ Rabbî, Muhammed aleyhisselamın hürmetine beni affet” diye dua etti. Allahü teâlâ ise, [ne cevap vereceğini bildiği hâlde, cevabını diğer insanların duyması için] “ Yâ Âdem, onu henüz yaratmadım. Nereden bildin?” buyurdu. Âdem aleyhisselam da, “Arşta, La ilahe illallah, Muhammedün Resulullah yazılı olduğunu gördüm. Anladım ki, şerefli isminin yanına, ancak en çok sevdiğinin, en şerefli olanın ismini layık görürsün” dedi. Allahü teâlâ buyurdu ki: “ Yâ Âdem, doğru söyledin. O, bana insanların en sevgilisidir. Onun hürmetine dua ettiğin için seni affettim. Eğer Muhammed aleyhisselam olmasaydı, seni yaratmazdım.”) [Taberanî]

(Allahü teâlâ, İbrahim’i halil edindiği gibi beni de halil edindi.) [M. Ledünniyye] (Demek ki Resulullah, hem Habib, hem Halil olan bir peygamberdir.)

Mirac’da Allahü teâlâ, Resulullah'a, (Senden başka her şeyi, senin için yarattım) buyurunca, Resulullah da, (Ben de, senden başka her şeyi, senin için terk ettim) diye arz etti. (Mir’at-i kâinat)


---------- Post added 02.07.20 at 07:20 ----------

Mirac’da Allahü teâlâ, Resulullah'a, (Senden başka her şeyi, senin için yarattım) buyurunca, Resulullah da, (Ben de, senden başka her şeyi, senin için terk ettim) diye arz etti. (Mir’at-i kâinat) .

Sözlerin bittigi yer. Selametle

Alıntı ile Cevapla
  #36  
Alt 03.07.20, 18:18
 
Üyelik tarihi: 01.08.19
Bulunduğu yer: Antalya
Mesajlar: 125
Etiketlendiği Mesaj: 0 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Erzurum Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Meseleyi çok yanlış anlamışsın sevgili tarikat ehli..
Alemlere Nur olan Efendimiz (s.a.v.) ile ben bir tarikat şeyhini bir tutamam.. Zira efendimiz son peygamberdir.. Yani PEYGAMBERDİR.
Allah Zülcelal ile miraçta görüştü. Şeyhin de bunu yapabiliyor mu?
Yani bak.. Bu konuda o kadar çok şey söylenir ki..
Allah Azimüşşan'ın yoluna tevessülden bahsediyoruz... Haliyle ben bir tarikat şeyhi ile Efendimizin bir tutumlahacağı noktasında o kadar eminim ki ne söylesem zaman kaybı olur diye düşünüyorum.
Çünkü bu konu "la ilahe illallah" "Amentü billâhi" gibi sabit bir meseledir.
Bunu tartışmakta şirktir! Ağır bir itham mi?
Ağır yok Şeriat var.. Üzgünüm..

Yani o kadar mantıksız bir konuyu bana izah ediyorsun ki şuan aklım almıyor.. Yukarıda "la ilahe illallah" örneğini verdim mesela.
Nedir kelimei tevhid? "la ilahe illallah Muhammedun Resûlullah".. Bakayım senin şeyhin yazmıyor.. Evet e
Efendimizin mübarek ismi yazıyor..
Bir süre meşgul olsan iyi edersin...
Bir de ne dedik? Amentü billâhi dedik..
Bir de ona bakalım...
"Amentü billahi ve melâiketihi,
ve kütübihî ve rusülihî ve'l yevmi'l-âhıri
ve bi'l-kaderi, hayrihî ve şerrihi mina'llâhi teâlâ
ve'l-ba'sü ba'de'l mevt. Hakkun, Eşhedü en lâ ilâhe illallâh ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve rasûlühü."

Evet görüyoruz ki orada da Efendimizin Allah Azimüşşan'ın elçisi olduğu yazıyor..
Müşade ettiğim kadarıyla yine senin şeyh yazmıyor... Bir süre Amentüyü de talim etmende fayda görüyorum...

İman için tek tevessül efendimiz dir.. Evet Allah dostları vardır. Evliyalar ve dahi şeyhler de vardır.. Ama bunlar cahiliyenin putları değildir. Gönül bağı da vardır.
Fakat bu o değil. Bu taassubdur..
Taif dediğimde" orada ne oldu ki"diyen Alemlerin nuru olanın ne çileler çektiğinden bihaber olan mürid eğer ki şeyhi ölüm döşeğindeyken kendini parça parça ediyorsa bu adam hem şirktedir hemde riyakardır hemde 5 kuruş etmez, haddi aşanlardandır..
Allah şahit (bak dikkat et şeyh demedim -))) yazdıklarının çoğunu okumuyorum sevgili tarikat ehli. Çünkü kendi fikirlerin olmadığı çok belli ve meseleyi çarpıtma çabasındasın. Çünkü itiraz ettiğimiz nokta şu; "Çeşitli ünvanlar verdiğiniz tarikat şeyhinizin altın yaldızlı harflerle heryere nakşeyleyip Efendimizi bir kenara atıyor olmanız" rabıta nın başka izahı var mı?

Ayrıca bana sözlerden şuradan burdan copy past bilgiler(bilgi bile değil süslü cümleler) ile gelme. Kendi fikrin, kendi aklınla gel ki konuşabilelim..

Not: Yazıp çizenler olacaktır. Yazılanlara cevaben hiç bir şey yazmayacağım. Ben bu sohbetleri keseli çok oldu çünkü..
Takdir umumundur.
Öncelikle ben ne şeyhimi efendimizden sav üstün tuttum. Ne de şurdan burdan copy past bilgiler aldım. Bu iki hususta eğer senin dedigin gibi ise Allah benim belamı versin. Eğer dediklerinde sen yanlış isen, yalnızca zan da bulunuyor isen Allah senin belanı versin. Amin.

Şimdi gelelim bizim mevzumuza. Senin iddia etmekte oldugun konu şurası; Allah tan başka kimseye teveccüh edilmez.(yönelilmez.) Lâkin sen hâla efendimiz sav ile tarikat şeyhini bir tutmaktan ve sair bahsediyorsun. Efendimiz sav Allah tan başkası degil mi? Burada bu soruları benim sana sormam gerekiyor. Çünkü benim itikadıma ve kelâmıma nazar edersen müşahade edeceksin ki; Peygamberlerden de, (aleyhümesselam) velilerden de(rahmetullahi aleyhim ecmaîn) yardım istenir.

Sana gore ise Allah tan başkasına teveccüh söz konusu olduğu cihetle, bir insandan istimdat edilmez. Şimdi konuyu başka yerlere çekmeden cevap verebilirsin inşaallah. Şirk kavramını kullanmanin sebebi Allah tan başkası,, olmasi hususu ise efendimiz sav de insan degil mi? Eğer senin itikadında efendimizde haşa bir uluhiyet sıfâtı yüklü ise hiç konuşmayalım.

Ayrıca tevessül konusunu da bilmedigini düşünüyorum.
Her türlü yardımın kaynağı ve başvurulacak mercii Allah Teâlâ'dır. Allah Teâlâ'dan başkasından yardım dilemek söz konusu olamaz. Tasavvufta Hz. Peygamber (asm), şeyh veya benzeri maneviyat büyüklerinden istimdad, doğrudan onların şahıslarından bir talab demek değildir. Eğer sen doğrudan şahıstan istiyor isen, efendimiz den istesen bile şirk içindesin haberin ola !

Velilerden yardım istemeye ancak ahmaklar şirk der.
"İşlerinizde şaşkınlığa düştüğünüz zaman kabir ehlinden yardım isteyiniz." (Kesfu’l Hafa; 1/85

Alıntı ile Cevapla
  #37  
Alt 08.07.20, 04:05
Üye
 
Üyelik tarihi: 08.07.20
Bulunduğu yer: anadolu
Mesajlar: 61
Etiketlendiği Mesaj: 2 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Tarikinaksibend Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Öncelikle ben ne şeyhimi efendimizden sav üstün tuttum. Ne de şurdan burdan copy past bilgiler aldım. Bu iki hususta eğer senin dedigin gibi ise Allah benim belamı versin. Eğer dediklerinde sen yanlış isen, yalnızca zan da bulunuyor isen Allah senin belanı versin. Amin.

Şimdi gelelim bizim mevzumuza. Senin iddia etmekte oldugun konu şurası; Allah tan başka kimseye teveccüh edilmez.(yönelilmez.) Lâkin sen hâla efendimiz sav ile tarikat şeyhini bir tutmaktan ve sair bahsediyorsun. Efendimiz sav Allah tan başkası degil mi? Burada bu soruları benim sana sormam gerekiyor. Çünkü benim itikadıma ve kelâmıma nazar edersen müşahade edeceksin ki; Peygamberlerden de, (aleyhümesselam) velilerden de(rahmetullahi aleyhim ecmaîn) yardım istenir.

Sana gore ise Allah tan başkasına teveccüh söz konusu olduğu cihetle, bir insandan istimdat edilmez. Şimdi konuyu başka yerlere çekmeden cevap verebilirsin inşaallah. Şirk kavramını kullanmanin sebebi Allah tan başkası,, olmasi hususu ise efendimiz sav de insan degil mi? Eğer senin itikadında efendimizde haşa bir uluhiyet sıfâtı yüklü ise hiç konuşmayalım.

Ayrıca tevessül konusunu da bilmedigini düşünüyorum.
Her türlü yardımın kaynağı ve başvurulacak mercii Allah Teâlâ'dır. Allah Teâlâ'dan başkasından yardım dilemek söz konusu olamaz. Tasavvufta Hz. Peygamber (asm), şeyh veya benzeri maneviyat büyüklerinden istimdad, doğrudan onların şahıslarından bir talab demek değildir. Eğer sen doğrudan şahıstan istiyor isen, efendimiz den istesen bile şirk içindesin haberin ola !

Velilerden yardım istemeye ancak ahmaklar şirk der.
"İşlerinizde şaşkınlığa düştüğünüz zaman kabir ehlinden yardım isteyiniz." (Kesfu’l Hafa; 1/85
Kıymetli hocam bu devirde ehli sünnet cemaat ve tarikatlara düşmanlığın alelen yapıldığı zamanlarda sizin gibi ehli tarik şahısları görmek benim içime su serpiyor. Allah sayınızı ve kuvvetinizi artırsın daim eylesin.

Alıntı ile Cevapla
  #38  
Alt 13.07.20, 00:49
 
Üyelik tarihi: 01.08.19
Bulunduğu yer: Antalya
Mesajlar: 125
Etiketlendiği Mesaj: 0 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
bayburtlu Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Kıymetli hocam bu devirde ehli sünnet cemaat ve tarikatlara düşmanlığın alelen yapıldığı zamanlarda sizin gibi ehli tarik şahısları görmek benim içime su serpiyor. Allah sayınızı ve kuvvetinizi artırsın daim eylesin.
Amin. Allah razi olsun🌹

Alıntı ile Cevapla
  #39  
Alt 03.08.20, 12:58
 
Üyelik tarihi: 05.04.20
Bulunduğu yer: İZMİR
Mesajlar: 313
Etiketlendiği Mesaj: 5 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Bismillahirrahmanirrahim
Ve lekad halaknel insâne ve na’lemu mâ tuvesvisu bihî nefsuh(nefsuhu), ve nahnu akrebu ileyhi min hablil verîdi
Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin ona verdiği vesveseyi de biz biliriz. Çünkü biz, ona şah damarından daha yakınız.

Alıntı ile Cevapla
  #40  
Alt 23.11.20, 15:11
 
Üyelik tarihi: 20.10.20
Bulunduğu yer: ANKARA
Mesajlar: 114
Etiketlendiği Mesaj: 2 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Mürşidi olmayan ne yapacak

Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevap Son Mesaj
Uzaktan büyü bozma yöntemidir. Defalarca tecrübe edilmiştir. SiLence Nazar ve Büyü Uygulamaları 39 06.05.24 12:46
Bir hacetini görülmesi için Tecrübe ettigim Hadimulkutup Tecrübe Ettikleriniz 13 04.04.22 23:44
Korunma uygulaması çok kuvvetli (Tecrübe Edilmiş) Mahmut1 Tecrübe Ettikleriniz 29 03.03.21 01:53
Evlenmek için Defalarca Tecrübe Edilmiş Dua Okuyun Eylül Dualar & Dua Kardeşliği 21 04.09.20 00:12
Tecrübe edilmiş çok kuvvetli bir korunma terkibi Ahlak Tecrübe Ettikleriniz 27 20.08.19 17:39


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 02:58.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
HavasOkulu.Com

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147