|
Tecrübe Ettikleriniz Denenmiş uygulamalar |
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
#51
|
|||
|
|||
KUDRET NARININ TEDAVİ ETTİĞİ HASTALIKLAR
Kudret narı, içerisinde bulunan "BETA KAROTEN, LİKOPEN, LUTEİN ve ZEAKSİN" GİBİ etken maddelerden dolayı vücudun geneline hizmet eder Ancak en etkili olduğu hastalıklar şunlardır: Beyin tümörü Motor sinir sistemi Guatr Tiroidler Reflü(mide yanması) Ülser(mide yarası) Ülseratif kolit (iltihaplı yara mide veya bağırsaklarda olur) Kolit Hazımsızlık Mide şişkinliği Gastrit (mide zarının iltihaplanması) Midede oluşan ödem Her türlü enfeksiyon rahatsızlıkları Bayan ve erkek genital bölge siğilleri Rahim içi yaralar ve akıntılar Vücudun iç ve dışındaki tüm yaralar Chron hastalığı 12 parmak bağırsağı hastalıkları Bağırsak tembelliği Huysuz bağırsak sendromu Kabızlık Bağırsaklardaki damar çatlağı (fissür) Hemoroid İltihaplı romatizma Romatizma El, Kol ve Boyun bölgesindeki iltihap ve romatizma kaynaklı ağrılar Sinüzit Şekeri dengeleme (tedavi etmez sadece şekerin vücuda verdiği hasarı onarır.) Her türlü damar hastalıkları Kalp hasarını onarma El ve ayak mantarı Sivilceli yüz ve vücutlara Ağır işlerde çalışanlarda meydana gelen kronik yorgunluğa Cilt güzelliğine Bağışıklığı güçlendirme Hücre yenileme Antibiyotik özelliği sayesinde ödem kurutma Grip ve nezleye sık yakalananlara Soğuk algınlığı Saç derisi hastalıklarında Saçlara sağlık ve parlaklık vermede Ağız içi yaralara (aft) ve iltihaba Öncelikle sağlıklı insanların kullanması tavsiye edilir. Her yıl Ağustos ayının ortalarından itibaren havalarda meydana gelen ani ısı değişikliklerinden dolayı mikroplar, virüs ve bakterilerde üreme başladığından vücudu hastalıklara karşı korumak için ZEYTİNYAĞLI KUDRET NARI kürü kullanmak bağışıklığı zayıf ve kış hastalıklarına karşı direnci olmayanlara mükemmel yardımcıdır. Özellikle grip ve soğuk algınlığı gibi hastalıkları sık yaşayanlar kudret narı tükettiklerinde faydasını nasıl gördüklerine hayret ederler. |
#52
|
||||
|
||||
Çok Ama Çok Etkili Bir Dua !!!
CENNET DUASI... Bu dua her türlü hayırlı hacet,her türlü sıkıntı için en güçlü,en etkili dualardan biridir. Bir gün Hazreti Peygamber (s.a.v) Ashabıyla mescitte otururken Cebrail Aleyhissselam geldi ve şöyle dedi. “Yâ Muhammed! Hakk Teâlâ sana selam gönderdi ve bu duayı sana verdi Ki bu duayı senen önce hiç bir paygambere vermedi.” -“Ey Muhammed! Her kim bu duayı okursa;”Kıyamet günü kabirden kalkacak ,burağa binecek,hatta mahşer halkı “Bu hangi peygamberdir?” diye hayretle kalkacaklardı. O sırada bir nida edilir. “Bu bir Peygamber değildir.Dünyada miftahul cennet duasını okudu.Hakk Teala bu kerameti ona bahşeyledi.Ve rıdvan cennetlerini ona açtı. Her türlü hayırlı hacet için 2 rekat namaz kılıp(3-7-21 veya 41 ) defa okunur,kabulünden asla şüphe edilmez. Her kim bu duayı okusa Nurdan tahtlar üzerinde oturur ve akrabalarına şefaat eder. Bu duayı yanında taşıyan kimse hasta ise şifa bulur. Borçlu ise gayb hazineelri ona açılır. Okuyanın bağışlanması için Melekler Allah Teâlâ’ya niyaz ederler. Hacet için okunursa hacetelr Allah’ın zini ile kabul edilir. Yolculuk anında yanında götürenelr kaza ve beladan muhafaza olurlar. Bu duayı okuyanlar ve taşıyanalr halkının yanında aziz olurlar. Hz. Ali(k.v) buyuyur ki: Bu duayı okuyan kimse yoksulluk yüzü görmez.(Yazma En’am-ı Şerif) Duanın okunuşu: Bismillahirrahmanirrahiym* Ve ilahüküm ilahün vahıd* la ilahe illa hüver rahmanür rahiym* Allahümme edhılil cennete la ilahe illellah, muhammedün rasulüllah* Ve kul rabbi euzü bike min hemezatiş şeyatiyni ve euzü bike rabbi en yahdurun* Allahümme edhılil cennete la ilahe illellah, muhammedün rasulüllah* Kul rabbi enzilni münzelen mübaraken ve ente hayrul münzilin* Allahümme edhılil cennete la ilahe illellah, muhammedün rasulüllah* Rabbic’alni mükıymes salati ve min zürriyeti rabbena ve tekabbel düa’* Allahümme edhılil cennete la ilahe illellah muhammedün rasulüllah* Rabbena tekabbel minna inneke entes semiy’ul alim* Allahümme edhılil cennete la ilahe illellah, muhammedün rasulüllah* Rabbena heb lena min ezvacina ve zürrriyyatina kurrate a’yünin vec’alna lil müttekıyne imama* Allahümme edhılil cennete la ilahe illellah, muhammedün rasulüllah* Rabbişrah li sadri ve yessir li emri vahlül ukdeten min lisani yefkahu kavli* Allahümme edhılil cennete la ilahe illellah, muhammedün rasulüllah* Rabbena zalemna enfüsena ve in lem tağfir lena ve terhamna le nekunenne minel hasirin* Allahümme edhılil cennete la ilahe illellah, muhammedün rasulüllah* Rabbena etmim lena nurana vağfir lena inneke ala külli şey’in kadir* Allahümme edhılil cennete la ilahe illellah, muhammedün rasulüllah* Rabbena efrığ aleyna hayran ve teveffena müslimin* Allahümme edhılil cennete la ilahe illellah, muhammedün rasulüllah* Rabbenağfir lena zünubena ve keffir anna seyyiatina ve teveffena meal ebrar* Allahümme edhılil cennete la ilahe illellah, muhammedün rasulüllah* Rabbi la tezerni ferden ve ente hayrül varisin* Allahümme edhılil cennete la ilahe illellah, muhammedün rasulüllah* Rabbenağfir lena ve li ıhvaninellezine sebekuna bil iman* Allahümme edhılil cennete la ilahe illellah, muhammedün rasulüllah* Rabbenasrif anna azabe cehenneme inne azabeha kane ğarama* Allahümme edhılil cennete la ilahe illellah, muhammedün rasulüllah* Ve kul rabbirhamhüma kema rabbeyani sağıyra* Allahümme edhılil cennete la ilahe illellah, muhammedün rasulüllah* Fe se yekfikehümüllahü ve hüves semiy’ul alim* Allahümme edhılil cennete la ilahe illellah, muhammedün rasulüllah* Ya hayyü ya kayyumü ya zel celali vel ikram* Bi rahmetike ya erhamer rahimiyn* DUA’NIN ANLAMI Sizin ilahınız, tek bir ilahtır. O’ndan başka gerçek ilah yoktur. O dünyada herkese, ahirette sadece mü’minlere rahmet eden tek Allah’tır. BAKARA 163 Allahım bizi cennetine koy. Allah’tan başka yaratıcı yok, Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) Allah’ın Resulüdür De ki: ‘Rabbim! Şeytanların kışkırtmalarından sana sığınırım. Mü’minun 97 Allahım bizi cennetine koy. Allah’tan başka yaratıcı yok, Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) Allah’ın Resulüdür Rabbim! Beni mübarek bir yere indir. Sen indirenlerin en iyisisin” de. Mü’minun 29 Allahım bizi cennetine koy. Allah’tan başka yaratıcı yok, Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) Allah’ın Resulüdür Ey Rabbim! Beni ve soyumdan gelecekleri namazı devamlı kılanlardan eyle; ey Rabbimiz! Duamı kabul et!İbrahim 40 Allahım bizi cennetine koy. Allah’tan başka yaratıcı yok, Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) Allah’ın Resulüdür ‘Ey Rabbimiz! Bize eşlerimizden ve soylarımızdan göz aydınlığı olacak kimseler ihsan et ve bizi takva sahiplerine önder kıl!’ derler. Furkan 74 Allahım bizi cennetine koy. Allah’tan başka yaratıcı yok, Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) Allah’ın Resulüdür Ey Rabbim! Benim göğsümü geniş let. işimi kolaylaştır, dilimin düğümünü çöz ki sözümü anlayabilsinler.Taha 25-28 Allahım bizi cennetine koy. Allah’tan başka yaratıcı yok, Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) Allah’ın Resulüdür Ey Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik. Eğer bizleri affetmezsen ve bizlere acımazsan hüsrana uğrayanlardan oluruz A’raf, 123 Allahım bizi cennetine koy. Allah’tan başka yaratıcı yok, Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) Allah’ın Resulüdür Ey Rabbimiz. Üstümüze sabır yağdır ve bizi müslüman olarak öldür.araf126 Allahım bizi cennetine koy. Allah’tan başka yaratıcı yok, Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) Allah’ın Resulüdür Ya Rabbi! Bizim günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört ve bizi de iyilik yapanlarla birlikte öldür. Al-i İmran, 193 Allahım bizi cennetine koy. Allah’tan başka yaratıcı yok, Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) Allah’ın Resulüdür “Rabbim! Beni tek başıma bırakma. Sen varislerin en hayırlısısın Enbiya 89 Allahım bizi cennetine koy. Allah’tan başka yaratıcı yok, Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) Allah’ın Resulüdür . “Ey Rabbimiz! Cehennem azabını bizden uzaklaştır; çünkü onun azabı gerçekten pek korkunç ve süreklidir!” derler. Furkan 65 Allahım bizi cennetine koy. Allah’tan başka yaratıcı yok, Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) Allah’ın Resulüdür “Rabbim! Tıpkı beni küçükken koruyup yetiştirdikleri gibi sen de onlara acı. İsra 24 Allahım bizi cennetine koy. Allah’tan başka yaratıcı yok, Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) Allah’ın Resulüdür Allah yeter ve o, her şeyi duyandır, bilendir. Bakara 137 Allahım bizi cennetine koy. Allah’tan başka yaratıcı yok, Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) Allah’ın Resulüdür Ey daima diri (Hayy) olan ve her şeyin varlığı elinde olan (Kayyum) olan Allahım! Ey azamet ve ikram sahbi olan Allahım! Bize merhamet et,Ey merhametlilerin en merhametlisi! |
#53
|
|||
|
|||
Muhammed Hadimi hazretleri buyuruyor ki:
Kalbe gelen düşüncenin kimden geldiğini anlamak için, İslamiyet’e uygun olup olmadığına bakılır. Kalbe gelen düşünce, nefse acı gelirse, hayır olduğu; tatlı gelir, hemen yapmak isterse, şer olduğu anlaşılır. Allahü teâlâ, herkesin kalbine bir melek vazifelendirmiştir. İnsanın kalbine bu melekten gelen iyi düşüncelere ilham; şeytandan gelen kötü düşüncelere, vesvese; nefsten gelen kötü düşüncelere ise, heva denir. İlham ve vesvese devamlı olmaz. Nefsin hevası ise, devamlıdır ve gittikçe artar. Vesvese, dua ederek, zikrederek azalır ve yok olur. Bir hadis-i şerif meali: (Şeytan, kalbe vesvese verir. Allah’ın ismi zikredilince, söylenince kaçar. Söylenmezse vesveselerine devam eder.) [Ebu Ya’la] Vesveseden kurtulmak için çalışmalıdır. Nefse uyan kimse, vesveselere esir olur. Nefsine uymayanın ise, ilhama uyması kolay olur |
#54
|
|||
|
|||
Genç adam iyi bir terziymiş. Bir dikiş makinesi ve küçücük bir dükkânı varmış. Sabahlara kadar uğraşıp didinir ama pek az para kazanırmış. Çok soğuk bir kış gecesi dükkanı kapatırken elektrik sobasını açık unutmuş ve çıkan yangın onun felaketi olmuş. Artık ne bir işi varmış ne de parası.
Günler boyu iş aramış ama bulamamış… Yük taşımış, bulaşıkçılık yapmış, yine de evinin kirasını ödeyecek kadar para kazanamamış. Sonunda ev sahibinin de sabrı taşınca, küçük bir bavula sığan eşyalarıyla sokakta bulmuş kendini… Mevsim kış, hava ayaz olsa da genç adamın köşedeki parktan başka gidecek yeri yokmuş. Bir sabah iş arayacak derman bulamamış bacaklarında. Açlıktan ve soğuktan bitkin bir şekilde bankta otururken, kocaman bir araba yanaşmış kaldırıma. Arka kapıyı açmaya çalışan şoförü kızgınlıkla yana itmiş arabadan inen yaşlı adam, “Yalnız bırakın beni, parkta dolaşırsam belki sinirim geçer” diye söylenmiş. Zengin bir işadamı olduğu her halinden belli olan ihtiyar, birkaç adım attıktan sonra bankta titreyen terziyi görmüş. Terzi, adamın üzerindeki paltoya bakıyormuş dikkatle. Birden siniri geçiveren ihtiyar, “Zavallı adamcağız kim bilir nasıl üşüyordur, ona nasıl yardım etsem acaba?” diye düşünmeye başlamış. Oysa terzinin düşlediği paltonun sıcaklığı değilmiş. O, çok kalın ve kaliteli bir kumaştan üretilen bu paltonun sahibine hiç de yakışmadığını ve onun vücuduna uygun şekilde dikilmediğini düşünüyormuş. Yaşlı işadam, terzinin yanına yaklaşıp, “Ne o evlat, bu ayazda parkta donmuşsun. İstersen paltomu sana verebilirim” deyince, “Hayır, teşekkür ederim. Ben sadece bu paltonun size göre olmadığını düşünüyordum. Kumaşı fazla kalın ve sizi olduğunuzdan şişman göstermiş” diye yanıt vermiş terzi. Yaşlı adam bu cevabı alınca hayli şaşırmış. Çünkü o da üzerindeki paltoya onca para ödediği halde kendisine bir türlü yakıştıramıyormuş. “Soğuktan titrerken nasıl böyle bir şeye dikkat edebiliyorsun?” diye soran yaşlı adam, “Ben terziyim” yanıtını alınca “Benimle gel, hayat hikayeni yolda anlatırsın” diyerek arabaya bindirmiş bizim terziyi. Bu karşılaşma, terzinin hayatındaki dönüm noktası olmuş. Böyle yetenekli bir insanın işsiz ve evsiz kalmasına çok üzülen iyiliksever yaşlı adam, terziye bir dükkan açmasına yetecek kadar para vermiş. Bunun karşılığında tek istediği kendi giysilerini bu genç adamın dikmesiymiş. Terzi yeniden bir işe hem de kendi işine başlamanın heyecanıyla deliler gibi çalışmaya başlamış. Bu arada yaşlı işadamı da desteğini esirgemiyor, onu kendi çevresinden zengin kişilerle tanıştırarak yeni siparişler almasını sağlıyormuş. Küçük dükkân önce kocaman bir modaevine dönüşmüş, sonra da pek çok ünlü marka için üretim yapmaya başlamış. Terzi artık “ünlü işadamı” diye anılır olmuş. Bir gün ihtiyar adam onu ziyarete gitmiş. Terzi çok büyük bir iş bağlantısı yapmak üzere yurt dışına gidecekmiş ve uçağa yetişmesine az bir zaman varmış. Biraz sohbet ettikten sonra yaşlı adam birden fenalaşmış, kalp krizi geçiriyormuş. Hemen bir ambulans çağırılarak hastaneye kaldırılmasını sağlamış. Yeni işadamımız ise büyük işi kaçırmak istemediği için uçağa yetişmiş. Yaşlı adam krizi atlatmış ve uzun süre hastanede yatmış, bir yandan da sadece bir kez telefon ederek durumunu soran terziyi bekliyormuş. Fakat terzi daha çok para kazanmak için oradan oraya koştururken bir türlü yaşlı adamı ziyarete gidememiş. Aradan o kadar uzun bir süre geçmiş ki bu sefer de utancından yaşlı adamın kapısını çalamaz olmuş. Bir süre sonra terzinin işleri yolunda gitmemeye başlamış. Fabrikalarını kapatmak zorunda kalmış ve elinde kala kala yine küçücük bir dükkan kalmış. Utana sıkıla yaşlı adama koşmuş hemen nerede hata yaptığını sormak için. Son derece kırgın olan ihtiyar yine de onu kabul etmiş ama kendi anlatacağı öyküyü dinledikten sonra hemen çıkıp gitmesini istemiş. Ve başlamış anlatmaya: “Bir zamanlar fakir bir oduncu varmış. Ormandaki bir kulübede yaşar ve odun keserek hayatını kazanırmış. Bir gün kulübesinde yangın çıkmış ve bu yangın bütün ormanı kül etmiş. O çevrede kimse ona güvenip iş vermeyince, çıkınını alan oduncu, eşeğine binip yola koyulmuş. Ağaçların arasında yürürken birinin kendisine seslendiğini duymuş. Başını kaldırınca konuşanın bir bülbül olduğunu görmüş. Bülbül ona “Senin haline çok üzüldüm, şimdi öyle bir büyü yapacağım ki eşeğin çok güzel şarkı söylemeye başlayacak, sen de onunla gösteriler yapıp çok para kazanacaksın” demiş. Gerçekten de eşek birbirinden güzel şarkılar söylemeye başlamış. Oduncu o şehir senin bu kasaba benim dolaşıp eşeğine şarkı söyletiyor ve herkes onları izlemek için birbiriyle yarışıyormuş. Oduncu ve şarkı söyleyen eşeği bütün ülkede ünlenmişler. Bir gün yine bir gösteriye yetişmek için koştururlarken, bülbülün yardım isteyen sesini duymuş oduncu. Bir kedi bülbülü yakalamış ve yemek üzereymiş. Şöyle bir duraklamış ama gösteriye gitmemeyi, onca parayı kaçırmayı gözü yememiş, arkasına bakmadan kaçmış oradan. Gösteri başladığında ise eşeği her zamanki gibi güzel şarkılar söylemek yerine sadece bir eşeğin çıkarabileceği sesleri çıkarmış. Oduncu kendisini şarlatanlıkla suçlayan izleyicilerin elinden canını zor kurtarmış. İşte o zaman bülbül ölünce büyünün bozulduğunu anlamış. Ben de senin bülbülündüm ve sen beni öldürdün, büyü de o yüzden bozuldu. Keşke güzel giysiler dikerken dostluk ipliğini koparmasaydın…” Öyküyü dinleyince hemen çıkıp gitmiş terzi, çünkü söyleyecek bir sözü yokmuş… Dostluk iplerinizi koparmamanız dileğiyle..
__________________
Acını Hissediyorum Ama Karanlığın Kuralı Ölmektir ! Korkunun Tarifi Ancak Siyahla Yapılır. |
#55
|
|||
|
|||
ÇOK SIRLI BİR DUA
Sevgi, muhabbet için 3 gün 61 defa okunur, eşini geri getirmek için çaba harcayan birileri, hele sevgi icin cok etkilidir. Bütün niyetler kabul olsun diye 41 defa okunur, Rahat uyumak için 3 defa okunur, Cin ve şeytanların şerrinden emin olmak, kötülüklerden korunmak, gönül rahatlığını sağlamak ve günahların affedilmesi maksadıyla her gün sabah ve akşam birer defa okunur. Nazar değmesin diye 7 defa okunur. Ayrica psikoloji ve ruh hastalik icin de cok etkkili 7 defa yada 41 defa okunmali : Allahu la ilahe illa hüvel hayyul kayyum Allahu la ilahe illa Hüvel Hayyul Kayyum Allahula ilahe illa Huvel aliyul Hakim. Allahu la ilahe illa huves Semiul Alim Allahu la ilahe illa Huver Rahmanürrahim Allahu la ilahe illa Huvel Vahidul Ehad Allahu la ilahe illa Huvel Ferdül Varid. Allahu la İlahe illa Huve Raufur Rahim Allahu la ilahe illa Huvel Aziz'ur Rahim. Allahu la ilahe illa huvez Zahirul Batınu Allahu la ilahe illa Huvel Ahadus Samedu. Allahu la ilahe illa Huvel Fetta'ul Alim Allah'u la ilahe illa Huvel Aziz'ul Alim. Allahu la ilahe illa Huvel Hannan'ul Mennan'ul Deyyan Allahu la ilahe illa Huvel Adir'ul Kahiru. Alahu la ilahe illa Huver-Rafiul Alim Allahu la ilahe illa Huver-Rabbül arş'il Azim. Allahu la ilahe illa Huvel Melikul Kudüs Allahu la ilahe illa Huvel Hamdul mubin. Allahu la ilahe illa Huvel Bais'ul Varis Allahu la ilahe illa Huvel Esmaul Hüsna. Huvel Hayy'u la ilahe illa Huve Fadi'u MuhlisineLehuddiyn Subhane birahmetike ya erhamerrahimin. Velhamdu-lillahi Rabbil alemin. |
#56
|
|||
|
|||
Çok Etkili Bir Dua
İsm-i RAHMAN Duası.. Bir gün Resulü Ekrem mescitte otururken Cebrail (a.s.) geldi. Efendimize şöyle dedi: “Cenabı Hak selam gönderdi. Bir hediye verdi. Bu hediye senden önce gelip geçen hiçbir Peygambere verilmemiştir.” Efendimiz de Cebrail (a.s.)’a şöyle dedi: “Kardeşim Cebrail! Bu duayı okumanın sevabı ne kadardır?” “Ya Muhammed! Eğer bütün denizler mürekkep, melekler ve insanlar kâtip, ağaçlar kalem olsaydı, bu duanın sevabını yazamazlardı. Ya Muhammed! Arş-ı Azam’ı taşıyan melekler bu duanın gücü ile taşırlar. Ben de bu duanın kuvveti ile semaya çıkar, yere inerim. Azrail (a.s.) bu duanın gücü ile canları alır. Bu dua Cennet’in kapısında yazılıdır. Kim bu duayı okursa dünyanın ve Ahiret’in belalarından emin olup, ani ölümden kurtulur. Kıyamet Günü’nde Cehennem’in hararetinden nefsini korumuş olur. Kıyamet Günü’nde Senin yüce şefaatine nail olur. Allah rızası için bu duayı okuyan kimsenin üzerine Allah (c.c.) rahmetini indirir. Bin türlü bela, kaza, afat, dünya zahmetleri ve Ahiret korkularından emin kılar. Ömründe bir defacık okuyanın Kıyamet Günü’nde yüzü Ay gibi parlayacak, onu gören mahşer halkı – Bu hangi Peygamberdir ki, Hakk Teâlâ ona bu kadar mertebe verdi – diyeceklerdir. Bunun üzerine o anda bir nida gelir: “O Peygamber veya melek değil, bir kuldur. Ancak o, dünyada bu duayı okumuştu.” Her kim bu duayı on beş defa okursa veya üzerinde taşırsa bütün borçlarından Allah’ın izni ile kurtulur. Cebrail, Mikail, İsrafil, Azrail, Musa, İsa, İbrahim, Muhammed – Allah’ın selamı üzerlerine olsun – sevapları gibi Allahû Teâlâ sevap ihsan eder. Cebrail (a.s.), dedi ki: “Ya Muhammed! Bu duayı müminlere (Allah’ın ve Resulü’nün emirlerini kabul edip, icaplarını yerine getirenlere) öğret, münafıklara (İslam’ız diyip de emirlerini yerine getirmeyenlere) öğretme.” Bu duanın gereğini İslam’ca yaşamak suretiyle yerine getirerek okuyan veya üzerinde bulunduran kimse dünyanın ve Ahiret’in azabından emin olur. Bir Hac ve Umre sevabı verilir. Kim abdestli olarak on beş defa okuyup yatarsa, Hz. Muhammed (s.a.v.)’ı rüyasında görür. Hacet veya bir dileği olan kimse okursa, dilek ve haceti gerçekleşir. Hasta üzerine okunursa şifa bulur. Günahkâr bir kimse yaptıklarına pişmanlık duyarak okursa günahları affedilir. Bir kimsenin bir malı çalınsa veya biri kaçsa onları geri getirmek için dört rekât namaz kılınır. Zammı Sure ile birlikte onar kere İhlâs-ı Şerif okunmalı. Namaz sona erince bu dua bir defa okunursa Allah’ın izni ile kaçan ve çalınan geriye gelir. Düşmanın fenalığından korunmak için iki rekât namaz kılarak bu dua okunursa düşmanın fenalığı o kimseye dokunmaz. Bu duayı duyan melekler, okuyan kimse için: “Ey Rabbimiz! Bu kulunu bağışla!” derler. Bu duayı okuyana Allahû Teâlâ o kadar sevap verecek ki, o sevap sayesinde Cehennem azabından emin olacak, şefaatten mahrum olmayacaktır. Resulü Ekrem (s.a.v.) muharebelerde bu duayı okur, zafer kazanırlardı. Ebu’d-Derda (r.a.): “Resulü Ekrem (s.a.v.) bu duayı bana vasiyet etti. Her gece okur, O’nu rüyamda görürdüm” demiştir. Hz. Ömer (r.a.): “Resulü Ekrem’in vefatından sonra bu duayı okurdum. Hak Teâlâ bana nusret ihsan ederdi.” Hz. Osman (r.a.): “Kuran-ı bu duanın bereketi ile cem ettim.” Hz. Ali (k.v.): “Bu duayı okuyan taze gül gibi olur” demişlerdir. İsm-i Rahman Duası Bismillâhirrahmânirrahim Sübhâneke yâ Allâh Teâleyte yâ Rahmânü. Ecirna minen nâri bi afvike yâ Mücîru. Sübhâneke yâ Rahıymü. Teâleyte yâ Kerîmü. Ecirna minen nâri bi afvike yâ Mücîru. Sübhâneke yâ Evvelü. Teâleyte yâ Âhıru. Ecirnâ minen nâri bi afvike yâ Mücîru. Sübhâneke yâ Latıyfü. Teâleyte yâ Habîru. Ecirna minen nâri bi afvike yâ Mücîru. Sübhâneke yâ Kaviyyü. Teâleyte yâ emînü. Ecirna minen nâri bi afvike yâ Mücîru. Sübhâneke yâ Muhyî. Teâleyte yâ Mümîtü. Ecirna minen nâri bi afvike yâ Mücîru. Sübhaneke yâ Karîbü. Teâleyte yâ Rakıybü. Ecirnâ minen nâri bi afvike yâ Mücîru. Sübhâneke yâ Hamîdü. Teâleyte yâ Mücîdü. Ecirna minen nâri bi afvike yâ Mücîru. Sübhâneke yâ Bâkıy. Teâleyte yâ Hakku. Ecirnâ minen nâri bi afvike yâ Mücîru. Sübhâneke yâ Mübînü. Teâleyte yâ Şekuru. Ecirnâ minen nâri bi afvike yâ Mücîru. Sübhâneke yâ Habîru. Teâleyte yâ Kebîru. Ecirnâ minen nâri bi afvike yâ Mücîru. Sübhâneke yâ Ğafuru. Teâleyte yâ Şekuru. Ecirnâ minen nâri bi afvike yâ Mücîru. Sübhâneke yâ Müteâli. Teâleyte yâ Fe’âlü. Ecirnâ minen nâri bi afvike yâ Mücîru. Sübhâneke yâ Vâhıdü. Teâleyte yâ Mâcidü. Ecirnâ minen nâri bi afvike yâ Mücîru. Sübhâneke yâ Vehhâbü. Teâleyte yâ Razzâku. Ecirnâ minen nâri bi afvike yâ Mücîru. Sübhâneke yâ Kâimü. Teâleyte yâ Kayyûmü. Ecirnâ minen nâri bi afvike yâ Mücîru. Sübhâneke yâ Mu’tıy. Teâleyte yâ Semiy’u. Ecirnâ minen nâri bi afvike yâ Mücîru. Sübhâneke yâ Besıyru. Teâleyte yâ Nesıyru. Ecirnâ minen nâri bi afvike yâ Mücîru. Sübhâneke yâ Alîmü. Teâleyte yâ Halîmü. Ecirnâ minen nâri bi afvike yâ Mücîru. Sübhâneke yâ Azıymü. Teâleyte yâ Hakîmü. Ecirnâ minen nâri bi afvike yâ Mücîru Sübhâneke yâ Tâhiru. Teâleyte yâ Mütahhiru. Ecirnâ minen nâri bi afvike yâ Mücîru. Sübhâneke yâ Cemîlü. Teâleyte yâ Celîlü. Ecirnâ minen nâri bi afvike yâ Mücîru. Sübhâneke yâ Mâlikü. Teâleyte yâ Kuddusü. Ecirnâ minen nâri bi afvike yâ Mücîru. Sübhâneke yâ Müıynü. Teâleyte yâ Mübînü. Ecirnâ minen nâri bi afvike yâ Mücîru. Sübhâneke yâ Azîzü. Teâleyte yâ Hafîzu. Ecirnâ minen nâri bi afvike yâ Mücîru. Sübhâneke yâ Mütekebbiru. Teâleyte yâ Müsavviru. Ecirnâ minen nâri bi afvike yâ Mücîru. Sübhâneke yâ Muktediru. Teâleyte yâ Mükaddimü. Ecirnâ minen nâri bi afvike yâ Mücîru. Sübhâneke yâ Kâbidu. Teâleyte yâ Bâsitu. Ecirnâ minen nâri bi afvike yâ Mücîru. Sübhâneke yâ Sültânü. Teâleyte yâ Deyyânü. Ecirnâ minen nâri bi afvike yâ Mücîru. Sübhâneke yâ Hannânü. Teâleyte yâ Mennânü. Ecirnâ minen nâri bi afvike yâ Mücîru. Sübhâneke yâ Refiy’u. Teâleyte yâ Şefiy’u. Ecirnâ minen nâri bi afvike yâ Mücîru. Sübhâneke yâ Veliyyü. Teâleyte yâ Kaviyyü. Ecirnâ minen nâri bi afvike yâ Mücîru. Sübhâneke yâ Müızzü. Teâleyte yâ Müzillü. Ecirnâ minen nâri bi afvike yâ Mücîru. Sübhâneke yâ Ehadü. Teâleyte yâ Samedü. Ecirnâ minen nâri bi afvike yâ Mücîru. Sübhâneke yâ Kahhâru. Teâleyte yâ Ğâffâru. Ecirnâ minen nâri bi afvike yâ Mücîru. Sübhâneke yâ Ferdü. Teâleyte yâ Vitru. Ecirnâ minen nâri bi afvike yâ Mücîru. Sübhâneke yâ Muhsıy. Teâleyte yâ Mübdiü. Ecirnâ minen nâri bi afvike yâ Mücîru. Sübhâneke yâ Allâmü. Teâleyte yâ Selâmü. Ecirnâ minen nâri bi afvike yâ Mücîru. Sübhâneke yâ Hayyü. Teâleyte yâ Kayyûmü. Ecirnâ minen nâri bi afvike yâ Mücîru. Sübhâneke yâ Kadîru. Teâleyte yâ Habîru. Ecirnâ minen nâri bi afvike yâ Mücîru. Sübhâneke yâ Hafıyzu. Teâleyte yâ Mühıytu. Ecirnâ minen nâri bi afvike yâ Mücîru. Sübhâneke yâ Kâdiru. Teâleyte yâ Kâhiru. Ecirnâ minen nâri bi afvike yâ Mücîru. Sübhâneke yâ Tevvâbü. Teâleyte yâ Vehhâbü. Ecirnâ minen nâri bi afvike yâ Mücîru. Sübhâneke yâ Âhiyyen Şerâhiyyâ. Teâleyte lâ ilâhe illâ ente. İllâ billâhil aliyyil azıym. Sübhâneke yâ zel celâli vel ikrâmi ve sallellâhü alâ seyyidinâ Muhammedin ve âlihit tayyibînet tâhirîn. |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Düşünce gücü bedensel değil, titreşimsel ve içsel hissiyatın hareketidir | Gercek | Kadim Bilgelik | 2 | 31.05.22 01:25 |
Bütün günahları işledim anlamsız bir boşluk içindeydim | Frtazd | Sorularınız | 34 | 23.05.22 23:20 |
Boşluk Meditasyonu | AristaS | Parapsikoloji & Spiritüalizm | 1 | 06.02.22 01:44 |
Susma orucu riyazrti içsel sesimizi eğitmekmidir yada sadece ona yoğunlaşmak? | Kgumus | Sorularınız | 1 | 31.07.21 14:22 |
İçsel boşluk | SiLence | Parapsikoloji & Spiritüalizm | 1 | 21.03.17 15:59 |