#41
|
|||
|
|||
EGO TEMELLİ YAPI YERİNDE DURDUĞU MÜDDETÇE HİÇBİR İÇERİK SİZİ MUTLU ETMEYECEKTİR
''Bana'', ''beni'', ''benim'', ''daha fazla'', ''istiyorum'', ihtiyacım var'', ''sahip olmalıyım'', ve ''yeterli değil'' gibi düşünce formları, içerikle değil, EGO'nun yapısıyla ilgilidir. İçerikle ilgili olanlar her zaman birbirleriyle yer değiştirebilirler. Bu DÜŞÜNCE BİÇİMLERİ'ni kendi içinizde görmediğiniz, ve bunlar BİLİNÇDIŞI kaldığı müddetçe, siz onların söylediği her şeye inanır, ve bunların talimatları doğrultusunda hareket etmeye, sürekli ''aramaya'', ama ''bulamama''ya mahkum olursunuz.... Çünkü bu düşünceler harekete geçtiği vakit, sahip olduğunuz hiç bir şey, yer, kişi, veya koşul sizi tatmin etmeyecektir... Kısacası, ego-temelli yapı yerinde durduğu müddetçe, hiçbir içerik sizi mutlu etmeyecektir.... Neye sahip olursanız olun, mutlu olamazsınız. Her zaman sizi DAHA ÇOK tatmin etmeyi, benliğinizdeki eksiklik duygusunu gidermeyi, ve içinizdeki boşluğu doldurmayı vaat eden BAŞKA bir şeyin arayışı içinde olacaksınız... |
#42
|
|||
|
|||
''Men dakka bâbel kerîmi infeteha''🌹
(Kerîmlerin kapısı çalınınca açılır.)🌹 |
#43
|
|||
|
|||
Öyle zaatlar vardır ki, sizi açıp kitap gibi okur. Susduklarına bakmayın !!!
|
#44
|
|||
|
|||
Bu zikirler her gün devam edenlerin,işleri rast gider ve kolaylaşır.Her gün bereketli ve ferah geçer.
Cumartesi günü:لآ اِلـَهَ اِلاَّ آنْتَ سُبحَانَكَ اِنّـِى كُنْتُ مِنَ الـَّظالِمِينَLâ ilâhe illâ ente sübhâneke innî küntü minez zâlimiyn (100 defa) Pazar günü:لآ اِلـَهَ اِلاَّ اللهُ اْلمَلِكُ اْلحَقُّ اْلمُبِينُLâ ilâhe illellâhül melikül hakkul mubiyn (100 defa) Pazartesi Günü:لآ اِلـَهَ اِلاَّ اللهُ عَزِيزٌ جَلِيلٌ يَا عَزِيزُ يَا جَلِيلُLâ ilâhe illellâhü aziyzün celiylün yâ aziyzü yâ celiyl (100 defa) Sali Günü:الـَّلهُمَّ صَلِّ عَلـَى مُحَمَّدٍ وَعَلـَى آلِ مُحَمَّدٍ وَسَلـّـِمْ تـَسْلِيمًا كـَثِيرًاAllâhümme salli alâ muhammedin ve alâ âli Muhammedin ve sellim teslîmen kesîrâ (100 defa) Çarsamba Günü:لآ اِلـَهَ اِلاَّ اللهُ خَلـِصًا مُخْلِصًاLâ ilâhe illellâhü hâlisan muhlisâ (100 defa) Persembe Günü:لآ اِلـَهَ اِلاَّ اللهُ خَلِقُ كـُِلّ شَـْئٍ وَهُوَ عَلـَى كـُِلّ شَـْئٍ قَدِيِرٌLâ ilâhe illellâhü hâliku külli sey’in ve hüve alâ külli sey’in kadîyr (100 defa) Cuma Günü:سُبْحَا نَ اللهِ وَالْحَمْدُ ِللهِ وَلآ اِلـَهَ اِلاَّ اللهُ وَاللهُ آكـْبَرُ* وَلآ حَوْلَ وَلآ قـُوَّة َ اِلاَّ بـِاللهِ اْلعَلِىِ َّ اْلعَظِيـمِSübhânellâhi vel hamdü lillâhi ve la ilâhe illellâhü vallâhü ekber Ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil aliyyil aziym. (100 defa) |
#45
|
|||
|
|||
"Allah dostlarının aleyhine konuşanlar kuduz köpek gibidir."
İMAM-I RABBANİ HAZRETLERİ
__________________
İnci Sancı Mahsulüdür.. |
#46
|
|||
|
|||
Eğer Câhil Cehâletinden Dolayı Mazûr Olsaydı, Cehâlet İlimden Hayırlı Olurdu.
[Îmâm-ı Şâfiî] |
#47
|
|||
|
|||
Yarını iyileştirmenin tek yolu, bu gün neyi yanlış yaptığını bilmektir...
|
#48
|
|||
|
|||
Kadın hep toplar..!
Sabah kalktığında önce şöyle bir etrafı toplar. Sonra bir başına hazırladığı kahvaltı sofrasına tek tek çağırıp ev halkını toplar. Tabi birde karınları doyduktan sonra çil yavrusu gibi ortalıktan kaybolan ev halkının geride bıraktığı sofrayı toplar. Herkes gider o evi toplar, sonra aynanın karşısına geçip işten güçten helak olmuş saçını toplar. Çayını demler, kekini yapar ve sevdiği arkadaşlarını bir araya toplar. Mahallede bir günde ne olmuş ne bitmişse bilirkişiden bayağı bir bilgi toplar. Çocukların yaptığı yanlışları babaya duyurmadan derleyip toplar.Bazen de duygusallaşır öpüp koklamak için evlatlarını kanadının altına toplar. Çoğu zaman dalar uzaklara, eskiyi düşünür; geçmişi ve hala geçmemiş olan yaralarını, acılarını toplar. Ne olursa olsun güçlü olmak zorundadır, ne kadar üzülse de ağlasa da en sonunda da kırılan kalbini yine kendisi toplar. |
#49
|
|||
|
|||
Merhabalar
Çiğdem Köroğlu “Nekre” isimli yeni çıkan kitabını okudum. Yaşanmış bir hayat hikayesinden yola çıkılarak yazılmış kitapta genç ve bekar bir annenin başına gelen, kimsenin başına gelmesini istemeyeceğimiz olaylarla başa çıkma mücadelesi anlatılmış. Anlatım, dil sade ve yalın; gereksiz tekrarlama ve betimlemeler yok dolayısıyla okuru yormayacak şekilde kurgulanmış, günlük yaşamda karşılaşabileceğimiz şekildedir. Yani kitabı okurken bu kitabın karakteri yakın arkadaşınızmış da size yaşadığını içtenlikle anlatıyor gibi hissediyorsunuz. Pek çok çerez kitabın aksine okurken içine gireceğiniz bir kitap. Tavsiye ederim Saygılarımla |
#50
|
|||
|
|||
Biz çocukken, evde bakır kaplarda pişerdi yemekler… Arada bir kapı önünden geçen “kalaycı”lar, bakır kapları kalaylardı. Yemekler de bu kalaylanmış kaplarda pişerdi. Sonra birden aluminyum furyası çıktı!. Herkes bakır kaplarını satıp evi aluminyum kaplarla doldurmaya başladı… Büyük kolaylıktı. Hafifti, ucuzdu, kalaylanma derdi yoktu!. Yıllar yılı alüminyum kaplarda pişmiş yemeklerle beslendi beyinlerimiz! . Derken çelik kaplar, teflon tencereler çıktı yakın yıllarda…
Ve atıldı ortaya bir yeni keşif! “Alzheimer” yani ALUMİNYUM hastalığı! Bu hastalığa yakalananların beyin hücrelerinde normalin 4 katına kadar alüminyum fazlalığı tespit oldu 1989 da… Özellikle, beynin hafızayla alâkalı hippocampus bölgesindeki hücrelerde bu birikim çok fazla olarak bulundu. İnsanların farkında olmadan gıda ve diğer yollarla aldıkları fazla alüminyum beyni iflasa sürüklüyordu… İsimleri, yerleri, kişileri hatırlamaz hâle getiriyordu “ALZHEİMER” hastalığı. Ve bunda, kullanılan alüminyum kapların etkisi çok büyük!Yapılan araştırmalara göre, normal kapta pişen domatesteki aluminyum oranı, alüminyum kapta piştiğinde yüzde yüze yakın artıyordu. Şimdi aluminyum tencereler kullanılmıyor pek ama tehlike geçti mi? Bu defa da en başta aluminyum “kutu”larda saklanan, içilen konserve ve meşrubat türü gıdalar çıktı karşımıza! Bunların yanı sıra vücuda alınan bazı ilaçlara da dikkat edilmeli sanırım! Meselâ, stresli toplumlar sürekli mide yanmalarına karşı antiasid almaya başladılar… Ki alınan antiasid hap veya şurupların pek çoğunda yoğun miktarda alüminyum hydroxid ve alüminyum tuzları bulunmakta! Yanı sıra ishal kesici (antidiarrheal) haplar dahi alüminyumlu maddeler ihtiva etmekte. Bir kısım ağrı kesici aspirinler, kepek olmasını önleyici bazı şampuanlar, bazı deodorantlar, hep beynimizin belâsı alüminyumu ihtiva etmekte… Bilmem alüminyumlu nesnelerden uzak durmamız gerektiğini yeterince anlatabildim mi?.Yanı sıra kesinlikle LIGHT ve DIET yazan yenecek ve içeceklerden uzak durmak gerekiyor…Rafine beyaz şeker ise beyni “turn-OFF” yapan (çalışmasını durduran) madde olarak adlandırılıyor |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Düşünce gücü bedensel değil, titreşimsel ve içsel hissiyatın hareketidir | Gercek | Kadim Bilgelik | 2 | 31.05.22 02:25 |
Bütün günahları işledim anlamsız bir boşluk içindeydim | Frtazd | Sorularınız | 34 | 24.05.22 00:20 |
Boşluk Meditasyonu | AristaS | Parapsikoloji & Spiritüalizm | 1 | 06.02.22 01:44 |
Susma orucu riyazrti içsel sesimizi eğitmekmidir yada sadece ona yoğunlaşmak? | Kgumus | Sorularınız | 1 | 31.07.21 15:22 |
İçsel boşluk | SiLence | Parapsikoloji & Spiritüalizm | 1 | 21.03.17 15:59 |