Eskilerden beni hatırlayanlar olur mu bilmem, uzun zamandır kaybolmuştum
Uzunca bir zaman erkek arkadaşım beni terketti diye dua aradım, dua istedim. Günlerce, gecelerce, aylarca gözyaşı döktüm, ağladıkça daha çok dua ettim, dua ettikçe daha çok ağladım. Hatta son çare olarak Ebuyusuf hocaya başvurdum. Sonuç; inançlarını sorgulayan, psikiyatri ilaçları kullanan, hiçbir şeyi düzeltemeyen, ibadetlerini adam gibi yapamayan hatta dua bile edemeyen, yaşadıklarına, hayatına kahreden bir ben.
Tüm bunlar ağustos ayına kadar sürdü... Geçen ağustos ayında annem küçük ama yanlış bir ameliyat geçirdi, sonuç; vücudunun birçok yerine sıçramış bir akciğer kanseri...
Allah bana ağlayacak esaslı bi sebep vermişti sonunda, elin oğlu yüzünden kendi yaşadıklarım neydi ki... Ki ben o kadını onun yüzünden ne çok ağlattım, üzdüm, anne işte senin suratın asılsa onun gözleri dolmaz mı?
Yani demem o ki; ben illa ki bana dönsün diye yırtınırken öyle bir tokat yedim ki bu hayattan, annem dışında kendimin bile bi önemi kalmadı benim için. Dönsün diye o çok dua ettiğim insan aklıma geldikçe nefret ettim, ondan nefret ettikçe kendimden tiksindim.
Annemin teşhisiyle birlikte bir anda herkesten, her şeyden vazgeçen, hiçbir şeye sinirlenmeyen, kızmayan, her şeyi, herkesi hoş gören pamuk gibi fakat bir yandan da kaderi daha da sorgulayan bir insana dönüştüm.
Tam da ben böyle iyiyim, mutluyum, anamdan babamdan başka da kimseye ihtiyacım yok dediğim anda da hayatıma jet hızıyla yeni bir insan girdi, ve aynı hızla geçen hafta nişanlandım. Ben mutlu, o mutlu, annem mutlu... Baba klasik kız babası olduğundan onu geçiyorum
Bana kalırsa dostlar, siz sadece duanızı edin, sadece hayırlısını isteyin ve tevekkül edin. Olursa mutlu olun, olmazsa çok daha güzelinin geleceğini bilin, ve buna siz izin verin. Ekstradan günlerce gecelerce okuycam üflüycem de bana dönecek diye heba ettiğiniz gecelere yazık, ağzınıza, dilinize, gözünüze, nefesinize yazık. İnanın ki hiç kimse için hiçbir şey için gram gözyaşı dökmeye değmiyor bu hayat. Sizin olan, alnınızda yazılı olan zaten sizi bulacak, ve öyle kolay olacak ki inanamayacaksınız bile...
Biz zaten bizim için yazılmış olanı yaşıyoruz, ve bazı konularda dua kaderi değiştirmeye yetmiyor. Nişanlım da iki yıl önce de karşıma çıkmış ama ben kabul etmemiştim, kader bizi döndürüp dolaştırıp yine yan yana getirdi.
Ben biraz geç kaldım, böyle konuşanları da ne dinlerdim ne anlardım, ama siz benim gibi böyle okkalı bi tokat yemeyi beklemeyin, kendinizden başka, ailenizden başka kimseyi de çok umursayıp hayatı kendinize zindan etmeyin. Umarım ki o tokadı yemeden bir an önce kendinize gelir ve sahip olduğunuz güzelliklerin farkına varıp ne kadar kaldığını bilmediğiniz hayatınızı doya doya yaşarsınız.
Sevgiler...