Öncelikle herkese selam olsun. Burada ki çoğu bilgili insan ve hocalarımız gibi uygulama veya formül paylaşamıyorum zaten onlar sağolsunlar her konuda bir sürü güzel konu paylaşıyorlar. Ancak ben Tıp fakültesi öğrencisiyim ve bölümüm çok kutsal doğru pencereden bakıldığında her zerresinde Allah'ın mucizelerini görebileceğiniz bir bölüm. Açıkcası ben her yeni birşey öğrendiğimde düşünmekten işin içinden çıkamıyorum gerçekten insan oğlunun yaradılışı insana hayretler veriyor. Bazen çok ilginç şeyler oluyor ve paylaşmak istiyorum.
Mesela geçenlerde birşey öğrendik biraz da komik bir olay. Mümkün olduğunca kısaca anlatacağım. Şimdi özel bir parazit var kendisi protozoan grubu dediğimiz tek hücreli bir canlı. İsmi Toxoplasma gondii. (Bu arada öğrendiğimiz herşeyi bilgimiz dahilinde soran sormayan insanlara anlatmak durumundayız hocalarımızda böyle diyor yoksa vebal almış olabiliriz. Bu parazit hamilelik döneminde kesinlikle ama kesinlikle hamile bayanların uzak durması gereken bir parazit) Bu parazitin host'u (yani kendini çoğaltabileceği üreyebileceği yer) kediler. Buraya kadar herşey normal değil mi?
Bu parazit direkt olarak hostu olan kediye ulaşamıyor. Düşünüyor diyeceğim ki düşünemez tek hücreli bir canlı o yüzden Allah'ın işi ile bir şekilde kediye ulaşabilmek için önce fareyi enfekte ediyor. Sonra farenin içindeyken yüksek oranda bir nörotransmiter olan dopamini salgılıyor. Bu nörotransmiter olan dopamin farenin beyninde cesaretle ilgili olan bölgeleri aktive ediyor
Normalde kediden kaçması gereken fare bu cesaret ile birden bire kediye kafa tutmaya başlıyor ve kaçmak yerine üzerine doğru gidiyor. Eee doğal olarak kedi fareyi yiyor ve sonra bu parazit mutlu sona yani host'u olan kediye ulaşmış oluyor
Tek hücreli mikroskop haricinde gözle dahi görünmeyen bir canlı bırakın normal düşünmeyi bu kadar stratejik bu kadar hesaplı kitaplı bu kadar kompleks bir olayla hayatını devam ettiriyor. Birde insani düşünün... Sırf şu anlattığım mevzu bile Allah'ın ne kadar yüce olduğunu gösteriyor... Bu ve bunun gibi derslerde öğrendiğimiz bir çok şey beni hayrete düşürüyor bir tanesini paylaşmak istedim...
Not: Hiç bir yerden alıntı değildir. Tıp fakültesi 2.sınıf Fizyoloji Dersinde öğrendiğim bir hadisedir..
Konuyu yanlış yere açmış olabilirim öyle olmuşsa kusura bakmayın tam hangi Ana başlığın altına tekabül ediyor bilemedim...