#1
|
|||
|
|||
Tarikatın Temel esasları
Tarikatın 11 Temel Esasları
1. HÛŞ DER DEM: Alınan her nefeste zikir hâlinde olup mânen uyanık bulunmak, gafletten sakınmak. Şâh-ı Nakşibend Hazretleri şöyle buyurmuştur: “Bu yol, nefes üzerine binâ edilmiştir. Bu sebeple, alıp verirken nefesini çok iyi muhâfaza etmelisin! Hattâ iki nefes arasını bile muhâfaza etmelisin!” 2. NAZAR BER KADEM: Yürürken gaflete sebep olacak herhangi bir şeyi görmemek için önüne (ayak ucuna) bakmak. Zira kalbi en çok perdeleyen şey, gözden gönle akseden lüzumsuz ve menfî sûretlerdir. Ayrıca ayak ucuna bakarak yürümekte; gözü haramdan korumak, edep, hayâ, tevâzû ve Sünnetʼe bağlılık fazîletleri vardır. 3. SEFER DER VATAN: Her adım*da Hakk’a yü*rü*mek. Nefsânî sıfatlardan sıyrılıp rûhâniyeti inkişâf ettirerek mânevî zirvelere ulaştıracak olan iç âlemdeki yolculuğa yönelmek. Zâhiren de mürşid-i kâmili ziyaret edip terbiyesine girmek için seyahat etmek. 4. HALVET DER ENCÜMEN: Zâhirde halk ile, kalben Hak ile beraber olmak. Melik Hüseyin, Şâh-ı Nakşibend Hazretleri’ne: “‒Halvet der encümen nasıl olur?” diye sormuştu. Nakşibend Hazretleri: “‒Bu, zâhirde halk ile ülfet eden, bâtında ise devamlı Hak Teâlâ Hazretleri ile meşgul olan; halk ile ülfeti, kendisini Hak Teâlâ’nın zikir ve tefekküründen geri koymayan kişiye nasîb olur.” buyurdular. Melik tekrar: “‒Böyle bir şey mümkün müdür?” diye sorunca Nakşibend Haz*retleri şu âyet-i kerîme ile cevap verdiler: “Öyle erler vardır ki, onları ne ticaret ne de alışveriş Allâh’ı zikretmekten, namaz kılmaktan ve zekât vermekten alıkoyamaz…” (en-Nûr, 37)[2] 5. YAD KERD: Dilin zikriyle beraber kalbin de zâkir hâle gelmesi ve “nefy ü isbât” zikri yapmak. Nefy ü isbât ise kelime-i tevhîdin hakîkatinde derinleşme gayretidir. Kulu Rabbinden gâfil bırakan bütün hevâ ve hevesleri, daha “Lâ ilâhe” derken kalpten nefyedip, Allah’tan gayrı bütün maksudları kalpten silip atmaktır. Daha sonra da kalbin bu arınmış zemininde “İllâllâh” hakîkatini sâbitleyip, gönlün yalnızca Allâh’a tahsis edilmesine gayret göstermektir. 6. BAZ GEȘT: Matlub ve maksudun ancak Allah rızası olmasıdır. Zikirle Allah'a dönüş, vuslât düşünülmelidir. 7. NİGAH DAȘT: Nefsani ve şeytani vesveselerden korunmaktır. Kalbi zararlı düşüncelerden korumak. 8. YAD DAȘT: Kendini daima Allah'ın huzurunda bilmektir. Masivâyı bırakarak, sadece Allah'ı düşünmektir. Kalbi zararlı düşüncelerden korumak. 9. VUKUF-İ ZAMANİ: Vakte hâkim olmak, onu iyi değerlendirmek, sık sık nefsini hesâba çekerek her ânını mânevî uyanıklık içinde geçirmeye gayret etmek. Şâh-ı Nakşibend-rahmetullâhi aleyh şöyle buyurmuşlardır: “Vukūf-i zamânî, sâlikin her zaman kendi hâllerine vâkıf olmasıdır. Eğer amelleri şükretmeyi gerekti*riyorsa şükretmeli, tevbeyi gerektiriyorsa tevbe etmelidir. Yani bast hâlinde şükretmeli, kabz hâlinde ise tevbe ve istiğfâr ile meşgul olmalıdır 10. VUKUF-İ ADEDİ: Zikirde sayıya riâyet etmek. Daha çok hafî zikirde, nefy ü isbât zikrinde sayının tek olmasına dikkat etmek. Bu dikkat, gönlü dağınıklıktan muhâfaza eder. Beyan edilen ölçü ve sayılara riâyet etmekte, daha pek çok sır ve hikmet vardır. Bunla*rı ancak kendilerine hikmet verilenler, kalben idrâk edebilirler. Zikirlerdeki sayı, anahtardaki dişler gibidir. Anahtarın dişleri bir fazla ve*ya eksik olduğunda nasıl kilit açılmazsa, zikirde de sayıya riâyet edilmezse, tesir azalır. Nitekim Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz de belli sayılarda bâzı zikirler tavsiye buyurmuşlardır. 11. VUKUF-İ KALBİ: Zikirde kalbe yönelmek ya da kalbin Allâh’a yönelmesidir. Bu, “ihsân” duygusunun dâimî bir şuur hâline gelmesi demektir. Sâlik her fırsatta kalbini kontrol etmeli, onun ne hâlde olduğuna bakmalıdır. Zira zikirde asıl matlûb, kalbin zikredilenden haberdâr olmasıdır. Zikir, ağızdan kalbe inmeyen lâfızların tekrarından ibâret değildir. Bu sebeple zikir esnâsında bütün dikkati zikredilene teksîf etmeye çalışmak gerekir. Zira âyet-i kerîmede buyurulur: “Rab*bi*nin is*mi*ni zik*ret ve (mâsivâdan kesilerek) bü*tün var*lı*ğın*la O’na yö*nel.” (el-Müz*zem*mil, 8)[4] Bilesiniz ki, kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) âyet-i kerîmesi, Cenâb-ı Hak’la kalbî beraberliğin lezzetine ulaşabilmek, bütün bu düsturların aslî gayesidir. |
#2
|
||||
|
||||
Allah azze ve celle razi olsun. Istikamet idir onemli olan.
|
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Erbain-i idrisiyye vird çekme usul ve esasları | demirdag | Esmai idrisiyye | 33 | 05.11.24 10:07 |
Âmentü Nedir, Âmentü'de Yer Alan İman Esasları Nelerdir? | mgunes27 | islam & islami Konular | 0 | 15.05.21 15:34 |
Tasavvuf ve tarikat yolunun bazı temel esasları vardır | Hal | Tasavvuf Sohbetleri | 0 | 29.04.21 13:47 |
Din Yolunun Esasları | havashavas | islam & islami Konular | 0 | 10.07.20 15:25 |
Tevhidin Esasları | SiLence | islam & islami Konular | 3 | 24.07.18 09:36 |