Tasavvufun muhteva açısından mertebeleri nelerdir?
2-Tasavvufun muhteva açısından mertebeleri nelerdir?
Tasavvufun tahalluk ve tahakkuk olmak üzere iki mertebesi; yani boyutu vardır. Tahalluk, tasavvufun eğitim boyutudur. Tasavvufi hayat, tarikat, manevi makamlar, seyr u sülük ve âdâb gibi konuları kapsar. Tahakkuk ise tasavvufun ma’rifet, işaret ve bilgi boyutudur. Bu da insanın ma’nevî eğitim sayesinde ahlâk ve takva açısından yükselişi ve Allah’a yaklaşması sonucu kâinattaki bazı ilâhî sırlara âid elde ettiği bilgilerdir. Nitekim Kur’an’daki: “Allah’tan korkun Allah size öğretsin.”[1] Âyeti takvanın bir takım manevî bilgilere erme vesilesi olduğuna işaret etmektedir.
Bir kudsî hadisteki: “Kulum bana nafilelerle yaklaşmaya devam eder. Hatta ben onun gören gözü, tutan eli, yürüyen ayağı… olurum”[2] ibareleri, kulluk ve nafile ibâdet ile insanın kâinattaki ilâhî kudretin etkisini anlamaya başlayacağını anlatmaktadır. Aslında ehl-i sünnet inancına göre bütün insanların fiillerinin gerçek mutasarrıf ve halikı Allah’tır. Ancak insanlar gözlerindeki dünya ve mâsivâ perdesi sebebiyle bunu görememektedir. Yani bir başka ifade ile herkesin gören gözü, tutan eli, yürüyen ayağı Allah’tır. Çünkü bütün fiillerde yaratıcı O’dur. İnsanlar bu gerçeği nafile ibâdetlerle Hakk’ın sevgilisi olacak konuma geldikleri zaman farkedebilirler. Kur’an’da Allah’ın, kulların fiillerini kendine izafe etmesi bundandır. Nitekim “Onları siz öldürmediniz, Allah öldürdü. Attığın zaman da sen atmadın, Allah attı.”[3] buyrulur. “Bildikleriyle amel edene Allah bilmediklerini öğretir.”[4] hadisinde de aynı konuya işaret edilmektedir.
Tasavvufun bu iki özeliği tasavvufî hayat ve tasavvufî düşünce olmak üzere iki mertebenin meydana gelmesini sağlamıştır. Bunların ikisi de birbirine bağlı olmakla birlikte; aslolan kulluğa yardımcı tasavvufî hayattır.
|