En güzeli olduğu gibi okumaktır. Kendine has uslubu ile. Bir ara böyle sadeleştirme girişimleri olmuş ama toplatılmış, hiçbir zaman sadeleştirme mevzusuna hoş bakılmamıştır. Risalelerin özü ile sadeleştirilmiş hali elbette bir olmayacaktır.
Bu durum herkeste oluyor, yazıldığı dönem ile günümüz Türkçesi bir değil. Evet ağır bir dili var ama Okumaktan vazgeçmemek lazım, zamanla açıyor kendini.
Lügatten yardım almakta kolaylaştıracaktır işinizi.
Bir de mesela okudunuz anlamadınız diyelim takılmayın diğer sayfaya geçin, devam edin. Bir zaman sonra tekrar anlamadığınız yere dönün bu defa anlıyacaksınız Allahın izniyle.
Bazen okurum anlamam, ertesi gün tekrar okurum anlarım, hatta şaşarım nasıl anlamamışım ben burayı diye
Risalei nur derslerine katılabilirsiniz, böyle bir imkan yoksa anlamadığınız yerleri ders videoları ile destekleyebilirsiniz, internette de güzel bir hizmet var bu konuda.

Gariptir risale nur okudukca anlamıyorum dersiniz sonra farkedersinizki cozumluyorsunuz. Bu arada anlasaniz anlamasanizda size ihsanı boldur Allah'ın. Degilmi saye

Evet abla, anlamadım sanırsın ama sonra bakarsın ki meyveleri topluyorsun, hatta lisanına tesir etmiş, kelime haznen genişlemiş zahir batın ihsanı boldur Allah'ın hakikat öğrenmek isteyene. Okudukça olacak şeylerdir. Gayret bizden tevfik Allahtan
Risalei nur hem akla hem kalbe hitab eder. Rabbim en güzel şekilde istifade ettirsin

Hamdolsun

Pes etmemek lazım anladığım kadarıyla. Tavsiyelerinize ıyacağım. Çok teşekkür ederim cevaplarınız için.

Aynen öyle, zahmette rahmet vardır, rica ederim istifademiz bol olsun inşaAllah

Her şey bir hikmetle oluyor. O halde Said i Nursi eğer bu çileleri çekmeseydi belki de ilk niyet ettiği gibi, sadece Kuranı Kerimi arapça olarak tefsirini yazacaktı ve 50-60 cilt ve uzun bir zaman sürecekti bu işlemde . Böylece Risalei Nur da yazılmayacaktı? Allah ondan razı olsun mekanı cennet olsun.