ibni Arabiden Riyazat ve Halvet - Havas Okulu
 

Go Back   Havas Okulu > islam & Tasavvuf > Tasavvuf & Tarikatler

Acil işlemleriniz için instagram: @HavasOkulu
Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
  #1  
Alt 01.05.16, 22:28
Manevi
 
Üyelik tarihi: 07.04.15
Mesajlar: 1,124
Etiketlendiği Mesaj: 54 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart ibni Arabiden Riyazat ve Halvet

Riyazet ve halvetteki esrar (ibni arabi)

Euzü billahi mineşşeytanirracim bismillahirrahmanirrahim
Hepimizin bildiği gibi Kişisel gelişim sahasında İbnül Arabi hazretlerinin eserlerinin cok faydalari vardir. İşte bu eserlerden en kiymetlilerinden biriside ''Riyazet ve Halvetteki Nurlar ve Esrar'' ismindeki eseridir. Bu konumuzda Allahü tealanin izin verdiği kadar ve dilimin döndüğü kadar sizlere bu eserin tercümesini yapmaya gayret edecegim.

Manevi olarak gelişmek isteyen , riyazetin ve halvetin şartlarını bilip yerine getiren kişilerde ne gibi esrar ve nurlar meydana gelir bunları öğrenmek isteyen kardeşlere hitaben bu kitabı tercümeye karar verdim. İnşaallah hep beraber muvaffak oluruz.

Bismillahirrahmanirrahim
İnsanı akıl nimeti diğer mahlukattan yüce kılan Allahü Tealaya hamd ve sena olsun. Peygamberlerin sonuncusu Hazreti Muhammed Mustafaya ve onun temiz ailesine ve ashabına selam olsun.

Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 01.05.16, 22:29
Manevi
 
Üyelik tarihi: 07.04.15
Mesajlar: 1,124
Etiketlendiği Mesaj: 54 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Ey değerli kardeşim: Tarafımıza sorduğunuz (Hakk süphanehü ve teala hazretlerine süluk etmenin keyfiyyeti, ona vasil olmanin şartlarini v.s. .............. bildiriniz)
Soruya cevaben biz derizki : Halktan ayrılmadan hakka kavuşmak tam manası ile mümkün değildir. Elbette halk ile olup hakk ilede olanlar vardır. Lakin bu makama dahi erişmek - başta halktan ayrılıp hakka ulaşmakla olur. Bu ise vücudu insan için görünüşte büyük bir matemdir. Ancak herşey Allahü teala içindir. O'na kavuşmak içindir. Sıfatlarını ve ef-allerini bilmek içindir.
--- Her şey O'dur, her şey O'nunladır, herşey ondandır,her şey onadır. Velev ki O bütün alemlerden gizlensede, velev ki biz O'nu şu fani göz ile bu alemde bir defa bile göremesekte bu iş böyledir.

İnsanların idraki her ne kadar çok zayıf olsa bile, bizler Allahü tealanın nurunu görürüz. Bu nuru açık açık görmek için ise Allahü tealaya süluk'un keyfiyyetini, ve Allahü tealaya vasıl olmanin keyfiyyetini, ve bu iki keyfiyyet arasında meydana gelen halleri, sizlere beyan edelim.

Ey değerli kardeşim : Muhakkakki Hakk tealaya giden yollar çeşit çeşittir. Çünkü her salik-in mizacı ve kuvveti ruhaniyyesi, himmeti ve gayreti ve meyli çeşit çeşittir.

Mesela bazı kimseler yüce olan ruhani şeyleri talep ederler.Amma velakin mizacları buna müsaid olmaz. Veya kuvveti ruhaniyyesi buna munasip olmaz.

Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 01.05.16, 22:29
Manevi
 
Üyelik tarihi: 07.04.15
Mesajlar: 1,124
Etiketlendiği Mesaj: 54 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Şimdi burda size vatanlardan bahsedelim.
Buradaki vatandan maksadımız : Kendisinde varidati ilahi meydana gelen vakitlerin mahallidir. Yani varidati ilahi anlarıdır.
İşte bu makamlarda bu anlarda (varidati ilahi meydana geldiğinde) senin bunu bilmen ve anlaman lazımdır.(kalbe gelen şeyin varidati ilahi olduğunu bilmen lazımdır) Ve bu varidat ile o makamda Hakk tealanın sana anlatmak istediğini bilmen lazımdır.

Evvela vatanları beyan edelim: Toplam vatan 6 tanedir.

1- vatan:
Elestü birabbiküm vatanıdır.

2.ci vatan dünya vatanıdır- Şuanki olduğumuz yer.

3.cü vatan berzah alemidir. Büyük ve küçük ölümden sonra gideceğimiz yerdir (alem)

4.cü vatan haşr vatanıdır. Ölümden sonra tekrar diriliş (mahşer yeri)

5.ci vatan cennet ve cehennem vatanıdır.

6.ci vatan-a kesib denir. Bu dahi cennetin dışındadır.

Bu saydığımız altı vatanın her birinde dahi bazi mevziler (yerler) vardır. Bu mevzileri insanlar kuvve-i beşeriyye ile anlamaları mümkün değildir. (mesela berzah alemini normal insanlar 5 duyu organı ile anlayamazlar idrak edemezler)

2.ci Dünya vatanı:
Bu vatan mükellefiyet, belalar, ameller, vatanı (mahallidir)
Bilki Allahü teala insanları mükellef olarak yarattı. Bu yüzden insanlara - yokluktan varlik-a (meydana) geldikten sonra Taa cennet veya cehenneme gidinceye kadar rahatlık yoktur. Her cennet ve her cehennem ehli-lerinin hasebincedir.
Her akıllı kişi bilmelidir ki : Bu yolculuk meşakkatle doludur, rızık ve geçim sıkıntısı, belalar ile doludur.

Dünya bir çukurdur kuyudur. İnsanlar bu kuyunun içinde hapsolmuslardır. Bu kuyudan ancak gayret , himmet ve zikri ilahi ile çıkabilirler.Veya ölünce çıkarlar. (ölmeden evvel o kuyudan çıkabilenlere müjdeler olsun)

Bilki insanın letayifleri - (Bildiği) ilimler suretinde yaratılır. İnsanın cismi ise yaptığı iyi ve kötü ameller suretinde yaratılır.
Ey kardeşim eğer sen bu (dünya) vatanından çıkıp Hazreti hakka ulaşmak istersen, evvela kalbini dünya sevgisinden temizle, dininde sağlam ol, amelinde güzel ol.

.
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 01.05.16, 22:30
Manevi
 
Üyelik tarihi: 07.04.15
Mesajlar: 1,124
Etiketlendiği Mesaj: 54 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

İnsanlardan uzak olup uzlet bir yere çekil, çünkü bu şekilde zahiren ve batinen Hakk tealaya daha yakın olursun.
Uzlette iken sana ilk lazım olan şey (taharetini ve namazını orucunu ve takvanı mükemmel olarak yapabileceğin) ilimi öğrenmektir.
Salik-in ilk şartı bu ilimleri ögrenmektir.
Sonra bu ilimlerle amel etmek, sonra vera, sonra zühd, sonra tevekkül etmek gerekir.

Bir insanda tevekkül-ün hasıl olduğunun alameti 4 tür.
Tevekkülün dahi alametleri ve delilleri vardır.

1.ci Alamet:
Tayyul ard (bir anda bir yerden başka bir yere varmak)
Mesyi alel ma/ (su üzerinde yürümek)
Havada uçmak
Alemi gaybtan yemek ve içmek.
Bu saydiklarımız tevekkül-ün hakikatidir.

Yukarda saydığımız alametlerden sonra dahi salik daha yüce makamlara kavuşur, kendisinde cok değişik haller zuhur eder, kerametler zuhur eder, ölmüş kimselere muttali olur.

(Burda ibnül arabi yemin ederek) Vallahi vallahi sakın olaki kendi makamını (nefsinin makamını) bilmeden, kuvveti ruhaniyeni bilmeden, kendi vehminin sınırlarını bilmeden, Halvete girmeyesin (eğer vehmin , aklına galip geliyorsa Halvete mutlaka bir şeyh-e danışarak istişare ederek gir. Yoksa girme.
Eğer sen kendi vehmine hükmediyorsan o zaman halvete gir , belalardan emin olursun (aklını kaçırmaktan).

Uzlet insanların suretlerinden uzaklaşmak için değil, lakin insanlarla muaseret kurmamak içindir.
Halvete girmeden evvel riyazet çekmen lazımdır. Riyazet ahlakı düzeltmek içindir, hevayı kirmak içindir, eza ve cefaya tehammül içindir.
Bir kimse evinde uzlete çekilse henüz iş tamam olmadan kapısını insanlara açsa elbette o kişi helak olur.
Halvette iken daima zikirle meşgul ol. Zikrin en alası ise Allah ismi şerifidir. Bundan başka hiç bir şey yapma. Sadece Allah ismi şerifini zikret.

Yediklerine dikkat edip hayvani gıdalar yeme. Çünkü bu vakitlerde hayvani gıda yemek insana hayaletler gösterir, korkutur.
Halvette iken bir gün gelirki varidat hasıl olur.Talep edilen şey yani gaye işte bu varidatlardır.

Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 01.05.16, 22:30
Manevi
 
Üyelik tarihi: 07.04.15
Mesajlar: 1,124
Etiketlendiği Mesaj: 54 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Şimdi bu varidatlar iki kısımdır :
1. Varidati ruhaniyetül melekiyye
2. Varidati ruhaniyyetün nariyetiş şeytaniyye

Bunlari birbirinden şu şekilde ayırt et:
Eğer varidat meleki ise : Soğukluk ve lezzet hasıl olur, elem meydana gelmez.

Eğer varidat şeytani ise: Azalarda sıcaklık olur, elem, ve ızdırap hasıl olur, zikri bırakma hissi doğar.Sakın zikri bırakma , taki bu saydığımız şeyler senden gidinceye kadar ve kalbine varidati ilahi gelinceye kadar zikre devam et.

Halvette iken sana şeytan bazı suretlerde gelebilir ve ''Ben Senin rabinim'' diyebilir. Sen hemen (Sübhanallah, Amentü billah) deyip zikre devam edip Ona iltifat etme. Bu aldatmaca şeytanin Halvete girenlere birinci aldatmacasıdır.

İkinci aldatmacası: Halvette iken Allahü tealadan baska hiç bir şey dileme. Velevki sana alemi gaybtan herne türlü şey de gelse önünde hazır olsa, onu edeple al. Lakin zikrine ara vermeden devam et.
Eğer sana verilen şeylere meylin kayarsa Allah korusun zikri unutsan ve dünyalık şeylere kalbin kaysa maksat hasıl olmaz.

Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 01.05.16, 22:31
Manevi
 
Üyelik tarihi: 07.04.15
Mesajlar: 1,124
Etiketlendiği Mesaj: 54 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

-------Keşif kapılarının açılması ----

Halvette iken ilk evvela sana alemin gaybın kapısı açılır, bu alem hissedilir. Amma bu keşiften insanlara asla bahsetmemelidir. Sırrı saklamalidir.
Mesela bir kimse ile konuşurken sen içki iciyorsun desen , veya bir kimseye sen zina ediyorsun desen, veya hırsızsın desen bilki şeytan sana galip gelmiştir.
(halbuki o kisinin içki içtiğini , veya zina ettiğini veya hırsızlık ettiğini Allah'tan başkası bilmiyor , ancak sen buna keşif halinde muttali olursun, lakin kimseye açık etmemelidir) .
Yanına her kim gelirse gelsin hemen sana o kişi hakkında her türlü bilgi ulaşır kalbine doğar, lakin bunları kimseye söylememelidir. Eğer söylemezsen sende Settar ismi şerifinin sırrı zuhur eder. Ve bir adım daha ileri gidersin.

Bu keşiflerin devamıda senin sükut etmene ve daima Allah ismi şerifini zikretmene bağlıdır.


------- Hissi ve hayali olan keşifler-----

Eğer bir şahıs görürsen veya halkın fiillerinden bir fiil görürsen gözünü kapat, eğer tekrar açtığında o suret hala duruyorsa o zaman o hayali keşiftir.
Eğer o suretler kayboluyorsa o zaman o keşif hissi keşiftir.

Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 01.05.16, 22:32
Manevi
 
Üyelik tarihi: 07.04.15
Mesajlar: 1,124
Etiketlendiği Mesaj: 54 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

İlk defa ehli keşif olanlara:
Alemi gaybtan içecekler getirilir ondan iç, su getirilirse suyu iç, eğer süt ve su getirilirse ikisini beraber iç. Bu ikisinden başka olarakta bal getirilir önüne, buna dahi su ekleyip su ile veya göz yaşını karıştırıp öyle iç veya yağmur suyu ekleyip öyle iç. (bu dahi bir imtihandır, içtiğin nesneye göre sana daha bazi ilimler ve manevi haller verilir) Bu amelleri icra ederken dahi zikri ilahiyi terketme, devamlı zikirle meşgul olki bu nimetler devam etsin.Dediğimizi yapip alemi gaybtan sana getirilen içecekleri içtikten sonra Alemi hayalden çıkıp Maddeden mücerred (soyulmus) Alemi manalar tecelli eder. Bu sirada da hala zikre devam et. Taki arzularinin hepsi tecelli edinceye kadar.Buralardaki hasıl olan Manevi lezzetleri insan dünya hayatının hiç bir safhasında tadamaz.Bundan sonra zikrinde fena olursun, (bir zamana kadar, zikredip ondan sonra artık ya uyku galip gelir veya kendinden geçersin ve zikri birakirsin) Zikri bırakinca o haller senden ayrılır, kendine geldiğinde ise , tevbe-i istiğfar edip Nadim ol.

Bundan sonra Allahü teala sana meleklerin rütbelerini arz eder(gösterir, keşfettirir) veya madenlerin ve taşların esrarlarını keşfettirir) her taşın her madenin sırrııi ve havvasını faidelerini bildirir. Bu makamda dahi zikri asla bırakma, daima Allah ismi şerifini zikret. Bu havvasları arif olduktan sonra bu keşif senden kaldırılıp tekrar Alemi nebatat sana keşfettirilir, her ağacın her bitkinin havvası Kalbinde Belirir (bir anda kalbine nakşolunur). Onlarin seninle konuştuklarını duyarsın.Dilersen sende onlarla konuşursun, ancak keşif anında konuşulmaz, zikre devam etmelidir.
En sonunda zikrinde yine fani olursun (bir sebepten dolayı uykunun galip gelmesi veya diger sebepten dolayi zikri bir an unutmak).
Uyandığında tekrar nadim ol tevbe et.

Bundan sonraki keşif hayvanlar alemini keşiftir. Hayvanlar aleminin esrarı sana ifşa olur.Her hayvanın havvası her hayvanın menfeatini arif olursun. Bu makamda bütün hayvanlarin tesbihini işitirsin.

Bu makamda bir nükte vardir: Bu keşif halinde dahi zikri ilahiyi bırakmazsın devamlı zikirle mesgul olursun.Bu alemin sırları sana açıldığı anda kendini her iki alemdede Allahü tealay zikreder halde görürsün, (hem dünya aleminde hemde hayvanlar aleminde, yani hem maddi alemde zikir ettiğinin hemde hayvanlar aleminde kendini iki yerdede zikirle meşgul olduğun halde görürsün ve buna taaccüb edersin).

Bundan sonra bu haller sende daimi ve kalıcı olur. O halde bile halvetten çıkmış olsan dışarıdaki hayvanların seslerini duyabilir ve faidelerini anlarsın bilirsin.

Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 01.05.16, 22:32
Manevi
 
Üyelik tarihi: 07.04.15
Mesajlar: 1,124
Etiketlendiği Mesaj: 54 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Bundan sonraki keşif insanları asli suretlerinde görmektir. (dünya hayatının gerçeğini anlamak ve insanlarin bu hayal dünyasinda nasıl uyuduklarını arif olursun)Bu halde sende kalıcı olur.

Bundan sonraki keşfinde bir nur zuhur edip karşında durup sana çeşitli suretlerde görünür.Hiç itibar etme ve korkmayıp zikri ilahiye devam et.
Bir zaman sonra senden ayrılır gider.

Bundan sonraki keşifte daha değişik suretlerde nurlar zuhur edip sana hazreti Allaha gitmenin (huzuruna varmanın) edeplerini, ve Hakk ile halk arasinda bulunmanın edeplerini beyan eder. Daima musahede halinde olmanın edeplerini öğretir. Zahir , batın ve kemal mertebelerini öğretir.
Bu mertebeye ulaşanlar kabz ve bast mertebesine vasıl olurlar. Kalpler helak olmaktan nasıl muhafaza olur bunu arif olurlar bilirler.

Bu mertebeden sonra ulumu nazarı ve fikri (beş duyu ile hissedilen ilimlerin) hepsini alim olurlar.Dünya gözü ile görülen suretlerle (keşif halinde) öbür alemden görünen suretler arasındaki farklari anlar. Vehim ve ilim arasindaki farkı anlar. Alemi ervah ile alemi cismaninin arasındaki oluşumları (yaratılışları ve farklılıkları) ve bu oluşumların(yaratılışların) sırlarını arif olur.

Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 01.05.16, 22:33
Manevi
 
Üyelik tarihi: 07.04.15
Mesajlar: 1,124
Etiketlendiği Mesaj: 54 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Bundan sonraki keşif: Suretler alemi, cemal ve tahsin alemini keşiftir.

Bundan sonra dahi halvetten çıkmayıp zikri ilahi ile meşgul olsa,bundan sonraki keşif Kutupluk keşfidir. (kutupluk mertebelerini keşiftir).
Bu aleme alemi yusar denilir.Bu alemde yaratılan her şeyin akislerini(bizim gözümüzle görünen alemimizdeki her şeyin birde öbür alemlere yansıyan suretlerini) görürsün.Mevcudatın yaratılış tertiplerini görürsün (yaratılışlarına anne karnında yokluktan varlık alemine nasıl geldiğine ve bu safhalara şahit olmak).
Ve bu makamda ilahi hikmetleri arif olursun.Ancak arif olduğun bu şeyler sana, bu gizlilikleri öğrenmeye hazır kişilere (senden sonraki ehli keşif olacak kişilere) öğretmek için emanet edilir.

Bundan sonra sırası ile alemi vakar, alemi sekine, alemi sebat, alemi mekr, alemi hayret alemi kusur, alemi aczi, keşfedersin.

Bundan sonra bir derecede daha ileri gidenler cennetleri ve mertebelerini, içindeki nimetleri keşfederler.Bundan sonra cehennem ve mertebelerini ve azaplarının tafsillerini keşfederler.

Bundan sonra Kahredici ervahları ve bunların hallerini muşahede ederler (her gezegende sakin olan , göklerin her katında sakin olan ervahları keşfederler).

Bundan sonra bir nur zuhur ederki tasavvuru dahi mümkün değildir.Seni içine alıp sarar.O anda hasıl olan lezzeti ilahi ne söz ile anlatilabilir nede akıl ile düşünülebilir.Tarifi imkansız bir lezzeti ilahi hasıl olur.Sonra bu nur senin gözünde küçülür küçülür ve sende kaybolur.

Bundan sonraki keşifte : İnsanların birinci suretini keşfettiğin(asli suretleri demistik yukarda) suretten bir suret daha çıkıp gider(yani ikinci bir suretlerini görürsün).O anda her surete aid olan ayrı ayrı tesbihleri işitirsin ve o tesbihleri anlarsın.Bu anın dehşetinden korkma.O suretler arasında kendini setr et(sakla). O suretlerden bazıları seni orda görünce seni tanırlar.

Alıntı ile Cevapla
  #10  
Alt 01.05.16, 22:33
Manevi
 
Üyelik tarihi: 07.04.15
Mesajlar: 1,124
Etiketlendiği Mesaj: 54 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Bundan sonraki keşfinde Rahmani sırların herşeydeki hikmetini arif olursun.Her neye baksan ona hakk tealanın rahmetinin nasıl tecelli ettiğini görürsün.Bu makamda ilim diye birşey kalmaz,( yani herşeyi arif olursun) ancak muşahede makamı vardır (yani gördügün herşeyin manasını zaten biliyor olursun).Her gördüğün şeyde hakk tealanın bir ismine vakif olursun,ve kendi hususi suretini bu makamda muşahede edersin.Kendi rütbene ve velayet menziline bu makamda şahit olursun.

Burdan sonra dahi eğer halvetten çıkmayıp devamlı zikirle meşgul olsan her zaman yeni bir şeyleri, başka alemleri keşfedersin.

kitab devam ediyor ama benden simdilik bu kadar. Kiymetli vakitlerinizi verip okuduğunuz için teşekkür ederim.Başka bir konuda görüşmek üzere.

Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler
arabiden, halvet, ibni, riyazat


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevap Son Mesaj
Ölmüş Allah dostlarını vesile kılarak dua etmenin dinimizdeki hükmü nedir? ata103 Sorularınız 42 26.01.24 19:09
ibni Arabi'den Altın Tavsiyeler Skoda Allah Dostları & Evliyalar 1 30.03.22 23:02
Celcelucutiye için riyazat, halvet, perhiz uygulaması AristaS Sorularınız 23 05.03.22 03:29
Riyazat ve halvet bitter Havas Dersleri 17 22.10.21 01:40
Havas Kitapları HeartLess Kitap & E-Kitap 20 18.03.19 22:49


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 11:49.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
HavasOkulu.Com

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147