|
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
#11
|
||||
|
||||
Bu konuda ne yazıkki benim de tereddütlerim mevcut.
Şöyle ki Eskiden Alim denilen insanlar dini ilim seviyesi yüksek olduğu gibi aynı zamanda dünyevi ilimler ile de uğraşmıştır. Peygamberimizden sonraki 1000 yıla bakarsak bunu birçok örneği ile ispat ederiz. Ama şuan alim denilen insalara baktığımız zaman Sadece dini ilim öğrenmiş diğer konularda kendilerini bu dünyaya kapatmış insanlar görüyorum. Halbuki eğer ALLAH'ın istediği bu örnekte olduğu gibi sadece İbadet etmemiz olsaydı bizleri Melek olarak yaratırdı. Oysa ki insanın hata yapmaması diye bir şey zaten yoktur. İnsan hata yapar ve yapacaktır ama önemli olan hatadan dönüp Tövbe edebilme erdemini göstermektir. Yani bunu dememin sebebi şudur. İnsan fani olduğu için bazı yükümlülükleri vardır. Yükümlülüklerinden sadece bir kısmı ibadet edip zikir çekmektir. Hatta şöyle de derler, Oruçlunun susması tesbih, uykusu ibadettir.) [Deylemi] (Bir mümin ölünce amel defteri kapanır. Ancak şu üçü bundan müstesnadır: Sadaka-i cariye, faydalı ilim ve kendisine dua eden salih evlat bırakan.) [Buhari] (Abdestli olarak yatan, uykudayken, gündüz saim [oruçlu], gece kaim [gece uyanıp ibadet eden] gibi sevaba kavuşur.) [Deylemi] (Âlimlerin uykusu ibadettir.) [İ. Gazali] Bu hadislere baktığımız zaman farkettiyseniz sevap kazanmanın yolu sadece gece gündüz zikir çekmekten geçmez. Aksine belirtildiği gibi bakınız uyku bile ibadet sayılabiliyor. Ve şunu da göz ardı etmemek gerekiyor. Her Müslüman kenara çekilip sadece zikir ile uğraşırsa o zaman islam aleminin hali nice olur ? Bu konuda alim olanlara tarikat ehliyim diyenlere bir kızgınlığım da mevcut.. Bakınız günümüzde bunun cezasını da çekiyoruz islam alemi olarak. Halbuki Peygamberimiz zamanında ve ondan sonraki halifeler zamanında işler böyle yüremeyip Dünya ilmi de bizzat Peygamberimiz ve islam büyükleri tarafından da desteklenmiştir. Bakınız dünyada şuan matematiğin temellerinden kabul edilen Cebir ilminin atası kabul edilen dünyevi ilmin sahibi "Hârizmî" dir. ve ona bu ilmi öğreten de "Cafer-i Sadık" H.zleridir. Nereden nereye misali diyorum ben buna.. Ama şuanda bana bir dünyevi ilim verebilecek, benim ve haliyle islam aleminin de kuvvetlenmesini sağlayacak bir tane bile imam - tarikat ehli insan tanımıyorum.. Dini ilim konusunda bir şey demiyorum yani burada imamları tarikatları kötülediğim sonucuna varılmasın. Elbetteki dünyevi ilmin yanında bir okadar da Manevi ilimler lazım. O konuda da yeterli olduklarını düşünmüyorum orasıda ayrı bir konu tabi ama neyse konu uzar gider eleştirmeye hakkımız da yok "Herkesin içini bilen bir Allahtır".. (Tarikatlari kötülüyorum diye bir anlam çıkmasın. Kimsenin Allah ile arası nedir bilemem karışmaya hakkım olmadığı gibi gıybetlerini de yapmaktan kaçınırım Yanlış anlaşıldıysa kusuruma bakılmasın..) |
#12
|
|||
|
|||
aynen bende katılıyorum
Bizler Kuranda geçen kavramları kıt aklımızla genel olarak fazla idrak edemiyoruz , örnek vermek gerekirse Kuranda tardı ile geçen bir çok ayet var bizler sadece bunu sadece bir kilo domates vs sanıyoruz halbuki burada islam dünyasına bilimi öğrenmesi gerektiğinin açıklayan bir ayettir mizan,terazi ayetleri...ne alaka diyenler çıkar onuda şöyle açıklayayım kimya ilminde birçok element var ve bunların özgül ağırlıkları farklıdır örnek a elementinin 1 gramının özgül ağırlığı 0.75,b elementinin 1.25 olabilir burada teraziyi mizanı düz tutmamız doğru tutmamız için bilimi bilmemiz gerekir.... örnekleri çoğaltabiliriz
|
#13
|
|||
|
|||
Konuyu başlatan kardeşime tekrar teşekkür ederim. Allah kendisinden razı olsun.
Yunus Suresi 62 - 63 ve 64. ayetleri bu konuya eklenebilirdi........... |
#14
|
|||
|
|||
Elbette var, kalbinde hiç şüphe olmasın. Hatta sürekli okuduğumuz Fetih suresinde var...
Ayet Şöyle başlıyor: ''İnnellezine yubayi'ûneke ...'' (Sana bağlılık sözleşmesi yapanlar, o sözleşmeyi aslında Allah ile yapmış olurlar. Allah’ın eli onların elleri üstündedir. Kim sözünden cayarsa kendi aleyhine caymış olur. Kim de Allah’a karşı üstlendiği görevi yerine getirirse, Allah ona büyük bir ödül verecektir.) Bir mürşidle sözleşme yapmış oluyorsun tarikata girince. Sonra aslında şeyhinle yaptığın sözleşmeyi onun şeyhiyle yapmış oluyorsun. Bu silsile böyle tâ Selman-ı Farisi Hazretleri, ve Ebu Bekir Sıddık Hazretlerinden Rasulullah(SAV)'e kadar uzanıyor. Ve elbette ayette de bildirildiği üzre Rasulullah (sav) ile anlaşma yapan da Allah'u Zül Celal Hazretleri ile yapmış oluyor. ---------- Post added 21.05.19 at 19:00 ---------- Ayrıca burada sözünden caymak tarikat dersini bırakmaktır. Büyük mükafat ise dersini bırakmayanlaradır. |
#15
|
|||
|
|||
48:8 Biz seni bir tanık, bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik.
48:9 Ki siz insanlar, ALLAH'a ve elçisini onaylayasınız ve O'na saygı gösteresiniz, O'nu dinleyesiniz ve sabah akşam O'nu yüceltesiniz. 48:10 Sana bağlılık sözü verenler, ALLAH'a bağlılık sözü vermişlerdir. ALLAH'ın eli onların elleri üzerindedir. Kim sözünü bozarsa, kendi aleyhine bozmuş olur. ALLAH'a verdiği sözü yerine getirene ise büyük bir ödül vereceğiz. Burada Allah'in elcilerini destekleyin diyor. Hz. Uyduruk k.s. hazretlerini degil. |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Kader değişir mi? | ebu ubeyde bin cerrah | ALLAH (c.c) | 26 | 20.10.24 20:13 |
Nefis ile ilgili Ayetler... | ayhan571 | Tövbeler & Uyarılar | 7 | 06.04.21 06:43 |
Hammurabi ve Kanunları | Och | Tarih | 1 | 11.02.20 09:19 |
ilahi vahy | Celil | Parapsikoloji & Spiritüalizm | 1 | 31.12.19 23:08 |
iblis yani azazil nasıl çağırılır ? | Ebyed | Sorularınız | 51 | 03.11.19 17:57 |