|
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
#1
|
|||
|
|||
Mürşidlerin çağıranlara yetişmesi bahsi
Bu Mürşid-i Kâmillerin himmeti, ölmüş kalbleri diriltir. İmanımız vardır. Bunlar çağıranlara yetişirler.
Hadîs-i Şerif: عَنْ عُتْبَةَ ابْنِ غَزْوَانٍ وَعَبْدُ الْعَز۪يزِ رَضِيَ اللّٰه عَنْهُ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: اِذَا أَضَلَّ أَحَدُكُمْ شَيْئًا أَوْ أَرَادَ أَحَدُكُمْ غَوْثًا وَهُوَ بِأَرْضٍ لَيْسَ بِهَا أَن۪يسٌ، فَلْيَقُلْ: يَا عِبَادَ اللّٰهِ أَغ۪يثُون۪ى، يَا عِبَادَ اللّٰهِ أَع۪ينُون۪ى، فَاِنَّ لِلّٰهَ عِبَادًا لَا يُرَاهُمْ (طب) Râmûzu'l-Ehâdîs Kitabında Utbe ibn-i Gazvan ve Abdulaziz (Radiyallahu anhumâ)‘dan Resûlullah (Sallallahu aleyhi vesellem) buyurdu: “Biriniz herhangi bir yerde yolunuzu, şaşarsanız bir şeyde yahut yardımcı, muhafaza edici arayıp bulamadığınız zaman, hiç kimsenin size yoldaş, arkadaş olmadığı, naçar (çaresiz) kaldığınız yerde deyiniz ki: «Ey Allah'u Teâlâ'nın has kulları! Beni muhafaza ediniz. Ey Allah'u Teâlâ'nın has kulları! bana yardım ediniz. Çünkü Allah'u Teâlâ'nın öyle kulları var ki onlara yardıma gelirler, görünmezler.”[1] Hoca inkârın nerede kaldı? İnsandan ne beklenir dediğin nerede kaldı? Bu hadîs-i şerif sultanı Enbiyanındır. Ravileri kuvvetli, kitapları sağlamdır. Senin sözün müslümanları dinden, bir de Mürşid-i Kâmil'den soğutmak içindir. Başka bir bildiğin yoktur! Bu ümmeti Muhammed'de neler vardır. Senin kötü gördüğün beğenmediğin, öyle adamlar var ki sen onları azgın sanırsın. Halbuki belki onun inancı seninkinden sağlamdır. Ümmeti Muhammedin hepsine hüsnü zannın olsun. Her kim nâs helâke gitti derse, o kimse nasın en ziyade helâke gidenidir, diye buyuruyor. Bu hadîs-i şeriftir. Allah'u Teâlâ sizin suretinize ve amelinize bakmaz. Belki kalbinize ve niyetinize (içinize) bakar. (N) “Allah'u Teâlâ sizin dış görünüşünüze bakmaz. Kalbinizin içine bakar.”[2] Ona göre muamele eder. İnsanlar, insanların dışına bakar, söyler. Allah'u Teâlâ kalbinin içine bakar. Senin suretin müslüman amma kalbin Yahudi mahallesi gibi olursa ne faydasını görürsün? O sureten gördüğün adamın kalbi, senin kalbinden Allah'u Teâlâ'ya karşı belki daha iyidir. Sende bir gurur var ki, ancak bilen sensin, müslümanda sensin. Milletin aleyhine atarsın, hükümetin aleyhine atarsın, müslümanların, şeyhlerin, dervişlerin aleyhinde atarsın. Halbuki maksadın başka bir şey, kalbinde bir kasdın var. Maksadın odur. Ya bir ağanın fikrini okşuyorsun., (hasbeten.) Allah'u Teâlâ için söylemiş, konuşmuş, olmuş gibi vaaz etmiyorsun. Allah'u Teâlâ için vaaz eden; hiç kimsenin aleyhinde olmayarak Allah'u Teâlâ'nın kullarına, Allah'u Teâlâ'yı sevdirmektir. O aleyhine söylediğin kimseleri ne biliyorsun? Senin zannın gibi değilse, Allah'u Teâlâ yanında yüzün kara olur. Meselâ; hükümet aleyhinde söylüyorsun, belki o yaptığını mecburiyet ile yapıyorsa sözün nerede kaldı? Hepsi böyledir. Ötesine, aklın yetmediği şeye karışmak büyük hatadır. Sen kendini düşünüyorsun. Hükümet; bütün milletin selâmetini, saadetini düşünür. (N) Tarihlere bakarsan yanıldığını anlarsın. Haklı zannedilen haksız, haksız zannedilenlerin haklı olanlarına rastlanır. Mürşid-i Kâmiller, hakkı ile Arif-i billah olan bunları düşünür. Sen çıkarını düşünürsün. Onlar daima ümmeti Muhammedin iyiliğini, refahını isterler. İşte bunların himmeti dağları yürütür. Allah'u Teâlâ, sanada hayırlı, uslu akıllar versin. (N) Fatih Sultan Mehmed hakkında Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi vesellem) buyuruyor: قَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: لَتُفْتَحَنَّ الْقُسْطَنْط۪ينِيَّةُ فَلَنِعْمَ الْأَم۪يرُ أَم۪يرُهَا وَلَنِعْمَ الْجَيْشُ ذٰلِكَ الْجَيْشُ(حم طب ك) “Konstantin şehri muhakkak feth olunacak. Onu feth eden kumandan ne güzel kumandandır. Onun askeri de ne güzel askerdir.”[3] Bu zat, Peygamberlerden, evliyaullahlardan , sağ olan velilerden, ruhaniyetten, Allah'u Teâlâ'dan nasıl yardım istediğini kasidesinde şöyle anlatıyor: 1. İmtisali Cahidû fillah oluptur niyyetim, 2. Dini islamın mücerred gayretidir gayretim. 3. Fazlı hak ve himmeti cündü ricalullah ile, 4. Ehl-i küfrü serteser kahreylemektir niyyetim. 5. Enbiya-u Evliyaya istinadım var benim, 6. Lütfu Hakktandır heman ümidi fethu ve nusratım. 7. Nefsim ve malımla nola kılsam cihanda içtihad, 8. Hamdulillah var gazaya sad hazaran rağbetim. 9. Ey Muhammed! mucizatın Ahmed-i Muhtar ile, 10. Umarım galib ola edayı dine devletim. 1- Kur'ân'da; “Câhidu fillah” Allah için cihad edin ayetine göre harbetmek niyetim var. Şan, şeref değil, toprak almak değil, dünya malı değil, Allah'u Teâlâ emrettiği için harbedeceğim. 2- Bir tek gayem, din-i islâmı yükseltmektir. Gayretimin hepsi onadır. 3- Allah'u Teâlâ'nın fazlı keremi ile, başta Allah'u Teâlâ'nın yardımı ile, bir de “Cündü ricalullah” yardımı ile. (“Cünd;” Dünyadan gitmiş kabir-de yatan evliyalar ve peygamberler'in ruhaniyeti yardımı ile, “Ricalullah:” Hayatta sağ olan velilerin himmet ve yardımları ile) 4- Yeryüzünde küfür ehlini peyder pey (zaman zaman) kahretmek, yok etmektir, niyetim. 5- Peygamberlere ve evliyalara çağırıp onlardan yardım istemem, yardım almam var, benim. 6- En büyük yardım, en büyük ümidi, Allah'tan umuyorum. Allah'u Teâlâ'dan bekliyorum. 7- Nefsimle, yani vücudumla, malımla, ne olur harbe bir girebilsem, harb etsem. 8- Elhamdülillah, Allaha şükür, harbetmeye yüzbinlerce iştahım var, rağbetim var. 9- Ey Muhammed! Senin mucizatın Ahmed-i Muhtar ismiyin hürmetine. 10- Umuyorum ki yaptığım ve yapacağım harblerde galip olacağım. Bu din-i mübini yükselteceğim, her tarafa yayacağım. Bunun için zaferden zafere koşmuş, ikiyüz kale veya şehir almış, onyedi devleti, iki imparatorluğu yenmiştir. Bilâl Babam bu hususta şöyle buyurdu: - Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi vesellem) buyuruyor: Oniki bin hakiki müslüman ne şartlar altında olursa olsun düşman ne kadar çok olsada azlıktan yenilmez. Hakiki bir müslüman askeri beş silahla harbe girer. Eğer bu beş silah elinde olursa asla yenilmez! 1- Allah'u Teâlâ'nın kudret eli yardımı: قَالَ اللّٰهُ تَعَالٰى: وَقَذَفَ ف۪ى قُلُوبِهِمُ الرُّعْبَ ﴿٢٦﴾ “Allah’u Teala onların kalplerine korku koydu.”[4] Hâdîs-i Kudsî: وَأَلْقَ ف۪ى قُلُوبِهِمِ الرُّعْبُ “Ben o kafirlerin kalbine korku koyarım. Sizin de cesaretinizi artırırım.”[5] İkiside aynı manaya gelir. 2- Melaikelerin yardımı: “Bedir cenginde Peygamberimizin Ashabına bin melek yardıma geldi.”[6] Harbi melekler kazandı. Kur'ânda ayrıca “üçbin meleğin,[7] beşbin meleğin”[8] yardım ettiğine, yardım edeceğine dair ayetler vardır. 3- Ruhaniyetin yardımı: Dünyadan gitmiş peygamberlerin ve evliyaların yardımı. Ayeti Kerime meali: “Allah yolunda ölenleri öldü sanmayın onlar diridir velakin siz bilmezsiniz.”[9] 4- Sağ olan velilerin, evliyaların yardımı: Hadîs-i Şerif: “Ben Allah'u Teâlâ'nın birliğine yemin ederim ki sizin evde hasta, sakat, ihtiyar, deli, anormal sandığınız kimselerin içinde öyleleri var ki sizinle beraber dağları geçer, ovaları, vadileri aşarlar. Sizinle beraber harb ederler. Sizin harbi kazanmanıza yardımcı olurlar, harbi kazanırlar, siz anlayamazsınız.”[10] Kur'ân-ı Kerim'de: “Her kabileden bir zümre ayır”[11] Ayeti ile Peygamberimiz (Sallallahua eleyhi vesellem) Ashab-ı Suffayı Ashabdan ayırmıştır. Onları harbe göndermeyip cephede asker harb ederken bunlar devamlı Medine'de mescid-i saadette secdeye kapanır. Müslümanlara zafer verilmesi için dua ederlerdi. Resûlullah (Sallallahu aleyhi vesellem) öyle emrederdi. Hakiki zakirlerin duası her zaman için geçerlidir. Osmanlı zamanında hakiki şeyhlerin tasarrufu altında tekkenin hizmetini yapan dervişleri askere almazlar, siz geride bize dua edin derlerdi. Hz. Halid (Radiyallahu Anhu) ile Müseyleme'tül kezzab'ın ordusu harp ederken üçbin Ashab fetih âyetlerini okur zafer için dua ederlerdi. Harbe girmez kendilerini koruyacak kadar birer kılıçları vardı. O kılıçları çok darda kalmazlarsa kullanmazlardı. Zamanımızda şu niçin şöyle, şu niçin böyle diyenler; Kur'ân'a, Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi vesellem)'e , Ashab'ına onların yaşantılarına baksınlar!... Eba Müslüm; yetmiş dervişi deveye bindirir harbe beraber giderdi. Bunlar devamlı Allah'u Teâlâ'yi zikreder, dua ederlerdi. İki ordu birbiri ile harbe girince dervişler secdeye kapanır, Allah'u Teâlâ'nın zafer vermesi için niyazda bulunurlardı. Fatih her gittiği harbte zaferle dönerdi. Bir gün şeyhi Akşemseddin Hazretleri, Fatih Sultan Muhammed Han Hazretlerine: - Allah'u Teâlâ'nın yardımı ile zaferleri kazanıyorsun dedi. Fatih gençti, kan kuvveti ve gençlik vardı. - Evet, Allah'u Teâlâ'nın yardımı ile kazanıyoruz ama diye kılıcını bir karış kadar kınından çıkarıp, birazda bunun hakkı var dedi. Akşemseddin: - Hata yapıyorsun hepsi Allah'u Teâlâ'nın yardımı de. Fatih: - Ben Allah'u Teâlâ'nın yardımını inkâr etmiyorum dedi ve yine aynı sözü tekrarladı. Fatih harbe gitti. Harbte ordusu bozuldu, düşman İstanbul'a yaklaştı. Fatih İstanbul'a gelip, Akşemseddin Hazretlerini bulup meseleyi anlattı: - Yenildik! İstanbul elimizden gidiyor, düşman İstanbul'a yaklaşıyor. Akşemseddin Hazretleri, kılıcı gösterip: - Bunun hakkı var diyordun, kılıcın hakkını kullansana dedi. Fatih tövbe istiğfar etti. - Ben yanılmışım. Hepsi Allah'ın yardımı imiş dedi. Akşemseddin'in duasını aldı. Cepheye döndü, bozulmuş askeri geri çevirdi. Düşmanı geri püskürttü, zaferi kazandı. 5- Elindeki silahın yardımı. [1] Taberani Mu’cem’ul Kebir, Hadis No: 13737; Râmûzu'l-Ehâdîs, Hadîs No: 394; Ziynetü'l-Gulub, s. 73. [2] Râmûzu'l-Ehâdîs, Hadîs No: 1270. [3] Ahmed Bin Hanbel, Müsned, Hadis No: 18189; Taberani Mu’cem’ul Kebir, Hadis No: 1200; yetmiş Mevzuda yetmiş Hâdîs Kitabı, Hâdîs No: 28, s. 609; Feyz'ül-Kadîr, Cild 5, s. 262. [4] Sûre-i Ahzab, Ayet 26. [5] İmam Malik, Muvatta, Hadis No: 870; Musennefu Abdurrezzak, Hadis No: 4982. [6] Sûre-i Enfal Ayet 9. [7] Sûre-i A'li İmran, Ayet 124. [8] Sûre-i Ali İmran, Ayet 125. [9] Sûre-i Bakara, Ayet 154. [10] Riyazü’s-Salihîn, Hadis No: 4; Müslim, Hadis No: 3534; Ahmed Bin Hanbel, Müsned, Hadis No: 14148; Musennefu Abdurrezzak, Hadis No: 9547. [11] Sûre-i Tevbe, Ayet 122. CEVAHİRUL İSLAM KİTABINDAN ALINTIDIR.
__________________
Sözün kıymetini '' Lal'' olandan,
Ekmeğini kıymetini ''Aç '' olandan, Aşkın kıymetini ''Hiç'' olandan öğren.. |
#2
|
|||
|
|||
Emegine sağlık Allah razı olsun inşallah
|
#3
|
|||
|
|||
Allah razı olsun
. |
#4
|
|||
|
|||
ALLAH razı olsun açıklama için
|
#5
|
|||
|
|||
güzelmiş,emeğinize sağlık
|
|
|