#1
|
|||
|
|||
Artık Hidayet istiyorum
BU KAPININ BÜYÜKLÜĞÜNÜ ANLAMAK İÇİN BU KISSA YETER
LÜTFEN OKUYUN VE PAYLAŞIN ... Yakın zamanda vefat eden bir sofi kardeşimin anlattıklarını aynen yazıyorum... On bir yıldır bu kapıdayım. Mübareğin ve seyyidlerimizin şöförlük hizmetlerinde bulundum. Menzil'e kaç kez gidip geldiğimin sayısını dahi hatırlamıyorum.Hep içimde eksik bir şeyler vardı. Yani kalben ben de bu durumu tam olarak tarif edemiyorum.Nasip oldu bir gün yine Menzil'e gittim.Abdestimi aldım.Bütün sofilerden önce, tam mübareğin arkasına gelecek şekilde ikinci safa oturdum.Ama içim içime sığmıyor.Vakit geldi. Mübarek namaz kıldırmak için geldi.Kalbimden çok sağlam bir şekilde''Sultanım! dayanamıyorum artık, hidayet istiyorum.On bir yıl oldu hidayete ermeyi çok istiyorum.Bunu da içimden tam bir rabıta ile söyledim ama Gavsımız KSA tekbire baslamıştı bile.... Ellaaa... Gözlerim kapandı.Tam mihrabın olduğu yerde, bir merdivenden yukarıya doğru Gavs hz. KSA ile beraber çıktık.Önümüze yeşil bir kapı geldi. Gavsımız KSA' ye sordum:-Bu kapı nedir Sultanım? Gavsımız KSA' de göğün kapısıdır buyurdular. Gavsımız KSA o yeşil kapıyı çaldı.Arkadan bir ses'' kimsin'' diye sordu.Gavsımız KSA buyurdu:-Benim ya Cebrail.. Abdulbaki... Cebrail AS kapıyı açtı ve beraber içeriye girdik. Resulallah SAV Efendimiz ortada, yanında dört halifesiyle beraber oturuyorlardı. Resulallah SAV Efendimiz buyurdular:-Hosgeldin ya Abdulbaki.Yanındaki kimdir? Gavs-ı Sani KSA selam ve hürmette bulunduktan sonra ''yanımdaki sofimdir Ya Resulallah SAV ''diye cevap verdi. Ne için geldin? diye sordu Resulallah SAV Efendimiz. Gavsımız KSA' de '' kendim için gelmedim ya Rasulallah SAV. Sofim için geldim'' dedi. Peki sofin ne istiyor? diye sordu Resulallah SAV Efendimiz. Hidayet..diye buyurdu Gavsımız KSA..Peygamber Efendimiz SAV Efendimizde şöyle buyurdular:-Öyle ise kalbini bize ver... Gavsımız KSA, mübarek şehadet parmağıyla kalbimin etrafına bir çizgi çizdi ve oradan kalbimi çıkarıp Resulallah SAV Efendimize verdi. Peygamber Efendimiz SAV sağına döndü ve şöyle buyrudular:-Ya Ebubekir! Bu kalbi al,önündeki suya batır da senin gibi sadık olsun.. Sonra dedi ki Ya Ömer! Önündeki suya batır,senin gibi cesur olsun... Sonra soluna döndü ve dedi ki Ya Osman! Önündeki suya batır, senin gibi edepli olsun. Sonra da Ya Ali! Önündeki suya batır, senin gibi ilim sahibi olsun. En son da kendi önündeki suya batırdı ve Gavsımız KSA' ye uzattı. Gavsımız KSA kalbi yerine koydu ve mübarek şehadet parmağıyla kalbimin etrafını çizerek kapattı. Gözlerimi açtığımda ........huekber diye daha tekbirini yeni tamamlıyordu Gavsımız KSA. Yani bunların hepsi bir saniyede oldu.Ben bayıldım ve düştüm.Sofiler beni aşağı şadırvana götürmüşler. Ayıldığımda sofiler yüzümü yıkıyorlardı.Sol tarafımda aşırı bir ağrı hissettim.Gömleğimi çıkardım.Bir de baktım ki kalbimin üzerinde dikiş izleri var ve damla damla kanıyor.Hemen Gavsımız KSA' nin yanına koştum.Tam eğildim olanları diyecektim ki Gavsımız KSA aynen şöyle buyurdu: "Ellah hayırlı etsin sofiii..." Bu olay Ankara Etimesgut sofilerinden bir kardeşimizin yaşadığı bir olaydır.Bizzat bana anlattı.Bu olaydan kısa bir zaman sonra bir kaza geçirdi ve vefat etti.Hizmeti çok bir kardeşimizdi. Ellah rahmet eylesin. Selam ve dua ile |
|
|