|
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
#1
|
|||
|
|||
Hakk'ın seni senden öldürmesi ve kendisiyle diriltmesi
"Ölüm" tasavvuf kitaplarında sıkça geçen bir kavramdır. Hayata anlam vermekte ölüm temel bir unsurdur. Ölümlü yanımız yani bedenimiz ruhumuza mekândır. Buradan asıl olanın ruh olduğu, bedenin geçici bir süre için Allah tarafından kullara lütfedildiği ortaya çıkar.
Tasavvufun ana gayesi de bedenin ruh üzerindeki gücünü kırmak, nefsi tezkiye ederek kişiyi saflaştırmaktır. Çünkü kişinin "Cibril hadisi"nde belirtildiği üzere ihsan makamına ermesi gerekir. İhsan makamı Allah'ı görüyormuş gibi ibadet etme makamıdır. Cüneyd-i Bağdâdî k.s tasavvufu bu manada: "Hakk'ın seni senden öldürmesi ve kendisiyle diriltmesi" olarak tanımlar. Buradaki ölüm gerçek ölüm değil, nefsin isteklerinin öldürülmesi ve bu sebeple kişinin Hakk'a ayna olduğunun farkına varmasıdır ki, bu duruma "iradî ölüm" de denir. Bir başka ifade ile iradî ölüm; öfkenin, gururun, kibrin, cimriliğin, tembelliğin yani kötü ahlakî özelliklerin öldürülmesidir. Bunların yerine de güzel ahlâk dediğimiz merhamet, cömertlik, yiğitlik, tevazu gibi hasletlerin kazanılmasıdır. Bu yolun sonu ise tasavvufta "fenâfillah" olarak ifade edilir." |
#2
|
||||
|
||||
İslâm’ı ihsan makamında yaşamak
Müslim, Nesaî, Ebu Davud, Tirmizî ve İbn Mâce’nin Ebu Hüreyre r.a.’den aktardığı hadise göre bir gün Hz. Peygamber s.a.v. Efendimiz bir yerde oturuyordu. Yanına biri gelip ona; – İman nedir, diye sordu. Efendimiz: – İman; Allah’a, Meleklerine, Allah’a kavuşmaya, peygamberlerine ve öldükten sonra dirilmeye inanmaktır, cevabını verdi. O kişi: – İslâm nedir, diye sordu. Efendimiz s.a.v: – İslâm; Allah’a ibadet edip hiçbir şeyi O’na ortak koşmamak, namazı ikame ve zekâtı eda etmek, Ramazanda da oruç tutmaktır, dedi. Sonra o kişi: – Peki ihsan nedir, diye sordu. Efendimiz: – Allah’a sanki görüyormuş gibi ibadet etmendir. Eğer sen Allah’ı görmüyorsan da şüphesiz O seni görmektedir, buyurdu. Bu kişinin soruları ve rahat tavrı karşısında şaşkınlık içinde kalan sahabeye dönen Hz. Peygamber s.a.v. Efendimiz; – Bu kişi Cibril idi. Size dininizi öğretmeye geldi, buyurdu. Bu hadis, “iman”, “İslâm” ve “ihsan” kelimelerini hiç bir şüpheye mahal bırakmayacak şekilde tanımlamaktadır. Buna göre iman, Kur’an ve Sünnet’te emredilen temel inanç konularına tam manasıyla iman etmektir. Yani insanın sahip olması gereken inanç esaslarını açık seçik ortaya koyarak doğru akideye sahip olmaktır. İslâm, her müslümanın mükellef olduğu ibadet şartlarını yerine getirmektir. Namaz, oruç, zekât ve hac gibi, mümin ve müslüman kişiyi Allah’a yaklaştıran ibadetleri insanın kudreti ölçüsünde kâmilen yapmasıdır. İhsan ise, iman ve İslâmı adeta Cenab-ı Hakk’ı her an görüyormuş gibi yaşamaktır. Yani her an Yüce Yaratıcı’nın huzurundaymışız gibi davranmak, hissetmek ve yaşamaktır.
__________________
Ne senle yaşanıyor Ne de sensiz oluyor Şu garip bomboş dünyada.. |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
El Hakk esması ve sırları | grafiker | Esmaül Hüsna | 2 | 17.06.20 19:04 |
ircii ila rabbik, yalnız seni seviyorum ve bir tek seni istiyorum | Hal | Tasavvuf Sohbetleri | 0 | 20.01.20 16:18 |
insan önce kendisiyle helalleşebilmeli | Devrimci | Kadim Bilgelik | 4 | 27.05.17 19:24 |