|
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
#1
|
|||
|
|||
Tarikat bozulmaz, insan bozulur
''Tarikat bozulmaz, insan bozulur.'' Gavs-i Sani Hz. (k.s)
Tasavvuf ve Tarikatta sorun yok Müntesiblerde sorun var. Günümüzde en çok eleştiri konusu olan müridin mürşid ile arasındaki kurduğu bağdır. İnkarcıların hemen hemen hepsi bunu dillerine dolayarak müridlerin yanlış hareketlerinden Tasavvufa ve Tarikata saldırıyorlar. Mürid öncelikle kendi üzerinden tarikata not verildiğinin bilincinde olmalıdır. Aşırı hareketlerden ve sözlerden uzak durmalıdır. Sevgi ve saygının ayarını tutturabilen olmalıdır. Tarikat ehli Mürşidini tabiki sevmeli ve ona saygıda kusur etmemelidir.. Ona karşı edepli olmalı ve bunu yaparken de had ve sınırı muhafaza etmeli. Başka tarikatların veya aynı tarikatın farklı bir cemaat Şeyhine de gereken saygıyı ve sevgiyi göstermeli. Fitneye sebebiyet vermemeli. ''Benim şeyhimin makamı budur veya benim şeyhim senin şeyhinden büyüktür'' gibi çocukça sözlerden kaçınmalıdır SUFİ... Eğer makam belirten bir kelime kulanılıyorsa bu temenni ile söylenmeli kesin olarak makam budur denilmesi yanlıştır. Kimse kimsenin makamını bilmez. Sufi, Allah ve Resulü'nün önüne kimseyi geçirmemeli. Ayeti Kerime de Rabbimiz şöyle buyuruyor. ''Ey iman edenler, Allah'ın ve Resulü'nün huzurunda öne geçmeyin ve Allah'tan sakının. Şüphesiz Allah, işitendir, bilendir.'' [Hucurat Suresi, 1] Burda önde olmak ister ameli ister kavli olsun her türlü öne geçmemeyi kapsar. Sufi bunu hatırında tutmalı ve mürşidine olan bağlılığını bu ayetin gölgesinde muhafaza etmelidir. Himmet isteme gibi özel konuları İslam'ın ana esasları çerçevesinde nasıl olabileceğini iyi bilmeli. Tasarrufun tek kudret ve güç sahibi olan Allah'ın elinde olduğunu bilmelidir. Allah isterse, mürşide himmet yapma yetkisi verebileceğini her ortamda deklare etmeli ki inkarcılara fırsat verilmesin. Rabita gibi dinin esasından olmayan; ancak Tasavvuf büyüklerinin tavsiyesiyle müridin yükselmesini esas alan bu uygulamayı inkar edenleri Kafirlikle suçlamamalı. Aynı şekilde Rabıtayı yapanlara da insaf dairesinde bakmalı. Bunun şirk olmadığını bilmelidir Sufii...Birine kafir denildiği zaman o şahısta o vasıf yoksa kafirlik vasfı söyleyene geçer. Bu yuzden tekfirden uzak durmalı Sufi... Eğer Sufi bu ince çizgileri gereği gibi uygularsa tasavvuf ahlakıyla ahlaklanır. Kamil bir kul olma yolunda büyük bir mesafe kateder. |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Çocuğu olmayanlar için manevi reçete | Huni | Rukye ve Tedavi | 6 | 30.09.24 17:51 |
Glass Armonika | Arma | Ses ve Müzik | 5 | 09.06.23 14:15 |
Hz isa ve Nuh a.s'ın oğlu Sam | Skoda | Peygamberler | 0 | 20.03.21 02:13 |
Hz. insan olmak.. | Hal | Tasavvuf Sohbetleri | 0 | 01.03.21 02:13 |