|
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
#1
|
||||
|
||||
Hüner Artırmanın Cevher Artırmaktan Yek Olduğunu Beyan Eder
Hüner Artırmanın Cevher Artırmaktan Yek Olduğunu Beyân Eder
Ey Oğul! Bilmiş Ol ki, Hüner Cevherden Yeğdir. Öyleyse Cevher Artırma, Hüner Artırmaya Çalış. Çünkü Hünersiz Kişinin Hiç Kimseye Yararı Dokunmaz, Belki Kendisine de Yararı Dokunmaz. Devedikeni Gibi Gölgesi Yoktur, Ne Kendisine Yararı Var Ne de Gölgesinde Başkasına Rahat Var. Hünersiz Kişi de Onun Gibidir. İmdi... Elbette Kişiye Hüner Gerek Hüneri Yoksa Bâri Cevher Gerektir, Yani Asilzade Olmalı. Çünkü Hüneri Olmasa da, Soyu Sopu Olduğu İçin, Halk Arasında Saygı Görür. Zor Olan Odur ki, Ne Soylu Olur (Kişi) Ne de Hüneri Olur. Onun Gibi Kişiye Hâ Var Hâ Yok Derler. İmdi Ey Oğul! Çalış ki Eğer Soydan Gelme Cevherin Yok ise Sonradan Elde Edilmiş Hünerin Olsun. Çünkü Hüner, Ten Cevheridir. Ten Cevheri de Soy Cevherinden İyidir. Nitekim Demişlerdir; eş- Şeref-ü Bi’l-Akli ve’l-Edep Lâ Bi’l-Aslı ve’n-Neseb, Yani Kişinin Ululuğu Akıl ve Edepledir, Soy ile Sop ile Değildir. Ondan Sonra Ey Oğul! Çalış ki Babanın Ananın Kazandığı Ad ile Kişilenmeyesin, Kendi Kazandığın Ad ile Öğünesin. Çünkü Baban Anan Senin İçin Bir Ad Kazandı; ya Ahmet ya Mahmud ya Falân ya da Filân. Oysa Senin Kazandığın Ad ya Bilgin ya Üstâd ya Öğretici ya da Becerikli Olacaktır. Böyle Olunca, Öteki Adın, Babanın ve Ananın Katında Makbûl Olduğunun Delili ve Nişanıdır. Bu Sonraki Adlar da Halk Arasında Makbûl Olduğunun Nişanıdır. O Hâlde Cümle Halk Katında Makbûl Olmak Yeğdir, Yalnız Baba ve Ana Katında Makbûl Olmaktan. Kısaca, Hiç Değilse Cevherden ya da Hünerden, Yani Soyla Sopla İlgili Cevherden ya da Sonradan Kazanılmış Hünerden Elbette Biri Gerektir ki, Senden Olsun. Çünkü Bir Kişide Soyla İlgili Cevher Olmasın, Sonradan Kazanılmış Hüneri Olmasın, O Kişi Hiç Kimseye Yaramaz, Onun Gibi Kişiden Sen de Uzaklaş ki, Sana da Eksikliği Bulaşmasın Ama Bir Kişi ki Hem Asilzade Olsun Hem de Hünerli Olsun, Onun Gibisinin Eteğine Yapış, Elden Koma. Çünkü O Sana ve Cümle Halka Yarar Kimsedir Yararından Yoksun Kalmazsın. Geldik İmdi Hünerlerin Hangisi En İyisidir? Şöyle Bilmiş Ol Ey Oğul! Bütün Hünerler İçerisinde Söz Söylemekten Daha İyi Hüner Yoktur. Çünkü Hakk Teâlâ, İnsanı Bütün Eşyâyı Yarattığından Daha İyi Yarattı, Onu Bütün Hayvanların Üzerine Seçkin (Bir Yaratık) Kıldı. On Nesne Sebebiyle ki Bunlar, İnsanın Tenindedir. Bu Onun Beşi (İnsanın) İçerisindedir ve Beşi Dışındadır. İçerisindeki Özelliklerden Biri Fikirdir, İkincisi Öğrenmek ve Öğrendiğini Akılda Tutmaktır, Üçüncüsü Hayâl Etmek, Dördüncüsü Gönülde İyiyi ve Kötüyü Ayırt Etmek ve Beşincisi de Gönülde Sözü, Hemen Doğru Birleştirip Söylemektir. Dıştaki Beş Özellik de Şunlardır ki; İşitmek, Görmek, Koklamak, Elle Dokunup Nesnenin Sertini ve Yumuşağını Bilmek ve Tatmak. Gerçi Bunların Bâzısı Hayvanda da Vardır Ama İnsandaki Gibi Değildir. Öyleyse Bu Sebeple İnsan, Bütün Canlılar Üzerine Ulu Padişâh Oldu. Ancak Bu On Özelliğin Özü Sözdür. Çünkü Öbürleri de Söz İçin Âlettir. Nitekim Anlayış, Sözün Niteliğine Ermeye Âlettir. Akıl, Sözü Saklamaya Âlettir. Hayâl, Sözün İyisini Kötüsünü Ayırt Etmeye Âlettir. Kalanını da Böyle Kıyas Etmek Gerek. İmdi Ey Oğul! Mademki Öğrendin, İnsanda Sözden Yeğ Hüner Yoktur. O Hâlde Çalış ki Dilini Söz Hüneri ve Uzdillilik Cevheriyle (Güzel Konuşma ve İnandırma Yeteneğiyle) Bezeyesin, Halka Tatlı Dille Söylemeyi Alışkanlık Edinesin. Nitekim Demişler; Herkimin Dili Tatlı Olursa, Dostları da Çok Olur. Bu, Hadîste Gelmiştir ki, Rasülullah Sallallâhû Aleyhi ve Sellem Doğru Söyledi. Ondan Sonra, Nice Tatlı Sözlüysen de Sözün Yerini Bilmedikçe Söyleme! Çünkü Her Söz ki Yerinde Söylenmesin, Tatlı ve Güzel Olsa da Acı ve Çirkin Görünür. Bir de, Zahmetini Artıracak Olan Sözü Söyleme. Onun Gibi Sözden ki, Zahmet Artırır Yararı Olmaz, Susmak Daha İyidir. Çünkü Bilgeler, Sözü Şaraba Benzetmişlerdir; Nasıl ki Şarap Hem Baş Ağrısı Verir Hem de Baş Ağrısı Giderir. Sonra, Senden Söz İstenilmeden Söyleme, Yani Senden Bir Nesneyi Sormadan Sen Hemen Onunla İlgili Bir Sözü Ortaya Getirme. Bu Gibi Şey Boşunadır. Boşuna Olandan Çok Sakın! Ondan Sonra Ey Ciğer Köşem! Bir Kişi Senden Öğüt İstemedikçe Sen de Ona Öğüt Verme. Hele Bir Kişiye Verme ki, Sen Ona Öğüt Verirsin, O Seni İşitmez. Böylesini Zamana Bırak ki, O Her Düşüşünde İster İstemez Öğütlensin. Bundan Başka Kalabalık Arasında Kimseyi Öğütleme. Çünkü Halk İçerisinde Bir Kişiye Öğüt Vermek, Onun Bütün Ayıbını Başına Kakmak Gibi Olur Ama Kimse Yokken Olursa Zararı Yoktur. Nitekim Demişlerdir ki; Halk Arasında Öğüt Vermek, Başa Kamçıyla Vurmaktır. Sonra Bir Kişi Görürsün ki Eğridir, Sen Onu Doğrultmaya Çalışma! Başaramazsın. Çünkü Bir Ağaç Eğri Bitti ve Kalınlaştı, Yine O da Doğrulmaz; Onu Kesip Keserle Yontmadıkça. Ondan Sonra Sözün Yerini Bildiğinde Cimrilik Etme. Özellikle Onun Gibi Zamanda Söylemek Güzeldir. Eğer Elinden Gelirse Malına da Cimrilik Etme. Çünkü Halk Maldan ve Tatlı Sözden Çok Aldanırlar. Ayrıca Töhmetli Yerde Oturma ve Yaramaz Yere Kılavuz Olan Kişiye Koldaş Olma ki, Sana Kötülük Öğretmesin. Onun Gibiden Gâyet Irak Kaç. Sonra Sakın Kendini Kaybetme, Bir Yere Ko, Sen Seni ki İstediğin Zaman Seni (Kendini) Bulasın, Yani Yaratılışın İyiyken, Yaramazların Yaratılışına Girme. Böyle Olunca Özünü Kaybetmiş Olursun. Önceden Sen Seni Nerede Gösterdinse, Yine Orada Görün, Yani Yine Seni O Görünüşte Görsünler. Tâ ki Utanmayasın. Kendini Nerede Korsan Yine Orada İste. Tâ ki, Özünü Bulasın. Bundan Başka Kimsenin Kaygısına Sevinme. Böylece Kimse de Senin Kaygına Sevinmez. Senden Aşağı Olanlara Zulmetme, Adâlet Göster. Böylece Sen de, Senden Ulu Olanlardan Zulüm Görmezsin, Adâlet Bulursun. Hem Halka Güzel Sözler Söyle ki Güzel Cevaplar İşitesin. Ayrıca Çorak Yere Tohum Ekmeyesin ve Ağaç Dikmeyesin. Çünkü Ürün Vermez, Yani Nankör Kişiye İyilik Etme, Çorak Yerde Tohum Nasıl Boşa Gider ise, Nankör Kişide de İyilik Öyle Boşa Gider Ama İyiliği, Lâyık Olandan Sakınma. Eğer İyilik Etmek Büsbütün Elinden Gelmezse, Bâri Halkı İyiliğe Kılavuzla. Demişlerdir ki; Bir Kişi Bir Kişiyi Hayra Kılavuzlarsa, O Hayreden Gibidir Kılavuzlayan da. Şöyle Bilmiş Ol ki, İyilik Eden ve İyiliğe Kılavuzlayan İki Kardeş Gibidir. Zamane Ehli Bunların Kardeşlik Andını Bozamaz. İşte İyilik Edenle Kılavuzlayanın İyiliği de Böyle Sağlamdır. Ondan Sonra Yaptığın İyilik İçin Pişmân Olma ve Kötülükten Çok Sakın. Çünkü İyiliğin ve Kötülüğün Cezası, Yani Karşılığı, Bu Cihânda, Sen Henüz Yerini Değiştirmeden (Ölmeden) Erişir. Biri de Bu ki, İyilik Ettiğin Kişinin Gönlü Ne Denli Rahat Olursa, Senin de O Kadar Rahat Erer Gönlüne. Ne Denli Zahmet Ererse, Senin de Gönlüne O Kadar Zahmet Erer. Belki Tasası ve Ağırlığı Sende Daha Çok Olur. İmdi Birisine Kötülüğün Dokunmaz, Tâ Sen de Darlanmadıkça ve Sen İyi Yürekli Olmadıkça Birisine İyiliğin Dokunmaz. Doğrusu Budur ki, İyi ve Kötü Ne Yaparsan Cezasını Hemen Bu Dünyâda Görürsün. Bu Sözü Hiç Kimse İnkâr Etmez. Bir Kişi ki, Ömrü Boyunca İyilik Yapmış Olsun, Kötülük Gerçeğini Görsün ve Ona Fikir Eriştirebilsin ki Sözüm Gerçektir. Öyleyse Gücünün Yettiğince İyilik Yap. Tâ ki Bir Gün, İyilik Tohumunun Ürününe Eresin. [Keykavus ▬ Kâbusname]
__________________
Ne senle yaşanıyor Ne de sensiz oluyor Şu garip bomboş dünyada.. |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Ruhul Beyan Pdf 23 Cilt | HeartLess | Kitap & E-Kitap | 11 | 18.03.23 22:20 |
Hüner nedir? | Nocturne | Farkındalık | 0 | 26.04.22 11:33 |
iblis ve azabını beyan | Swordsfish | Cin & Şeytan & Melek & Ruh | 0 | 21.06.20 00:57 |
içindeki Cevher | RvP | Sizden Gelenler | 0 | 29.06.18 10:41 |
Rüyada İnci ve cevher delen | Havasokulu | I-İ-J Harfleri Rüya Tabirleri | 0 | 02.10.17 10:27 |