|
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
#1
|
|||
|
|||
Kadere İman Kaza VE Kader nedir...
Kaza ve kader kelimelerinin İslam ıstılahında ifade ettikleri mana şudur: "Kader"; ezelden ebede kadar olmuş ve olacak şeylerin hep¬sinin zamanının, yerinin ve nasıl olacaklarının Allah tarafından ezelde bilinmesi ve bu bilgiye uygun olarak takdir ve irade edilmesidir. Kader, Allahın "ilim" ve "irade" sıfatları ile ilgilidir. Allah, ilim sıfatı ile olacak olan şeyleri bütün teferruatıyla bilir; irade sıfatı ile şöyle veya böyle olmasını tercih ve takdir eder.
İşte bu şeyin, ezelde Allah tarafından bilinmesine ve öylece tercih ve takdir edilmesine "kader" denir. "Kaza"; ezelde, Allah tarafından bilinen ve takdir edilen şeylerin, zamanı ve yeri geldiğinde, ezeldeki bilgi ve takdire uygun olarak, Allah tarafından yaratılmasıdır. Kaza, Allah'ın "kudret" ve "tekvin" sıfatlan ile ilgilidir. Allah, kadere uygun olarak, her şeyi güç ve var etme sıfatlan ile yaratır. Kâinattaki her şey, kaza ve kadere bağlıdır. Allah'ın takdir ve iradesi dışında hiçbir şey olmaz. "Kadere İman"; iyi-kötü, hayır-şer ne varsa hepsinin Allah tarafından ezelde takdir edilip zamanı gelince de yine Allah tararafından bu takdire göre yaratıldığına inanmak demektir. Kaza ve kadere iman, İslam’ın inanç esaslarının en mühimlerinden biridir. İslam düşünürleri ve kelam âlimleri, kaza ve kader meselesinde çeşitli görüşlere sahip olmuşlar, bu konuda birçokları yanılmış ve temel inançtan sapmışlardır. Kaza ve kader meselesindeki ihtilaf, "kulların kendi fiillerini yaratma" meselesindeki ihtilaftan doğmuştur. Kaza ve kader kelimeleri, umumiyetle ikisi de bir arada kullanılır. Bu kelimelerden birinin diğerini terk etmesi mümkün olmamakla beraber; mezhepler arasında kullanılışlarında ihtilaf vardır. Mesela bizim (Mâtüridilerin) kaza diye tarif ettiğimiz', Eş'ariler kader diye tarif ederler. Rağıp'a göre; kader, takdir; kaza da, tahsil etmek ve kesin olarak hükmetmektir. Başka bir deyimle kader, ölçmek için hazırlanan şey; kaza ise, fiilen ölçmekten ibarettir. Kader, bir şeyin esası; kaza da onun ayrıntısıdır. Mesela; kader, bir devletin divanındaki icmal defteri; kaza da o deftere göre, vazife sahiplerine beyt'ül-mal'in dağıtımı ve taksimidir.İbnü'l-Esir "El-Bidaye Ve'n-Nihaye" isimli eserinde şöyle demektedir. Yani, İbnü’l-Esir'e göre; kaza ve kader aynı manaya geliyor. (Ibü’l - Esir, a.g.e., (Ebu Abbas Zeynü’d - Din Ahmed b. Ahmed b. Abdullatif Ez -Zebidi, Et - Tecridüs - Sarih, Tercemesi. C. XII, s. 241- 242den naklen) Huzeyfe (r.a) anlatıyor: "Resûlullah (s.a.v) Efendimiz buyurdular ki: "Her ümmetin mecusileri vardır. Bu ümmetin mecusileri "kader yoktur!" diyenlerdir. Bunlardan Kim ölürse cenazelerinde hazır bulunmayın. Onlardan Kim hastalanırsa ona ziyarette bulunmayın. Onlar Deccal bölüğüdür. Onları Deccal'e ilhak etmek Allah üzerine bir haktır." Yine Ebu Dâvud'da İbnu Ömer (r.a)'dan gelen merfu bir rivayette: "Kader ehli ile düşüp kalkmayın, onlara dava açmayın" buyurulmuştur..." (Ebu Dâvud, Sünnet 17, (4692). (4720). İbnu Abbas (r.a) anlatıyor: "Resûlullah (s.a.v) buyurdular ki: "Ümmetimde iki sınıf vardır ki, onların İslâm'dan nasipleri yoktur: Mürcie ve Kaderiye." (Tirmizi, Kader 13. (2150). Bela ve Musibetler Kader midir? Bela ve musibetleri üç grupta değerlendirmek gerekir: a) İnsan iradesinin söz konusu olmadığı bela ve musibetler (doğal afetler gibi). b) İnsan iradesinin kısmen söz konusu olduğu bela ve musibetler (kısmen kabahatli olunan trafik kazaları gibi). c) İnsan iradesinin söz konusu olduğu bela ve musibetler (alkollü araç kullanarak sebebiyet verilen kazalar, dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu maruz kalınan hastalıklar gibi). Bu sayılanların hepsi Allah’ın takdiri iledir. Mümine düşen ise, kaderini bilmediğinden dolayı her çeşit bela ve musibete karşı tedbir almak, bunlara maruz kalınması durumunda ise sabredip kadere inanarak teslimiyet göstermektir. Bu teslimiyet, ihmal, kusur veya kasıtlı olarak gerçekleşen ve hak ihlallerine yol açan durumlarda sorumlulukların cezasız bırakılmasına rıza gösterilmesi anlamına gelmez. Şunu unutmamak gerekir ki Allah sonsuz rahmet ve inayet sahibidir. Dolayısıyla musibete maruz kalan bir kimseyi, sabretmesi kaydıyla büyük mükâfatlara nail kılacaktır. Ayrıca Allah insanları imtihan ettiği için, dilerse birtakım bela ve musibetler verebilir. Nitekim Hz. Peygamber’in (s.a.s.) haber verdiğine göre tarih boyunca en büyük sıkıntılara peygamberler ve salih insanlar maruz kalmıştır (Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, I, 173). İnsanlar bu durumda kulluklarının gerektirdiği tutum içinde olmalıdırlar. KUR'AN'DA KAZA ve KADER Kaza ve kader, Kur'an-ı Kerim'de birkaç manada kullanılmış¬tır. I. Kaza ve kader, "Halk" (yaratmak) manasına gelir. Şu ayet¬lerde olduğu gibi:"Bu suretle onları, yedi gök olmak üzere, 2 günde vücuda getirdi (yarattı)."( Fussilet Suresi,17.) "(Allah) onda (arzda), arayanlar için dört günde müsavi gıdalar takdir etti (yarattı)." (Fussilet Suresi, 10.) 2- Kaza ve kader, "Emir ve Hüküm" manasına gelir. Şu ayetlerde böyledir:"Rabbin, kendinden başkasına kulluk etmeyin, ana ve babaya iyi muamele edin diye hükmetti..."( İsra Suresi,23) "Aranızda ölümün keyfiyetini, zamanını, mekânını ve ecellerin miktarını biz (tayin, hüküm ve) takdir ettik." (Vakıa Suresi, 60) 3-Kaza ve kader, "İlân ve Beyan" manalarına da gelir. Şu ayetlerde olduğu gibi:"Biz, Kitapta İsrail Oğullarına şu haberi verdik (beyan ettik): "Siz, arzda muhakkak iki defa fesat çıkaracak ve muhakkak (bana karşı) büyük bir serkeşlik yapıp kabaracaksınız" ( İsra Suresi, 4) "(Lut'un) karısı başka. Biz onun mutlaka geride kalan (helak olan) kimselerden olmasını takdir (ve ilan) ettik." ( Hicr Suresi. 60) İnsanların ne yapacağını bilmeyen ilah olur mu hiç? Herkesin ne yapacağını bilen Allah’u Teâlâ, bunları yazdığını bildiriyor. Bu âyetler nasıl inkâr edilir? Bir âyet-i kerimede:”Biz, yeryüzünde vuku bulacak ve başınıza gelecek her musibeti, yaratmadan önce, bir kitapta [Levh-i mahfuz’da] yazdık. Elbette bu, Allah için kolaydır.” (Hadid Suresi, 22) Kader hakkında birçok âyet-i kerime var. Birkaçının meali: ”Yaptıkları küçük büyük her şey, satır satır kitaplarda yazılmıştır.” (Kamer Suresi, 52, 53) “Allah her canlının durduğu yeri ve sonunda bırakılacağı mekânı bilir. Hepsi açık bir kitapta (Levh-i mahfuz’da)dır.” (Hud Suresi, 6) “Allah her şeyin yaratıcısıdır.” (Zümer Suresi, 62) “Hayrı, şerri, imanı, küfrü de yaratan Allah’u Teâlâdır.” (Beydâvî tefsiri) “Allah her şeyi bilir.” (Hucurat Suresi, 16) “Yaratan hiç bilmez mi?” (Mülk Suresi,14) “(Emrullahi kaderen makdura) âyetinin mânâsı, (Allah’ın emri yerine gelecek, yazılmış bir kaderdir) demektir. (Ahzab Suresi, 38) Meşhur Amentü hadisinde, imanın altı şartından biri şöyle bildiriliyor:”Hayrın ve şerrin Allah’tan olduğuna inanmaktır.” (Buhârî, Müslim, Nesâî) Kader hakkındaki hadis-i şeriflerden bazıları da şöyledir:”Kaderin, hayrın ve şerrin Allah’tan olduğuna inanmayan, mümin değildir.” (Tirmizî) “Kadere iman etmeyen, başa gelecek olanın asla şaşmayacağına, başa gelmeyecek olanın da asla gelmeyeceğine inanmayan, iman etmiş olmaz.” (Tirmizî) “Kaderi inkâr edene, bütün peygamberler lânet eder.” (Taberânî) “Şer takdir edilmedi” diyenin İslam’dan nasibi yoktur.” (Beyhekî) “Âhir zamanda, kaderi inkâr edenler çıkacaktır.” (Tirmizî) “Bütün işler Allah’u Teâlâdandır, hayır olanı da şer olanı da.” (Taberani) “Denge, Rahman olan Allah’u Teâlânın elindedir. Kimini yükseltir, kimini alçaltır.” (Bezzar) “Kadere inanmak, iman esaslarındandır.” [Ebu Davud, Tirmizî] “Kadere iman etmek, tevhidin nizamıdır.” [Deylemî] “Kaderi inkâr etmeyin! Hristiyanlar kaderi inkâr eder.” [Cami-us-sagir] “Ümmetim kaderi inkâr etmedikçe dinde sabittir; inkâr edince helâk olur.” [Taberânî] “Âhirette kaderi yalanlayana rahmet edilmez.” [İ. Adiy] “Âhir zamanda kaderin inkâr edilmesinden korkuyorum.” [Taberânî, İbni Asakir, Hatîb] “Âlimin sürçmesinden, münafıkların “Kur’an böyle diyor” diyerek tartışmaya girişmesinden ve kaderin inkâr edilmesinden korkuyorum.” [Taberânî] “Kader, Rahman olan Allah’ın elindedir. Kimini yükseltir, kimini alçaltır.” [Bezzar] Takdir: Halk etme, yaratma, İhtiyar: Seçme, tercih, Kesb: Bir insanın kendi kudret ve iktidarını bir işe sarf etmesidir.İşler takdir yönünden üç kısma ayrılır: 1- Hikmetin gereği yaratılanlar: Yerin, göğün, Cennet ve Cehennemin, meleklerin, cinlerin, hayvanların, bitkilerin ve cansız şeylerin yaratılması gibi. 2- İnsanın irade ve kudretiyle olmadan yaratılanlar: Güzel veya çirkin, sağlam veya sakat, erkek veya kadın yaratılması gibi. 3- İnsanın irade ve kudretini sarf edip çalışması ve kesbiyle meydana gelenler: İlim öğrenmek, iyi veya kötü amel işlemek gibi. Kader hakkındaki iki âyet-i kerime meali şöyledir:”Her ümmetin bir eceli vardır, gelince ne bir an geri kalır, ne de bir an ileri gider.” (Araf Suresi, 34) “Bir canlıya verilen ömür ve ömrünün azaltılması da mutlaka bir kitaptadır.” (Fatır Suresi, 11) |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Külli kader ve cüzi kader nedir? | Hal | Kadim Bilgelik | 7 | 08.07.21 23:50 |
Amel ve İbâdetin, İman ile Alâkası Nedir? | mgunes27 | islam & islami Konular | 0 | 15.05.21 15:35 |
Kader ve Kaza | Astra | islam & islami Konular | 3 | 08.01.20 23:03 |
Rüyada Kaza ve kader | Havasokulu | K Harfi Rüya Tabirleri | 1 | 15.12.18 16:32 |
Kaza ve kader konuları hakkında açıklama | PARADOX | islam & islami Konular | 6 | 07.02.18 21:27 |