|
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
#1
|
|||
|
|||
Herkes duysun şahit olsun ki davet ediyoruz.
Selam-salavatlar olsun ve günümüz hayr olsun, hayırlı huzurlu vakitler olsun!
Allah'ın selamı ve rahmeti, bereketi, affı ve mağfireti, aşkı ve muhabbeti hepimizin üzerine olsun, yüreğimizde daim olsun, Rabbimizin güzelliği üzerimizde, gönlümüzde, fiillerimizde, tavırlarımızda, ahlakımızda ışısın, izhar olsun, üzerimizdeki muradı hasıl olsun inşallah. Bedenimiz ruhumuzun elbisesidir ve aslında bedenimiz ruhumuzun bineğidir. Ve Allah dini bineğe değil biniciye gönderir. Eğer dinin içeriği ahıra, çayıra, bayıra, oltağa ait bir dil ve literatür ile daraltılıp sunulmaya başlamışsa bu yinelenen dinin aslına döndürülüp yenilenmesi, fıtrata geri çevrilip özüne yönlendirilmesi gerekir ki bu durumda müceddid gözünü budaktan sakınmaz, kınayıcının kınamasından çekinmez, nuru, furkanı, hikmeti, mizanı ortaya koyar, Rabbinin risaletini tebliğ eder. Allah hepinizden razı olsun. Evet! Okuyalım; HER YÜZYILDA BİR GÖNDERİLEN MÜCEDDİDİN GÖREVİ NEDİR? Mesela öyle buyurdu Resulullah Efendimiz (SAV); "her yüzyılda bir, her asırda bir, Allah, ümmetinden bir alim, bir müceddid gönderir. İslam dinini hurafelerden, bid'atlerden temizler, onu yeniler." Müceddid zaten yenileyen demektir, onu tazeler, asli hale döndürür. Mesela şimdiye kadar gelen müceddidlerden, gelen böyle bir kaç tane isim biliniyor zaten. Bu durumda gelen müceddidlerin sayısı kaç olur? -14, 15, her birine baktığımızda eğer gerçekten dini yenilemişse o, müceddidtir, gerçekten yenilemiştir, yoksa bilineni tekrar etmişse, bilineni taklit etmişse bu durumda o neyi yenilemiştir! Çünkü bid'atler, hurafeler, o kadar islamın içine girer, o kadar onu kirletir ki islam görünmez olur, iman görünmez olur, ihsan görünmez olur, taklit olur. Eğer böyle ferasetle basiretle bir insan olarak, akıl sahibi biri olarak bakılacak olsa; nasıl imanı yenilediğimizi, nasıl İslam’ı, Allah'a teslimiyeti, ibadeti, kulluğu, namazı, orucu, haccı yenilediğimiz görülür. Nasıl olması gerektiği hale, asıl haline dönüştürdüğümüz görülür. Bununla beraber Allah'a imanın nasıl olması gerektiğini, nasıl iman edilmesi gerektiğini, imanın aşktan, muhabbetten ibaret olduğunu, nasıl anlaşılması gerektiğini görür ve anlar. İhsanı, huzurda duruşun, Rabb’inin huzurunda olduğunu tatmayı, Allah'ın huzurundaymış gibi bir hayatın, nasıl yaşanması gerektiğini anlar. Nasıl onu temizlediğimizi anlar. Eğer iman yoksa bir şey yok zaten. İslam yoksa, Allah'a teslimiyet yoksa, bir şey yok zaten bir şey kazanamamış, teslim olamamış. İhsan yoksa, ihlas yoksa, samimiyet yoksa zaten hiç kimsenin kazandığı hiçbir şey olmaz. Ne olur? -Sadece taklit olur. Onun için herkesi imana davet ediyoruz. İslam’a davet ediyoruz, ihsana davet ediyoruz. Kul olmaya abd olmaya davet ediyoruz. Allah'ı sevmeye, Allah için sevmeye davet ediyoruz. Allah için olmaya davet ediyoruz. Allah için olmaya, pişmeye, kamil insan, hazreti insan olmaya davet ediyoruz. Allah'a yeryüzünde halife olup, rabbinin güzelliğinin üzerinde tecelli etmesine davet ediyoruz. Kul olmaya davet ediyoruz. Davetimiz bütün velileredir, bütün mürşidi kamilleredir, bütün âlimleredir, bütün kullaradır. Allah herkese akıl vermiştir, irade vermiştir, fıtrat vermiştir. Huzurunda söz almıştı: “Ben sizin rabbiniz değimliyim” diye söz almıştı. Ve bütün kullar “kalu bela şehitna” demiştir. “Biz buna şahidiz sen bizim rabbimizsin”. Rabbimize imana davet ediyoruz sözümüzü yerine getirmeye davet ediyoruz bunu bilmiyorduk, anlamadım, anlamadık mazeretini üretmemeye davet ediyoruz. Hatırlıyorsun sen! Rabb’ini hatırlıyorsun, gönlüne, kendine kendi gönlüne dönmeye davet ediyoruz. Rabbinin hitabını işitmeye davet ediyoruz. Şerefini taşımaya davet ediyoruz. Rabbinin veliliğini, dostluğunu, kabul etmeye davet ediyoruz. Rabbim Allah'tır demeye davet ediyoruz. Öyle anlamadım bilmedim tatmadım, hatırlamadım yok! Kendini kandırmamaya davet ediyoruz. Ciddi olmaya davet ediyoruz. Ciddiyete davet ediyoruz. Davetimiz Allah'adır, davetimiz Allah'ın vahyiyledir. Eğer birileri yok bu bana yeter diyorsa; Allah yeter demiyor, bunu unutmayalım. Allah kulundan ne istediğini biliyor. Ondan yapamayacağı bir şeyi istemiyor. Gücünün yetmediği bir şeyi istemiyor. Çekemeyeceği bir yükü yüklemiyor, kulunun verdiği sözü yerine getirmesini istiyor. Sözü vermişiz. Sen bizim Rabb’imizsin demişiz. Emaneti göklere, yerlere, dağlara yüklemiş, onlar yüklenmekten çekindiler, haşyet duydular ama ‘insan yüklendi’ dedi. Sen emaneti yüklendin, yüklenmeseydin, yüklendiysen bunu taşıyacaksın, o şerefi taşıyacaksın. Kur’an’ı muhacir bırakmaman gerektiği gibi; öyle kendi hakikatini de terk edemezsin. Kendi hakikatini muhacir bırakamazsın, görmedim, duymadım, anlamadım diyemezsin! Ruhun rabbini istiyor, sahibini istiyor. Onunla olup, huzurda duracaksın, huzurda abd olacaksın, mü'min olacaksın, Allah'a teslim olup, müslüman olacaksın, muttaki olup, Allah'a karşı sorumluğunu yerine getireceksin, kulluğunu yapacaksın, kul olacaksın Allah'a kul olacaksın. Olmazsan ne olur? -Şeytana kul olursun, onun için bilmedim, anlamadım, hatırlamadım yok! Kendini istediğin kadar öv, o feryad ediyor. ‘Ben rabbimi istiyorum’ deyip feryad ediyor. Her gün tekrar tekrar bize söylüyor. İstediğimiz kadar duymamaya çalışalım, ne diyor? -Öleceksin diyor öleceksin! Rabbine gideceksin diyor böyle yapma diyor. Bu kazandığın her ne olursa olsun, onlar seninle gelmez. Orası baki alem, burası fani, burada hiç bir şey sana ait olmaz. Ama rabbin sana ebedi bir hayat va’d etmiştir, katında bir hayat va’d etmiştir. Feryad edip sana söylüyor, ‘bununla sevinme, sevineceksen, baki olanla sevin, ebedi olanla sevin, rabbin için bir şey yaptıysan, güzel yaptıysan, oradan bir şey kazandıysan, ona sevin’. Bağırıyor ve feryad ediyor. İstediğimiz kadar işitmemiş gibi yapalım, feryadını işitiyoruz. Burada hakkı hakikati anlamayanlar, anlamak istemeyenler gözünü, gönlünü, kulağını kapatanlardır. Allah'ın vahyine karşı kör, sağır ve kalpsiz olarak davranmış olanlardır. Allah size gözler vermiş, kulaklar vermiş, kalpler vermiş, şükür etmeniz gerekmez mi dedi. Bununla beraber birde kalpte göz vardır, kulaklar vardır. Onunla işit, onunla gör dedi. Feraset onunla görmektir, basiret onunla görmektir, hikmet onunla görmektir, furkan onunla görmektir, Kur’an onunla görmektir. Kur’an’ı olmayanın feraseti olmaz, basireti olmaz, hakikati olmaz, hikmeti olmaz! Öyle bir ayeti, bir kaç ayeti alıp, onunla hayatı yaşamaya çalışanlar, anlamaya çalışıp, ben anladım diyenler; hiç bir zaman anlayamaz. Bir insanın sadece koluna bakıp bu insandır demek nasıl doğru olur? Ayağına bakıp bu Kur’an’dır demek nasıl doğru olur? Ya da kulağına bakıp bu insandır demek nasıl doğru olur? O her bir insandan bir parçadır, insana ait bir parçadır, onun bütünü insandır. Onun için Kur’an’ı bütünüyle anlamadıkça, Kur’an onda dirilmez, Kur’an onda canlanmaz, onda imana dönüşmez, ahlaka dönüşmez, islama, teslimiyete dönüşmez! Herkes kitabını, Allah'ın kitabını okuyup, anlamak zorundadır, dinleyip anlamak zorundadır. Ona iman etmek zorundadır. Teslim olmak zorundadır. Onu hayatına geçirmek zorundadır. Evet, davet ediyoruz. Hiç kimse anlamadım, duymadım, işitmedim demesin diyemez. Böyle bir sorumluğu kabul etmiyoruz. Rabbim şahit olsun ki, davet ediyoruz. Herkesin anlayacağı şekilde, anlayabileceği şekilde davet ediyoruz. Dileyen icabet eder, dileyen gönlünü, gözünü kapatır, kulağını kapatır, duymadım, işitmedim diyebilir. İşittiği halde işitmedim diyebilir. Herkes duysun şahit olsun ki davet ediyoruz. |
#2
|
|||
|
|||
Allah razı olsun hocam hakkınızı helal edin bizim gibi kalın kafalı kalbi paslı insanlar için zahmet edersiniz sizin hakkınızı ödeyemeyiz
|
#3
|
|||
|
|||
Bütün kullar manevi olarak soğukta üşüyen,donan böyle pencerenin önünde yaralı bir kuş gibidir. Donmak üzere olan yaralı bir kuş gibi. Çırpınıyor içeri almak lazım.İçeri... Yoksa donar. Yoksa o yarasından dolayı ölür. İnsan insanın manevi hali böyledir. İstedigi kadar kendini kandırmaya çalışsın ben iyiyim desin, bütün dünya onunda olsa,o iyi değildir. Her istediği olsa, her duası kabul olsa da o iyi değildir.O hiç iyi değildir. Rabbinin huzuruna girmeden iyi olmak yoktur, rabbinin huzuruna varmadan iyi olmak yoktur. Hiç kimse için.. Yani o pencereden içeri girmesi Gerekir. O pencerenin ona açılması gerekir. Kapının ona açılması gerekir o zaman iyi olur. Yaralari da iyi olur, ısınır, Aşkla muhabbetle, Rabbinin sevgisiyle ısınır.
. |
#4
|
||||
|
||||
Allah razı olsun Allah cellecelaluhu bizimde kullumuzu imanımızı kabul eder
|
#5
|
||||
|
||||
İnşallah ibadetlerimizi kabul eder
|
#6
|
|||
|
|||
Cok emek vermis yazmissiniz Allah razi olsun ancak muceddidlik iddiasi dile getirilmese daha iyidi cunku bu makam iddia makami degildir Siz kendi dunyanizdan yuzde yuz bu diyorsunuz hakikat dunyasi farkli olabilir kriterleri kendiniz koyuyorsunuz. Ancak iyi niyetinizden suphem yok.
|
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Şahit Egzersizi | Buba | Farkındalık | 2 | 20.11.22 21:30 |
Çin intikam Alacak & Herkes Hazır Olsun | Mazi | Derin Konular & Beyin Fırtınası | 7 | 26.02.22 21:52 |
Ne için dua ediyoruz. | Rambokral | Dualar & Dua Kardeşliği | 0 | 01.04.21 17:27 |
Allah Rızası için Dua ediyoruz !!!! | Swordsfish | Dua Kardeşliği | 41 | 11.01.21 03:05 |
Hipnozu Neden Tercih Ediyoruz? | Tuana | Hipnoz & Bilinçaltı | 1 | 21.04.17 11:39 |