Egonun yıkıcı davranışlarının çoğu, bilinçli zihinde neredeyse hiç fark edilmeyen bilinçaltında alışılmış tepkiler ve kalıplara gömülür. Ancak kişi tüm yaşamı büyük bir farkındalıkla izlemeye başladığında, bu tür reaktif modeller belirgin hale gelir ve daha sonra inceleme ve düzeltme için bilinç ışığına çıkarılabilir.


Çoğu insanın düşüncesinin büyük bölümü istemsiz, otomatik ve tekrarlayıcıdır. Bir tür zihinsel statikten başka bir şey değildir ve gerçek bir amacı yerine getirmez. Kesinlikle konuşmak gerekirse, düşünmüyorsunuz: Düşünme size olur ... Kafadaki sesin kendine ait bir hayatı vardır. Çoğu insan bu sesin insafına; düşünce, zihin tarafından ele geçirilir. Zihin geçmiş tarafından koşullandırıldığı için, geçmişi tekrar tekrar canlandırmak zorunda kalırsınız.



Genel olarak, alışkanlıklar genellikle onları reddederek kırılmaz, aksine alışkanlıkların yerini en iyi ideallerimizle uyuşan ve Gerçek Doğamız İlahi Varlık ile uyumlu olan yeni davranışlar alır. Cömertlik, merhamet, uyum, güzellik, hoşgörü ve sevgi dolu şefkat gibi yararlı nitelikleri içeren yeni alışkanlıklar her zaman en iyi seçim olacaktır.




Much of the ego's destructive behavior becomes embedded in sub-conscious habitual reactions and patterns which are scarcely even noticeable in the conscious mind. But when one begins to watch all of life with great awareness, such reactive patterns become obvious, and can then be brought out into the light of consciousness for examination and correction.


The greater part of most people's thinking is involuntary, automatic, and repetitive. It is no more than a kind of mental static and fulfills no real purpose. Strictly speaking, you don't think: Thinking happens to you... The voice in the head has a life of it's own. Most people are at the mercy of that voice; they are possessed by thought, by the mind. And since the mind is conditioned by the past, you are then forced to reenact the past again and again.



In general, habits are not often broken by denying them, but rather habits are best replaced by new behaviors which are in harmony with our highest ideals, and are in harmony with our True Nature, the Divine Presence. New habits which involve beneficent attributes such as generosity, compassion, harmony, beauty, tolerance and loving-kindness will always prove to be the best choice