Bu dünyada karşıt çiftleri görerek öğreniyoruz. Örneğin, “soğuk” a göre “sıcak” ın anlamını öğreniyoruz. Ancak sağlıklı / sağlıksız, sıcak / soğuk, büyük / küçük, aydınlık / karanlık gibi zıt çiftleri dikkatle incelediğimizde, gerçekte iki farklı şeyin olmadığını, ancak bunun yalnızca bir yönünün olduğunu görüyoruz. mevcut olan veya eksik olan İlahi Huzur.

Örneğin, açık / koyu düşünün. Günlük düşüncede aydınlık ve karanlığın karşıt olduğunu düşünebiliriz. Ama gerçekten karşıt değiller. Işık belli bir tür enerjinin varlığıdır ve karanlık sadece o enerji olmadığında olan şeydir. Karanlık, sadece ışık enerjisi akışı bir şey tarafından engellendiğinde veya engellendiğinde ortaya çıkar. Yani karanlık sadece bir gölge, ışığın ulaşmadığı bir yer. Dolayısıyla, karşıtlıklara sahip olmak yerine, aslında sahip olduğumuz şey, sadece bazı temel kalitenin varlığı veya bu kalitenin engellenmesidir.
Sağlıklı ego, İlahi Huzur'un harika ışıltısı üzerine kurulur ve beslenir. Aksine, sağlıksız ego sadece İlahi Huzurun doğal akışı engellendiğinde var olur. Orada tüm iyileşmenin anahtarı yatar: engelleri kaldırın ve Kişinin Gerçek Doğasının parlaklığının özgürce dünyaya akmasına izin verin.

Düğümleri Gevşetmek
Gerçek Doğamızla uyum içinde yaşamak için, öncelikle bu sinir bozucu egoyu, yıkımımız değil, iyiliğimiz için çalışan, zihinsel ve bedensel kaynaklarla elde etmeliyiz. Kendini kandırmanın bu ince kaplamasının hemen altında, muhteşem bir güzellik ve varışımızı bekleyen harika bir dünya var, sadece birinin kendi doğrudan deneyimi ile keşfedilen muhteşem bir dünya.

Yıllar boyunca, disiplinsiz ego dünyevi koşullara büyük bağımlılık geliştirdi. Görüşlerimize bağlı olarak, tatmin edici olmayan bir bakış açısına bağlı “şeylerimize” bağlandık. Sürekli değişen bir dünyanın ortasında kalıcılık yanılsamalarına karıştık. Bakış açımızda sabırla değişiklik yapmak için zaman ve çaba harcamadıkça, bu düğümler sadece daha da sıkılaşacak, bizi dünyevi koşullar, karışıklık ve ıstırap arayışında daha da derinleştirecek.

Kendimizi özgürleştirmek için, düğümleri sabırla gevşetmeli, bizi bağlayan her şeyi çözmeli ve bu dünyevi yaşamdaki her şeye yeni, daha az bağımlı, daha az bağlı bir bakış açısıyla sevinçle bakmalıyız. Dünyevi koşullara bağlı kalmak ve ona bağımlı olmak yerine, eski sahiplik veya kontrol ya da sahiplik fikirlerini bırakmalı ve kendimizi geçici bir bakıcı ya da “ne” tanığı olarak görmeliyiz. Artık bir sahip, artık sahip değil, artık dünyevi kalıcılık yanılsamasına bağlı değil, sadece vücudun geçici bir bakıcısı, malların geçici bakıcısı, servetin geçici bakıcısı ve daha önce aradığımız her şeyin geçici bakıcısı "benim".

Kalbi boğan tüm düğümler
gevşediğinde ölümcül ölümsüz hale gelir.


Bu düğümler bizi “eşyalarımıza” bağladılar ve bizi sonuçta tatminsizlik, mutsuzluk, başka bir şey için belirsiz bir iç özlemle tanınacak günlük bir kendini aldatma rutinine götürdüler. Dünyevi koşullara bağlı olmayan İlahi Huzur'a yakından bağlı olmalıyız.

Düğümleri gevşetmeye yönelik ilk adım olarak, kendi egonuzun yaşam koşulları hakkındaki anlayışınıza egemen olduğu ve çarpıtıldığı belirli yolları tanımaya çalışın ve daha sonra yavaş yavaş değişiklikler yapmak için gevşeme, konsantrasyon, tefekkür ve meditasyon gibi teknikleri kullanın. İlahi Huzur'un harika ışığıyla “ben”, “ben” ve “benim” in karanlığı. Manevi bir rehber bu yolculukta büyük bir varlık olabilir ve kişinin kendi Gerçek Doğası'nın belirli özelliklerini doğrudan deneyimlemesine yardımcı olabilir.

Her gece yatmadan önce kısa bir süre oturun ve gününüzü gözden geçirin. Ne haline geldiğinizi görün. Hayatının trendini seviyor musun? Değilse değiştirin.


Düğümleri gevşetme süreci adım adım bir yolculuktur ve her adımda kendi hayatınızın amacını daha net bir şekilde anlamaya başlayacaksınız. İlk özgürlük bakışınız sadece daha derin bir amacın kabuğu veya kabuğu olacaktır, bu yüzden orada durmayın, sabırlı olun, adım adım içe doğru devam edin, sonunda hayatınızda giderek daha derin ve daha büyük bir amaç keşfedin. tüm yaşam, İlahi Huzur'un müthiş bir doğrudan deneyimi haline gelir.
*




In this world, we learn by seeing pairs of opposites. For example, we learn the meaning of “hot” relative to “cold”. But when we carefully study the pairs of opposites, such as healthy/unhealthy, hot/cold, big/small, light/dark, we find that in reality there are not really two different things involved, but rather there is only some aspect of the Divine Presence which either is present or is lacking.

For example, consider light/dark. In day-to-day thought we may consider light and dark to be opposites. But they're really not opposites. Light is the presence of a certain type of energy and darkness is merely what happens when that energy is not present. Darkness only exists when the flow of light energy has been blocked or obstructed by something. That is to say, darkness is only a shadow, a place where the light has not reached. So, rather than having opposites, what we actually have is simply the presence of some essential quality, or the obstruction of that quality.
The healthy ego is founded upon and nourished by the wondrous radiance of Divine Presence. In contrast, the unhealthy ego exists only when the natural flow of Divine Presence is obstructed. Therein lies the key to all healing: remove the obstruction, and allow the brilliance of one's True Nature to freely flow into the world.

Loosening the Knots
In order to live in harmony with our True Nature, we must first get this pesky ego, with all of is mental and bodily resources, working for our betterment, not our destruction. Just beneath this thin veneer of self-deception there is a world of awesome beauty and wonder awaiting our arrival, a magnificent world which is only discovered through one’s own direct experience.

Over the years, the undisciplined ego has developed great dependence upon worldly circumstances. We have become tied to our “stuff”, tied to opinions, tied to an unsatisfactory point of view. We are entangled in illusions of permanence in the midst of an ever-changing world. Unless we take the time and effort to patiently make changes to our point of view, these knots will only get tighter, entangling us even deeper in the mire of worldly circumstances, confusion and suffering.

In order to free ourselves, we must patiently loosen the knots, unravel all that has bound us, and joyfully look at everything in this worldly life from a new, less dependent, less attached viewpoint. Instead of being attached and dependent upon worldly circumstances, we need to let go of the old ideas of ownership or control or possession, and simply see ourselves as a temporary caretaker or a witness of “what is”. No longer an owner, no longer a possessor, no longer bound by any illusion of worldly permanence, but simply a temporary caretaker of the body, temporary caretaker of the possessions, temporary caretaker of the wealth and temporary caretaker of all that we have previously called “mine”.

When all the knots that strangle the heart
are loosened, the mortal becomes immortal.


These knots have tied us to our “stuff”, and have led us into a daily routine of self-deception which will ultimately be recognized by lack of satisfaction, unhappiness, a vague inner longing for something else. We need to be intimately connected to Divine Presence, not tied to worldly circumstance.

As a first step toward loosening the knots, strive to recognize some specific ways in which your own ego has dominated and distorted your understanding of life’s circumstances, and then utilize techniques such as relaxation, concentration, contemplation and meditation to gradually make changes, illuminating the darkness of “I”, “me” and “mine” with the wondrous light of Divine Presence. A spiritual guide can be a great asset in this journey, helping one to directly experience some specific aspects of one's own True Nature.

Before you go to bed each night, sit for a short time and review your day. See what you are becoming. Do you like the trend of your life? If not, change it.


This process of loosening the knots is a step by step journey, and at each step you’ll begin to more clearly understand the purpose of your own life. Your first glimpse of freedom will be only the shell or husk of a deeper purpose, so don’t stop there, be patient, continue inward step by step, gradually discovering ever-deeper and ever-greater purpose in your own life, until finally all of life becomes an awesome direct experience of Divine Presence.