|
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
#1
|
|||
|
|||
Evliya-i kiramın keşifleri/ Nurların müşahedesi
Bu makama ulaşan zevata Allah Teala ya mahsus zâtı nın görülmesine engel olan nurlar açılınca kendilerini dahi o nurlara karşı muzmahil ve yokluk halinde müşahede ederek o nurlari görerek Zât-ı Akdes Teala dan başkasini yokluk halinde buldular. Vr bu itibarla "La mevcude illâllah" dediler. Dogrusu Allah Teala nın zâtını görmeye engel olan nurlar açılınca zatının parıltısı vâsılın=Arif'in=Veli'nin beşeriyetin i yakıp yok ediveriyor. Işte bu kâmil fena içerisinde akıl ve kalp hayrete düşer ve deyim bulamaz bir tek olan zât-ı akdes teâlâ'dan başkasını inkar etmeye mecbur kalır Çünkü görmez ki ona var diye bilsin. Bununla beraber gördüğü ve müşahede ettiği nurların zatı akdes teâlâ'ya mahsus olan Nurani perdeler olduğuna İnanır Onun için hiçbir mahluk zatı akdes Teala'nın hakikatini idrak edemez İşte bu itibarla hadis-i şerifte: Gerçekte Allah teâlâ'ya Nurdan 70 perdeler vardır Eğer onları açmış olsaydı zaten parıltısı basar ının kuşattığı mahlukunu yakacaktı buyuruldu. Demek Nurlar olan hiç hapların açılması mümkündür Lakin gözle değil ruh kalp ve sırla görülür binaenaleyh hadisi şerif zahiri duygularla zatı akdes Teala'nın müşahede edilmeyeceğini açıkladığı gibi manevi batıni olan kalp sır ve ruh latifelerin kuvveti ile görülebilir diye ifade etmektedir Bunun için Resulü Muhterem Sallallahu teala aleyhi ve sellem ashabına onurları müşahede edilmesi için "Allahümme'cal fî kalbî nüran ve fî basarî nüran ve fî semiî nüran ve an yemînî nüran ve yeseerî nüran ve fevkî nüran ve tahtî nüran ve emeemî nüran ve halfî nüran ve ec'allî nüran" duasini tavsiye buyurdu.
Vasıl olanlardan iki kısma aynı Nurlar açılınca ve beşeri yetleri yanıp omurların parıltısı ndan yokluk bulunca ihraçları bir öncekilerden daha aşağı olduğundan kendilerini tamamen yoklukta değil gölge halinde müşahede ederler bu itibarla Bunlar 2 vardı itiraf ettiler: hakiki mevcut Müesser ve bir tek olan Allah Teala'nın Zâtı nı...kül haline gelmiş beşeriyetlerini gölge gibi mâsivayı da izafi mevcut olarak müşahede ettiler. Üçüncü bir takım vâsıl olmakla beraber hayrete düşmek sizin soğukkanlı olduklarından hemen Rabb Teala Hazretlerinin Rububiyetin in tenzih ne muvaffak olurlar Yani bunların ikisi altında zât-ı Akdes teâlâ nın tenzîh edilmesi melekesi ve Tevhiddeki rububiyet galebe çalar. Ve bu itibarla sekirden kurtulurlar işte yukarıda tarif edilen zikrin keyfiyetine riayet eden buraya ulaşır ulaşmayan mahcup ve mahrumdur Bütün tarikatların tasavvufi çalışmaları amaçları gaye ve maksatları bu inkişaf yani zatı akdes Teala'nın zatını görmeyi engelleyen nurların müşahedesi dir Kimisi cehri zikri Kimisi gizli Zikri tercih ettiler son son Nihayet nefy u isbat ve murakabeler de birleşmektedir ler. Bir ağacın dallarının filizleri dallarda dallar ve yer altındaki damarlar kök gövdesinde birleştiği gibi kalbi ve lisani zikirler gizli ve cehri tarikatler de Vahdet makamında birleşmektedir Hedef Tevhide Vahdet makamına ulaşmak ve tevhid'de istiğrak bulmaktır. Aslında hissi ve manevi olmak üzere iki alem vardır. Âleme âlem-i Şehâdet = âlem i mülk manevi âleme Âlemi melekût denilmektedir. Duygularla hissedilen madde ve cisim sahasına giren her şeye hissi Alem zahiri duygularla hissedilmeyen ve madde ve enerjinin ötesinde olan aleme ise alemi meleküt denilir. Bu iki Alem arasında çok ahenkli irtibat ve münasebetler vardır mesela hissi aleme nazaran parlayan ışıkların 4 mertebesi vardır. Birinci mertebe hakiki parlayıcı Nurani Güneş ışığıdır ikinci mertebe ay Küresi üzerinde görülen Akis yoluyla Zahir olan aydinliktir. 3 mertebe bir evin civarında takılmış olan aynanın ay küresinden aks ettiği aydınlıktır. 4 mertebe o aynaya karşı penceresi ile aynadan kesbeden ve aydınlanan evin içindeki aydınlıktır âlem-i şehadete aydınlatıcının 4 mertebesi olduğu gibi alemi melekuta daha böyle Can Nurları birbirinden akseden parlatıcılar vardır şu kadar ki hisler hududlu olduğu gibi hissedilen aydınlıklar da hudutlu dur Hatta Güneş dahi hududludur.Amma meleküt aleminde ki aydınlatıcı olan Nurlar ise hududlu değildir işte huzursuzluk itibarıyla alemi meleküt alemi kuds yani kudusî Alem ve Alem-i emr denilmiştir. Eğer mülk=his alemiyle meleküt alemi arasında irtibat ve münasebet olmasaydı Elbette hiçbir mahluk Kudsî aleme yükselemez ve rububiyetin huzuruna Terakki etmezdi binaenaleyh Nurları müşahede edemezdi Amma iş bynun aksinedir. Mülk=madde=his aleminden saflaşan zevat his ve hayalin ötesinde meleküt alemine yükselince kendilerine Melek ut aleminden bazı Nurlar açılmış olur bu açılışa keşif denilmektedir madde aleminden Kudsi aleme yükselişe denilmektedir aleminden başlar meleküt alemine ulaşmakla biter. Adetullah dan biri de şudur: Allah Teala meleküt aleminin nurlarına benzer madde aleminde timsaller yaratmıştır ki yukarıda En-nur suresinin 35 ayeti ile izah edildi aynı zamanda madde aleminde olan her şeyin bir veya birçok timsalleri meleküt aleminde de bulunmaktadır. Meleküt aleminde en âlî Cevher Melek cevheridir melekler Nurdan yaratılmış Ali ve Kutsi mahlukturlar nurları alıp temizlenmiş beşer ve insan ruhları üzerine ilka ederek aks ettirirler bu Aksin açılışına da keşif denilir Tabii ki mertebe olarak keşfin en üstünü peygamberlere tezahür eden vahiy mertebesidir peygamberlerin mertebesi çok üstün olduğu için hayır Beşer'in fevkindedir O ise konumuz değil vahiyden Sonra beşer'den savaşmış ve meleklerden Akis yoluyla Nurları kesbeden evliya-i kirâmın keşifleri konumuz dur. Melekler Kutsi alemde Nurları Allah Teala'nın hakiki kul ve dostlarının akıl kalb ve ruhlarını aks ettirdikleri için yahut da nurların kazanılmasında ve hasta oldukları için kendilerine de terbiyeci yani Erbab=rabler denilmektedir. İşte bu Nurlar açılınca İnsan bir nevi maddi Kelepçeleri koparmış ve maddenin his ve hayalinin hücresinden çıkmıştır aleme geçişe imkan bulmuştur Dolayısıyla kendisine Veli Arif ve vâsıl ismi verilmiştir Bu mertebeye ulaşabilmek için elbette dört mertebede açılış gerekir: a- Zât-ı ehadiyyenin zati'nin görülmesine engel olan ve keyfiyet kemiyet sûret zarf cüz ve külden münezzeh nurlardır. b- bu nurlardan hapis yoluyla parlayan hakikat-i Muhammediyye ve nur-u ahmediyyenin kameri (14. gecedeki ay küresi) dir. c- peygamberlere vahiy getiren cibril in yardımcıları olan meleklerin hakikat-i muhammediyyenin kamerinden vasıtayla veya vasıtasız olarak ayna gibi kesbettikleri nurlardırm d- Dördüncü mertebede vasitayla veya vasıtasız hakikat-i Ahmediyye den veyahut da hakikaten ahmediyyenin kamerinden veyahut meleğin aynasından kabul eden Kamil=vâsıl=Arif=Kamil Mürşid=Veli olan insanların kalplerinin hücreleridir insanlar ise bu hücrelere girerlerse Akis yoluyla hücrelere ulaşan Nurdan faydalanırlar girmeyenler ise ehli hicaba katilip mahrum olurlar. Ancak Allah Teala zülcelal Hazretleri Kendi fazl u kereminden Bazı insanların kalplerini kabiliyetli yaratmış fıtri olarak Melek aynasından veya hakikati muhammediye den aksetmiş olmaktadırlar bunlar bilahare amel ederler bunlara meczûb-u sâlik denilir bunlara göre hicap engel yoktur Şeyh Abdulkadir Geylani Kuddise sırruh-ul Azîz bunlardandır. Allah Teala zülcelal Hazretleri bazı insanları da kabiliyetli yaratmış olduğu halde kalplerine nurların ulaşmasını gizlemiştir Fakat bu zevat kabiliyetleri ile çalışa çalışa zikreden ede kalplerine o nurların akdedilmesi açılır tezahür eder bunlara da Sâlik-i meczub denilir. Peygamberler doğuşta Kamil olarak dünyaya gelirler Nübüvvet ve Risalet makamlarına göre değil evliyanın seyri Sülük ve adlarına göre Kamil bir mürşidin nezaretinde amel edene yukarıda tarif edilen Nurlar önce kıvılcım halinde tezahür eder en büyük floresan veya bir ampulün ışığı kadar olur bazıları mum gibi olur bu zuhur ettiyse kalp latifesi çalışıyor demektir. Bağcılar'a çok uzakta yıldız gibi parıltılar tezahür eder zikir nispetinde yahut rabıta nispetinde yaklaşır derken ay küresinin 14. gecesindeki aydınlığı gibi tezahür eder sonra güneş gibi tezahür eder sonra güneşten de daha parlak tezahür eder açılır birinci açılışta kalp ikinci açılışta sır üçüncü açılışında ruh dördüncüsünde hafa beşincisinde ehfâ çalışır saflaşır. ve bu zuhurat ve tecellîlere nihayet olmaz tecellî olunan nurlar bazen gelip geçici olur bazılara daimi olur İşte Huzur bundan ibarettir Fenâ nın tahsili de bununla olur. |
#2
|
|||
|
|||
Nurları görmek
Allah c.c yarattığı nurları riyazet yaparak görmek daha kolay..diye düşünüyorum. Namazsız, niyazsız, tespihatsız Allaha yaklaşılmaz. Bazı arkadaşlar 3 gözünü açmaya çalışıyorlar. Namazsız, niyazsız, duasız, zikirsiz, şükürsüz 3 .gözünü açan başına bela alır.Sufli varlıklarla ömür boyu uğraşır durur, kurtulamaz, Önemli olan kalp gözünü açmak..Tabi ki o da sünneti seniyeye sarılmakla ,farzları yapmakla olur inshAllah, Tabi ki bu yolculuk uzun bir yolculuk, Mevla hedefe varmayı hepimize nasip etsin..
|
#3
|
|||
|
|||
Alıntı:
. |
#4
|
|||
|
|||
ne güzel bir yazı olmuş Rabbim yolundan ayırmasın
|
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Evliya görmek | mcakirca | Allah Dostları & Evliyalar | 7 | 31.03.23 14:11 |
hatemül evliya | Lil bin Ali | Allah Dostları & Evliyalar | 6 | 16.05.20 21:19 |
Rüyada Evliya | Havasokulu | E-F-G Harfleri Rüya Tabirleri | 6 | 15.03.19 21:04 |
Evliya Çelebi - Seyahatname | HeartLess | Kitap & E-Kitap | 2 | 16.09.18 18:59 |
Evliya ile dalga geçilmez | bitter | Hayat Dersleri & Hikayeler | 9 | 25.02.18 09:18 |