kuran-ı azimuşşan Allahın kelamıdır Birde allahın mahluku vardır . Yani yarattıkları. ve bir üçüncü ara seçenek vardır. kelamının tecelliyatı vardır

bu üçünde ehemniyet sırası var ve değişir.

mesela : Allahın öyle kulları vardır ki meleklerin peygamberinden üstündür. çünkü onlar resulullahın varisleridir. Resulullah ise yaratılmışların en üstünüdür. ondan sonra bir başka makam ve rutbe yoktur

Dolayısı ile ALLAH bir kulu için ölüm emri verdiğinde görev Azrail.(a..s) Allahın mumit isminin tecellisi ile alır ve ifa eder Ama Hay isminin tecellisi olan Abdulkadir Geylani (r.a.) bu tecelliyatta bir üst kademe olduğu için bu emri durdurabilir.

burda Abdulkadir geylani (r.a) Allahı yendi denilemez. denilebilecek tek şey . Allahın izni ile Allahtan aldığı bir emri diğer emire tercih etti . ve tercih hakkını kullandı.

Fakat kader mutlak zamanı gelince artık tercih şansı ve hakkı yoktur. ona hiç bir güç dur diyemez. bu konu ayet ile sabittir ki : "Allah ve resulu muminler için bir şey tercih ettiği zaman kulların seçme hakkı ve şansı yoktur (ayet) "

Ölüm ileri geri oynatılabilir. ama kaderi mutlak gelince artık ALLAH ın seçmeli değil kati ve kesin emri olduğu için ölüm artık çığlığını atar....

kişilerin ölümü azrail (a.s.) bedenindeki bir gözü kapatır semada bir yıldızı söndürür. işte bu yıldız sönmedi ise bu kişi için bakıyesi kaldı denir ve bir murşidi kamil o kulun dirilmesi için ALLAHa dua eder ve onun vesilesi ile o kul tekrar dirilebilir

Şeyh şerafeddin (r.a.) : ölen bir murdini diriltilmesine vesile olarak 15 gun daha yaşamasını sağladı...

hz ebubekir savaşta ölen ve gömülen bir sahabe için dua edince dirilip geri geldi ve 20 yıl daha yaşadı vs .vs

peki madem daha sonra ölecekti .neden bu şekilde bir kader yazıldı. yani azraile emri veriyo ama o emri başka bir kuluna erteletiyo

sebebi gene abdulkadir geylani (r.a.) açıklar : sen allah ile olursan ona kul olursan sana çok büyük lutuf ve tecelliyat verir..