Sabır Allah iledir ve sabırlı Allah iledir - Havas Okulu
 

Go Back   Havas Okulu > islam & Tasavvuf > Tasavvuf & Tarikatler > Tasavvuf Sohbetleri

Acil işlemleriniz için instagram: @HavasOkulu
Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
  #1  
Alt 03.05.19, 11:34
Hal Hal isimli Üye şimdilik offline konumundadır
 
Üyelik tarihi: 19.08.14
Bulunduğu yer: Russian
Mesajlar: 398
Etiketlendiği Mesaj: 12 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Sabır Allah iledir ve sabırlı Allah iledir

Sabır Allah iledir ve sabırlı Allah iledir.
Ve Allah sabredenlerle beraberdir.

Fakat bu beraberlik iki varlığın karşı karşıya ya da yanyana beraberliği değil, birlik ve beraberliğidir. Ve bizim dinimiz birlik dinidir, tevhid dinidir, vahdet dinidir.

Biz burada Rabbimizin misafirleriyiz. Burası test alanı. Burada sınanacağız, en güzel olanı yapmaya çalışacağız, Rabbimize aşkımızı gösterip ispatlayacağız inşallah. Ve ruhlar aleminden buraya Rabbimize geri dönmek ve ona vasıl olmak üzere gönderildik. Şimdi onu arıyoruz, onu anıyoruz.

Müminler Allah'ın adını zikrederken onu davet ederek seslenirler. Onu gönlüne davet ederler. Mümin gönlünü her şeyden boşaltıp gönül tahtına Rabbini çağırır. Mümin la ilahe illallah derken, gönlümde Allah'tan başkası yok der. Allah'tan başka sevdiğim yok, Allah'tan başka ilahım yok der ve ondan gayriden fariğ olur, boş olur.

Allah, Allah, Allah... diye zikrederken çağırır gibi, seslenir gibi, yalvarır gibi, davet eder gibi bunu söyler. Ve Rabbinin onu duyduğundan emin olarak zikreder. Ve kelime-i tevhid ile boşaltıp temizlediği gönül evine Rabbini davet eder.

İşte şimdi kapıda durma zamanı... Ve sabırla bekleme...

Aşıklar her daim ayrı düştüğü sevgilisinin adını sayıklar ve onu çağırırlar ve sabredip metanetle beklerler. Ve o tecelli eder. Yere göğe sığmayan Rabbimiz tecelli eder ve gönlümüzdeki tahtına istiva eder. Çünkü müminin gönlü kendisine ait değildir. Orası Rahman'ın arşıdır. Ve arş, kralların tahtına verilen isimdir.

Biz Resulullah Efendimizin öğrencileriyiz ve Resulullah Efendimiz, gönlümüzün Allah'ın evi olduğunu söyledi ve ona yakışır şekilde evimizi temiz tutmamızı bize öğütledi.

Temizlik işi bize aittir, gelip gönlümüze tecelli etmesi, tahtına kurulması ve aklımızı, ilmimizi, canımızı, cismimizi ve tüm varlığımızı teslim alarak melikliğini ilan edip hükmünü icra etmesi ise Rabbimize aittir.

Bu olduğunda artık bizim cüz'i irademiz külli iradeye teslim olur ki bu teslimiyetin adıdır islam. Ve her şeyin sahibi, meliki ve malikî olan Rabbimiz vücut ülkemizi teslim aldığında nefsimizin ilahlığına ve krallığına son verip onu kendi saltanat ve hükmüne, azamet ve güzelliğine köle eder, kul eder.

Ve işte kul olmak budur! Yaratılışın gayesi budur! Abdiyet... Aşk... Yani gönüllü ve bile bile tutsaklık, seve seve kulluk, isteye isteye kölelik.

Ben cinleri ve insanları bana kul olmalarından başka bir amaçla yaratmadım. ZARİYA:56

Bu dünya aşk sahnesi ve biz Rabbimizle bir savaş oyunu oynuyoruz. Ve bu savaşta yenilen kazanıyor. Allah'a kafa tutan nefsimiz mağlup olduğunda biz kazanmış oluyoruz.

Peki secde "ben yenildim sevgilim, hüküm senindir" demek değil midir?

Ve semavatın melekutuna erişip mana alemine sultan olanların giydiği taç, onların başları yerde, alınları secdede, gücü bitmiş tükenmişken, teslim olup yenilmişken takılmıyor mu?

Acziyetini itiraf edersin, güçsüz, kuvvetsiz, kudretsiz olduğunu beyan edersin, zayıflığını ve yokluğunu ikrar edip başını yere koyar ve izzetini terk edip tüm yokluğunşa ve tam bir tenezzül ve zillet ile "ben yokum sen varsın" dersin ve yerden başında taçla ve bir hükümdar heybetiyle doğrulup kalkarsın.

Ayet: Dedi ki; Krallar bir ülkeye girdiklerinde oranın rüm düzenini bozarlar ve izzetli ehlini zelil hale getirirler. İşte öyle yaparlar. NEML:34

Zamanı geldiğinde ve biz hazır olduğumuzda Rabbimiz bize gelecektir. Biz nefsimizden değil, Rabbimizden taraf duracağız ve onunla görüşme, buluşma ve işbirliği halinde olacağız.

Ve gönlümüzün tahtından, ilahlık iddiasındaki vehmi varlığımızdan, nefsimizden kurtulacağız inşallah. Şimdi zikirle, ibadetle, duayla, sabırla bekleyeceğiz.

Bize düşen Rabbimizi hatırımızdan çıkarmamak, daimi olarak zikir ve dua halinde olmaya çalışmak ve kalbimizi temizleyip onu çağırmak ve sabırla beklemektir.

Sabır önemlidir. Çünkü sabretmek hiçbir şey yapmadan beklemek değil, gönlümüzü bozmadan, bağlantıyı koparmadan kendimizi kontrol altında tutarak beklemektir. İşte bu biraz zordur.

Müminler Rablerini murad edip istian ettiklerinde bunu Allah'a yönelip gönlünü bağlayarak, dua edip namaz kılarak, kararlılıkla ve sabırla bekleyerek yaparlar. Zamanı geldiğinde Rabbimiz tecelli eder ve her zerremiz aşkla dolar.

AYET: Ve Rabbin geldi. Ve melekler saf saf. FECR:22

Melekler saf saf dizilmiş, Padişahı bekliyorlardı. Mülk onun ise melik o'dur, hüküm onun ise hükümdar o'dur. Şimdi ve her zaman saltanat onundur ve Sultan o'dur.

Bunu hissedip tadana âbd dedir, âbid denir. Allah'ın ibâdı bunlardır. Bunlar ibâdullahtır. Ben hiçbir şey'im dediği için Rabbinin kendisine sen herşey'sin dediği has kullar.

Tüm mevcudat onların gönlünde bir noktadır. Ve cennet onların gönlündedir. Allah'ın âbid kulları... Onların sevgisi ve rızası kazanılıp içine girmeden, gönüllerine girip kabul görmeden cennete girmek yoktur. Hakiki cennet marifetullah ve cemalullah cennetidir. Sekiz cennetin hası!

AYET: Ey itminana ermiş nefs! Rabbine rücu et! Razı olarak rızaya ermiş şekilde... İbâdımın içine gir ve cennete gir!

Kalbimizden dışa doğru tüm bedenimize Allah'ın nuru yayılıyor. O burda, o bizimle... O bizimle beraber. Her şeyi ihata edici olarak. Altımızdan, üstümüzden önümüzden arkamızdan sağımızdan solumuzdan, içten, dıştan, altı cihetten bizi sarmış ve o bizimle beraber. Esasında o gelmedi. O hep bizimleydi. Sadece perde kalktı.

AYET: Ey iman edenler! Sabırla ve salatla istian ediniz! Muhakkak ki Allah sabredicilerin beraberindedir. BAKARA:153

Ve sabır anında Rabbimiz bizimledir, bizi ihata halindedir ve tüm varlığımıza hakim olup bizdeki hakimiyeti ele geçirmek üzeredir. İstemek, diretmek ve kapıdan ayrılmamak gerekir. Ve sabırla pişip kul tamam olduğunda kamil olur, varlığı hak ile kaim olur.

Rabbimiz gönlümüze tecelli ettiğinde kalbimizle beraber her zerremizi işgal eder, nefsimizi istila eder ve gönlümüzü esmasyla yeniden inşa eder.

Artık gözlerimizden bakan Allah'tır. Bizde işiten, tutan, yürüyen, konuşan o'dur. İmam Ali Efendimizin tabiriyle kul Allah'ın gözü olur. O, kendisi için ben konuşan Kur'anım derdi. Ve ben Allah'ın gözleriyim derdi.

Hazret-i Ömerin halifeliği döneminde edepsizlikte haddini aşan birine İmam Ali Efendimiz bir tokat vurdu ve bu adam Hazret-i Ömere şikayette bulundu. Hazret-i Ömer adama dedi:

"Şikayetçi olma, Allah'tan gelene razı ol! Çünkü sana bir musibet değil, Allah'ın gözlerinden bir göz isabet etti"

Resulullah Efendimizin çoğu kez söze başlarken "Nefsim elinde olan Allah'a yemin ederim" diye başlaması da bunu ifade eder. Zira o Rabbi adına konuşurdu. O hevasından konuşmaz, kendisine vahyedileni dillendirirdi.

Ve ayette Rabbimiz Hazret-i Musa ve Harun aleyhisselam için dedi:

"Korkmayın! Muhakkak ki ben sizinle işitiyorum ve görüyorum." TAHA:46

Nuh Aleyhisselama da Rabbimiz demişti: "Bizim gözlerimiz olarak ve vahyimizle gemiyi yap!" MÜMİNUN:23

Ve bir başka ayette Rabbimiz dedi:

Rabbinin hakimiyeti için sabret! Artık muhakkak ki sen bizim gözlerimizsin. Ve kalktığın zaman Rabbini onun hamd ile tesbih et! TUR:48

Sabır kemale erip salik Rabbinin nurunda, aşkında, varlığında fani olduğunda kişi Rabbinin hamdi ile tesbih eder. Ve zaten Kur'anın ve Kur'anın özü, özeti olan Fatiha'nın ilk ayetinde Allah hamdi sadece kendisine mahsus kılar. Hamd alemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur der. Ondan başkası hamd edemez. Kul medh edebilir ama hamd eden ancak onunla beraber hamd edebilir. Kendi varlığından soyunmuş olarak Allah adına bunu yapabilir.

Ve ayette Rabbimiz Resulullah Efendimiz için dedi: "Sabret! Senin sabrın ancak Allah iledir." NAHL:127

"Allah sabredenlerin beraberindedir" ayetini de böyle anlamak lazım. Zira Resulullah Efendimiz ne demişti!

"Her ayetin bir zahiri ve bir de batını vardır ve her harfin bir sınır yeri, bir de doğup yükseldiği yer vardır."

Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevap Son Mesaj
Allah vardır demek bir şey değildir. Sende Allah var mıdır yok mudur? Hal Tasavvuf Sohbetleri 5 19.02.24 20:26
Sıtkı sübhan ya Allah derdime derman Allah Raşit masum kulun dardadır.. Ewoo Sorularınız 4 01.06.21 00:23
Explanation of the Paths to Reach Allah -Allah'a Ulaşma Yollarının Açıklanması shahkhu ALLAH (c.c) 0 28.05.20 08:29
Eğer Allah aşkı senden uzaksa, sen Allah aşıklarına yakın olmadığından Hal Tasavvuf Sohbetleri 0 30.04.19 09:32
Gafiller İçinde Allah-ı Zikreden, Allah Yolunda Cihad Eden Gibidir Havasokulu islam & islami Konular 0 22.08.17 11:20


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 19:49.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
HavasOkulu.Com

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147