İslam uygulamasını bir Allah dostunun gönlünden indirip kalbine kurulumunu yapmış olan ve rabıta ile ağ bağlantısını sürekli açık tutanların İslam'ı hep günceldir.

Kendini bir mürşid-i kamilin gönül gözüyle görmeye başladığında gerçek manevi yolculuk başlar ve ruhun bir mürşid-i kamilin ruhuna teslim olup onun etrafında dönerek ve semah edip tavaf ederek yükselir.

Bununla beraber, afakta yaptığın bu seyrin tam bir karşılığı enfüstedir ve mürşid-i kamile verdiğin değer haddizatında kendine verdiğin değerdir ve kendine verdiğin değer Allah'a gider.

Yolculuk sırasında göreceksin ki Allah'a yakın olduğunda mürşidin senin gözünde güzelleşip eşsizleşiyor ve uzak olduğunda mürşidinin güzelliği azalıyor ya da kayboluyor. Zira o aynadır. Kendini güzelleştir ki mürşidin güzelleşsin.

Allah seni seviyor mu sevmiyor mu diye düşünme! Düşünmek de nedir! Düşünme çünkü O, sevdiğine bu fırsatı ve hakkı vermez.

Yaşatır bunu, tattırır, hissettirir. Onun sevgisinin bir tadı vardır ve ruhunun damağında bunu hissedersin.

Ve O, sevdiğini sevgisiyle yoğurup sarhoş etmeden, kendisinden geçirmeden ortalığa salmaz.

Allah seni seviyor mu sevmiyor mu diye düşünme! Düşünüyorsan hissetmiyorsundur ve seviyorsa düşünemezsin. Düşünme sadece hisset!

Düşünme, kapa gözünü ve hisset!
Olmuyorsa kapa çeneni ve hisset!

Guzel bir paylasim olmus, bizi gunde 5 defa huzuruna kabul etmesine sukretmek lazim, oda bir sevgi belirtisi degilmidir?

Demmekki sevmiyor dusuneni yani burdan bu cikiyo

Tam da aradığım şey buydu işte. Emeğine sağlık. Gönlümüz serinledi

Musa aleyhisselam bir gün Allah-u Zülcelal'e;
- Ya Rabbi! Senin sevdiklerini, sevmediklerinden nasıl ayırt edeceğim? Diye sordu..

Allah-u Zülcelâl;
- Ey Musa! Ben sevdiklerime iki alâmet
bağışlarım, buyurdu..

Musa aleyhisselam:
- Ya Rabbi! Bu alâmetler nedir? Deyince,

Allah-u Zülcelâl şöyle buyurdu:
- Ey Musa! Birinci alamet olarak, ona beni zikretmeyi ilham ederim de böylece (o beni zikrettiği için ben de) göklerde ve yeryüzünde onu anarım..

İkinci alâmet olarak da; onu haramlardan ve isyândan uzak tutarım ki, azâbıma ve belâma çarpılmasın..

Buna karşılık, nefret ettiğim kula da iki alâmet veririm..

Musa aleyhisselam:

- Ya Rabbi! O alâmetler nedir? Diye sorunca,

Allah-u Zülcelâl şöyle buyurdu;

Ey Musa! Nefret ettiğim kula, birinci alâmet olarak, beni zikretmeyi unuttururum.
İkinci alâmet olarak da onu, nefsinin arzuları ile başbaşa bırakırım ki, haramlara düşerek gazabıma uğrasın da azâbıma ve belâlarıma çarpılsın..

Allah'ım razı olduğun gibi yaşamamız için bizlere ve sevdiklerimize yardım et sağlık sıhhat afiyet ihsan eyle.

Eskiden kendimi o kadar çok değersiz görürdüm ki sonra dedim ya sen ibadet ediyorsun zikir çekiyorsun. Tek güçlü Allah sana ruhundan üflemiş, seni huzuruna kabul etmiş, ismini anmana izin vermişken senin kendini değersiz hissetmen çok saçma. Gönülden bir kere bile Allah diyebiliyorsan Allah için çok değerlisin ve seviliyorsun bence