Delicesine bir aşk yaşamak ister miydiniz?
Salvador Dali ve Gala
Delicesine bir aşk yaşamak ister miydiniz? Aradığınız ve peşinden koştuğunuz şey bu mu? Böylesine bir aşkı yaşaması bizi şaşırtmayacak bir isim var sırada. Kendisini bir deli olarak tanımlayan Salvador Dali’den de böylesi bir aşk beklenirdi doğrusu. Dali yaşadığı travmalardan dolayı kadınlar ve aşk konusunda güvensizdi. Ta ki karşısına Gala çıkana kadar.
Dali yıllardan sonra ilk kez bir kadına karşı bir şeyler hissediyordu. Plajda buluşmak üzere sözleştiler. Kadınlar konusunda korkuları olan Dali nasıl konuşacağını bilemediğinden kahkahalara boğuldu. Başka kadınlar onun onlarla dalga geçtiğini düşünür Dali’yi orada terk ederdi fakat Gala onun ruhunu okuyabiliyordu. Ellerini tuttu ve bir daha asla bırakmadı. İmkânsız bir aşktı çünkü Gala evliydi ve bir çocuğu vardı. Fakat bu onların büyük aşklarına engel olamadı. Gala çocuğunu ve eşini terk edip Dali ile kaçtı. Gala, Dali’nin ilhamıydı her tablosunda Gala’dan izler bulmak mümkün. “Gala beni evlat edindi. Ben onun yeni doğan çocuğu, oğlu, sevgilisiydim. Gala benden ölümün etkilerini söküp attı. Delirmememin nedeni, deliliğimi onun üstlenmesidir.” der Dali. 50 yıl boyunca aşkları dur duraksız devam etti. Ölüm onları ayırana kadar. Dali’den 10 yaş büyük Gala ölmüştü. Dali ise Gala’nın ölümünden sonra hayat ile tüm bağlantısını kesti.“Gala’nın acısından –ki benim acımdır-, Gala’nın ölümünden –ki benim ölümümdür- başka hiçbir şey hayatıma dokunamaz.”
Netten
|