|
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
#1
|
|||
|
|||
Babil yıkılalı 2500 yıldan fazla oldu
Babil'in yıkılalı neredeyse (M.Ö 539) 2557 yıl gecmiş olmasına karşın,onlardan kalma bir çok adeti kullanıyoruz. Dini ritüller gibi. Konu uzun olduğu icin onun yerine Dillerin kökeni ile ilgili efsaneyi anlatmaya çalışacağım.
İlk önce Babil ne demek ona bakalım. Mezopotamya'da hüküm süren Sümerler haricinde geri kalan tüm imparatorluklar Sâmi (Hz Nuh'un oğlu Sam'ın soyundan gelenler) kökenlidir. Bâbil kelimesi de doğal olarak arapça bir kelimedir. Babil,Akadçada bir isimdir ve "Bâb-ilü" olarak söylenmekteydi. Bâb-ilü yani "Tanrının Kapısı". Bugün tüm arapça konuşan halklar Kapıya "Bâb" demekteler. Aynı sekilde Türkçe'ye bu kelimeden giriş yapmıstır. Gelelim Kulelin hikayesine. Babil kulesi bir bakıma Sumer mabedleri olan Zigguratlara benzemekteydi. Burasi hem tahıl ambarıydı hem de bir okul. Rahibelerin kalacakları yatakhaneler ve en son katta da mabed yeri olarak kullanilirdi. Başlangiçta Babil kulesi bu cizgide inşaa edilmisti. Her nedense bununla yetinmemişler üstüne üç kat daha inşaa etmeye karar vermişler. 1. kat tahıl ambarı 2. kat eğitim alanı 3. kat rahibe ve hizmetkarlar odaları 4. kat ibadethane 5. kat insana adanmış 6. kat güneşi ve gökyüzü 7. kat ise melekleri sembolize etmektedir Efsaneye göre o zamana dek tüm insanlar ortak bir dil kullanmaktaydı. Hemen hemen herkes birbirileriyle anlaşabiliyormuş. Derken bir gün birileri Tanrının ve meleklerin mekanını görme arzusuyla yanıp tutuşurlar. İlginctir ki efsane kutsal kitaplara da girmiş olması ayri bir soru işareti. Tanrıya daha yakın olmak ve onunla bütünleşmek icin binlerce insan durup dinlenmeden kuleyi inşaa etmeye başlarlar. Kule, çok geçmeden yükselmeye başlamış. Neredeyse 2500 metreye ulaşır. Bunu gören Tanrı, kuleyi inşa eden her insana ayrı bir dil vermiş, onları dünyanın dört bir tarafına savurmuştur. İnsanlar birbirleriyle anlaşamadıkları için kulenin yapımı da durmuş ve dünya üzerinde çok sayıda ulus ve bu uluslara ait binlerce dil türemiştir. Babil kulesi ve dillerin kökeni Eski Ahitte şöyle anlatılmakta 1. Başlangıçta dünyadaki bütün insanlar aynı dili konuşur, aynı sözleri kullanırlardı. 2. Doğuya göçerlerken Şinar bölgesinde bir ova buldular ve oraya yerleştiler. 3. Birbirlerine, ‘Gelin tuğla yapıp iyice pişirelim.’ dediler. Taş yerine tuğla, harç yerine zift kullandılar. 4. Sonra, ‘Kendimize bir kent kuralım.’ dediler, ‘Göklere erişecek bir kule dikip ün salalım. Böylece yeryüzüne dağılmayız.’ 5. Tanrı, insanların yaptığı kenti ve kuleyi görmek için aşağıya indi 6. ve şöyle dedi: ‘Tek bir halk olup aynı dili konuşarak bunu yapmaya başladıklarına göre düşündüklerini gerçekleştirecek, hiçbir engel tanımayacaklar. 7. Gelin, aşağı inip dillerini karıştıralım ki birbirlerini anlamasınlar.’ 8. Böylece Tanrı, onları yeryüzüne dağıtarak kentin yapımını durdurdu. 9. Bu nedenle kente Babil adı verildi; çünkü Tanrı, bütün insanların dilini orada karıştırdı ve onları yeryüzünün dört bucağına dağıttı. Kulenin yıkısıyla ilgili de iki görüş var. Gazaba gelen tanrı kuleyi cok güçlü bir rüzgarla yıktığı,diğer bir iddia ise aniden meydana gelen sel ile hem kuleyi hemde halkı yok ettiği söyleniyor. |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Ateistlere CEVAP | Cazgircinx | Sorularınız | 54 | 17.08.24 20:39 |
Peygamberler tarihi Adem a.s | Cazgircinx | Peygamberler | 13 | 13.02.24 19:49 |
Evliyalar (imam-ı Rabbani) | Dedee | Allah Dostları & Evliyalar | 4 | 26.08.21 18:29 |