Merhabalar bir şey danışmak istiyorum siz havvasokulunun değerli hazinelerine.
Bir arkadaşımız vardı, üzerindeki cin musallatları nedeniyle çocuğu olmadığı söyleniyordu. Tam tamina 6 yıl Gittiği her kapıda vefkler, muskalar, dualar verildi, çeşitli okumalar yapıldı. Ancak her defasında musallatların hâlâ devam ettiği söylendi.Herhangi bir sağlık sorunu yoktu onun ve eşinin Yıllarca süren bu uğraşlardan sonra, nihayet sade birine yönlendirildi. Bu kişi ne hoca ne alim ne de özel bir ilme sahip biriydi.Allah rızası için dua eden normal bir vatandaşmış. Bu kişi sadece 1 hafta boyunca ayetlerle ona düzenli okuma yapmış ve sonuç olarak yıllardır devam eden musallatların yok olduğu görülmüş. Daha önce defalarca başka yerlerde baktırılmış olmasına rağmen hiçbir sonuç alınamamıştı.
Bu arkadaşım bu konuda bana sordu, fakat doğrusu ben bir anlam veremedim ve yorum yapamadım. Siz değerli üstadlar, bu mesele hakkında ne düşünüyorsunuz? Lütfen herkes bu konuda elinde ne bilgi varsa paylaşsın, çünkü bu durum benim de zihnimi çok meşgul ediyor. (Not: Bu kişi herhangi bir ilme yada icazete sahip değil. Vefk, havvas gibi konularda bilgisi yok. Sadece sünnete uygun yaşayan, sürekli Kur’an ve hadis okuyup araştıran, sorgulayan ve sadece Allah rızasını gôzeterek iş yapan Allah’a bağlı bir Müslümanmış.)

Vefk, havvas vb ilimlerin temeli Allah'tan usulüne uygun istemekle geçer ama hiçbir işlemin %100 garantisi yoktur. Çünkü iş takdiri İlahidir. Allah'ın takdiri de kuranı kerim okumak, ibadet etmek ve onun istediği yaşam tarzını yaşamakla olur. Helal haram ayırır, tevekkulle edilen bir besmele bir Fatiha bile alım olmasan dahi musibetleri def eder.

Bir de kendini gizleyen alimler vardır.. Allah şifasını vermiş kişinin. Darısı tüm muhtaçlarin başına..

önce nasip, diger taraftan hep söylediğim gibi
okuyan ağız çok önemli
en agir alim işlem yapar musallati alamaz nasip degildir
bir adam gelir
***temiz ağızlı****
bir fatiha okur her sey pırıl pırıl tertemiz olur

Kemalatın ve irfaniyetin göstergesi ne sakaldır ne de yaş. Ne dini kıyafetlerdir ne de şekli ritüeller. Ne ezbere okunan ayetlerdir ne de anlatılan duygusal hikâyeler. Bu yolda dış görünüşlerin çoğunlukla yanıltıcı olduğunu herkes bir gün öğrenir. Ancak mesele bunun hangi bedelle öğrenileceğidir. Kimi acı tecrübelerle, kimi kaybettiği paralarla, kimi harcadığı bir ömürle, kimi de önden bilgilenerek öğrenir. Tercih edilen, elbette ki Kemalat ın gerçek göstergesi; başta kapsayıcılığı, sonra da kişiyi her seferinde kendi özüne yöneltmesi, dönüştürmesi ve safiyete getirmesidir. Onun düğümlerini çözer, sıkıntılarından kurtarır, özgürleştirir ve içini feraha erdirir. “Ruh” sözcüğünün kökeninin “rahatlamak, ferahlamak”tan geldiği hatırlandığında insana ruhun ne şekilde üflendiği de anlaşılır. Yolcunun elinde bunu anlayacak bilgi yoksa, peşinden koşacağı şey çoğunlukla hayal, şov veya yanılgılardır ne yazık ki.

Nasip olmadığında en büyük alimlerin dahi etkili olamaması nasıl yorumlanmalı?
Şifa tamamen Allah’ın dilemesine bağlıysa, kişinin 'temiz ağızlı' olması burada ne kadar belirleyici?
Yahut Hz İsanın insanları dirilten olayıyla ilgili meraklı vatandaşın ısrarı üzerine duayı ögretip sonuç alamayınca dua aynı dua ağız aynı ağız değil rivayetini burada baz alarak genele yayabilir miyiz? @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Amin Allah razı olsun

Bir kişinin alim olması ya da olmaması sonucu nasıl etkiler? Şifa için sadece tevekkül ve ihlas mı yeterlidir diyebilrimiyiz bu konuda bu olay üzerine ?
Kendini gizleyen alimlerin varlığı, insanların doğru kapıyı bulamamasına sebep olabilir mi? Doğru kişiyi bulmak da nasip midir? Ve dahi gizlediği için sorumluluğu varmıdır bu hizmeti kendini göze sokmadan ifşa etmeden yapmak mumukun değil dedi ve insanlardan kaçıyor bunun vebali olmazmı sizce diye sormadan edemiyorum bu konuda bilgisi olanlar bu soruya da cevab verirse memnun olurum.
@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ve diğer hazineler

Allah razı olsun kelimesi kelimesine katliyorum abi .İnsanın kendi özüne dönmesi, ruhunun düğümlerini çözmesi için hangi pratikleri ya da yöntemleri benimsemesi gerekirsizce
Birde bu dedikleri vatandaş okumalar sonrası birkaç gün boyunca o kişilerin ruh haline bürünyormuş ve farklı bir haleti ruhiyede oliyirmus hüzünlü ve işin ilginç tarafı iki aylık hamilelik arkadaşımızı o kadar mutluki onca tedavi yol kapı sonrası braktiktan bir sene sonra bu vatandaşla karşılaşmaları sonrası birazda sitem ediyor keşke daha erken tanisaydik vs.diye sade vatandaşı topluma tanıtma peşinde bu yüzden de benden bilgi almak istyor ancak bende ne diycegimi bilemediğim için sizlere soruyorum.

Onca yıl sonra bu arkadaşımızın çocuğu olunca gittiği tüm hocaları da suçlamaya başladı himmetleri düşük vs.gibi ve onlara karşı önyargılı içlerinde bunu Rizai ilahiyle yapanlrda varms ancak o madem kendilerini şeyh deyip etraflarındakileri mürid diye topluyollar ya bu işi yapabilsinler yahut da braksınlar diyo.umut tacirligi oluyor dyo vs.vs.o zaman himmeti düşük insanların etrafta şeyh diye kendilerini tanıtmalarıda vebalmi oluyor ? Bilemedim sorular sorular

Bir çok soru sormussunuz. Bilginin yettiğince size cevap vereyim:
Eğer bir vefk yazdiracaksaniz kisinin alım olması gerekir. Zira kopyala yapıştır vefk olmaz. Bu bir ilimdir. Usulü okuması vardır. Mürekkebi bile hazır alınmaz. Özel okumalarla gereken saatte yapilir. On hazırlıkları yazım hazirliklari vs. Bir çok detayı mevcuttur. Kişi çok itikat sahibi de olsa bunları bilmesi gerekir. Zira bu bir ilimdir.

Sifa için alım olmaya gerek yoktur. Yani şu şekilde anlatayım yanlış anlaşılmasın: şifayı vefk ile bulmak istiyorum dersen alim şart. Yok bana içten bir dua etsin okusun beni vefk istemem dersen bunda ihlas, amel temiz ağız şart. Ama yine de herşey kesin olacak diye bir şey yok. Kişi ne kadar ameli takvasi yüksek de olsa nasip edecek Allah, nasiplenecek hasta kula kaderinde yok ise vermez. Zaten bu nedenle peygamber efendimiz ve nice evliyaların yüzü suyu hürmetine yaradanda istiyoruz bazen dualarimizda. Başka bir degisle ben avamim, bir çok günahım var sana layık bir kul olamadim ama peygamber efendimizin yüzü suyu hürmetine istenebilir bazen..

Doğru kişiyi bulmak nasiptir, kaderde Allah CC. Nasip ederse bulunur. Kişinin kendini gizlemesi de çoğu zaman alçak gönüllülüktendir. Ayrıca Hızır a.s. insanlar arasında bir emare gösterip ben hizirim dese nice olurdu halı? Günümüzde hem doğru hocayı bulmak zor, hemde doğru bir alim olmak zor.. var olanlara Allah yardımcı olsun..

nasip çok sorgulanmaz sorgulanirsa ona niye olmadida bana niye oldu, benimki olmadida onunki niye oldu sorgulamalari başlar,
Allah bir seyi nasip ederse o nasibe de bir aracı tayin eder, en büyük havas alimini araci koymazda , agzi temiz bir avami vesile kılar,
dedik ya hikmetinden sual olmaz,
her zaman nedir? niyedir? nasil oldu? sorulari sorulmaz, çok soru şirk kapisini acar,
dedik ya bu din teslimiyet dini dir