Akşam akşam aklıma geldi.
Geçen yıl Ankara Mamak'ta bulunan Pir Zöhre Ana Cemevi'ne gitmiştik. Ana yıllar önce rahmetli olmuş. Binanın altı mağara şeklinde ve karanlık. Bir su kuyusu açmışlar bir de çeşme var. Mum yakılan bir yer var. Gelenler mum yakıp dikiyorlar ve o bölgedeki duvara el sürüp öpüp dilek diliyorlar. Çeşmeden su alıp dilek dileyerek içiyorlar. Şifa bulanlar, dilekleri gerçekleşenler olmuş. İçmeden önce "Ya Allah ya Muhammed ya Ali ya Pir Zöhre Ana yüzün suyun hürmetine ............ diliyorum" diye niyet ediyorlar. Alevilikteki mum yakmanın amacı Hrsistiyanlıktakinden farklı. Ben yine de mum yakmadım, karşıyım. Sudan içip dilek dilemiştim. Tabii anadan değil Allah'tan diledim çünkü ölüler yardım edemezler. Nasıl bir kısmetsizlikse hâlâ aynı dilek için çabalıyorum.

Sizlerden oraya giden gören oldu mu? Nasıl bilirsiniz? Tanır mısınız?

bu bahsedilen kişi saliha bir hanım mı?
ayrica hak mezhepten olan birinin öyle yerlere gidip ,4 hak mezhep disinda bir hanim ın yüzü suyu hürmetine bir sey istemesi normal mi?
bahsi gecen hanim ehli sünnet, itikadi ihlâsı ve amelleri tam biri mi?

Hocam Pir Zöhre Ana alevi. Oradaki görevliler onun aslında ölmediğini ve hâlâ yardım ettiğini söylemişlerdi. Nasıl desem Pir Sultan Abdal gibi, Yunus Emre gibi, Mevlana gibi olduğunu söylemişlerdi. Yani ölürlermiş sonra başka bedenle gelirlermiş, ölseler de yardım ederlermiş. İnanmadım. Mantıklı gelmedi.
Şimdi olsam gitmem, götürseler bile dilek dilemem. Onlar gibi asla dilek dilemem. O zaman misafirlerimizle gitmiştik. Misafirlerimizden hanım olan sünni, eşi alevi idi. Ben de gitmiş oldum. İlk defa bir cemevine gittim. Onlar götürmüştü. Oraya giden ziyaretçiler o şekilde dilek diliyorlarmış. Bana da ters gelmişti. Dediğiniz gibi böyle birinin yüzü suyu hürmetine istenmesi normal değil. Evliyalardan olduğunu hiç sanmıyorum. Mucizeleri var diyorlar. Ne diyeceğimi bilemedim. Evliyalarımızın türbelerine gittiğimde onların hürmetine Alalh'tan istiyordum. O gün ise hiç o hanımı karıştırmadan Allah'tan oradaki suyu yaratmasının hürmetine istemiştim.

***Yani ölürlermiş sonra başka bedenle gelirlermiş,****
bunu soylediler ve buna inaniyorlarsa hepsi dinden çikar, bunun adi reenkarnasyondur ve budizmin temelini teşkil eder..

Alevilerin çoğunluğu islam dışı. Yaşantıları inançları hareketleri kendi uydurdukları boş batıllarla dolu gördüklerim. Alkol içen ve haram görmeyen.. Gidip başka bedenle gelmek ne demek..Hz. Aliyi Hz. PEYGAMBERE ortak görüyolar bu hal islamın neresinde var..

Haklısınız hocam. Dinimizde ölüp tekrar gelme yok. Onlar bu amaçla mı dediler bilemiyorum. Onların inanışları biraz farklı. Ben de tam anlamadım. Evliya oldukları için öldüklerinde başka evliya olarak gelirlermiş. Allah affetsin, hidayet versin. Oranın sorumlusu 1 saatten fazla anlatmıştı. Neler anlattığını hatırlamıyorum.

Annem ise ne zaman Alevileri duysa "Aleviler Müslüman değiller" diyor. Onun bu yanlış inanışını da değiştiremedim.

Hocam etrafımda Aleviler var. Bu tanıdıklarım memleket olarak Sivas Alevileri ve Hatay Arap Alevileri. Hiçbir ibadetlerini görmedim. İbadet ettiklerini görmedim. Tanıdığım bu Alevilerin maalesef hepsi sizin dediğiniz gibi içki içiyorlar, kumar oynuyorlar, haramı umursamıyorlar. Üstelik hanımları sünni. Hanımlarının da din ile ilgileri yok. Hanımları beylerinden beter desem yeridir. Bu hanımlardan biri 64 yaşında içki içer, kumar oynar, oğlu yabancıyla evli olduğu için denk gelirse domuz eti yer, anne babasının ölüm yıldönümünde kuran okutur, camiideki çocuklara 41 yasin okutur o çocuklara hediyeler verir, bayramlarda hayır yapar. Tüm bu hayırlarla da övünür. Üstelik "peygamber de bizim gibi insan, ne farkı var ki" diyordu. "Müslüman doğmuşuz" diyordu. Her gece yatmadan dua eder, görmüştüm. Diğer hanım ise 74 yaşında ve içkiyle kumarla falan işi olmasa da çocuklarından çekiyor berbat bir hayatı var. Cinlere inanmıyor, inandıramadım. Son gördüğümde "odama gece birileri geliyor, bir kara kedi gelip odanın köşesinde bana bakıp maaaaaav maaaav diyor" dedi

Eskiden başka tanıdığım bir Alevi aile olmuştu. Elazığlılardı. Hepsi de Allah korkusuyla yaşıyorlardı, peygamberimizi seviyorlardı ve kendi ibadetlerini yapıyorlardı. Çok iyi insanlardı.

Öldükten sonra diriltilmek konusu Şia’daki meşhur rec’at inancından kaynaklanmaktadır recat inancı şöyle bir muhtevaya sahiptir. Allah kıyametten önce bir grup ölü insanı diriltip yeniden dünyaya döndürecektir. Bu rec’at hadisesi Mehdi’nin zuhur ettiği dönemde gerçekleşecektir. Tekrar dünyaya döndürülen insanlar birbirine düşman iki gruptan oluşacaktır. Bir grupta iman ve salih amelde zirveye ulaşmış ve hayatta iken büyük günahlardan kaçınıp iyi hal üzere ölümle tanışmış insanlar yer alırken diğer grup hayat boyu sırf fesat peşinde koşmuş, Allah dostlarına olmadık eziyetler etmiş ve sayısız günah işlemiş zalimler güruhundan ibaret olacaktır.
Allah bu iki gruptan ilkini tekrar dünyaya döndürmekle yüceltecek yani vaktiyle kendilerine eziyet eden o zalimler güruhundan intikam almalarını sağlayacak ve böylece onların gönüllerine su serpecek, ayrıca onlara güç ve iktidar imkanı bahşedecektir. Daha sonra her iki grupta ölecek ve bu hal üzere kıyamet günü yeniden diriltilmeyi bekleyecektir. (Şeyh Müfid, Evailü’l-Makalat sayfa 89-90)
Erken dönemlerde Şii zümrelerin maruz kaldığı sıkıntılar dikkate alındığında rec’at inancını kendi tarihsel şartları içerisinde makul bir çerçeveye oturtmak ve bir insanlık durumu olarak okumak mümkündür; ancak bu inacı nasslarla temellendirmek, hele hele Kur’an’la ilişkilendirmek kesinlikle imkan dahilinde değildir.

Kelime i şahadet ve kelimei tevhid getiren birine biz başka bir hükümde bulunamayız. İlk şartı yerine getirir sonrada Peygamberimizi yada diğer inanç temellerini red ederse o kişiden uzak durmakta fayda var. Alevilerin sapık inanışlara sahip olanlarının en büyük kocu çok insancıl olmalarıdır. ( bizim kabemiz insandır ) Göz boyarlar, iyilik yapar, hayır yapar ve kibar insanlardır ( yada öyle gösterirler ) Sakın aldatmasın Bu türleri ne Kurana ne peygambere inanmaz ve şeytanın oyuncaklarıdır. Takiyye ile göz boyar ve senin inançlarını sorgulatmaya hatta şirke düşürmeye çalışırlar. Eğer onları dost edinirsen ahirette onların safında olursun maazallah. Allaha iftira, peygambere iftira, kurana iftira atanlarla dost olanlar bilsin ki Allahın sevmediği bir ameli gerçekleştirmiş olurlar.

Bu durumda toplumun her zerresinde buluınan bu insanlarla tavrımız nasıl olacak?. Mecburi diyaloglarımızda, biz de onlarea takiyye yapacağız. Dini konuları hiç açmadan, insani ve ahlaki konulardaki ortak paydalar üzerinden sohbetlerimiz olacak ve sohbetler kısa ve öz tutularak o ortamlardan kaçınacağız.

Bunlar benim görüşlerim ve kendime tavsiyelerimdir. Doğrusunu Allah bilir ama bunlar hep kendini yanlış, olduğundan farklı gösterirler.

Allaha emanet olun.

Not: Ben Alevi düşmanı değilim. Allahla dost olmayan benle de dost olamaz. Net. ve Nokta...

Cevaplarınız için Allah razı olsun. Söylediklerinizde çok haklısınız. Ben de yazdıklarınızın bir kısmını bazılarında gözlemledim.