İbnu’l-Kayyım, Kitabu’r-ruh adlı eserinde konuyu detaylı olarak ele almıştır. Özetleyerek vermek gerekirse şunlar denilebilir:’’Dünyadakilerin amelleri ölülerin ruhlarına iki sebepten dolayı faydalı olur: 1. Ölünün hayatta bıraktığı bir sebep (sadaka-i cariye, faydalı ilim ve kendisine dua eden evlat gibi.) 2. Müslümanların ölüye dua ve istiğfar etmeleri, onun adına sadaka verip hac yapmalarıdır. Dini ibadetlerden oruç tutmak, namaz kılmak, Kur’an okumak, zikir yapmak gibi ibadetlerin ölüye ulaşacağı tartışmalıdır. Ahmed b. Hanbel ve selefin çoğunluğu bunların ulaşacağı kanaatindedir. Hanefilerden de bu görüşte olanlar vardır. Maliki ve Şafiilerin meşhur görüşü bunların ölüye ulaşmaması yönündedir. Ölünün başkalarının sebep olduğu sevapları almasına Kur’an, sünnet, icma ve şer’i kaideler delildir. Kur’an: ‘’Onlardan sonra gelenler derler ki: Rabbimiz bizi ve bizden önce inanan kardeşlerimizi bağışla!’’ (Haşr Suresi 10.ayet) Demek ki hayatta olanların ve gömüldükten sonra dua etmekle ilgili birçok hadis-i şerif rivayet edilmiştir…Ölü adına sadaka sevabının ölüye ulaşması hakkında Buhari’de iki; Müslim’de bir hadis varit olmuştur…Oruç sevabının ölüye ulaşması Sahihayn’da Hz. Aişe’den ve İbn Abbas’tan gelen hadislerle ortaya konulmuştur…Hac sevabının ölüye ulaşması Buhari’nin İbn Abbas’tan rivayet ettiği bir hadiste açıklanmıştır…Kur’an okumaya gelince şu söylenebilir: Resulullah Allah’tan başka kimsenin bilmediği kalbin niyeti ve yeme içmeyi terk etmekten ibaret olan orucun sevabının ölüye ulaşacağını bildirmiştir. Aynı şekilde Kur’an okumanın sevabı da dil tarafından okunmasından, kulağın duymasından ve gözün görmesinden dolayı ölüye ulaşıyor değildir. Konuyu biraz açarsak oruç mahza bir niyetten ve nefsi yeme içmekten engellemekten ibarettir. Yüce Allah bunun sevabını ölüye ulaştırdığı halde amel ve niyetten ibaret olan Kur’an okumanın sevabını niye ulaştırmasın? Hadd-ı zatında Kur’an okumak, niyeti bile istememektedir. Ölünün arkasından yapılan amellerin ölüye ulaşamayacağını söyleyenler şu ayetleri delil olarak ileri sürerler: İnsan için kendi kazandığı vardır (Necm suresi 39. Ayet) ve Yaptıklarınız dışında başka bir şeyle yargılanmayacaksınız (Yasin suresi 64. Ayet) ve ‘Nefsin yaptığı iyilik kendi yararına yaptığı kötülük ise kendi zararınadır. (Bakara suresi 286. Ayet) Bunun yanında ‘kişi ölünce üç şey dışında amel defterinin kapanacağına’ dair hadiste delildir. Zira hadiste hayatında sebep olduğu iyiliklerin faydasını göreceği, diğerlerinin ise kesileceği bildirilmiştir…’’ İbn Hacer’in konuyla ilgili görüşü kanaatime göre oldukça isabetlidir. Şöyle der: ‘’Bu meşhur bir meseledir. Bu konuda bir risale yazdım. Hasıl-ı kelam mütekaddim ulemanın ekseriyeti okunan Kur’an sevabının ölüye ulaşacağı görüşündedir. Tercih edilen görüş ise bu amelin müstehap olması ve çokça yapılmasıdır. Ayrıca sevabın ölüye ulaşması hakkında kati bir şey söylemekten geri durmaktır. Buradan anlaşıldığı gibi ölünün ruhuna Kur’an okuyup sevabını hediye etmek mümkündür. Ancak kesin olarak kabul edilecek anlamına gelmemelidir. Allah dilerse kabul eder dilerse geri çevirir. Tıpkı dua gibi.
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
|