|
Sorularınız her türlü soruyu buradan sorabilirsiniz. |
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
#1
|
|||
|
|||
Dinde çakraların yeri nedir?
Dinde çakraların yeri ne çakra diye mi geçer bunlar hasar alırsa ne olur ?
|
#2
|
||||
|
||||
Çoğu kişi Latife’ler ve Çakraları birbirine karıştırır. Belki de bu nedenledir ki çakraları açık olduğu için keşişler, İslam inancı dışında olan Gurular ehl-i sünnet dışı olanlar olağanüstü haller (istidraç) sergileyebiliyorlar. Ama letaifleri kapalı olduğu için manevi sırları ve hakikatleri göremiyorlar. Letaifler manevi olgunluğa taşırken. Çakralar vücudun enerji alışveriş merkezleridir. Letaifler ise Ruh (beden) merkezleridir. Çakralar fiziki bedende ilahi enerjiye ulaşmadan bir takım soluma ve meditatif metotlarla açılabilir. Fakat Letaiflerin ise bu tip metotlar ile açılması mümkün değildir. Nefsin yaratılışında liderlik ve başkanlık vardır. Letaifler makamlarına ulaşmadan evvel nefse bulunduğu kötülük hali üzerine hizmet ederler. Letaifler makamlarına ulaştıkları zaman nefis yalnız ve hizmetçisiz kalır. Bu ise nefsin tabiatıyla tenakuz arz ettiğinden nefis bu hale sabredemez. Nefis de Letaiflerin peşinde, onların makamına çıkar. Yine onlara baş olur lakin hayır üzere emreder mamafih Çakralarını açanlarda bu hallerin tam tersi haller tezahür eder. Gözde yalancı bir parlaklık (aydınlanma) ateşvari bir yanma sirayet eder. Veçhe sönükleşirken bakışlar keskinleşir. Kibriya’yı bakış her yerinden tezahür eder. Letaife ve Çakralarını dengeleyenler için yüzü aydın başı eğik gözleri hüzünlü sesi yumuşak zira arınan kalb’ten sirayet eden nur yüze sirayet etmiştir. Hülasa i kelam Çakralar nefs mertebeleri, Letaifeler ise ruhani mertebelerdir. Latife ancak ve ancak İslam olana açılır. Çakralar ise dini inancı ne olursa olsun her dengeli yaşayanda kendini gösterebilir. Hatta ateist olup çakraları açık olan çok vardır. Aradaki fark ise damla deniz misalidir.
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır... |
#3
|
|||
|
|||
Alıntı:
. |
#4
|
||||
|
||||
Nakşbendîlik’te rûhun altı latîfesi vardır. Bunlardan biri halk/yaratılış âlemine, beşi emr âlemine âiddir. Emr âlemine âid olanlar: Kalb, ruh, sırr, hafî ve ahfâdır. Bunlara letâif-i hamse denir. Halk âleminden olan ise nefs-i nâtıkadır. Seyr u sülûk sırasında önce emr âleminden olan letâif-i hamsenin sırasıyla zikre iştirâki sağlanır. Kalb, ruh, sırr, hafî ve ahfâ denilen bu latîfeler çalışmaya başlayınca sıra nefs-i nâtıkaya gelir. Bunların çalışma şeklini târif edecek olan kimseler irşâda mezun olanlardır. Bunların çalışmasında en önemli unsur sâlikin bunların zikrinde o bölgeye yoğunlaşabilmesi ve dış dünyâ ile irtibâtını kesip kendi içine dönmesidir.Letâif bu yoğunlaşmaya bağlı olarak er veya geç çalışmaya başlar. Ancak amaç letâifin çalışmasından ibâret değildir. Letâifin çalışması huzûr-i kalbe, şerh-i sadra; yâni insanın göğsünün îmân ve itmînân ile genişlemesine vâsıtadır. Nitekim Nakşbendî meşâyıhından Mazhar Cân-ı Cânan’ın ifâdesine göre kalbin ve letâifin hareket etmesi fazla zarûrî değildir, maksad Allah’a yönelmektir.[ Abdullah Dihlevî, Makâmât-ı Mazhariyye, İstanbul 1993, s. 156.]Emr âlemine âid olan letâifin mahalli sadır; yâni göğüs kafesidir. Burada sol memenin iki parmak altında “kalb”, onun tam simetriği olan sağ memenin iki parmak altında “ruh”, sol memenin iki parmak üstünde “sırr”, onun simetriğinde sağda “hafî” ve hepsinin üstünde orta noktada “ahfâ” yer alır. Bu mahallin vücûdun kan ve sinir hareketine bağlı olarak hafî bir hâlde yapılan zikre katılır hâle gelmesi, letâifin çalışması demektir. Bu sâyede şerh-i sadr gerçekleşir.Kur’an’da şerh-i sadrı anlatan âyetler vardır.[ İsra suresi ayet 72; Taha suresi ayet 25; Hacc suresi ayet 46; İnşirah suresi ayet 1.] Sadr, kalb, fuâd ve lübbü anlatan ve bunlar arasındaki ilgiye dikkat çeken ilk sûfî Hakîm Tirmizî’dir. Onun Beyânu’l-fark beyne’s-sadr ve’l-kalb ve’l-fuâd ve’l-lüb adlı eseri letâif konusunun en kadîm kaynağı sayılabilir. Bedende bulunan emr âlemine âid bu letâifin harekete geçmesi ihsâna ermeyi kolaylaştırır. Bu dünyâda insanın nihâî hedefi ihsâna ve vuslat-ı ilâhiye ermektir. Çakraları da izah ederim. Hangi çakra ile ilgileniyorsan sor izaha çalışayım.
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır... |
#5
|
||||
|
||||
Şu hususu da mutlaka ifade etmek iktiza eder ki Letâifin avamdan bazılarında aşikâr olarak çalışıyor olması, tek başına bir üstünlük sebebi değildir. Sadece kalbin zikir kabiliyetini gösterir. Bu istidadın ibâdet, ihlâs ve güzel ahlâk ile cem olması kişide kemâl yolunu açar. İlmiye sınıfından kimselerin letâifinin diğerlerine göre daha geç çalışması, kendileri için bir eksiklik olarak mütalaa edilmemelidir . Zekâ gibi kalbin de kabiliyetleri şahıslara göre değişiklik arz eder. Ancak zekâsı inkişaf etmiş ve zihnî kabiliyetleri öne çıkmış bir insandan kalbî faaliyetlerinin de aynı boyutta olması beklenerek yanlış hükme varılmamalıdır
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır... |
#6
|
||||
|
||||
Çakra, Sanskritçe bir kelimedir; bedende bulunan bir dizi dairesel enerji merkezine verilen addır. Avuç içlerinde ve ayak tabanlarında bulunan çakralardan başka gövdenin ortasında sıralanan yedi ana çakra vardır. Ayrıca auranın tepesinde bulunan ve altın güneş denen bir çakra daha vardır. Topraklanma kordonu en alttaki çakradan, bir başka deyişle birinci çakradan çıkar. Çakra sistemi endokrin sistem ile doğrudan birbirlerine bağlantılıdır. İkinci çakradan itibaren her çakra bir salgı beziyle ilgilidir. Birinci ve yedinci çakralar ise endokrin sistemin fiziksel ve ruhsal regülatörleridir. Salgı bezlerinde ya da çakralardaki herhangi bir dengesizlik bir diğerinin de dengesini bozar. Her iki sistemden birine uygulanan tedavi, diğerine de yararlı olur. Çakralarınızı iyileştirirken endokrin sisteminizi de aklınızda bulundurun. Doğu’daki pek çok dini inanış çakralar hakkında detaylı bilgi sunar. Yedi çakranın her birinin ayrı bir ismi, kendine özgü bir notası, rengi, biçimi, sembol hayvanı ve farklı özellikleri vardır.
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır... |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Tasavvuf ve harflerin sırları | HeartLess | Tasavvuf Sohbetleri | 3 | 03.07.24 21:52 |
Harflerin özel sırları | imas | Diğer Havas Konuları | 7 | 06.06.24 13:40 |
Burçların dinde yeri var mıdır? | Mustf | Sorularınız | 6 | 23.02.23 12:35 |
Arap alfabesi harfleri anlamı ve tasavvufi özellikleri | Kekik kokusu | Sorularınız | 10 | 05.09.21 10:01 |
Dinde Reformistler | Naim | Tasavvuf Sohbetleri | 0 | 05.11.19 10:35 |