Veysel Karane Zikri
Zikir Nasıl Yapılır

Bismillâhirrahmânirrahîm.

HAZIRLIK :

Sessiz olmalıdır. (Yüksek sesle değil, kendi duyacağın kadar sesle olmalı.)
Yalnız olunmalı. (Müsaitseniz)
Kimin huzurunda olduğunu unutmadan, edepli-terbiyeli olunmalı.
Mutlaka abdestli olunmalı.
Gündüzün aydınlığında ve akşamın karanlığında olmak üzere (sabah ve akşam) günde 2 kere yapılmalıdır.
Mutlaka şu saatte yapılacak diye zaman belirtilmez. Kişi kendini hazır hissettiği zamanda gerçekleştirilir. Ama yatarken ve sabah namazının öncesi ve sonraları en uygun zamanlardır. Herkesin uykuda olduğu zamanda Rabbimiz; ”Kulum herkes gaflette iken Beni ve Resulümü andı.” der ve zikir sahibini çok sever.
UYGULANMASI :

EÛZU BİLLAHİ MİNEŞ-ŞEYTÂNİRRACîM. BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHîM.
100 DEFA TÖVBE ESTAĞFİRULLAH
–Başında Besmele Olmadan– SALAT-I ŞERİFE (SALAVAT) okuyoruz. (Sayı sınırı yoktur dilediğiniz kadar istediğiniz kadar okuyabilirsiniz, illa bizden tavsiye isterseniz EN AZ 100 adetin altına düşmeyin deriz.. İsteyen dileyen kardeşlerimiz hiç bir mecburiyet olmamakla birlikte tavsiye edilen diğer adette 132 dir. Neden 132 derseniz. Aşkı üveysi 1 kitabımızı inceleyebilirsiniz.)

Yaklaşık 2000 adet Salat-ı Şerife var. Hangisi kolayına gelirse o Salat-ı Şerifeyi söyle. İster uzun isterse kısa olsun hiç fark etmez. İlle de tavsiye dersen biz; “Allahümme salli ve sellim ve barik ala seyyidina Muhammedin ve ala ali seyyidina Muhammed” deriz.
–Başlarında Besmeleyle– 11 İHLAS SURESİ (Kul Hüvallahu) ve 1 FATİHA SURESİ ( Elham )
Hediye : Allah'ım Senin rızan ve izninle okuduğum Surelerin ve Salavat-ı Şeriflerin sevaplarını, Şanlı Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) Efendimiz'in Şanlı Ruhuna, Yüce Aliine, Ehli Beyt'ine, Ashabına, Sahabelere, Sıddıklara, Şehitlere, Gazilere, Salih Kullarına, Tüm Peygamberlere ve Nebilere, Meleklere, Hz. Meryem, Hz. Fatma Annelerimize ve tüm cennetlik annelerimize, Hızır (as) ve sevdiği evliyalara, himmet eden sultanlarımıza, Veysel Karani Hz'ne, ders veren hocalarımıza ve onların da hocalarına, Üveyslere, Üveyslerin de hediye ettiği tüm sevgililere HEDİYE ETTİM
(istediğiniz evliya ve bu dünyada ve ahiretteki sevdiklerinizi de hediyenize ekleyebilirsiniz.)
1 Kere EÛZU BİLLAHİ MİNEŞ-ŞEYTÂNİRRACîM. BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHîM.
“LA İLAHE İLLALLAH” okuyoruz. (Sayı sınırı yoktur dilediğiniz kadar istediğiniz kadar okuyabilirsiniz, illa bizden tavsiye isterseniz saygıdan dolayı EN AZ 100 deriz.)
***Not: Zikri bitirdikten sonra 11 ihlas ve 1 Fatiha okunmayacaktır…***

Bu kadar mı? Evet bu kadar.

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Açıklamalar

Bismillâhirrahmânirrahîm.

Niçin TEVBE?

* Kul “Tevbe Estağfurullah” diyerek; Rabbinin büyüklüğünü ve kendi acizliğini ortaya koyarak şirkten; yani İlahlık iddiasından uzaklaşır.

* Geçmişte, yaptığı hata ve günahlarının bağışlanmasını Allah’ından ister.

* İçini ve dışını temizler.

* Ahirete ve hesap gününe tam imanını ortaya koyar ve o büyük güne hazırlanır.

* Rabbimizin “ Tevbe edin, bağışlayayım.” , “Denizdeki dalgaların köpüğü kadar günahınız olsa da tevbe edin, bağışlayayım.” kutsi sözünün hayata geçmesini gerçekleştirmek; bu bağışa mahzar olmak.

* Pişmanlığını ortaya koyduktan sonra kişi, bir daha günah işlemeyeceğine dair Yüce Allah’ ına söz vermiş olur.

* Yüce Peygamberimiz Hz. Muhammed’i (sav) örnek alır ve onun güzel ahlakı ile ahlaklanmaya başlar.

* 100 Şehit Sevabı alır. Evet 100 Şehit Sevabı alır…

Peygamber Efendimiz’ in (sav); “KİM BENİM UNUTULMUŞ BİR SÜNNETİMİ ÖĞRENİR, YAPAR VE ÖĞRETİRSE ONA 100 ŞEHİT SEVABI VERİLİR. “ hadisini artık öğrendin. İnşallah uygulayacaksın ve ömrün boyunca bir kişiye öğretirsen ve sende ömrün boyunca zikrine devam edersen buna hak kazanır ve hayatın boyunca mutlu bir hayat sürersin.

Peygamberimizin 3 türlü sünneti vardır:

1- Kendi bedeninde gerçekleştirdikleri ( Giyinmesi, konuşması, temizliği vs.),

2- Çevresindekilere; arkadaş ve ümmetine karşı gerçekleştirdikleri,

3- Rabbi ile olanlar.

İşte biz burada Peygamber Efendimizin (s.a.v); her türlü büyük ve küçük günahlardan uzak olmasına rağmen, biz insanlar için büyük, büyük olduğu kadar da bilinmeyen; bilinse de uygulanmayan sünnetine sahip çıkarak, uygulayarak, sizlere öğreterek ve sizin de ileride bir kardeşimizin gerçek anlamda kurtuluşuna vesile olacağınız için bu sünneti mutlaka hayata koyuyoruz. Böylelikle bu müjdeyle müjdelendik. Sizleri de müjdeliyoruz. Mübarek olsun…



Niçin SALAT-I ŞERİFE ?

Yüceler Yücesi Rabbimiz, bir ve eşi benzeri bulunmayan Allah’ımız buyuruyor:

“ Kim benim Habibime (Sevdiğime) bir salat ve selam yollarsa; Ben ona 10 salat ve selam veririm.” Bu demek ki Rabbimiz; Peygamber Efendimize (s.a.v ) 1 salat ve selam söyleyene-gönderene 10 sevap veririm demekte. 1’e 10 iyilik… Rabbimizin cömertliğine bakın. Tevbe ve estağfurullahlarla günahımız silinerek bitmedi ise; Salat-ı Şeriflerle de günahlarımız silinmeye devam eder. Yani bizlerin günde en az 100 salat ve selam yollamamız sonucunda 100X10=1000 sevap alınır ve 1000 günahımız silinir. Rabbimizin merhametlilerin en merhametlisi oluşunun bir kez daha ortada oluşunun güzelliğine bir bakın…

Günahlardan arındıktan sonra bire on olan sevaplar biter mi hiç? Bu seferde amel defterlerimize 10 ‘ ar iyilik olarak yazılır. Taa ki, cennet ehli oluncaya kadar bu devam eder. Bitti mi? Hayır. Cennet ehli olduktan sonra da cennetteki makamının güzelleştirilmesi; bir başka değişle daha iyi cennete yükselmeye yarar. Cennet makamımız bu dünyadaki amellerimize bağlı değil mi?

* Salat-ı Şerifeler Peygamberimizi ne kadar çok sevdiğimizin bir göstergesidir.

(Kişi sevdiği ile beraberdir.)

* Peygamberimizin şefaat sancağı altında toplanmamızı sağlar.

* Yaklaşık 2000 adet Salat-ı Şerife var. Hangisi kolayına gelirse o Salat-ı Şerifeyi söyle. İster uzun isterse kısa olsun fark etmez. İlle de hangisi dersen biz; “Allahümme salli ve sellim ve barik ala seyyidina Muhammedin ve ala ali seyyidina Muhammed” deriz.



Niçin 11 İHLAS VE 1 FATİHA ?

Yukarıda yazdıklarımız çok kimseler tarafından uygulanmaktadır. Ama bizim farkımız işte bu bölümde ortaya çıkmakta. 11 İhlas ve 1 Fatiha okuyup, Peygamberimize (s.a.v), O’nun Yüce Akrabalarının ve arkadaşlarının (ashabının) mübarek ruhlarına hediye etmeyince Arşı melekler açmaz. Dolayısıyla salat ve selamlar Rabbimize ulaşmamış olur. Bu yüce salat ve selam arş ve arz arasında dolaşır durur. Yol budur.

* 11 İhlas ve 1 Fatiha, Yüce Kitabımızın çok çok hatmidir. Hatimle, salat ve selamlar Yüce Peygamber Efendimize (s.a.v) ve sonrada; Rabbimize ulaşır. Bunun için bu anlatılanlar, en az zikir kadar önemli ve tamamlayıcısıdır. Bu, olmazsa olmazlardan biridir.



Niçin TEVHİD? Niçin “LA İLAHE İLLALLAH”?

Tevbe Estağfurullah ile kul içini ve dışını temizlemiş olur. Resulullah Efendimize (s.a.v) yol almaya; yani salat ve selam yollamaya hak kazanır ve yolladıkları kabul olunur.

11 İhlas ve 1 Fatiha ile yani Kur’an-ı Kerim’in hatmi ile Rabbine yol almaya başlar. La İlahe İllallah ile de; açık olan arştan manevi yolculuk başlamış olur. Mübarek olsun… Artık Rabbin ve O’nun sevdikleri ile başbaşasın. Ne saadet, ne mutluluk… Arş ve arzda imrenilen ve sevilen biri oldun.

***Tevhidin sonunda 11 İhlas ve 1 Fatiha okunmaz***

Çünkü yattıktan sonra olsun; gündüz olsun sende tevhid devam etmektedir. Nasıl olur diye itiraz etme ” Mutlaka yaşayacak ve göreceksin.” Sabah kalktığında zikre devam ettiğine; zikre devam ettirildiğine şaşacaksın. Şaşma, bu bir şey değil daha ne güzellikler yaşayacaksın. *Davranışlarına dikkat et. Artık başıboş değilsin. Artık devamlı izlenmektesin ve çook ama çok sevilmektesin.

Zikirde Yaşayacakların

Abdülkadir Geylani Hz.leri zikir ehlini ; Tıfl Mana (Manalar çocuğu ) ve Şeb-i Aruz (Allah’ın Gelini ) olarak ikiye ayırır. Zikire başlayanları Manalar çocuğu denmesinin sebebine gelince ; çocuk nasıl hiç bir şey bilmeden yaşamağa başlar ve zamanla bilgi, yeteneklerini arttırarak gelişirse; zikire giren de, her gün Evliyasından ve daha sonraları diğer Evliyalardan eğitim alarak yaşamını sürdürür. Bu ders ve eğitim akıla değil, ruha verilir. Peygamber (s.a.v) Efendimiz öğretmenliği ele alıncaya kadar yaşanan süreye "Tıfl Mana" denir. Marifetin birinci halidir. Şeb-i Aruza kadar öğretmenin evliyalardır.

Bu ilk öğrenme devren bittimi Allah’a Yolculuğunu Sevgili Peygamberimiz (sav) Efendimiz ele alır. Öğretmenin, öğretmenlerin en güzeli ve Rabbimizin “Habibim” diye isimlendirdiğidir. Bu yolun yolcusu, bu dünyada mutlaka sevgililer sevgilisini mutlaka görecektir. Bu, bir müjdedir. Bizlere (Üveyslere) verilmiştir… Bu dünyada ve ahirette de artık, körlük ortadan kalkmış olur. Mübarek olsun...

Bizler Allah’a kul; Peygamberimize ümmet olmağa çalışıyoruz. Bizim birbirimize üstünlüğümüz olsa olsa, takvadadır. Kim Allah ve Resulunü daha çok sever ve saygıda bulunursa bizim için makbul olan odur. Bizler Peygamberimizin (sav) gösterdiği yolda, Allah’a giden yolda; dosdoğru yolda giden yolcularız. Bizler birbirimizi aynı yolda, aynı araçta giden yolcular olarak görüyor ve öyle kabul ediyoruz....

Bizde bir tek makam var o da HAYRET MAKAMI... Marifette yolculuk yapmak isteyen ve buna karar veren insan görecek ve yaşayacak ki hep Allah’ın eşi benzeri olamayan sanatı karşısında, hep "HAYRETTE" kalacaktır... Bize Rabbimizin müjdeleri en büyük makamdır. İlle de sizler kimsiniz diye soracaksanız yine de deriz ki “Bizler Peygamberimizin gösterdiği yolda Allah’a yolculuk yapan, yolcularız. Veysel Karane’nin gittiği yolda gidenleriz.. İşte bütün söz bu. Yok ötesi... Bugünün Manalar Çocuğu, İnşallah yarının Şeb-i Aruzu olmaya çalışanlarıyız. Allah sizi de inşallah buna erdirir. Amin...

Biz; size bu zikri verenlerin hepsinin ortak davranışı Allah’a giden bu yolda; zikir kapısını açmak ve ışığı yakmaktan ibarettir. Yani yolcuyu Allah’a giden yolda Allah’ı; Resul’ü ve evliyaları ile baş başa bırakırız... Ne gerekiyorsa 1. elden öğrenir ve yaşarlar...

Neden Sayılı Dua ve Esmalar Yerine Tevhid

Allah'ın ve Resulü’ nün Selam ve Bereketi Üzerinize Olsun.

NEDEN SAYILI DUA, ESMA, AYET OKUMAYIZ

Biz Üveyslik’ i ne zaman anlatmaya kalksak bize hep muhalefet ediliyor. Biz de ilk kez Üveyslik kelimesini duyduğumuzda şaşırdık. Ama cahilce inkara kalkışmadık. Araştırdık. Bilmediğimiz konular hakkında direk karalama yapmak yerine, önce konuyu araştırdık. Her aklı selimin yapması gerekeni yaptık. Kur-an’ da çok fazla ayette geçen “Akletmez misiniz?, Düşünmez misiniz? Kullarım neden az düşünüyor?” ifadelerini rehber edindik. Aklederek, düşünerek, sahih kaynaklardan araştırarak Kur-an’a uygun hareket etmek için çabaladık.

Biz de Üveys olduğumuzu öğrendiğimizde anlayamamıştık. Üveyslik öyle büyük bir lütuf ki kendimizi bu lütfa layık göremedik. Sonra anladık ki; “Layık olmayana çöp bile verilmezmiş.” Biz de kulaktan dolma bilgilerle zamanında esmaları, ayetleri, duaları okuduk ama bir sonuç çıkmadı ortaya.

Dua kitabı olarak piyasada satılan ucuzundan pahalısına binlerce kitap var. Bizlerde aldık okuduk dertlerimize şifa olur mu dedik bakındık. Çok çaresiz kaldığımız anlarda sarılmadığımız dua kalmadı, hatta kılmadığımız namaz kalmadı. Ama ne yazık ki hep elimiz boş kaldı.

Üveyslik’ ten önce bizler de sizler gibiydik anlayacağınız. Ama Allah Üveyslik’ le tanıştırdı. An ve zaman geldi dosdoğru yolun kapısı bize açıldı. İşte o zaman Veysel Karane Zikriyle birlikte hayatımızdaki yanlışları görme ve idrak etme hali de beraberinde başladı.

Alemlerin Rahmet Güneşi Biricik Peygamber Efendimiz bir çok hadisinde bazı dualardan bahsetmiş bunların okunmasını tavsiye etmiştir. Sahih kaynaklarda da bunlara rastlarız. Ama Üveysler sadece Tevhid diyorlar. Burada bir çelişki var! Hayır canım kardeşim hiçbir çelişki yok.

Zikrin en EFDALI Tevhid’ dir. Diyende Peygamber Efendimiz değil mi? SIR burada!! Dikkat!! SIR dili ile Peygamber Efendimiz aslında şunu anlatıyor. “İçinizden çoğu Tevhid ile nefs savaşına katlanamayacak, o mücadeleye giremeyecek. Buna güç yetiremeyecek. Tevhid her zikrin üzerindedir. En üstünüdür. Ancak herkes buna güç yetiremez. O zaman sizler de diğerleriyle yetinin. Ama ER MEYDANININ YİĞİTLERİ olmak isterseniz, Allah’ a layık bir kul, Peygambere layık ümmet olmak isterseniz; sizin için en EFDALI Tevhid’ dir.”

Şöyle bir örnek verelim. Isırgan otu şifa deposu her şeye faydası var diye televizyonlar bangır bangır bağıran, bitkisel şifa yöntemlerini anlatan satıcılarla dolu. Her yerde reklamlarını görüyorsunuz. Isırgan otunun içindeki gerekli enzim, mineral ve maddelerden yeterli miktarda ve doğru zamanlama ile kullanmanız gerekiyor. Kilolarca ısırgan otu yiyip hiçbir değişiklik yok bende diyenler de var. Tıbbın geliştirdiği küçücük bir kapsül ile kilolarca ısırganda ki şifayı tek kapsül ile alıp şifa bulanda. Düşünün! Bir kapsül ile gereken her tür faydayı sağlamak varken, dağ bayır gezip ısırgan otu toplayacaksın bunu doğru zamanda ve hava şartlarında yapacaksın üstelik o kadar zahmete rağmen sonucunda minimum fayda sağlayacaksın.

İşte Tevhid o kapsül. Aklına gelebilecek tüm faydaları içinde barındırır. Zahmetsizdir. Söylemesi kolaydır. Zamana ve mekana ihtiyaç duymadan her durumda ve şartta söylenebilir. Maksimum fayda sağlar. Tüm korkulara iyi gelir. Tüm sıkıntılardan kurtarır. Aklına gelebilecek tüm dünyalık problemler için en EFDAL olan kurtuluş reçetesidir.

Şimdi soruyorum sana, hala dağ tepe gezip kan ter içinde, yorgunluk içinde kendimi paralayacağım sonuç elde edemesem de mi diyorsun? Yoksa Peygamberim’ i şimdi anladım en EFDAL olan diye neyi tavsiye etmişse o gerçekten benim için en idealidir mi diyorsun?

Haydi henüz ölüm kapını çalmadan
Son nefesini verip almadan
Sıkıntılarla dolu dünyandan
Gel huzur dolu; Üveyslik Yoluna

Gir içeri bu kapıdan
Geride bırak ne varsa dünden kalan
Seni üzerler, hiç anlamadan
Gel huzur dolu; Üveyslik Yoluna

Bir adım atmaya bakar her iş
Marifet Yolunda evliyalar elinde piş
Hayret Makamı burası, değil ki düş
Gel huzur dolu; Üveyslik Yoluna

Akılsız akıllar, anlayamaz bizi
Elest’ ten getirdiğimiz kardeşliğimizi
Tek derdimiz, Ümmeti Muhammedin derdi
Gel huzur dolu; Üveyslik Yoluna

Başka yol yok, başka da bir çare
Bizde geçtik Rabbin nazından ve cilvesinden de
Eder miydi kullarını sevmese naz cilve
Gel huzur dolu; Üveyslik Yoluna

Meleküt Alemi’ nin kapıları açılır
Sana ne güzel hediyeler saçılır
Cümle evliyalardan dersler alınır
Gel huzur dolu; Üveyslik Yoluna

Mühürler Sahibin, “Bu benim kulum.” der
Melekler namazlarda ziyaret ederler
Nurlarını üzerine dökerler
Gel huzur dolu; Üveyslik Yoluna

Rabbin sana verdiği isimle seslenir
Ruhun bu seslenişlerle beslenir
Ama nefsin hased eder, sinirlenir
Gel huzur dolu; Üveyslik Yoluna

En büyük cihad nefs ile olandır
Nefse zor olan, ruha pek kolaydır
Ruhun zaferi bizden istenen olaydır
Gel huzur dolu; Üveyslik Yoluna


ULULEBRAR

Allah Razı Olsun Kardeşim.

Allah'ın, Resul'ünün Selam ve Bereketi Üzerinize Olsun. Ey ! Hane Halkı..

YAŞA VE GÖR

Marifet Yolculuğuna Çıkarken

ALLAH'IN, RESULÜNÜN VE SEVDİKLERİNİN SELAM VE BEREKETİ ÜZERİNİZE OLSUN EY! HACI ÜVEYS TOPLULUĞU.

"ÜVEYS VEYSEL KARANE ZİKRİ" Daha önce hiç bilmediğimiz bir yolculuğun giriş kapısı. Sır içinde sırlar yaşanan, tüm dertlerin dermanını barındıran KUTLU BIR SEFER. Yolculuğa çıkmaya karar verdiğimiz günlerde hep şunlar var kafamızda;

Birincisi; " Ne var ki bu zikirde çok kolay, 1 sabah 1 akşam 10 dakika da yaparım ben bunu."

İkincisi;" Bütün bu anlatılanlara bizde kavuşur muyuz? "

Üçüncüsü;" Bu yaptığımız zikrin dışında daha neler yapmalıyım?"

Birincisi; ALLAH DİLEMEDEN SİZ DİLEYEMEZSİNİZ. Yani O önce sizin zikir yapmanızı dileyecek sizin karşınıza ama internetten ama bir kulu vesilesiyle bu zikri çıkaracak sonra sizin gayretinize bakacak kolaylıkları ardı ardına sıralayacak sizi zikre başlatacak. Yani "Ben yaparım." değil "İNSALLAH ALLAH BU ZİKRİ YAPMAYI VE ZİKİRDE DAİMİ OLMAYI NASİP EDER" demek doğru cümle olacak.

İkincisi; VEYSEL KARANE ZİKRİ öyle bir zikirdir ki, kişi sadece sabah aksam abdestli bir şekilde alışkanlık olarak bile yapsa yani yoğunlaşmak, özel zaman ayırmak gibi çabalara dahi girmeden yapmaya devam etse O ALEM lütufları yağdırır. Allah'a kavuşmanın en kolay, kestirme yoludur. Bir de özel olarak sabah ve akşam zikir için kendinizi hazırlayıp güzel abdest alıp Rabbimin huzuruna çıkıyorum, O' nunla sohbet etmek istiyorum, Rabbim kapina geldim seni istiyorum, sana layık kul olmak için, seni ve Resulünü daha çok sevmek daha çok bilmek, gerçek bir ihlasla sana yaklaşmak istiyorum düşünceleriyle Rabbimizle başbaşa kalmak BAL ÜSTÜ KAYMAK OLUR. Tadşna doyum olmaz. O ilahi zevkler kelimeye sığmaz, anlatılamaz.

Üçüncüsü; İbadetin az ama devamlı olanı makbuldür. Bende bu zikre başlayana kadar kendimce dualar ezberler belli sayılarda belli ayetleri sureleri okumaya çalışırdım. Ancak hepimizin gözden kaçırdığı bir gerçeği ben zikirle öğrendim. Alemlere Rahmet olarak gönderilen Biricik Peygamberimiz ne diyor? " BEN TEVHİDİ SÖYLEMEK VE SÖYLETMEK İÇİN GÖNDERİLDİM." Yani sürekli tevhid günün her anında her durumda, yürürken, gezerken, iş yaparken her an ama her an tevhid ve tevhidi bize getiren Biriciğimiz, Eşsiz Peygamberimiz için salavat.

Cuma gecesi ne yapmalıyız? TEVHİD ve SALAVAT.
Kandillerde ne yapmalıyız? TEVHİD ve SALAVAT.
Bir sıkıntımız var kurtulmak için ne yapmalıyız? TEVHİD ve SALAVAT.
Çok vesveselerim var zikri yaparken zevk almıyorum bazen de aksatıyorum ne yapmalıyım? TEVHİD ve SALAVAT.
Borçlarım var kurtulmak istiyorum ne okumalıyım? TEVHİD ve SALAVAT.
Çocuk istiyorum hangi duayi önerirsiniz? TEVHİD ve SALAVAT.
Eşimle sıkıntılarım var ailevi huzursuzluk yaşıyorum ne yapmalıyım? TEVHİD ve SALAVAT.

Biz ÜVEYSLER Fatiha' nın 4. ayetine sarıldık. Her an her durumda Allah' a sorar O'ndan yardım isteriz ibadetlerimiz yalnız ona kavuşmak içindir. TEVHİD elimizde dalgalanan şanlı bir zafer bayrağıdır bizim. Yani her halukarda TEVHİD VE SALAVAT ile Rabbimize döner ve deriz ki;

BİZ SENİ BU ZİKİRLE BULDUK. BİLMİYORDUK HER DERMANIN SENDE ARANMASI GEREKTİĞİNİ, SEN ÖĞRETTİN BU YOLDA BİZE HER AN YAPACAĞIMIZ İŞİ SANA SORMAMIZ GEREKTİĞİNİ. BİLMİYORDUK HER CEVABIN SENDE OLDUĞUNU. KİMSE ÖĞRETMEDİ BİZE SENİN NE KADAR MERHAMETLİ OLDUĞUNU. KULLARINI NE KADAR SEVDİĞİNDEN BAHSEDEN OLMADI, ÇIKMADI ÖYLE INSANLAR KARŞIMIZA. ÖĞRET BİZE, BU İMTİHANI NASIL GEÇERİZ. BİLDIR BİZE NASIL DAVRANIRSAK SANA LAYIK KUL, PEYGAMBERİMİZE LAYIK ÜMMET OLABİRİLİZ. BİZİM SENDEN BAŞKA KAPIMIZ, GİDECEK YÖNÜMÜZ, DURAKLAYACAK HANIMIZ YOK. SEN VARSIN SADECE YÖNELECEĞİMİZ VE BİZ SANA YÖNELDİK. NASIL OLMAMIZI ISTIYORSAN O HALE GELMEYİ NASİP ET. SANA DAHA İYİ BIR KUL OLMAKTAN BAŞKA DERDİMIZ YOK. ÖĞRET BİZE RAHMETİNİ, ÖĞRET BİZE MERHAMETİNİN SONSUZLUĞUNU, ÖĞRET BİZE GERÇEK KUL OLMANIN TADINI.

İŞTE BU NOKTADAN SONRA; Hayat artık eskisi gibi olmaz, olamaz. Niye? Sen her an Rabbine yönelir her sıkıntında O'ndan yardım ister, her imtihanında O'nun için sabredersen sana öyle ayetler verilir öyle haller yaşatılır ki sen niye imtihanım yok benim diyecek hale gelirsin. Senin için zor olan işleri baskası gelir senin yerine yapar. Sen rica bile etmeden. Senin içine öyle bir huzur saçılır ki dünya yansa tınlamazsın. Niye Peki ? Çünkü her işini Rabbine danışıp O'nun rızasına uygun hareket etmeye çalıştığında, sürekli TEVHİD ve SALAVAT üzre olduğunda nefsin sana dil uzatamaz küçüldükçe küçülmüştür. Bir kenara sinmiş senin zayıf halini bekleyen yani TEVHİD ve SALAVAT üzre olduğun halden uzaklaşmanı bekleyen bir zavallıya dönüşmüştür.

TEVHİD bir süpürgedir. Sende ne kadar toz, kir, pislik varsa hepsini temizler. Ne kadar TEVHİD ve SALAVAT o kadar HUZUR VE FERAHLIK demektir. Ama bizler insanoğulları zoru başarmayı maharet sayarız. Günlük şu kadar sayfa Kur-an, şu kadar şu dua, bu kadar bu sure alışmışız ya tevhidi de illa kendimizi zorlayacak hale getirmeye çalışırız. Sorarız birilerine sen kaç tane tevhid yapiyorsun. Onun sayısı bizden yüksekse illa zorlarız aynı sayıyı yapmaya. Sonra ağır gelir o kadarı gücümüzü aşar başlarız azaltmaya sonrada zikri bırakmaya.

Her kul özeldir. Özel yetenekleri ve becerileri vardır. Allah her kulunu ona verdiği kabiliyetleri nisbetinde değerlendirmeye alır. Kimi binlerce tevhid ile yorulmaz kimi üç-beş yüz taneden sonrası ağır gelmeye başlar sayamaz bile sıkılır. Azar azar kendimizi yormadan artırmalıyız her ibadetimizi bu düstur ile yapmalı nefsin eline BIKKINLIK KILICINI almasına izin vermemeliyiz. Ve şunu asla unutmamalıyız. Allah her kulunu kaldırabileceği yükle imtihan eder. Yani her kulun yapacağı ibadetlerin bile bir noktası vardır fazlasına uğrasmak gayret etmek güzel ama sayılara takılıp onunla bununla kıyaslamalar yapıp nefsin ekmeğine yağ sürmeye gerek yok.

TEVHİD GÜNEŞTİR. Bir kere dogdugumu gönül hanesine aydinlatmadigi tek nokta kalmaz.
TEVHİD SUDUR. Ferahlatir. Temizler. Susuzlugu alir.
TEVHİD RAHMETTİR. Sizde ki iman tohumunu büyütür, besler.
TEVHİD MERHAMETTİR. Alemlerdeki Yaradanin merhametinin yansimasini seyrettirir.
TEVHİD KARDEŞLİKTİR. Görmedigin insanlara bile karsiliksiz sevgi besletir.
TEVHİD GIDADIR. Ruhu besler güçlendirir.
TEVHİD ATEŞTİR. Tüm kötülükleri yakar atar sende sadece güzel olan kalir.
TEVHİD NURDUR. Sendeki nuru ortaya çikarir.
TEVHİD ASADIR. Seni MUSA yapar nefsine durmadan sopa atar.
TEVHİD HAYATTIR, TEVHİD NEFES ALMAKTIR, TEVHİD YENİDEN DOĞMAKTIR.
TEVHİD PEYGAMBERİN AHLAKIYLA AHLAKLANMAKTIR.
TEVHİD DİL İLE DEĞİL HAL İLE AŞKI YAŞAMAK VE PEYGAMBERİNİN EN GÜZEL SÜNNETİNE UYMAKTIR.

YAZDIRANA HAMDOLSUN.

Şeb-i Aruz (Allah’ın Gelini ) olarak ikiye ayırır.

Allahın gelini ne demek?

ayrica

Bu yolun yolcusu, bu dünyada mutlaka sevgililer sevgilisini mutlaka görecektir. Bu, bir müjdedir. Bizlere (Üveyslere) verilmiştir

bunun garantisi nedir bu garantiyi kim veriyor..

Allah'ın, Resul'ünün Selam ve Bereketi Üzerinize Olsun. Ey ! Hane Halkı..
YAŞA VE GÖR

Nefsin Sembolü

Bismillâhirrahmânirrahîm.

Bu arada ama rüyada, ama namazda, ama zikirde –Nefsinin sembolü olan bir hayvan– görürsün. Senin nefsin bu hayvanla sıfatlanmış demektir. Eğer ölmüş görürsen, sen nefsine Allah’ın yardımıyla galip geleceksin demektir. Yok, bağlı olarak görürsen nefsin sana zarar veremeyecek demektir. Yok, başıboş görürsen nefsinle mücadele edeceksin demektir. Üzülme Allah’tan sana mutlaka yardım gelir.

Sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed (s.a.v ) ne buyurmuş: “Nefsini bilen Rabbini bilir.” Artık nefsinin ne olduğunu öğrenmişsin ve geriye kalan yıllarında ne ile mücadele etmen gerektiğini doğrudan öğrenmişsin demektir. Yani gördüğün, hayvanın kötü özellikleriyle mücadele ederek; sendeki kötü huy ve davranışlardan uzaklaşman gerekmektedir. İşte zikir ne ile mücadele etmen gerektiğini öğreten, temelini Kur’an ve Peygamberimizin (s.a.v) yaşamından alan ve O’nun öğretileri ile bilgilenmeni ve hayatını, bu iki temel dayanağının varlığına sımsıkı bağlı olman gerektiğini öğreten birinci elden öğretidir. Bu yolun yolcularına bilmedikleri öğretilir ve sevgili mutlaka korunur. Bu Allah’ın bir lütfudur. Artık hayatını baştan aşağıya (ister farkında ol; ister olma fark etmez) Kur’an ve Hadisler içinde yaşar gidersin.

Zikre başladığında; Üveys Veysel Karane Zikrine başladığında, mutlaka ama mutlaka nefsinin, hangi hayvanî sıfatla sıfatlandırıldığını birinci elden ve doğru olarak alırsın. Gösterilen hayvanla nefsin birebir aynıdır.

Yılan şeklinde görünürse: Yalancı, acıması az, sinsi, fırsatını bulunca insanlara acımadan saldıran, gıybet yapan ve bundan zevk alan vb. kötü ahlakı taşıyansın demektir.

Domuz olarak gösterilirse: Sen helali haramı ayırt etmeyensin. Bu kazanç yönünde olduğu gibi eşine sadık olmaya asla önem vermeyen birisisin. Her şey benim olmalı düşüncesini taşıyan bencilin, vurdumduymazın tekisin.

Ayı, kaplan, çakal, kurt vb. yırtıcı hayvanlardan birisi gösterilirse: Sen acıma – merhamet bilmeyensin. Hoşuna giden her şeyin senin olmasını isteyensin. İstemekle kalmayıp bunun için her yola başvurmaktan çekinmeyen birisisin demektir.

Köpek nefse sahipsen: Parayı – dünyayı çok sevensin, para için her şeyi yapansın demektir. Ama sevdiklerini de korumaya çalışansın. Bir yere kadar (menfaatine ters düştüklerinde) onları da yok sayabilecek kadar vurdumduymazsın demektir.

Bu arada şunu da belirtelim ki; gösterilen hayvanın boyunun, büyük veya küçük olması ile de nefisle eşdeğer olmuştur. Yani hayvan ne kadar büyükse nefsiniz o kadar büyük, hayvan ne kadar küçük ise nefsiniz de o kadar küçük demektir.

Selamun Aleyküm üstad,
Ben oraya bu kadar dikkat etmemiştik. Araştırayım. Dönerim.

Ben bu sayfanın sadece yevhid ve salavat zikrine değinmek istemiştim.

Selametle.

alintisini yaptigin kişi muharrem karabay adli kendilerine üveysi diyen bir gurubun başındaki kişidir, cok fazla bidat sözleri vardir
o sana sordugum sorulardaki sözler o kişiye aittir
daha ileri giden sözleride vardir....

ben alınti yaptığın yeri taniyormusun?
sende o gurubun üyesimisin diye sordum?
ama anladığım kadarıyla tanimiyorsun?