İsrail'in günümüzdeki teknik istihbarat para uluslararası ilişkiler ve birçok alandaki kabiliyetleri Bakara 47'de "sizi diğer kavimlerden üstün kıldık" mealindeki ayetin bir sonucu mu? Bu üstünlük fitraten epigenetik ya da bir soy genetiği üstünlüğü müdür ? Çünkü son yapılan 3-4 bin çağrı cihazını patlatan bir istihbarat örgütüne sahib, böyle kabiliyetleri sergileyen bir milletin Bakara 47'de belirtilen o üstünlük ile sayıca az olmasına rağmen çevresinde zayıf halklara kan kusturdugunu düşünüyorum.

üstünlüğe falan yok azıcık medyayı takip edin bütün komplo teorilerine sazan gibi atlamayın adamlar çok zekice cihazların içine bomba yerleştirmiş uzaktan onları patlatmış bu kadar basit ben senin telefonu alıp içine bomba koysam sonra uzaktan patlatsam bu olağan üstü bir şey değil adamlar paravan şirket kurmuş içine bomba koyduğu cihazları bunlara satmış

okuduğun mealin tefsirine bak bu kadar basit

Tefsir (Kur'an Yolu)
İsrâiloğulları’nın “cümle âleme üstün kılınması”ndan maksat, onların kendi dönemlerinde küfür ve dalâlet içinde yaşayan milletlere karşı ilâhî dini benimsemeleri sebebiyle kazandıkları üstünlükleridir;

Onlara verilen üstünlük bir mühlet gün gelir Allah onları zillet içinde bırakır elbet döktükleri kanda boğulurlar itrailin yıkılacağı günde elbet bir gün gelir.

Okudum kardeşim bana diyanetin mealini kes yapıştır yapıyorsun ki. Sorduğum soru ortada.O meal demek ki tatmin etmemiş ki soruyu buraya yazdım. Fikrin yoksa zikrin de olmasın. Cevap yazmak zorunda değilsin

Ayrıca son patlamalar özelinde sormadım. Genel olarak herkesin bildiği İsrailoğullarının bircok imkanı mevcut. En basitinden boykot sürecinde bile uluslararası çok güçlü markaların israiloğullarına ait olduğuna şahit olduk. Sayıca az ama bu kadar etki Bakara 47 nin sonucu olabilir. Ben başka bir açıklama bulamadım. Eğer dünya üzerinde yaklaşık 30 milyon bir nüfusa sahip aynı güce ve etkiye sahip bir başka millet olsa idi bu soru kafalarda belirmezdi

Hatta belki 30 milyon bile yoktur bu sayı. İsrail'de 10 milyon. Sonra en çok ABD de . Belki İstanbul kadar bir nüfusa sahip bir milletin oluşturduğu bu etki bana kalirsa Bakara 47 'yi tefsir ediyor.Yani Bakara 47'nin 1500 sene önceden günümüzde çok aşikar görünen bu tespiti Kuran'ın bir mucizesi benim anlayışıma göre.Bakara 47 de İsmailoğullarini üstün kıldık deseydi günümüzde Arapların içine düştüğü ayrılık ve acizlik çerçevesinde bu ayeti nasıl anlayabilirdik. Ancak nokta atışı ile İsrailoğullarını işaret ediyor. Günümüzün güç dengelerinde bu ayet çok net anlaşılıyor

israilden üstte istihbaratları olan devletlerde var teknolojik olarak da üstte olan devletler var israilin sadece lobisi güçlü mesela rusya ukrayna savaşında bunu görebilrisiniz 2-3 senedir rusya ukraynayla ugraşıyor lobi ukraynaya destek veriyor ama şunuda unutmamak lazım masum kanı dökerek savaşma hukukuna aykırı davranarak bir sonuç elde edemeyecekler o masumların ahlarıda agıtlarıda yerde kalmaz gelecek olan belada ne emir tanır ne memur Allah yardımcımız olsun

Ayrıca diyanetin tefsirinde kendi zamanlarında küfür içindeki diğer milletlere göre ilahi dini benimsemeleri sebebiyle üstün oldukları açıklaması Kuranın zaman üstü değil tarihsel olduğu sonucunu doğurur. Yani bu ayetin günümüze bakan yukarıda yazdığım hiçbir sonucu yok demektir.sadece tarihin karanlıklarindaki bir üstünlükten bahsediyor diye mi anliyacagiz bu ayeti? Ben böyle anlamiyorum. Bu ayeti böyle anlarsak eğer ,Yahudi misyonerler olsa idi bu ayetle müslümanlari kendi dinlerine davet ederdi. Bu ayette dini bir üstünlük, bir takva ,Allah'a yakınlık gibi bir üstünlüge işaret edilmiyor, yaratılaşa ait fıtrata ait bir üstünlük bu. Bu ayetin bir sağlaması da bana göre Nobel ödüllerini kazanan yahudi bilim adamları ile diğer milletlere mensub bilim adamlarının sayısal karşılaştırması. Tarih boyunca bu kadar sürgünden sürgüne itilmiş. Binlerce sene anavatansiz bir milletin tarihin çöplüğünde yok olması asimile olması beklenirken günümüzde bu kadar az nicelik ile bu kadar fazla nitelik ortaya koyması yine bu ayetin sağlamasıdır bana göre

Tamam da bu müttefikleri sağlamak lobicilik de yine bir kabiliyet. ABD İsrail için savaşa girecek bir pozisyonda. Bu nasıl mümkün. Koca bir devleti kendi çıkarlarına entegre etmişler. Yanıltmasın kendi safi güçleri değil gibi gözükülebilir. Ancak o kadar derin ilişkiler ki kendi güçleri gibi. yani Akdeniz'deki uçak gemilerini İsraile ait görüyorum ben. Aksi halde zaten Ortadoğu'da bir günde sürülürler Araplar tarafından. Yine Mehdi ve Mesih kavramları önemli burda. Bu kadar bu gücü yok etmek için sanırım Mesih samimi hristiyanlari İsrailoğullarının uşakligindan kurtararak topu mehdiye atacak.. ittifaksiz ve korumasız kalan İsrailogullari Mehdi önderliğinde biçilecek.
Tabi ki zulüm ile abad olunmaz. İsrail'i yüceltmiyorum. Sonu gelecek hiç şüphesiz. Zaten buna işaret eden ayetler de mevcut. Ancak bakara 47'deki üstünlük konusu konuşulmaya ve anlaşılmaya değer . Çünkü günümüzdeki gelişmeler malûm

Ve hatta Hizbullah lideri Hasan nasrallah beni çok şaşırttı. Ekranlara çıktı patlamadan sonra. Esip gürlemesi bekledim. Ancak konuşmasında İsrailin bize göre teknik üstünlüğünü biliyoruz dedi. Buna şaşırdım çünkü genelde çok hamasi konuşurdu . İran gibi atıp tutan tarzda .Düşmanın üstünlüğünu kolay kolay hiçbir lider dile getirmez. Psikolojik olarak mensublarini güçlü tutmak isterler. Aslında bakara 47 deki üstünlük sadece nasrallah tarafından değil İran Türkiye Arap devletleri olmak üzere en üst düzeyde tüm İslam ülkelerindeki devlet yöneticileri tarafından kabul edilmiş durumda. Son 1 yıldır bunu net görüyoruz

Kur’an’ın İsrailoğulları’nı alemlere üstün kılma (tafdil) ifadesi de bir anlamda ‘’seçilmiş’’ liğe işaret eder. Kaldı ki Duhan suresi 32. Ayetteki ‘’ وَلَقَدِ اخْتَرْنَاهُمْ عَلٰى عِلْمٍ عَلَى الْعَالَم۪ينَۚ’’ifadesi açıkça İsrailoğullar’nın seçilmiş bir kavim olduğuna delalet eder. FAKAT BURADA SÖZ KONUSU OLAN SEÇİLMİŞLİK İSRAİLOĞULLARI KAVMİNİN MUTLAK SABİT VE EBEDİ BİR VASFI DEĞİLDİR. Zira Bakara suresi 40 ve 47. Ayetlerde ‘’nimet bahşetme’’ ve ‘’üstün kılma’’ fiilleri peşpeşe zikredilir ve dolayısıyla üstünlüğün ilahi i’nam ve ihsanla irtibatlı olduğuna dikkat çekilir. Ayrıca bu iki ayette ‘’in’amda bulunma’’ fiilinin ‘’üstün kılma(tafdil) fiilinden önce gelmesi, tafdilin i’namdan kaynaklandığını gösterir. Buna göre söz konusu ayetlerde kastedilen mana ‘’SİZE YÖNELİK NİMETLERİMİ VE BÖYLECE SİZİ ALEMLERE ÜSTÜN KILDIĞIMI HATIRLAYIN’’ şeklinde formüle edilebilir.
İsrailoğullarının üstün kılınmasının mahiyetini anlayabilmek için onlara hangi konuda ve hangi keyfiyette nimet bahşedildiğinin bilinmesi önemlidir. Bu husus Casiye suresi 16. Ayette ‘’Andolsun ki biz İsrailoğulları’na kitap, hüküm ve peygamberlik verdik. Onları güzel rızıklarla rızıklandırdık ve alemlere üstün kıldık’’ şeklinde ifade edilir. Ayetteki ifade ‘’kitap, hüküm/hükümranlık, peygamberlik vermek ve güzel rızıklarla rızıklandırmak suretiyle alemlere üstün kıldığımız İsrailoğulları’’ şeklinde de anlaşılabilir. Birçok müfessir tarafından belirtildiği üzere İsrailoğulları uzun tarihi süreçte sayısız mucize ve hükümranlıkla desteklenmiş olmalarının yanı sıra içlerinden birçok peygamber gönderilmesi ve vahiyler indirilmesi hasebiyle bir anlamda ayrıcalıklı konuma sahip olmuştur.
Bu noktada cevaplandırılması gereken kritik soru şudur: Nübüvvet vahiy, mucize gibi birçok nimetle bağlantılı olarak üstün kılma vasfı niçin başka bir kavme değil de İsrailoğullarına has kılınmış ve bunun karşılığında tevhid inancına bağlılık ve taat üzere yaşamak üzere kendilerinden kesin söz (misak) alınmıştır? Kur’an’dan ve Tevrat’tan anlaşıldığı kadarıyla İsrailoğullarının bu bağlamda seçilmiş kavim olmasının arka planındaki sebeplerden biri, Hz. İbrahim’in davet ve tebliğde bulunduğu dini geleneğe mensubiyetle, diğer bir sebep ise Hz. Musa dönemindeki İsrailoğulları’nın içinde bulundukları dönem ve durumla alakalıdır. Başka bir ifadeyle seçilmişlik meselesi İsrailoğulları’nın bir yandan tevhid inancını davet ve tebliğ misyonuyla özdeşleşen Hz. İbrahim’in soyundan gelmeleri ve dolayısıyla onun tebliğ ettiği mesajın taşıyıcılığına en uygun aday olmaları diğer yandan da Firavun döneminde ezilmiş durumda olmalarıdır. ANCAK HZ. MUSA DÖNEMİNDE BUZAĞIYA TAPMA HADİSESİYLE BAŞLAYAN İSYAN TAVRI ZAMAN İÇERİSİNDE ADETA KARAKTERE DÖNÜŞÜP BİRÇOK KEZ AHDİ BOZMAK PEYGAMBERLERİ YALANLAMAK VE KİMİ PEYGAMBERLERİN CANLARINA KIYMAK GİBİ BÜYÜK CÜRÜMLER YÜZÜNDEN SEÇKİNLİK VE ÜSTÜNLÜK VASFI ORTADAN KALKMIŞ BUNUN DA ÖTESİNDE İSRAİLOĞULLARI TARİHİN FARKLI DÖNEMLERİNDE İLAHİ GAZAP VE LANETE UĞRAMIŞTIR. Hülasa İsrailoğulları kendilerine bahşedilen sayısız nimete nankörlükle mukabelede bulununca nimet-külfet dengesine göre seçilmişliğin yerini gazap ve lanet almıştır.

madem konusalım peki bakara 47de üstün millet maide 64 de lanetlenmiş millet olarak geçiyor yahudiler olayları incelemek için önce o dönemede ayetin nazil oluş biçimini ve tefsirlerine de inmek lazım şuan israili ortadoguda dokunulmaz kılan şey üstünlüklerinden degil amerikanın ortadogudaki üssü oldugu içindir zülüm eden hiç bir devlet topluluk yokturki tarumar olmasın zamanla herşeyi görecegiz olayları zamana göre yorumluyıp anlam çıkarmamak lazım hitler zamanında aynı yahudiler zulüm görmüştü ama şimdi aynı zulmü kendileri başkasına uyguluyor

Sadece meal üzerinden bakarsak yanlış yorum yaparız ‘’Alemin’’ kelimesi Bakara suresi 47. Ayette ‘’tüm insan toplulukları’’ anlamına gelir; ancak buradaki çoğulluk örfidir. Yani ‘’alemin’’ kelimesi her ne kadar ‘’tüm insanlar’’ manasında umumilik belirtse de burada kastedilen anlam, ‘’aynı devirde yaşayan insanlar’’ şeklinde hususidir. Dolaysıyla ‘’ اَنّ۪ي فَضَّلْتُكُمْ عَلَى الْعَالَم۪ينَ ‘’ ifadesi, İsrailoğullarına hitaben ‘’Sizi kendi çağınızdaki diğer toplumlardan üstün kıldım’’ şeklinde bir anlam ihtiva eder. Katade, Mücahid, Ebü’l-Aliye gibi tabi müfessirlerin yanı sıra Taberi ve diğer birçok müfessir de söz konusu ifadeyi bu şekilde tefsir etmiştir. (Taberi, Camiu’l-Beyan birinci cilt sayfa 629-630)
Diğer taraftan bazı müfessirler ‘’alem’’ kelimesinin anlam kullanımıyla alakalı olarak, ‘’Her devrin insanları o devrin alemidir’’ şeklinde bir izahata yer vermişlerdir. (Maverdi, en-Nuket ve’l-Uyun cilt bir sayfa 54)
Her devrin bir alemi bulunduğuna göre ‘’ اَنّ۪ي فَضَّلْتُكُمْ عَلَى الْعَالَم۪ينَ ‘’ ifadesi ‘’Sizi kendi çağınızdaki toplumlara üstün kıldık’’ manasına gelir. Fakat burada söz konusu olan üstünlüğü İsrailoğullarından her bir ferdin üstünlüğü değil, kavmin üstünlüğü olarak anlamak iktiza eder.

Sadece meal üzerinden bakarsak yanlış yorum yaparız ‘’Alemin’’ kelimesi Bakara suresi 47. Ayette ‘’tüm insan toplulukları’’ anlamına gelir; ancak buradaki çoğulluk örfidir. Yani ‘’alemin’’ kelimesi her ne kadar ‘’tüm insanlar’’ manasında umumilik belirtse de burada kastedilen anlam, ‘’aynı devirde yaşayan insanlar’’ şeklinde hususidir. Dolaysıyla ‘’ اَنّ۪ي فَضَّلْتُكُمْ عَلَى الْعَالَم۪ينَ ‘’ ifadesi, İsrailoğullarına hitaben ‘’Sizi kendi çağınızdaki diğer toplumlardan üstün kıldım’’ şeklinde bir anlam ihtiva eder. Katade, Mücahid, Ebü’l-Aliye gibi tabi müfessirlerin yanı sıra Taberi ve diğer birçok müfessir de söz konusu ifadeyi bu şekilde tefsir etmiştir. (Taberi, Camiu’l-Beyan birinci cilt sayfa 629-630)
Diğer taraftan bazı müfessirler ‘’alem’’ kelimesinin anlam kullanımıyla alakalı olarak, ‘’Her devrin insanları o devrin alemidir’’ şeklinde bir izahata yer vermişlerdir. (Maverdi, en-Nuket ve’l-Uyun cilt bir sayfa 54)
Her devrin bir alemi bulunduğuna göre ‘’ اَنّ۪ي فَضَّلْتُكُمْ عَلَى الْعَالَم۪ينَ ‘’ ifadesi ‘’Sizi kendi çağınızdaki toplumlara üstün kıldık’’ manasına gelir. Fakat burada söz konusu olan üstünlüğü İsrailoğullarından her bir ferdin üstünlüğü değil, kavmin üstünlüğü olarak anlamak iktiza eder.

@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] hocama katılıyorum. Geçmiş zamanda gerçekleşen olaylart dizisinde "Üstün kıldık" ifadesi kullanılmış ve şimdilerde üstün olmadığını ve hatta üstünlüğünde Allah tarafından peygamber gönderilerek ve cennet taamından ikram edilerek gösterildiği ama hak etmedikleri için geri alındığını biliyoruz. Allah aynı zamanda lanetliyor da onları.

Şimdi buradan hareketle konuya bakarsak; Çok çalışıp ilmini arttırıp yeni buluşlar ortaya koymak doğal sürecin sonucudur. Çalışmadan kucaklarına düşen bir nimet yok ( Bıldırcın etindeki gibi) Adamlar çalışıyor yüce yaradan da müsade ediyor. Müslüman uyuyor rüya görüyor. Toplum olarak birbirlerine bağlı olmaları ve muhafazakar ( kısmen ) yapıları onları toplumsal geliştiriyor. Bakınız Filistinde yaşananlar onlara da eziyet durumlarından memnun değiller Allah onlara Filistin topraklarını altın tepside vermemiştir. hala savaş ve entrikalarla almaya çalışıyorlar.

Ayrıca Filistin İslam aleminin en büyük sınavıdır ve biz bu sınavdan kaldık kalacağız şeklinde sallantıda bir konu dur. Vadedilmiş toprakları buldular ama Allaha isyan edip kaybettiler şimdi Bizim pasifliğimizden yeniden sahip olmaya çalışıyorlar birler bir silkelensek onları idrar denizinde boğacağzı ya neyse.