|
Sorularınız her türlü soruyu buradan sorabilirsiniz. |
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
#1
|
|||
|
|||
Kuran-ı Kerimde Tevbe Suresi Neden Besmele İle Başlamıyor ?
Selamun aleyküm güzel kardeşlerim.Kuran-ı Kerim'de Tevbe Suresi neden besmele ile başlamıyor ? Bilen varmı acaba ? Cevaplayabilirseniz çok mutlu olurum.
|
#2
|
||||
|
||||
Besmele yalnızca Tevbe suresinin başında yazılmamıştır. Bu nedenle Tevbe suresini okumaya başından başlayan istiâze çeker, ancak besmele çekmeden “Berâetun” diyerek ayete giriş yapar. Tevbe suresinin başında besmele bulunmayışının nedeni surenin Allah tarafından Mekke müşriklerine bir ültimatom içermesidir. Besmele Allah’ın rahmetine açıkça sığınmadır. “Berâetun minallâhi” demekse Allah’tan alakayı kesmektir. Böyle bir ayete rahmet içeren ifadeyle başlamak bir zıtlık oluşturur. Zaten bu sure besmeleyle nâzil olmamıştır. Bununla birlikte surenin diğer kısımlarından okumaya başlayanın besmele çekmesinde bir sakınca yoktur. Çünkü geri kalan kısım hüküm olarak diğer sureler gibidir. Bununla birlikte 113 surenin başında yazılan her bir besmeleyi ayet kabul edenler de vardır. Kur’ân’da vahiy olmayan şeylerin bulunmaması konusunda çok titiz davranan ilk dönem âlimleri Fâtiha suresinin sonuna bu nedenle “âmin” yazılmasına izin vermemişlerdir. Eğer besmeleyi ayet kabul etmeselerdi onun yazılmasına da müsaade etmezlerdi. Bu yaklaşıma göre hatim okuyan bir kişi eğer besmeleleri terk ederse hatmi eksik kalır.
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır... |
#3
|
||||
|
||||
Alıntı:
. |
#4
|
||||
|
||||
Alıntı:
İmam Malik ve Evzai hem Fatiha süresindeki hem de diğer surelerin başındaki besmelelerin ayet olmadığına hükmetmişlerdir. Bu görüş bazı kaynaklarda Davud ez Zahiri ve bir rivayette Ahmed b. Hanbel’e de nispet edilmiştir. (Şevkanı Neylü’l-Evtar 2.cilt sayfa 202) İbn Atıyye çoğunluk fukaha ve kurranın da bu görüşte olduğunu belirtmiştir. (İbn Atıyye el-Muharrerü’l-Veciz 1.cilt sayfa 61) Diğer taraftan bazı kaynaklarda Hz. Ali, Ebu Hüreyre, Said b. Cübeyr, Muhammed b. Ka’b el-Kurazi, İbn Şihab ez-zühri, Süfyan es-Sevri gibi alimlerin sadece Fatiha suresinin başındaki besmelenin ayet olduğu görüşünü benimsedikleri, buna mukabil İbn Abbas, Abdullah b. Ömer, Abdullah b. Zübeyr, Tavus b. Keysan, Ata b. Ebi Rebah, Mekhul b. Ebi Müslim ve Abdullah b. Mübarek gibi selef alimlerinin sure başlarındaki besmeleyi o sureye dahil edip birer müstakil ayet saydıkları belirtimiştir. (Şevkani Neylü’l-Evtar 2.cilt sayfa 202) Besmele konusunda Hanefilerin görüşüne gelince bazı alimler İmam Ebu Hanife’nin bu hususta sarih bir görüş belirtmediğinden söz etmişlerdir. Besmelenin statüsü hakkında Ebu Hanife’nin çekinceli davranması bir değerlendirmeye göre Kur’an metnine dair yanlış bir şey söyleme endişesiyle alakalıdır. Çünkü böyle kritik bir konuda kesin konuşmak Kur’an’a ait olan bir ifadeyi Kur’an dışında bırakmak ya da tam tersi sonuca ulaşmak gibi ciddi bir risk taşır. ((Fahreddin er-Razi Mefatihu’l-Gayb 1.cilt sayfa 200; İbn Adil el-Lübab 1.cilt sayfa 243) Ne varki geç dönem Hanefi gelenekte besmelenin tek başına müstakil bir ayet kabul edilmesi fakat hiçbir sureden sayılmaması gerektiği yönünde ilginç bir görüş yaygınlık kazanmıştır. Buna göre sure başlarındaki besmele ifadeleri iki sureyi birbirinden ayırmak için yazılmıştır. Cedel yoluyla hasmı susturmak için üretildiği izlenimi, veren bu görüş bazı alimlerce tuhaf ve anlamsız karşılanmıştır. Besmelenin bir taraftan müstakil ayet olarak kabul edilmesi diğer taraftan da Fatiha ve diğer sürelere dahil edilmemesi itiraz konusu olmuştur.
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır... |
#5
|
||||
|
||||
Anladım hocam imam Ebu hanife gibi bir âlim bile bazı konularda görüş belirtmemiş hocam bizde önümüze gelene belkide yanlış olan bilgilerimizin fetvalarını veriyoruz
|
#6
|
||||
|
||||
Fetva ve hüküm vermekte az cesaretli olmak, vaaz vermek ve ilim öğretmek için tayin edilmeye hevesli olmamak Selef-i salihinin adetlerindendir. Çünkü Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştur:أَجْرَؤُكُمْ عَلَى النَّارِ أَجْرَؤُكُمْ عَلَى الْفُتْيَا“Sizin ateşe atılmaya en cüretkâr olanınız, fetva vermeye en cürretkâr olanınızdır.”[ Sünen-i Dârimî, Babü’l-Fütyâ, 157; Suyûtî, el-Câmiu’s-Sağîr, 183]Selef-i salihin, susup dinlemeyi, konuşmaktan daha faziletli ve isimlerinin bilinmemesini meşhur olmaktan daha şerefli sayarlardı. Diğer Müslüman kardeşlerinden birinin fetva verip kendilerine ihtiyaç bırakmamalarını temenni ederlerdi. Hz. Ömer (r.a) çoğu kere bir olayla karşılaştığında Bedir ehlini toplar, onlarla istişare ederdi. Sadece kendi görüşüyle hüküm vermezdi. Selef-i salihinden hiçbiri dinin önemli meseleri dışında fetva vermezlerdi. Bunların dışındaki kapalı ve garip meselelerde asla fetva vermezlerdi. Onlar fetva verdiklerinde, büyüklük, baş olmak, herkesin hürmetini kazanmak, kalplerine girmek, menfaat elde etmek ve mevki kapmak gibi bir talepleri olmazdı. Onların bu husustaki bütün gayretleri, Allah’ın sevabını kazanmak, rızasını elde etmek, kelimesini yüceltmek, dinine yardım etmek ve üzerlerindeki emaneti kendilerinden sonra gelen kardeşlerine teslim etmek içindi. Bunların tamamı onların üzerine farzdı.
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır... |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Surelerin okunma sayıları ve faydaları | HeartLess | Zikir | 16 | 07.11.24 10:40 |
Ayetler ve Dualar - Kozmik Şifreler | Tuana | Dualar & Dua Kardeşliği | 52 | 02.11.24 21:47 |
Şeytan ve kötülüğün bağlantısı | SiLence | Paranormal Yetenekler | 6 | 21.10.24 15:46 |
Surelerin Faziletleri ve Sırları | bitter | Sure ve Ayet Havasları | 14 | 22.12.20 01:47 |
Kıyamet günü olacak olaylarla ilgili ayetler ve mealleri | asterix | Diğer Havas Konuları | 1 | 05.05.19 13:45 |