|
Sorularınız her türlü soruyu buradan sorabilirsiniz. |
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
#31
|
|||
|
|||
Alıntı:
Al i İmran suresi 7.ayete göre kuranı kerimin tevilini yalnizca Allah bilir birde ilimde derinleşenler. İlimde derinleşmen lazım böyle yorumlar yapabilmek için |
#32
|
|||
|
|||
Alıntı:
Benim için ilimde derinleşmek, Kuran di'li Arapçayı iyi bilmek, Kuranın baştan sona kadar olan ayetlerini anlayarak okumak ve hüküm çıkartmak için tüm ayetleri bir araya getirmek demek Bunun yanında, Tevratı da İncil'e de hakim olmak demektir. Teknolojik çağdayız, eskiden alimler bizim kadar ulaşabildiğimiz kaynaklara ulaşamıyordu. Alim deyince hep eskiler anlaşılıyorsa bu yanlıştır. Kuranı hatta bırak Kuranı, Bakara süresini bile baştan sona kadar bile okumamış kimse, gelipte yorum yapmasın lütfen. Ha okumuşlarsa gelsinler tartışalım, olur mu? |
#33
|
||||
|
||||
Alıntı:
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır... |
#34
|
|||
|
|||
Alıntı:
Aşağıya atacağım yazıyı oku hepsini atmadım uzundu .tevrata ve incile de hakim olmak için indiği dilleri bilmek lazım .Allah dinimizi tamamladığını söylüyor .veda hutbesindede peygamberimiz kuran ve sünneti birakmazsak yolumuzu sasirmayacağimizi söylüyor. Alıntı:
İbn Abbâs şöyle diyor : Yorum (tefsir) dörttür. 1 — Kimsenin anlamakta zorluk çekmediği tefsir, 2 — Arapların dillerinden dolayı bilebildikleri tefsir, 3 — İlimde derinleşenlerin bilebileceği tefsir, 4 — Allah'tan başka kimsenin bilemeyeceği tefsir Bu söz Hz. Âişe'den, Urve'den, Ebu'ş-Şa'şa'dan, Ebu Nehîk'ten ve başkalarından da rivayet edilmiştir. Hafız Ebu'l-Kâsım, el-Mü'cem'ül-Kebîr'inde diyor: Bize Hâşim İbn Mezîd'in... Ebu Mâlik el-Eş'arî'den rivayetine göre Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurdular : «Ümmetim için şu üç halden korkarım : 1 — Malları çoğalır da birbirlerini çekemezler ve vuruşurlar. 2 — Kitab (Kur'an) onlara açılır da mü'min onu alır ve te'vîl etmek ister. «Halbuki onun gerçek yorumunu ancak Allah bilir. İlim*de derinleşmiş olanlar : Biz ona inandık... derler.» 3 — İlimleri çoğalır da sonra onu kaybederler ve ona aldırmaz*lar.» Bu hadîs cidden garîbtir. Hafız Ebu Bekr İbn Merdûyeh diyor: Bize Muhammed îbn Ah-med'in... İbn'ül-Âs'dan, onun da Rasûlullah (s.a.) dan rivayetine göre o, şöyle buyurmuştur: «Kur'an, bir kısmı diğer bir bölümünü yalanlamak için indirilmemiştir. Ondan anladığınızla amel edin, müteşâ-bih olanlarına da îmân edin.»[8] Abdürrezzâk der ki: Bize Ma'mer, İbn Tâvûs'tan, o da babasından rivayet etti ki İbn Abbâs bu âyeti şöyle okurdu : «Halbuki onun gerçek yorumunu ancak Allah bilir, derinleşmiş olanları «Ona îmân ettik» derler.» İbn Cerîr Ömer İbn Abdülaziz ve Mâlik İbn Enes'ten rivayet eder ki: Onlar ona îmân ederler ve te'vîlini bilmezler, demiştir. Yine İbn Cerîr'in naklettiğine göre, Abdullah İbn Mes'ûd ve Übeyy İbn Ka'b'ın mushaflannda bu âyet şöyledir : «Onun tevîli (yorumu) ancak Allah katandadır. İlimde derinleşmiş olanlar : «Biz ona inandık» derler.» İbn Cerîr de bu kavli tercih etmiştir. Bazıları da âyette «İlimde derinleşmiş olanlar ( kısmında dururlar ki, müfessir ve usûlcülerin bir çoğu bu görüşe uya*rak : «Anlaşılmıyan bir şeyle (Kur'an'da) hitapta bulunulması uzak*tır.» demişlerdir |
#35
|
||||
|
||||
Alıntı:
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır... |
#36
|
|||
|
|||
Alıntı:
Ayetinde dediği gibi ilimde derinleşmek gerekiyor Neyse uzatmayalım bir yere varmıyor |
#37
|
||||
|
||||
‘’İçinizden her kim hurrolan mü'min kadınları nikah edecek genişliğe güç yetiremiyorsa ona da ellerinizin altındaki mü'min cariyelerinizden var, Allah kadrinizi iymanınızla bilir, mü'minler hep biribirinizden sayılırsınız, onun için fuhuşta bulunmayarak, gizli dost da edinmiyerek namuslu yaşadıkları halde onları sahiblerinin izniyle nikah ediniz ve mehirlerini güzellikle kendilerine veriniz, eğer evlendikten sonra bir fuhş irtikab ederlerse o vakıt üzerlerine hür kadınlar üzerine terettüb edecek cezanın yarısı lazım gelir, şu suret günaha girmek korkusu olanlarınız içindir, yoksa sabretmeniz sizin için daha hayırlıdır, bununla beraber Allah gafurdur, rahimdir.’’ (Nisa suresi 25. Ayet)
Ayette hür kadınların cezasına atıfta bulunması, bu ayetin Nur suresi 2. Ayetten sonra indiğini gösterir. Ayetin baş tarafında cariyelerle iffetli yaşamaları zina etmemeleri ve gizli dost edinmemeleri şartıyla evlenebileceğinden bahsedilmektedir. Onlarla evlenmek için bu şartların ileri sürülmesi, zina ve gizli dost edinmenin daha çok cariyeler arasında olduğuna işarettir. Ayetin devamında ise evlendikten sonra zina etmeleri halinde cariyelere uygulanacak ceza belirlenmiş ve bunun da hür kadınlara verilecek cezanın yarısı olduğu ifade edilmiştir. Ayette hür kadınları karşılayan kelime el-muhsanat’tır el-İhsan kelimesi Kur’an’da farklı manalarda kullanılmıştır. Bunlar, İslam, hürriyet ve iffettir. İslam alimleri ‘’nıdfu ma ala’l-muhsanati mine’l-azab’’ (hür kadınlara yapılan azabın yarısı) ifadesinde geçen el-muhsanat kelimesi hakkında farklı yorumlar yapmışlardır. İbn Abbas bu kelimeyi hürriyet ve iffet şeklinde yorumlamış (İbn Teymiyye Fetava 32.cilt sayfa 121) İbn Kuteybe (Te’vil sayfa 192) Taberi (Taberi Camiu’l-beyan 5.cilt sayfa 16), Baci (Münteka 7. Cilt sayfa 145) Zemahşeri (Keşşaf 1.cilt sayfa 152), Razi (Tefsir 10. Cilt sayfa 39) ve Muhammed Abduh (Reşit Rıza, Menar 5.cilt sayfa 24) gibi alimler ise bu kelimenin hürler olduğunu söylemişlerdir. Kurtubi (Cami 5.cilt sayfa 145) ve Alusi (Ruhu’l-me’ani cilt 3 sayfa 11) ise el-muhsenat’ın hür bekarlar anlamında olduğunu ve recmin bölünemeyeceğinden hareketle yarı cezanın elli sopa olduğunu belirtmişlerdir. Bu alimlerin cumhuru tarafından benimsenen görüştür. Hariciler ayette geçen el-ihsan ve el-muhsanat kelimelerinin evlilik anlamında olduğunu dolayısıyla careiyelerden biri zina ettiğinde uygulanacak cezanın hür evlilere uygulanacak cezanın yarısı olan 50 celde olduğunu söylerler. Çünkü ayette belirtilen ceza bölünebilen bir cezadır. Recm ise bölünmeyi kabul etmez. Bölünebilen ceza ise celdedir. Dolayısıyla bu ayet evlilere uygulanacak cezanın celde olduğuna recm olmadığına işaret etmektedir. ((Razi, Tefsir 10.cilt sayfa 64, Ebu Zehra Ukube sayfa 103, İbn Kuteybe te’vil sayfa 192) Muhammed Ebu Zehra Cumhura göre ayetteki el-muhsanatın hürriyet ve bekarlık anlamına geldiğini dolayısıyla bu azınlık görüşün cumhurun görüşü karşısında tutunamayacağını ifade eder. (Ebu Zehra Ukube sayfa 104 )
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır... |
#38
|
|||
|
|||
Alıntı:
sen diyorsun ki zinada recmin tatbik edilmesi için bunun teşhir amaçlı yapılması gerek, bende diyorum ki teşhir illet mi yoksa 4 şahidin getirilmesi durumunda sonuç mu ? zinada recmin uygulanması, onun teşhir amacıyla yapılmasından mı ? yoksa recmin uygulanmasındaki sebep rasulün emri, tatbiki mi ? eğer zinada amaç teşhir olmasaydı recm cezası fıkhi kaidelere göre 4 şahid olmadığı için uygulanmıyor tamam ama bu recm cezasının teşhir amacı yoksa yapılmasının gerek olmadığını mı gösterir ? maiz bin malik zinayı teşhir amaçlı mı yapmıştı ? teşhir amaçlıysa neden kimsenin haberi yokken peygambere bunu itiraf edip recmedildi ? hani senin dediğin gibi zinada recmin uygulanması için zinanın teşhir amaçlı yapılıyor olması gerekiyordu ? |
#39
|
|||
|
|||
Alıntı:
|
#40
|
|||
|
|||
Alıntı:
|
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Cat Stevens nasıl Yusuf islam oldu? | baykartalizma | Kültür & Sanat | 0 | 17.04.22 21:37 |
islam coğrafyası neden böyle ? | Buba | Derin Konular & Beyin Fırtınası | 2 | 27.07.21 21:59 |
Daha bulamazsınız indirin | HeartLess | Kitap & E-Kitap | 1 | 15.02.21 15:32 |
islam hangi alanlara müdahale eder? | Hal | islam & islami Konular | 13 | 10.12.20 17:02 |
Dinde Reformistler | Naim | Tasavvuf Sohbetleri | 0 | 05.11.19 10:35 |