|
Sorularınız her türlü soruyu buradan sorabilirsiniz. |
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
#21
|
|||
|
|||
yapılan işlemlerin süresi vardır öyle ömür boyu sürmez bu gerçeği bilin bir ömür eşinize işlem yaptırmanız gerek tutan var tutmayan var beklentiniz çok olmasın işlem sonrası 1 yıl iyi olur sonra eski haline döner 2. yaptığınız da ise belki işlem hiç tesir etmez.
|
#22
|
|||
|
|||
Alıntı:
|
#23
|
|||
|
|||
Kardeşim bendede aynı 7 yıldır bak mesajlarıma görürsün kaç sene çncede yazmısım değişen hiçbir şey yok her yolu denedim köle gibi ne derse yapıyorum aman evledım üzülmesin ama kavga cıkmasın diye herşeyi idare ediyorum çektiklerimi sadece allah bilir onun için seni çok iyi anlıyorum aeni bilemem bende cesaret bitti yok oldu . Kapıyı vurup ne halin varsa gör diyip çıkacaksın bak nasıl kendine gelirler ama bende kaba tabiri ile yemiyor çünkü deli cesareti var herşeyi yapar sonunda ben ve evladım üzülür o hayatını devam ettirir rabbim ikimizede ve diğer kim varsa yardım ve güç versin inşallah
|
#24
|
||||
|
||||
Alıntı:
Alıntı:
diğer verilenleri denedi iseniz bu esmayı okuyun. yani Allah CC belki kalplerine biraz sevgi-saygı-merhamet verirde düzelirler. Bunlar kişide olursa zaten en başta insanı duyguları artar. Bunları zaten vermezse ben diyim zittin sene ne yapsan ne okusan uygulasan boş. Herşey Allah CC elinde. El Hadi Dilediği kullarını hidayete erdiren, doğru yola ulaştıran, dilediği kulunu hayırlı yollara yönelten, her şeye yön veren, kullarına yol gösterip lütfuyla hidayet veren demektir. * 5 vakit namazdan sonra 400 kere ” Ya Hâdi celle celâlühû ” zikrine devam eden bütün işlerinde başarılı olur. Hakkında hayırlı olmayan işlere de girişmez. * Her gün 21 kere ” Ya Hâdi celle celâlühû ” ism-i şerifini okuyan hidayet mertebelerine erişir. * Hafızası zayıf olanın her gün 1600 kere ” Ya Hâdi celle celâlühû ” ism-i şerifini okuyup dua ederse, anlayış kabiliyeti artar. *Kim elini göğe kaldırıp bu ismi çok zikreder ve elleri ile yüzünü mesh ederse, onun için marifet ehlini gözetlemek hasıl olur. * Büyük ebced değerine göre (20×20=400) olarak okunması daha etkilidir. * EL-HADİ ismini her gün (400) defa okumaya devam eden kimse Cenab-ı Hakkın gizli açık birtakım lutüf ve inayetinine mazhar olur.Bütün işlerinde başarılı olur. * Birbirlerini sevmeyen arkadaş, dostlar, karı-koca, iki kardeş,görümce ve elti, kayınvalide ve gelin vb. için temiz bir kaseye (20) defa yazıp,üzerine (1600) kere '' YA HADİ'' okuyarak haberleri olmadan içirilir ise, araları düzelir, dargınlık, kıskançlık, kırgınlık ve nefret gider. Yerine dostluk,kardeşlik ve barış alır. Ebced değeri ve zikir sayısı ; 20 (büyük ebced hasabına göre okunması uygun görülmüştür 20 X 20 = 400) Zikir günü ; Pazar Zikir saati ; Güneş (Sabah güneş doğarken ve ikindi namazı sonrası.) Vücut haritasındaki yeri (Zikri hangi organa iyi gelir.) : İdrar kesesi, kalp ve iki ayak altı ve epifiz bezi. Niyetinizde bana karşı sevgi saygı merhametli olsun diye söyleyin derim.
__________________
Nasıl yaşarsanız öyle öleceksiniz. Nasıl ölürseniz öyle dirileceksiniz. Unutmayasın!!! Elindeki sırrı saklayamayana yeni sır vermez. Sırların Sahibi. Şeyh-ül Ekber Muyhiddin İbn’ül Arabi KS. |
#25
|
|||
|
|||
Alıntı:
|
#26
|
|||
|
|||
Aklıma konu ile alakalı bir hikaye geldi yazayım dedim
Meşhur filozof ve hekim ibni Sina, girdiği fikir girdabında bunalıma düşmüş ve huzura kavuşmak için bir mürşid aramaya başlamış . Bu durumunu gören dostları ona Ebü'l-Hasen-i Hırkânî Hazretleri'ni bulması onunla konuşmasını tavsiye etmişler . O da uzun yolculuk ve sıkıntılarına katlanarak bu büyük mürşide gelmiş . Kapısını çalmış. İçeriden yaşlı bir kadın çıkıp ve ne istediğini, kimi aradığını sordu. İbn Sina, Hazreti Şeyh'i aradığını, ziyaretinde bulunmak istediğini söyle*di. Yaşlı kadın: "Ne şeyhi be? Ne mürşidi? Duyup duyup geliyorsunuz. Sizde akıl diye bir şey yok mu? Benim kocam şeyh olmak şöyle dursun, ona Müslüman bile demek doğru değil. Yürü git, bir başka kapıya be akılsız adam." der. Ebü'l-Hasen Hazretleri o sırada evde yoktu. Hanımı da onu inkâr eden*lerden ve aleyhinde bulunanlardan biri idi. Aynı zamanda çok huysuz bir ka*dındı. İbn Sina hayret ve ibretle titredi. Ta Rey şehrinden kalkıp Kars'a kadar gelmişti. Hayretli bakışlarla kadına sordu: "Hatun, siz onun neyisiniz?" Kadın gök gürlercesine: "Nesi olacağım, zevcesiyim" dedi. Daha sonra şöyle ilave etti: "Dünyada benim kocamdan daha sahtekâr ve adi kimse yoktur." İnbi sina sonra çarşıya çıkıp onu çarşı esnafından sordu. Sorduğu kimseler: "Ebü'l-Hasan fakir bir kimsedir. Dağdan odun toplar, satar ve onunla ge*çinir. Şehir dışına çıkarsanız onu yolda bulursunuz" dediler. İbni Sina şehir dışına çıktığında ne görsün. Bir ihtiyar zat gelmektedir. Odunu bir aslanın sırtına yüklemiş. Kamçı olarak da elinde bir yılan var. Yavaş yavaş şehre doğru geliyor. İbni Sina olanca gücü ile haykırdı: "At o yılanı elinden. Elindeki yılanın zehri on tane fili anında öldürür." Şeyh Hazretleri tatlı tatlı gülümsedi ve: "Ey Ebu Ali! Onun zehri beni öldürmez." İbni Sina daha da şaşırdı ve: "Ebu Ali olduğumu nereden biliyorsun?" dedi. Şeyh Hazretleri: "E, eve uğradın ya!" "Ben yoktum, fakat zevcem evde idi. Onu gördün değil mi?" "Evet, gördüm ve hayrette kaldım." "Hiç hayrette kalma. İşte ben tam kırk yıldır o canavar ruhlu kadının zulmüne sabrediyorum. Yüce Allah da sabrımın karşılığı olarak bu canavarları benim emrime verdi." Daha sonra Şeyh Hazretleri, aslanı ve yılanı salıverip ormana gönderdi. Birlikte eve geldiler. Kadın bir sürü hakaretten sonra kapıyı açıp kocasını ve misafirini içeriye aldı. Şeyh Hazretleri misafire ikram için bir tavuk vermesini istedi. Kadın, sırtına binip yedi defa evin içinde kendisini dolaştırması karşılığında buna razı oldu. İbni Sina, olanlara hayretle ve ibretle bakıyor ve bir anlam veremiyordu. "Aman ya Rabbi! Bu ne sabır!" demekten kendini alamadı. Şeyh Efendi tavuğu alıp kesti ve pişirip ikram etti. Bir de etini yerken ta*vuğun kemiklerini kırmamasını misafirine tembihte bulundu. İkram sona er*dikten sonra ellerini kaldırıp şöyle dua etti: "Allah’ım! Bu tavuğa yeniden can ver!" Tavuk dirildi ve gidip kümesteki diğer tavuklara karıştı. Buna rağmen kadın inançsızlığında ve inadında ısrar ediyordu. İbni Sina olan bitenlere ilikle*rine kadar sarsılmıştı. İbni Sina, döneminin en büyük tabibi idi. Ondan sonra da tabipliğindeki üstünlüğü asırlarca devam edecekti. Burada şöyle bir ibret ve hikmet ortaya çıkmaktadır: O, bir büyük doktordur. Her hastalığa şifa bulur ama ölmüş olan bir can*lıyı yeniden diriltemez. Ebü’l-Hasenü'l-Hırkânî Hazretleri ona kendi gücünün yetmeyeceği bir keramet göstermiş bulunuyordu. Bu kerameti gören İbni Sina, derhal Şeyh Efendi Hazretleri'ne gönülden bağlandı ve irşadına mazhar oldu. |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Kadının eşine karşı görevleri | Ayhanhoca | Fıkıh Soru ve Cevaplar | 1 | 13.12.23 13:42 |
Terbiye etmek ve ahlakını düzeltmek istediğin kişi için uygulama | Aytekin | Vefk & Tılsım | 1 | 20.01.22 14:16 |
Kadının makyaj yapması ve koku kullanması | Ayhanhoca | Fıkıh Soru ve Cevaplar | 0 | 04.03.21 12:37 |
Kürtaj olan veya düşük yapan kadın lohusa sayılır mı? | Ayhanhoca | Fıkıh Soru ve Cevaplar | 0 | 04.03.21 12:30 |
"İslama Göre Kadınlar Aşağıdır" İftirası | Och | islam & islami Konular | 0 | 17.08.20 12:06 |