Merhabalar foruma farklı bir uyeligimle çok onceden de uyeydim ama üyelik k.adimi vs hatırlamıyorum. O yüzden yeni üyelik açtım.

Size sorum şu üzerinden 3 yıl geçti hala aklımda

Ben kuranı Kerim okumayı bilmem , rüyamda uyurken biri gelip selamün kavlen min rabbirrahim diyordum. Uyandığımda da istemsiz
Bir şekilde bunu söylemeye devam ediyordum. Ne olduğunu bilmiyorum. Hangi ayette olduğunu bilmiyorum ardından bu durumu annene soyledim. Bir daha ne o zatı görebilidim ne başka birşey. Nedir bu ne değildir @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] hocam.

kuran okumayi bilmiyorsanda ,ömrunde hic yasin 58 i duymadin mi? duymadim dersen bu cok daha garip olur,
ayrica
aradan 3 sene gecmis, sonuçta bir ruya işte,
ama
aslında değerlendirilmesi gereken bir ruya ama, artik hululi zamana ugramis, olacak olanin miyadi dolmus...

Hocam hep dini bütün bir insan olarak yaşamaya çalıştım. Yaşayamadım. Biliyorum araştırdım yasin-i serifin kalbi deniyor. Böyle bir hal nedir ne değildir diye merak ettim. Ondan sordum.

soyledim iste, belki o gun bir yol bir işaret verilmisti ama zaman aşimina ugramis

Anladım hocam , Allah affetsin çok gafletteyim. Kendim öğretmenim devlet kurumunda çocuklara imandan Allahtan peygamberlerden bahsediyorum ama kendim yapıyor muyum sorguluyorum yapamıyorum.

belliki duygusal bir insansın sorguladıgın şey nedir ?

Hocam aslında duygusallıktan değil bana çok eskiden beri sirayet etmiş bir büyü vardı. Etkisini son zamanlarda tekrar hissediyorum. Burada eski hocalar bilir HilafiHuzur , Celil hocalar vardı çok yardımcı olmaya çalışmışlardı.

neler yaşıyorsun özetleyebilir misin sirayettin kastını

Hocam mutsuzluk , umutsuzluk , karamsarlık, elimi neye atsam kuruması. Kötü alışkanlıklar sahibi olmam. Titreme , ürperti. Gece karartılar görüyorum. Sesler duyuyorum , rahatsız ediyorlar. Mide bulantısı sürekli. İntihar isteği.

“Ayna ile terazi, birisi incinecek yahut utanacak diye doğru söylemekten sakınır mı, susar mı?” diyor, Mevlana Celaleddin-i Rumi ve devam ediyor:“Ayna ile terazi, öyle kadri yüce ve doğru mihenk yerleridir ki sen onlara iki yüz sene hizmet etsen, sonra aynaya desen ki: ‘Ben sana bu kadar sene hizmet ettim, hatırım için beni çirkin gösterme.’ Teraziye desen ki: ‘Yalvarırım sana, fazla tart, eksiğimi açığa vurma.’ Onlar sana cevap verir de derler ki: ‘Zavallı, herkesi kendine güldürme, âleme kendini maskara etme.’ Ayna ile terazi hile bilmezler, yalan söylemezler. Doğruluktan ayrılmayan ayna ile terazi derler ki: ‘Allah gerçeklerin bizim vasıtamızla tanınması, anlaşılabilmesi için kadrimizi yüceltti, bizi bu işte görevlendirdi. Bu doğruluğumuz olmasaydı, gerçeği olduğu gibi ortaya koymasaydık bizim ne değerimiz kalırdı? İyilerin güzellerin yüzlerini nasıl görür, nasıl gösterebilirdik?’ ”Ayna, doğru olan neyse onu gösterir. Kendisinden bir şey katmaz, değiştirmez. Ne geliyorsa, onu yansıtır. Terazi de ağırlık neyse o kadarını tartar. Ne yaparsanız yapın, üzerine koyduğunuzdan daha fazla veya eksik göstermez.Aynaya bakarsanız, kendinize ilişkin görmek istemedikleriniz de dahil, gerçeği görürsünüz. Terazide hile yapmadan tartarsanız, doğru sonucu elde edersiniz. Gerçekçi olmak güzeldir. Bir ayna gibi olan dostlar, terazi gibi olan dostlar kıymetlidir. Onlar sizin hatırınız için bile yalan söylemeyen, sizi kandırmayan insanlardır.Dostluk konusu önemlidir. İnsanların hastalığı da tedavisi de dostlardan gelir. Bu nedenle insan dostlarına yakın olmalıdır. Ancak ayna gibi, terazi gibi olan dostlara yakın olmalıdır.Gündelik yaşam içinde kimi dostlara yakın, kimi dostlara uzak olabiliriz. Kimilerine daha yakın, kimilerinden geri durabiliriz. Bilmemiz gereken en önemli şey şudur: Yaşam içinde hayatınız devam ettikçe, başınıza gelebilecek her şey sizin içindir.Genellikle insanlar, mutluluk ve huzur arayışı içinde, iyi şeyleri, kusursuz bir hayatı hayal eder. Oysa, bilinmesi gereken, hayatın içinde kusur var, günah var, hata var, ceza vardır. Ne kadar olumlu şey varsa, o kadar olumsuz şey vardır. Bu nedenle bunlarla birlikte hayatın bir bütün olduğunu hep hatırlamak gerekir. Hayatta huzurlu olmak, her şeyin huzurlu devam etmesi demek değildir.