Yusuf Güney'in röportajını dinledim:Astral seyehatla bircok yere gittğini,gizli toplantilara katıldğını,800 yaşında sevgilisi olduğunu,kutuplarda bilmediğimiz varlıkların yasadığını söylüyor.
Şimdi bu adam deli mi yoksa söylediklerinin karşılığı mı var mı havas ilminde ?

Anlattıklarının arasında ilim var mı ? Ona bakmak gerekiyor. Orada anlaşılması gereken tek ilim, şeytanın ne oyunları var bunları anlamak gerekiyor.

Yusuf Güney yüzü, mimikleri, tarzı ve kelimeleri ile güven aşılıyor. İnsan "doğru olabilir" diyor.
Youtube videolarının bir çoğunu izledim. Çok iddialı konuşuyor ve o çocuğun itikadi sorunları var. Konuştukları konuları daha önce farklı farklı insanlardan duyduk benzerlikler tutarlı tarafları var. Bu tutarlılıklar ve benzerlikler doğru söylediğini kanıtlamıyor. Tibette eğitim aldığından ve şamanik öğretilerden yola çıktığını söylüyor Doğruyu islam dini ile bulduğunu söylüyor. Bence ya yalan söylüyor ya da suflilerin oyuncağı olmuş durumda. Astral boyutta gördüklerine inanmış ama gördüklerinin bir suflinin hayal dünyasını kirletmesinden ibaret olabileceği hiç aklına gelmezken bir kez bile Peygamberimizden bahsettiğini duymadım. Bizim dinimizden Peygamberimizi çıkardığın vakit din diye birşey kalmıyor. Bu dellille rahatlıkla diyebilirim ki Adem oğlunu sevmeyenler onunla oyun oynamaktalar. Astral seyahat varmıdır bilmem ama onunki astrale benzemiyor. Kainatın efendisini anmadan kainatta gezebilmeyi hayal etmek. Ayaksız yürümeye benzer.

Herşeyin doğrusunu Allah bilir. Bunlar benim tahminlerim.

Yusuf Güney gerçekten bunları yapmış mı bilmiyorum yada Astral seyahat ile sevgili elde ediliyormu bilmiyorum ama genel olarak Astral Seyahat diye bir şey vardır güzel kardeşim,çok küçükken denemiştim zaten başarısız oldum sonrada bir daha denemedim

Ünlü bir medyum olan Ingo Swann astral seyahatle Jüpiter’e gittiğinden orada dağlar ve kayalar gördüğünden bahsetmiş ve iddia etmiştir. Voyager uydusu Jüpiter’e gittiğinde Swann’ın tüm iddiaları yalanlanmıştı. Tabii astral seyahatin getirileri bununla sınırlı değil mesela büyük bir deprem sonrası enkaz altındaki kazazedelerin yeri astral seyahat aracılığıyla tespit edilebilecek ve birçok hayat kurtarılmış olacak. Nitekim soğuk Savaş sırasında ABD ve Sovyetler Birliği istihbaratta kullanılabileceği gerekçesiyle astral seyahat üstüne araştırmalar yaptı lakin müsmir bir netice elde edemediler.

Çok enteresan bir konu..İşin trajik tarafı işin bilgisine derinliğine ve kaynağına sahip bizlerken araştırmasını,geliştirmesini başkalarının yapması..
Bu tarz spiritüel alanlara belki de daha çok yer vermeli ve çalışmalar yapmalıyız..
Peygamberimizin miraca yükselmesini de bu konu çerçevesinde değerlendirebilirmiyiz peki hocam

Doğruluğunu Allah bilir tabi ama seyehat öncesi bâya bir hazirlik süreci gerekiyormuş hem cesaret isteyen bir iş bence.

Peygamberimizin Mirac olayı ona has bir mucizedir.

Kesinlikle katılıyorum kallbini Allah daha iyi bilir tabi ama röportajlarının sonunda sürekli Allaha sığının diyor.Belki hidayeti bulmuştur
Dini yönden bakarsak...
(Astral seyahat gibi parapsikolojik olaylara İslam dinince dini bir değer atfetmek doğru olmaz. Zira bu olaylar görünmeyen alemle de ilgili olup İslam dinine göre o alem hakkındaki gaybi bilgiler ancak ilahi vahiyle bilinir. Hz. Peygamberin tebliğ ettiklerinden ibarettir. Bununla beraber insan psişik yapısının ve parapsikolojık olayların ilmi çalışmalara konu edilmesinde bir mahzur yoktur. Zaten İslam alimleri, Müslüman filozof ve mutasavvıflar da bu konularda çalışmışlardır) (Alıntı)
En doğrusunu Allah bilir tabi ki

Geçen cumartesi gece yattıktan kısa bir süre sonra uyumuş ve uyanmıştım. Beni yakazaya çekmeye çalıştılar sanırsam. Sevindim astrali göreceğim diye. Uyumadan önce koruma yapmıştım ( korktuğumdan değil alışkanlık ) Vücudumda çok sıra dışı bir titreme hissettim bedenim hafiflemeye başladı. Korkmadım sürecin tamamlanması için beklerken Ayetel kürsü okudum ortalarına gelince birden o hal bedenimden kalktı. Anladım ki rahmani bir olay değildi zira ayetel kürsiden etkilenmeden devam ederdi diye düşündüm. Anladımki yakazaya çekilen insanlara türlü türlü hayal dünyasına sokan ve orada insanları kandıran bir kuvvet var.
Bu kuvvet sufli bir varlık olmasaydı ayetler onu daha da güçlendirirdi zayıflatıp kaçırdığına göre bende oltalama tutmadı. Balık yakalayamadı. Kıssadaki gibi sahte bir cennet diye çöplüğü yutturamadılar. Demekki yakaza halinde bile uyanık olmak gerekirmiş.

Sonuç: Astral varsa bile hayal ile gerçek ayrımını ayıra bilmek için idmanlı olmak gereklidir.

Aramızda astral seyahat tecrübesi olanlar var mı varsa bizimle nerelere gittiklerini paylasabilir mi ? En büyük Tehlikesi nedir mesela ? Korkmalımıyız ? Ibadetleri eksik olanlarda yapabilir mi ?