Osmanlı Şeriat Devleti midir? - Sayfa 3 - Havas Okulu
 

Go Back   Havas Okulu > HavasOkulu Genel Bölüm > Sorularınız

Sorularınız her türlü soruyu buradan sorabilirsiniz.

Acil işlemleriniz için instagram: @HavasOkulu
Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
  #21  
Alt 04.07.24, 15:41
Gayretli üye
 
Üyelik tarihi: 31.03.24
Bulunduğu yer: Bursa
Mesajlar: 378
Etiketlendiği Mesaj: 2 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Yusufiyeli Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
lan değil sakallı diyelim o zaman yandan mevzuya atlama
Tamam mısıroğlu

Alıntı ile Cevapla
  #22  
Alt 04.07.24, 15:42
Yusufiyeli - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Manevi
 
Üyelik tarihi: 24.09.16
Bulunduğu yer: Trabzon
Mesajlar: 3,057
Etiketlendiği Mesaj: 234 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Karamanoglu16 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Tamam mısıroğlu
yemişim mısıroğlunu

__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
Alıntı ile Cevapla
  #23  
Alt 04.07.24, 16:21
Gayretli üye
 
Üyelik tarihi: 31.03.24
Bulunduğu yer: Bursa
Mesajlar: 378
Etiketlendiği Mesaj: 2 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
imas Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
onun bunun tahminiyle , şoyle olsaydi şoyle olurdu, boyle olmadigi icin boyle yapıldı gibi hamasi konuşmalar, gaibi tahmin etmek gaibe karar vermek gibi haddi aşan kelimeler kullanmaktir,
bunlara padisahlarin evlendigi köle pazarindan alınan, esir edilip getirilip sultan edilen donme kadinlarin katkısınida unutmamak gerekir,osmanlinin en büyuk kabahatinden biride 2 si hariç tum padisahlarin hanımlarının analarinin dönmelerden olmadiydi, her ne hikmetse bu topragin saf temiz kizlarini layik gormenisler kendilerine, elden gecmis cilveli leri tercih etmisler
yapılmış olmuş bitmiş hesabi mahserde sorulacak
iyi de hocam ben kesinlikle böyle olurdu demedim bu sadece bir tahmin günümüzün Afganistan'ı İran'ı hep Rusya güdümünde kalmış ülkeler ortadoğuya bakacak olursak burada ki hükümetlerde Amerika güdümünde kalmış ülkeler eğer bu tahmin oluyorsa taktiksel konular da buna dahil edilebilir sebeb sonuç ilişkisi gibi keza osmanlının son döneminde halkın %80'i seniter koşullarda yaşamazken ve köylünün %72si bitliyken buğday bile taşıma daha ucuz diye amerikadna gelirken bu tür taktiksel hamlelerin dile vurumunun gaibi bilmek olduğunu sanmıoyrum (doğrusunu allah bilir) keza marshall planları ile cumhuriyet döneminde de bunun etkilerini gördük Şevket Süreyya Önder'in cumhuriyet döneminde yazdığı Suyu Arayan Adam adlı kitabında dahi durumun vehameti ortada

Alıntı ile Cevapla
  #24  
Alt 04.07.24, 16:37
trhakan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 31.07.23
Bulunduğu yer: Kayseri
Mesajlar: 716
Etiketlendiği Mesaj: 17 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Tarih benim ezberlemekte zorlandığım bir dersti. Herzaman çok zorlandım olayları hatırlarım tarihleri asla neyse.

Soru: Fatih haddi aşan işler yapmış, islama ve sünnete ters düşmüştür. Bir çok olay bir yana (İstanbulun fethi, akşemseddin ile diyaloğu ) İnsan ya kötüdür ya iyi bu basit çocuk mantığı.

Aşağıdaki kıssa da Allahın kurallarını kabul etmeyen biri varsa nasıl kabe gözüne görüne bildi, cemaatte nasıl Hızır eleyhisselam da bulundu aklım almıyor bazı şeyleri.

Ayasofyada ilk Cuma Namazı:

“Fatih Sultan Mehmet Han imamlığa geçtikten sonra namaza başlamak için tekbir getirmiş, ama hemen sonrasında sağına ve soluna selâm vererek namazını bozmuştur. Sonra tekrar tekbir getirmiş ve tekrar sağa-sola selâm vererek namazını bozmuştur. Üçüncüsünde de tekrar tekbir getirdikten sonra ellerini bağlamış ve ilk Cuma namazını kıldırmaya başlamıştır. Namaz kılındıktan sonra Fâtih Sultan Mehmet’e namazı neden iki kere bozduğunu sorduklarında:

«-İstedim ki namaz sırasında bana ve bütün cemaate Kâbe görünsün, yani biz Kâbe’nin önünde namaz kılalım. Bu niyetle birinci tekbiri getirdim, fakat Kâbe görünmedi. İkincisinde de tekbir getirdim Kâbe görünmedi. Fakat üçüncüsünde tekbir getirdim ve Kâbe gözümün önünde belirdi.» demiştir.”

Bu durum Akşemseddin Hazretleri’ne sorulduğunda şöyle anlatmıştır:

“-Padişahımız üç defa tekbir getirdi. Birinci tekbirde baktım ki, Ayasofya’nın yönü kıbleye bakmıyor. İçimden, «İnşâallâh bir yanlış yapmayız.» dedim. İkinci kez tekbir getirdi, tekrar namazı bozdu, namazı bozduğu için sevindim. Üçüncü tekbirde yine içimden, «İnşâallâh namazını bozar.» dedim. Fakat o an bana mânevî âlemde cemaatin en arka safı gösterildi. En arka safta, bir kişilik yerin eksik olduğunu gördüm. Bir an baktım ki, Hızır -aleyhisselâm- o bir kişilik yere doğru saf tutmak için gelirken terler direğe parmağını soktu ve Ayasofya’nın yönünü kıbleye doğru çevirdi. Ondan sonra da bir kişilik yerin eksik olduğu o safa geçti ve namaza durdu. Böylece Padişah üçüncü kez tekbir getirdikten sonra Kâbe’yi tam karşısında gördü, bir daha selâm vermedi.”

Yanında Akşemseddin gibi bir adam varsa ve o adam özgür ise nasıl padişah yanlış birşey yapar aklım almıyor bu tarihte yanlış giden birşeyler var.

Alıntı ile Cevapla
  #25  
Alt 04.07.24, 16:50
imas - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Bilgili Üye
 
Üyelik tarihi: 18.01.20
Bulunduğu yer: her yer
Mesajlar: 16,064
Etiketlendiği Mesaj: 3400 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Karamanoglu16 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
iyi de hocam ben kesinlikle böyle olurdu demedim bu sadece bir tahmin günümüzün Afganistan'ı İran'ı hep Rusya güdümünde kalmış ülkeler ortadoğuya bakacak olursak burada ki hükümetlerde Amerika güdümünde kalmış ülkeler eğer bu tahmin oluyorsa taktiksel konular da buna dahil edilebilir sebeb sonuç ilişkisi gibi keza osmanlının son döneminde halkın %80'i seniter koşullarda yaşamazken ve köylünün %72si bitliyken buğday bile taşıma daha ucuz diye amerikadna gelirken bu tür taktiksel hamlelerin dile vurumunun gaibi bilmek olduğunu sanmıoyrum (doğrusunu allah bilir) keza marshall planları ile cumhuriyet döneminde de bunun etkilerini gördük Şevket Süreyya Önder'in cumhuriyet döneminde yazdığı Suyu Arayan Adam adlı kitabında dahi durumun vehameti ortada
yazdığım mesaji okumadin mi, ben onu Akgündüz diye bir adam demiş ona dedim, hem konu hakkında konusurken seninle bir konusmam olmadi

__________________
اِذْ قَالَ لَهُ رَبُّهُٓ اَسْلِمْۙ قَالَ اَسْلَمْتُ لِرَبِّ الْعَالَم۪ينَ
_______________________________________________

Bir acaip derde düştüm herkes gider kârına
Bugün buldum bugün yerim, hak kerimdir yarına
Zerrece tamahım yoktur şu dünyanın varına
Rızkımı veren Hüdadır kula minnet eylemem
Alıntı ile Cevapla
  #26  
Alt 05.07.24, 01:52
 
Üyelik tarihi: 05.05.24
Bulunduğu yer: mersin
Mesajlar: 247
Etiketlendiği Mesaj: 1 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
imas Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
şeriat devleti demek dogru olmaz , fakat islamin emri olan bir cok unsur devlet yönetiminde kullaniliyordu, son 200 senede islamin emri olan unsurlarun cogu yonetimden ciksarildi, terminoloji de olmayan hic bir delili olmayan konulardan biri kardeş katli idi, bu şeriatin hic bir yerinde olmayan bir uygulamaydi...
Şöyle bir girizgah yapacagım bir mantık sorusu sorayım abi sana şimdi bir devletin veya bir toplulugun şerri hükümlerle yönetiliyor oldugunu varsayalım örnegide osmanlıdan vereyim 1.padişah şeriata komple uygun bir şekilde devleti yönetiyor sonra 2.padişah geliyor şerri hükümlere pek itibar etmiyor sonra 3.padişah tekrar şerri hükümlere sarılıyor devleti aliyeyi komple şerri düzene sokuyor 4.padişah yine çok şerri hükümlere çok fazla uyum saglamıyor çıkarlarıyla hareket ediyor bu durumda osmanlıyı hangi katagoriye sokacaz 2padişah şeriatı tastamam uyguladı 2si uygulamadı ?

Alıntı ile Cevapla
  #27  
Alt 05.07.24, 07:51
 
Üyelik tarihi: 05.05.24
Bulunduğu yer: mersin
Mesajlar: 247
Etiketlendiği Mesaj: 1 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
trhakan Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Tarih benim ezberlemekte zorlandığım bir dersti. Herzaman çok zorlandım olayları hatırlarım tarihleri asla neyse.

Soru: Fatih haddi aşan işler yapmış, islama ve sünnete ters düşmüştür. Bir çok olay bir yana (İstanbulun fethi, akşemseddin ile diyaloğu ) İnsan ya kötüdür ya iyi bu basit çocuk mantığı.

Aşağıdaki kıssa da Allahın kurallarını kabul etmeyen biri varsa nasıl kabe gözüne görüne bildi, cemaatte nasıl Hızır eleyhisselam da bulundu aklım almıyor bazı şeyleri.

Ayasofyada ilk Cuma Namazı:

“Fatih Sultan Mehmet Han imamlığa geçtikten sonra namaza başlamak için tekbir getirmiş, ama hemen sonrasında sağına ve soluna selâm vererek namazını bozmuştur. Sonra tekrar tekbir getirmiş ve tekrar sağa-sola selâm vererek namazını bozmuştur. Üçüncüsünde de tekrar tekbir getirdikten sonra ellerini bağlamış ve ilk Cuma namazını kıldırmaya başlamıştır. Namaz kılındıktan sonra Fâtih Sultan Mehmet’e namazı neden iki kere bozduğunu sorduklarında:

«-İstedim ki namaz sırasında bana ve bütün cemaate Kâbe görünsün, yani biz Kâbe’nin önünde namaz kılalım. Bu niyetle birinci tekbiri getirdim, fakat Kâbe görünmedi. İkincisinde de tekbir getirdim Kâbe görünmedi. Fakat üçüncüsünde tekbir getirdim ve Kâbe gözümün önünde belirdi.» demiştir.”

Bu durum Akşemseddin Hazretleri’ne sorulduğunda şöyle anlatmıştır:

“-Padişahımız üç defa tekbir getirdi. Birinci tekbirde baktım ki, Ayasofya’nın yönü kıbleye bakmıyor. İçimden, «İnşâallâh bir yanlış yapmayız.» dedim. İkinci kez tekbir getirdi, tekrar namazı bozdu, namazı bozduğu için sevindim. Üçüncü tekbirde yine içimden, «İnşâallâh namazını bozar.» dedim. Fakat o an bana mânevî âlemde cemaatin en arka safı gösterildi. En arka safta, bir kişilik yerin eksik olduğunu gördüm. Bir an baktım ki, Hızır -aleyhisselâm- o bir kişilik yere doğru saf tutmak için gelirken terler direğe parmağını soktu ve Ayasofya’nın yönünü kıbleye doğru çevirdi. Ondan sonra da bir kişilik yerin eksik olduğu o safa geçti ve namaza durdu. Böylece Padişah üçüncü kez tekbir getirdikten sonra Kâbe’yi tam karşısında gördü, bir daha selâm vermedi.”

Yanında Akşemseddin gibi bir adam varsa ve o adam özgür ise nasıl padişah yanlış birşey yapar aklım almıyor bu tarihte yanlış giden birşeyler var.
Osmanlı da münferit hatalar olmuştur elbetteki lakin Mutlak amaç İslamiyet olmuştur padişah soyu çok büyük medreselerde büyük egitimler almışlardır cahil cühela adamlar geçmiyor başa ama dönemin şartları o şartların gerekleligi halkın talebi birçok uluslu olmak vb vb Bazen fitneyi önlemek için keskin önlemler alınmıştır buda kardeş katli fatih döneminde başlamış olup Nizamı alem için şehzadeler öldürebilir diye ferman kanun çıkarmıştır Fatih Peygamber hadisine mazhardır övgüsüne mahzar bir komutandır Konstantineye yani İstanbulun islam topragı olmasını saglamıştır yaklaşık 600senedir Yani o dönemdeki amacı niyeti tam olarak Nizam saglamaktı ve kendiside 2yaşındaki kardeiş ahmet ve hasanı öldürttü batini açıdan bakıldıgında menhur bi hadise olarak gözüküyor ama derinü bakıldıgında aklıma hz musa hz hızır kıssası geldi o kıssadada Hz hızır as küçük bi çocugu öldürüyordu hikayeyi herkezin bildigini varsayarak konuyu daha çok uzatmak istemiyorum demem o ki Tarihi dönemin şartlarına göre incelemek gerekir Bugünün şartlarıyla o dönem yorumlanamaz yorumlanmamalı o dönemin tarihine inilmeli

Alıntı ile Cevapla
  #28  
Alt 05.07.24, 08:03
trhakan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 31.07.23
Bulunduğu yer: Kayseri
Mesajlar: 716
Etiketlendiği Mesaj: 17 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
osman100 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Osmanlı da münferit hatalar olmuştur elbetteki lakin Mutlak amaç İslamiyet olmuştur padişah soyu çok büyük medreselerde büyük egitimler almışlardır cahil cühela adamlar geçmiyor başa ama dönemin şartları o şartların gerekleligi halkın talebi birçok uluslu olmak vb vb Bazen fitneyi önlemek için keskin önlemler alınmıştır buda kardeş katli fatih döneminde başlamış olup Nizamı alem için şehzadeler öldürebilir diye ferman kanun çıkarmıştır Fatih Peygamber hadisine mazhardır övgüsüne mahzar bir komutandır Konstantineye yani İstanbulun islam topragı olmasını saglamıştır yaklaşık 600senedir Yani o dönemdeki amacı niyeti tam olarak Nizam saglamaktı ve kendiside 2yaşındaki kardeiş ahmet ve hasanı öldürttü batini açıdan bakıldıgında menhur bi hadise olarak gözüküyor ama derinü bakıldıgında aklıma hz musa hz hızır kıssası geldi o kıssadada Hz hızır as küçük bi çocugu öldürüyordu hikayeyi herkezin bildigini varsayarak konuyu daha çok uzatmak istemiyorum demem o ki Tarihi dönemin şartlarına göre incelemek gerekir Bugünün şartlarıyla o dönem yorumlanamaz yorumlanmamalı o dönemin tarihine inilmeli

Güzel kardeşim konjektörel düşünülmeli diyorsun anlıyorum. Bir hata gerçekleşmeden yapacak potansiyele sahip kişi cezalandırılamaz bu islamında temel prensibidir.

Allah sonsuz ilmi ile kalubelada geçenleri ve yarattığı anda dünyadaki yaşadığımız herşeyi bilmesine rağmen bizi sınava tutmuş ve bizimde o yaşanacakları görmemizi sağlamıştır. Sutestisini kırmadan ceza veren nasrettin hoca gibi değildir bu hayanın aktörleri. Mutlak bir hikmeti vardır Fatihin yaptığı cinayetin benim öğrenmek istediğim Allahın rızası olmasa son yaşanan Ayasofya hadisesinde elinden durugörü falan alınırdı. Allah ilhammı etti aceba ki o yüzden öldürdü bilemedim.

Alıntı ile Cevapla
  #29  
Alt 05.07.24, 08:33
imas - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Bilgili Üye
 
Üyelik tarihi: 18.01.20
Bulunduğu yer: her yer
Mesajlar: 16,064
Etiketlendiği Mesaj: 3400 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
osman100 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Şöyle bir girizgah yapacagım bir mantık sorusu sorayım abi sana şimdi bir devletin veya bir toplulugun şerri hükümlerle yönetiliyor oldugunu varsayalım örnegide osmanlıdan vereyim 1.padişah şeriata komple uygun bir şekilde devleti yönetiyor sonra 2.padişah geliyor şerri hükümlere pek itibar etmiyor sonra 3.padişah tekrar şerri hükümlere sarılıyor devleti aliyeyi komple şerri düzene sokuyor 4.padişah yine çok şerri hükümlere çok fazla uyum saglamıyor çıkarlarıyla hareket ediyor bu durumda osmanlıyı hangi katagoriye sokacaz 2padişah şeriatı tastamam uyguladı 2si uygulamadı ?
devinim yapan surekli ayni düzende yurumeyen bir sistem diyecegiz, iste tek adam yonetimleri böyle bir sistem, buna ister padisahlik de, ister dikdatör de ne dersen de, tek adamda olsa etrafinda onu denetleyen gerektigibdr. mudaheke eden bir gurup, bir topluluk olmayinca tek adamin biri oraya doner biri buraya doner,
kanuni 200 yil fransada valsi yadaklamiş torunu Abdülaziz valsa davet diye beste yapmiş, osmanlinin kurulusundan beri ve abdulhamit zamanindada en büyuk düsman fransa ama abdulhamitin son hanimi fransada yasiyor

__________________
اِذْ قَالَ لَهُ رَبُّهُٓ اَسْلِمْۙ قَالَ اَسْلَمْتُ لِرَبِّ الْعَالَم۪ينَ
_______________________________________________

Bir acaip derde düştüm herkes gider kârına
Bugün buldum bugün yerim, hak kerimdir yarına
Zerrece tamahım yoktur şu dünyanın varına
Rızkımı veren Hüdadır kula minnet eylemem
Alıntı ile Cevapla
  #30  
Alt 05.07.24, 09:18
Yusufiyeli - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Manevi
 
Üyelik tarihi: 24.09.16
Bulunduğu yer: Trabzon
Mesajlar: 3,057
Etiketlendiği Mesaj: 234 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
imas Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
devinim yapan surekli ayni düzende yurumeyen bir sistem diyecegiz, iste tek adam yonetimleri böyle bir sistem, buna ister padisahlik de, ister dikdatör de ne dersen de, tek adamda olsa etrafinda onu denetleyen gerektigibdr. mudaheke eden bir gurup, bir topluluk olmayinca tek adamin biri oraya doner biri buraya doner,
kanuni 200 yil fransada valsi yadaklamiş torunu Abdülaziz valsa davet diye beste yapmiş, osmanlinin kurulusundan beri ve abdulhamit zamanindada en büyuk düsman fransa ama abdulhamitin son hanimi fransada yasiyor
Şer’i siyaset hususunda da İslami gelenek devlet başkanına, sultana ya da halifeye kendi ferdi görüşüne göre insanlara danışmadan kendi fikrini uygulaması için geniş yetkiler hatta Maverdi’nin dediğine göre baskı ile yönetme yetkisi bile vermiştir.[ Ebu’l Hasan el-Maverdi, el-Ahkamu’s Sultaniyye, Daru’l Fikr, s.100]Şura zorunlu kılınmış mıdır yoksa tavsiye mi edilmiştir? Meselesinde baskın fıkhi görüş şuranın tavsiye edildiği, zorunlu olmadığı şeklindedir. Yani âlimler yöneticinin insanlara “onların işleri aralarındaki şûrâ iledir.” [Şura suresi 38. ayet] Ve: “yönetim işinde onlarla istişareye devam et! Artık kararını verdiğin zaman da, Allah’a güven! Çünkü Allah kendisine güvenenleri sever.” [Ali İmran suresi 159. ayet] Ayeti kerimelerinin tatbiki gereği danışması gerektiğini söylemişlerdir. Fakat âlimlerin büyük bölümü yöneticinin bu istişareden sonra şuranın sonuçları hususunda hiçbir bağlayıcılığının olmadığını düşünmektedirler. Onlara göre şura sadece insanların görüşlerini bildirmeleri için yapılır ve sonra devlet başkanı kendi dilediği kararı alabilir. Âlimler Allah Resulünden sonra halifenin bazı fiillerini buna delil getirmişlerdir. Mesela Ömer’in itirazlarına rağmen Ebu Bekir’in mürtetlerle savaş hususunda ısrar etmesi buna örnek verilebilir.

__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler
osmanlı, osmanlı şeriat, şeriat


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 22:26.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
HavasOkulu.Com

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147